Üsküp medreseleri

dc.authorid0000-0002-8126-4432en_US
dc.contributor.advisorArabacı, Caner
dc.contributor.authorEmin, Ertan
dc.date.accessioned2023-10-26T13:24:53Z
dc.date.available2023-10-26T13:24:53Z
dc.date.issued2023en_US
dc.date.submitted2023-07-06
dc.departmentNEÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalıen_US
dc.descriptionDoktora Tezien_US
dc.description.abstractBalkanlar, konum itibarıyla tarihte pek çok devletin hakimiyet kurmak için mücadele ettiği bir coğrafyadır. Üsküp, Osmanlı döneminde Kosova Vilayetinin merkezi olması hasebiyle Türk kültürünün Bursa gibi önde gelen şehirlerinden biridir. 1392'de Paşa Yiğit Bey'in fethiyle Osmanlı birliğine katılan Üsküp, 1913 Bükreş Antlaşması'yla Osmanlının elinden çıkmıştır. Üsküp'ün fethinden sonra Türk yurdu haline getirilmesi için Anadolu'dan Türkler göç ettirilmiş ve şehri geliştirmek için vakıflar aracılığıyla cami, mescit, han, hamam, mektep, medrese, tekke, zaviye, hankâh gibi birçok yapı inşa ettirilmiştir. Medreselerin burada kurulmasıyla birlikte devlete ve topluma gerekli din hizmetlerinin yanı sıra aynı zamanda adlî ve idarî görevleri alacak kişileri yetiştirmek, toplumun refah ve kültür seviyesini yükseltmek amaçlanmıştır. Bu bağlamda kimi zaman padişah veyahut devlet adamları kimi zaman da hayırseverler eliyle Gazi İshak Bey, Gazi İsa Bey, Yahya Paşa, Mustafa Paşa, Lonca, Tütünsüz, Sultan Murad ve Meddah medreseleri gibi eğitim yapıları inşa ettirilmiştir. Burada Osmanlı devrinin ünlü âlimlerinden, aynı zamanda Tevârîh-i Âl-i Osmân adlı eserin de yazarı olan Kemalpaşazâde ve Taşköprülüzâde Ahmed Efendi gibi ilim adamları görev yapmış; hatta bazı eserlerini burada yazmışlardır. Ayrıca Mustafa Efendi, Şücâüddin İlyas Efendi ve Hasan Fehmi Efendi gibi Üsküp'te kendini yetiştirmiş âlimler burada görev yapmışlardır. Pek çok ilmiye mensubu Üsküp medreselerinden icazet alıp İstanbul, Edirne ve Bursa gibi köklü şehirlerin medreselerinde hocalık yapmışlardır. Bu nedenle Üsküp ve diğer şehirler arasında organik bir bağ vardır. Bu çalışmada Osmanlı döneminde Üsküp şehir merkezinde kurulmuş olan medreseler incelenmiştir. Araştırma neticesinde 21 adet medresenin bulunduğu sonucuna varılmıştır. Bu eğitim yapılarının hiçbiri günümüzde mevcut değildir. Fakat, Osmanlı dönemine ait vakıf eserlerinin bir kısmı ayakta ve kullanılabilir bir haldedir.en_US
dc.description.abstractThe Balkans is a geography where many states struggled to establish dominance in history. Since Skopje was the center of Kosovo province during Ottomon period, it is one of the leading cities of Turkish Culture such as Bursa. Skopje, which joined Ottoman Union by the conquest of Yiğit Bey in 1392 came out out of the hand of Ottoman by Bucharest Treaty in 1913. After the conquest of Skopje, Turks were migrated from Anatolia to make it Turkish homeland and many constructions were built through foundations in order to develop the city such as mosques, masjids, inns, Turkish baths, madrasahs, lodges, zaviyas and hanikahs. It was aimed to raise the people who will take judicial & administrative duties as well as necesseary religious service to the state & society and increasing welfare and cultural level of the society through establishment of the madrasahs here. Sometimes educational constructions were built in that context by the sultan or statesmen and sometimes by philantropists such as Gazi İshak Bey, Gazi İsa Bey, Yahya Paşa, Mustafa Paşa, Lonca, Tütünsüz, Sultan Murad and Meddah madrassahs. One of the famous scholars of Ottoman era and the writer of Tevarih-i Al-i Osman served here even wrote some of his works here as well as Tasköprülüzade Ahmet Efendi. Moreover, some scholars who had been educated in Skopje served here such as Mustafa Efendi, Şücaüddin İlyas Efendi and Hasan Fehmi Efendi. Many scholars who got diploma from madrasahs of Skopje taught in deep-rooted madrasahs of Istanbul, Edirne and Bursa for this reason there is an organic connection between Skopje and other cities. In this study, the madrassahs which were established in the city center of Skopje during Ottoman era were examined. As a result of the research, it has been concluded that there are 21 madrasahs contrary to what is known. None of these educational constructions have survived to the present day. However, some of the foundation works belonging to Ottoman era have survived and in usable condition.en_US
dc.identifier.citationEmin, E. (2023). Üsküp medreseleri. (Yayımlanmamış doktora tezi). Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı, Konya.en_US
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12452/10199
dc.language.isotren_US
dc.publisherNecmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsüen_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectÜsküpen_US
dc.subjectMedreseen_US
dc.subjectOsmanlı Devletien_US
dc.subjectBalkanlaren_US
dc.subjectMakedonyaen_US
dc.subjectSkopjeen_US
dc.subjectMadrassaen_US
dc.subjectOttoman Empireen_US
dc.subjectThe Balkansen_US
dc.subjectMacedoniaen_US
dc.titleÜsküp medreselerien_US
dc.title.alternativeThe madrasahs of Skopjeen_US
dc.typeDoctoral Thesisen_US

Dosyalar

Orijinal paket
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Yükleniyor...
Küçük Resim
İsim:
ERTAN EMİN.pdf
Boyut:
7.8 MB
Biçim:
Adobe Portable Document Format
Açıklama:
Doktora Tezi
Lisans paketi
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Küçük Resim Yok
İsim:
license.txt
Boyut:
1.44 KB
Biçim:
Item-specific license agreed upon to submission
Açıklama: