Öğretmenlerin okul müdürlerine öfkelenme nedenlerinin incelenmesi
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Öfke; günlük yaşamda bireyin kimliğine hafif bir zarar gelmesi, kişisel saygısızlığa uğraması, kötü muamele görmesi ve haksızlığa uğraması gibi dış etmenlerden ve bireyin iç dünyasında kendi değerlerine karşı yaşadığı çelişki ve çatışmalardan kaynaklanan, süresi, şiddeti, ifade ediliş biçimi kişiden kişiye göre farklılık gösteren bir duygudur. Öfke, etkili bir şekilde yönetilmediği zaman fiziksel, ruhsal, sosyal ve yasal sorunlara neden olmaktadır. Eğitim öğretim hayatında öğretmenleri de etkileyen öfke, hiyerarşi zincirinde üst seviyede bulunan müdürler ile olan ilişkilerinde sıklıkla ortaya çıkmakta ve okul müdürleri ile olan etkileşimlerini olumsuz etkilemektedir. Okul müdürleri eğitim öğretim sürecinde denge görevi görürken bilinçli veya bilinçsiz öğretmenlerin öfkelenmelerine ve meslekten soğumalarına neden olabilmektedir. Öğretmenlerin, okul müdürlerine karşı öfkelenme nedenlerini araştırmak ve incelemek için Lazarus’un “Bilişsel, motivasyonel ve ilişkisel” değerlendirme kuramından faydalanılmıştır. Bu kuram ile öfke, “amaç ilişkisi, amaç uyumsuzluğu, ego katılımı türü, suçlama, başa çıkma potansiyeli ve geleceğe yönelik beklentiler” basamaklarına bağlı değerlendirme bileşenleri analiz edilmiş ve öğretmenlerin okul müdürlerine karşı öfkelenme nedenleri incelenmiştir. Araştırma, nitel metodoloji kapsamında durum çalışması desenlerinden çoklu durum çalışması deseniyle yürütülmüştür. Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı okullarda görev yapan, farklı okul düzeyleri ve cinsiyetlere göre dengelenmiş 12 öğretmenin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Veri toplama aracı olarak Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre, katılımcı öğretmenler, okul müdürlerinin bazı tutum ve davranışlarını, kendi esenliklerine ve değerlerine bir tehdit olarak algıladıkları için öfke duygusu yaşadıklarını ifade etmişlerdir. Bu durum, öğretmenlerin öfkesinin, öz benlik, saygınlık, arzu, beklentiler ve hedefler gibi duygusal ve bilişsel değerlendirme bileşenleriyle bağlantılı olduğunu göstermiştir. Ayrıca, öğretmenlerin öfke yönetim biçimlerinin cinsiyete ve okul düzeyine göre farklılaştığı tespit edilmiştir. Kadın öğretmenler, okul müdürlerinin duygu, düşünce ve isteklerini görmezden geldiği algısına sahipken; erkek öğretmenler, okul müdürlerinin olumsuz tutumlarını kişisel kimliklerine yönelik bir tehdit ya da mesleki saygınlıklarına bir saldırı olarak değerlendirmiştir. Araştırmaya katılan ilkokul öğretmenleri, eğitim ortamını iyileştirme çabalarına okul müdürlerinin duyarsız kalmasını başlıca öfkelenme nedeni olarak belirtirken; ortaokul öğretmenleri, okul müdürlerinin olumsuz tutumlarını mesleki saygınlıklarına ve öz-değerlerine bir tehdit olarak algılamışlardır. Katılımcılar, okul müdürlerinin davranışları üzerinde belirli bir kontrol algısına sahip olduklarını ve bu davranışların bilinçli tercihler olduğunu düşündüklerinden dolayı, okul müdürlerine duydukları öfkenin arttığını dile getirmişlerdir. Öğretmenler öfke duygusunu tetikleyen ve sürdüren veya baskılayan bilişsel değerlendirme süreçlerinin ortaya çıkarılması, okul müdürlerinin öfkenin oluşmasına yönelik bağlamsal bir bakış açısına sahip olmalarına ve ihtiyaç duyulan liderlik stratejilerini geliştirmelerine yardımcı olarak, öğretmenlerin duygusal olarak sağlıklı bireyler olmasına katkı sağlayacak ve okul ortamında öğretmenlerden alınan verimi artıracaktır.
Anger is an emotion that arises from external factors such as minor damage to an individual's identity, personal disrespect, mistreatment, or injustice, as well as internal chaos and conflicts. When not effectively managed, anger can lead to physical, psychological, social, and legal problems. In the field of education, anger affects teachers and often emerges in their hierarchical relationships with school principals, negatively impacting these interactions. While school principals are responsible for maintaining balance in the education process, they may, consciously or unconsciously, provoke teachers' anger and lead to disengagement from the profession. This study examines the reasons behind teachers’ anger toward school principals using Richard Lazarus's "Cognitive, motivational, and relational" theory. According to this theory, anger is analyzed through evaluation patterns related to “goal relevance, goal congruence and incongruence, type of ego involvement, blame, coping potential, and future expectations.” The study was conducted using multiple case study design within the qualitative research methodology. The participants consisted of 12 teachers, balanced by different school levels and genders, working in schools under the Diyarbakır Provincial Directorate of National Education. A semistructured interview form was used as the data collection tool. Findings indicate that participating teachers experienced anger due to perceiving certain attitudes and behaviors of school principals as threats to their well-being and values. This reveals that teachers' anger is linked to emotional and cognitive appraisal components such as self-esteem, respect, desires, expectations, and goals. Additionally, it was found that teachers’ anger management styles differed based on gender and school level. Female teachers perceived that school principals tended to ignore their emotions, thoughts, and requests, while male teachers viewed the negative attitudes of school principals as a threat to their personal identity or an attack on their professional dignity. Primary school teachers identified the principals' indifference to efforts to improve the educational environment as the main cause of their anger, whereas middle school teachers expressed that the principals' negative attitudes threatened their professional dignity and self-worth. Participants stated that they perceived a degree of control over the principals' behaviors and believed these actions were conscious choices, which further fueled their anger toward the school principals. Identifying the cognitive evaluation processes that trigger, sustain, or suppress anger can help school principals adopt a contextual perspective on the formation of anger. This, in turn, can assist them in developing necessary leadership strategies and supporting teachers to become emotionally healthier individuals.