Sosyal Bilimler Enstitüsü Tez Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Ergenlik gelişim sürecinde internet kullanımı ve dindarlık ilişkisi -Ilgın lise öğrencileri örneği-(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Damlapınar, Mustafa; Erten, HayriAraştırmada, günümüzde lise öğrencilerinin bilgisayar, internet, dijital oyun ve cep telefonunu yoğun bir şekilde kullanmaları ile bu süreçte maruz kaldıkları içeriklerin dinî tutum ve davranışlarına etkisi incelenmiştir. Bu bağlamda, ortaöğretim çağındaki öğrencilerin internet kullanımı ile dindarlık arasındaki ilişkinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Çalışma, 2023-2024 Eğitim-Öğretim Yılı’nda Konya ili Ilgın ilçesindeki farklı lise türlerinde öğrenim gören 567 öğrenciyle gerçekleştirilmiştir. Anket verileri, veli onam formu aracılığıyla ve tamamen gönüllülük esasına göre toplanmıştır. Katılımcıların %67,5’ini kız, %32,5’ini erkek öğrenciler oluşturmuş, farklı lise türlerinden ve tüm sınıf seviyelerinden öğrenciler ankete katılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, öğrencilerin çoğunun evlerinde sınırsız internet bulunması dijitalleşmenin hızla yayıldığını göstermektedir. Gençlerin büyük bir kısmı günlük ortalama 3-4 saat internet kullanmakta, bu süreyi müzik dinleme, sosyal medyada vakit geçirme ve dijital oyunlara ayırmaktadır. Dijital oyunlarda özellikle dövüş ve savaş türlerinin öne çıktığı görülmüştür. Erkek öğrenciler oyunları kızlara oranla daha fazla oynarken, ebeveyn eğitim düzeyi veya gelir düzeyi oyun oynama süresinde belirleyici olmamıştır. İnternet kullanımının ise dinî tutum ve davranışlar üzerinde olumsuz etkisi tespit edilmiştir.Öğe Sekülerleşme kavramı üzerine karşılaştırmalı bibliyometrik analiz(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) İnce, Engin Aşır; Erten, Hayri; Akgül, Mehmet; Kaleci, FatihBu araştırmada, sekülerleşme kavramının akademik literatürdeki gelişimi ve yapısı karşılaştırmalı bibliyometrik analiz yöntemiyle incelenmiştir. Çalışmada Scopus ve Web of Science veri tabanları ile DergiPark akademik dergi platformundan 1899-2023 (Haziran) dönemini kapsayan toplam 7484 yayın (uluslararası: 7042, ulusal: 442) analiz edilmiştir. Araştırmada performans analizi, içerik analizi ve ağ analizleri (ortak kelime analizi, tematik harita analizi, ortak atıf analizi ve bibliyografik eşleşme analizi) kullanılmıştır. Bulgular, uluslararası literatürde sekülerleşme çalışmalarının 2010-2019 döneminde zirve yaptığını, ulusal literatürde ise 2018-2023 döneminde hızlı bir artış gösterdiğini ortaya koymuştur. Uluslararası literatürde "religion" (415) ve "secular" (368) kavramları en yüksek sıklıkta kullanılırken, ulusal literatürde "laiklik" (105) kavramı merkezi konumdadır. Ortak atıf analizi, uluslararası literatürde Charles Taylor, Talal Asad ve José Casanova'nın, ulusal literatürde ise Peter Berger, Niyazi Berkes ve Talal Asad'ın en etkili yazarlar olduğunu göstermiştir. Araştırmada, sekülerleşme kavramının uluslararası literatürde daha çeşitli teorik yaklaşımlarla ele alındığını, ulusal literatürde ise Türkiye'nin özgün laiklik deneyimine odaklandığı tespit edilmiştir. Bu bulgular, sekülerleşme teorisinin evrensel ve yerel boyutlarını anlamada önemli katkılar sunmaktadır.Öğe Forex piyasalarında RSI ve Stokastik İndikatörlerini kullanarak işlem yapma: Endeks performansları üzerine karşılaştırmalı bir uygulama(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Bahtlı, Emre; Salur, Mehmet NuriFinans piyasalarının hızla değişen dinamikleri, manuel işlemlerde ortaya çıkan insan hataları ve zaman kısıtlamaları, otomatik alım-satım sistemlerine olan ihtiyacı artırmaktadır. Çalışmada, geliştirilen bir al/sat robotu kullanılarak Forex piyasalarında RSI (Göreceli Güç Endeksi) ve Stokastik İndikatörler temel alınarak gerçekleştirilen işlem stratejisinin, dünyanın en büyük endekslerinden yedi tanesinde test edilmesi amaçlanmaktadır. MQL5 ile kodlanan robot, MetaTrader 5 platformunda geçmiş verilere (backtest) dayalı olarak çalıştırılmaktadır. Strateji, RSI 70 seviyesinin üzerine çıkıldığında satış; RSI 30 seviyesinin altına inildiğinde alım işlemi başlatmak ve sonrasında RSI 50 veya Stokastik (5,3,3) göstergesinin belirlenen eşiklere ulaşmasıyla işlemin karlı ya da zararlı olarak tespit edilmesine dayanmaktadır. Deneysel sonuçlar, her endeks için toplam işlem sayısı, olumlu/olumsuz oranları, temel istatistiksel ölçümler ve grafiksel gösterimlerle analiz edilmektedir. Elde edilen bulgularda, işlem sayısının yüksek olduğu endekslerde fiyat oynaklığının (volatilitenin) arttığı görülmektedir.Öğe Burdur ilindeki devlet okullarında çalışan öğretmenlerin rekreasyon faaliyetlerine katılımına yönelik engellerin tespit edilmesi(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Gebeşoğlu, İsmail; Bozoğlu, Mustafa SabırBu araştırmanın amacı, Burdur ilinde devlet okullarında görev yapan öğretmenlerin rekreasyonel faaliyetlere katılımını engelleyen faktörleri belirlemektir. Serbest zamanın bireyin fiziksel, zihinsel ve sosyal bütünlüğünü destekleyici işlevi göz önüne alındığında, öğretmenlerin bu zamanı nasıl değerlendirdikleri ve karşılaştıkları engellerin tespit edilmesi önem arz etmektedir. Araştırma, nicel araştırma yöntemi ve betimsel tarama modeli çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Veri toplama aracı olarak demografik bilgi formu ile birlikte Carroll ve Alexandris (1997) tarafından geliştirilen ve geçerliliği sağlanmış “Serbest Zaman Engelleri Ölçeği” kullanılmıştır. Burdur il merkezi ve ilçelerinde Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda görev yapan toplam 403 öğretmen araştırma örneklemini oluşturmaktadır. Elde edilen veriler t-testi ile değerlendirilmiştir. Araştırma bulguları, öğretmenlerin rekreasyonel etkinliklere katılımında en belirleyici engellerin zaman yetersizliği, tesis eksikliği, ilgi ve arkadaş çevresi eksikliği ile maddi imkânsızlıklar olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca cinsiyet, yaş, medeni durum ve mesleki kıdem değişkenlerine göre bazı engel türlerinde anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Bu doğrultuda, öğretmenlerin serbest zamanlarını daha verimli değerlendirebilmeleri için kurumsal desteklerin artırılması, tesis imkânlarının geliştirilmesi ve sosyal destek mekanizmalarının güçlendirilmesi önerilmektedir. Araştırma, Burdur ili özelinde yürütülen ilk çalışma olması yönüyle literatüre katkı sunmakta ve ileride yapılacak çalışmalara öncülük etme niteliği taşımaktadır.Öğe Rekreasyonel tenis oynayan bireylerde egzersiz bağımlılığının sağlık çıktıları düzeyine etkilerinin incelenmesi(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Uğurluabacı, Fatma Ceren; Bozoğlu, Mustafa SabırBu araştırma, rekreasyonel tenis etkinliklerine katılan bireylerde egzersiz bağımlılığı düzeylerinin, algılanan sağlık çıktıları üzerindeki etkilerini incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmada kesitsel tarama modeli benimsenmiş ve çalışma, Konya ile Ankara illerinde düzenli olarak tenis oynayan 300 gönüllü birey ile yürütülmüştür. Veriler, demografik bilgi formu, Egzersiz Bağımlılığı Ölçeği ve Rekreasyonda Algılanan Sağlık Çıktıları Ölçeği kullanılarak çevrim içi ortamda toplanmış, analizler SPSS 26.0 programı ile gerçekleştirilmiştir. Betimsel istatistiklerin yanı sıra, bağımsız gruplar t-testi, tek yönlü ANOVA, Tukey HSD ve Pearson korelasyon analizleri uygulanmıştır. Analiz sonuçlarına göre cinsiyet, yaş, boy, kilo ve tenis tecrübesi değişkenlerine bağlı olarak bazı alt boyutlarda anlamlı farklılıklar saptanmıştır. Özellikle 27 yaş ve üzeri bireyler ile 10 yıl ve üzeri tenis tecrübesine sahip katılımcıların, sağlık çıktıları ve egzersiz bağımlılığı düzeylerinin daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca psikolojik dayanıklılık ile çevresel bilinç arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Bulgular, rekreasyonel spor etkinliklerinin bireylerin fiziksel ve psikolojik sağlık algıları üzerinde etkili olduğunu göstermektedir.Öğe Çin'de Katolik misyonunun gelişimi ve günümüzdeki durumu(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Kandemir, Keziban; Türkan, AhmetBu tez, Katolikliğin Çin'deki tarihsel serüvenini, sosyo-politik etkilerini ve günümüzdeki konumunu çok yönlü bir yaklaşımla ele almaktadır. Katoliklik, Çin’e ilk olarak Tang Hanedanı (618-907) döneminde dolaylı yollardan giriş yapmış olsa da asıl etkili ve kurumsal yayılımı 16. yüzyılda Cizvit misyonerlerinin faaliyetleriyle başlamıştır. Matteo Ricci gibi öncü misyonerler aracılığıyla hem entelektüel hem de kültürel etkileşim kurulmuş, bu da Katolikliğin Çin elitleri arasında sınırlı da olsa kabul görmesini sağlamıştır. Ancak bu süreçte dinî ve kültürel farklılıklar, özellikle geleneksel Çin ritüelleriyle Katolik inancı arasındaki çatışmalar, zaman zaman ciddi gerilimlere ve yasaklamalara neden olmuştur. Qing Hanedanı (1644-1911) dönemindeki yasaklamalar, 19. yüzyıldaki Batı emperyalizmiyle birlikte Katolikliğin tekrar ivme kazanması ve 20. yüzyıl başlarında misyoner faaliyetlerinin yeniden artması, Çin’de Katolikliğin inişli çıkışlı bir gelişim süreci yaşadığını göstermektedir. III 1949 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte Katolik Kilisesi ciddi baskılarla karşı karşıya kalmıştır. Yeni rejimin laik ve komünist ideolojisi doğrultusunda dinî kurumlar devlet kontrolü altına alınmış, Vatikan ile diplomatik ilişkiler kesilmiş ve Katolikliğin yalnızca "Çin'e özgü" bir versiyonu olan Çin Katolik Vatansever Derneği (Chinese Catholic Patriotic Association-CCPA) aracılığıyla faaliyet göstermesine izin verilmiştir. Bu durum, Vatikan’a bağlı kalmaya devam eden "yeraltı kiliseleri" ile devlet destekli resmi kiliseler arasında bir ikilik yaratmıştır. Günümüzde ise Çin ile Vatikan arasındaki ilişkilerde yumuşama sinyalleri görülmektedir. 2018 yılında yapılan piskopos atamaları anlaşması, bu sürecin önemli bir dönüm noktasıdır. Her ne kadar bu anlaşma, bazı çevrelerde Katolikliğin özünden taviz verdiği şeklinde yorumlansa da Çin’deki Katoliklerin meşru dini liderlere ulaşabilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Bununla birlikte, devletin din üzerindeki kontrol mekanizmaları hâlâ oldukça güçlüdür ve dijital gözetim, sosyal kredi sistemleri gibi uygulamalarla dini ifade alanları kısıtlanabilmektedir. Sonuç olarak, Katoliklik Çin’de hem tarihsel mirası hem de güncel gelişmeleriyle karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu çalışma, Katolikliğin Çin toplumundaki çok katmanlı yapısını anlamaya çalışırken, aynı zamanda din-devlet ilişkileri, dini kimlik, kültürel etkileşim ve uluslararası diplomasi gibi daha geniş çerçevelerde de değerlendirme yapmaktadır. Çalışmamız Çin’de Katolikliğin tarihsel arka planı detaylandırarak, Çin'in modernleşme süreçlerinde dinin nasıl konumlandığını ve Batılı inanç sistemlerinin Çin toplumuna nasıl entegre edilmeye çalışıldığını analiz etmektedir. Bu tezde ayrıca Çin'deki Katolik gençliğin dini kimliklerini nasıl şekillendirdiği, dini inancın kentleşme, eğitim ve teknolojiyle nasıl yeniden tanımlandığı da irdelenmiştir. Çin'de dinin sadece bireysel bir inanç sistemi değil, aynı zamanda kültürel, politik ve uluslararası bir mesele haline geldiği vurgulanmaktadır.Öğe Minai tekniğinin Selçuklu döneminden günümüze aydınlatma ürünlerine yansıması(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Korkmaz, Hatice; Önder, Azize Melek; Özgüven, Sanver; Özkan Kuş, NurhanMinai tekniği, 12. ve 13. yüzyıllarda özellikle İran coğrafyasında gelişmiş ve Selçuklu dönemi seramik sanatında önemli bir yer edinmiş, çok katmanlı ve zengin bir dekoratif uygulamadır. Hem sır altı hem de sır üstü boyama tekniklerinin birlikte kullanıldığı bu yöntemde, mavi, kırmızı, yeşil, sarı ve beyaz gibi canlı renkler ile altın yaldızların yüzeye uygulanması ile oluşturulmuştur. Bu teknik, yalnızca estetik bir zenginlik sunmakla kalmayıp, aynı zamanda figüratif unsurlar, mitolojik sahneler ve saray yaşamı gibi temaların işlendiği kompozisyonlarla anlatı derinliği de kazandırmaktadır. Minai tekniği, bu yönüyle İslam sanatının kültürel çeşitliliğini yansıtan özgün bir anlatım biçimi olarak değerlendirilmektedir. Bu tez kapsamında, Minai tekniği günümüz seramik sanatıyla ilişkilendirilerek, aydınlatma objeleri üzerinden yeniden yorumlanmıştır. Tarihsel süreç içerisinde kullanılan altı farklı aydınlatma formu—abajur, avize, gazyağı lambası, kandil, mumluk ve şamdan—alfabetik sıra ile incelenmiş ve bu kategorilere ait modern seramik örnekleri, Minai tekniği ile uygulanmıştır. Uygulama süreci sonucunda toplam 17 farklı seramik aydınlatma objesi, söz konusu teknik kullanılarak biçimlendirilmiştir. Bu çalışma ile tarihsel bir teknik olan Minai'nin çağdaş seramik formlarıyla buluşturulması hedeflenmiş; böylece hem işlevsel hem de simgesel anlamı korunarak geçmişle günümüz arasında sanatsal ve kültürel bir köprü kurulmuştur. Minai tekniği bu bağlamda yalnızca görsel bir süsleme yöntemi olarak değil, aynı zamanda tarihsel kimliği yansıtan bir anlatım aracı olarak yeniden değerlendirilmiştir.Öğe Mitoloji ve metinlerarası ilişkiler bağlamında İbn Abraham Karitski'nin Kitabı Miraçnamesi(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Ersoy Baş, Şeyma; Gariper, KağanBu çalışma, İbn Abraham Karitski’ye atfedilen Miraçname’yi edebi, dini, mitolojik ve kültürel boyutlarıyla incelemektedir. Miraçname türü, İslam edebiyatında Hz. Muhammed’in İsra ve Miraç mucizesini konu alan, tasavvufi, ahlaki ve sembolik öğeler içeren önemli bir türdür. İbn Abraham Karitski’nin eseri, Litvanya Tatarları arasında korunmuş olmasıyla farklı coğrafyalardaki dinî metin üretimini anlamak açısından değerli bir örnektir. Çalışmada, eser tarihsel ve edebi bağlamında ele alınmış, diğer miraçname türleri ve farklı kültürlerdeki göğe yükseliş anlatılarıyla karşılaştırılmıştır. Araştırmanın amacı, Miraçname türünün dinler tarihi ve mitoloji açısından evrensel bir anlatı formu taşıyıp taşımadığını ortaya koymaktır. Bulgular, göğe yükseliş motifinin yalnızca İslam kültürüne özgü olmadığını; Hristiyanlık, Yahudilik, Antik Yunan, Hindu ve Zerdüşt mitolojileri gibi geleneklerde benzer unsurların bulunduğunu göstermektedir. Burak figürü ile Pegasus, Garuda ve diğer kutsal varlıklar arasında işlevsel benzerlikler saptanmıştır. Melekler, gök katmanları ve ilahi ışık metaforu, farklı din ve mitolojilerdeki kutsal yolculuk anlatılarıyla paralellik göstermektedir. Metin, Campbell’ın Kahramanın Yolculuğu kuramıyla da uyumludur; Hz. Muhammed’in yolculuğu ilahi bilgiye erişme ve bunu topluma aktarma sürecini yansıtmaktadır. Eserdeki mistik öğeler, tasavvufta nefsin arınması ve ruhsal yükseliş temalarıyla ilişkilidir. Halk edebiyatında ise miraç anlatılarının destansı bir üslup ve sözlü gelenek aracılığıyla aktarıldığı görülmektedir. Osmanlı döneminde miraciye türü, Miraç olayını hem sanatsal hem de dinî yönleriyle işleyen önemli bir edebi form olarak öne çıkmıştır.Öğe Şems-i Tebrizî ve Bâtınilik(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Şen, Esra; Şenzeybek, AytekinBu tez çalışmasında, İslam düşünce tarihinde önemli bir simâ olan ve Mevlâna Celaleddin Rûmi ile ilişkisi bağlamında adından sıkça söz ettiren Şems-i Tebrizî'nin hayatı, ailesi, düşünce dünyası ve ardında bıraktığı etkiler, bâtıni eğilimlerle ilişkisi bağlamında incelenmiştir. Çalışma dört bölümden oluşmaktadır. Şems-i Tebrizî'nin ailesi, hocaları, aldığı eğitimler ve eserleri incelenerek; dönemin siyasi yapısı ve Şems’in Mevlâna ile ilişkisi analiz edilmiştir. Bâtınilik kavramı tarihsel alt yapısı ele alınıp, Şems'in söylemlerinde yer yer bâtıni yorumlara açık ifadeler tespit edilmiştir. Ancak onun klasik bâtıni akımlarla birebir örtüşen bir düşünce sistemine sahip olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu anlamda tez, Şems-i Tebrizî’nin sufî kimliği ile bâtıni yaklaşımlar arasında nasıl bir ilişki olduğunu açıklamayı amaçlamaktadır. Çalışma, hem klasik kaynaklara hem de modern literatüre dayanılarak yürütülmüş, zaman zaman karşılaştırmalı bir metodoloji benimsenmiştir. Çalışma, Şems-i Tebrizî’nin şahsiyetinin ve düşünce dünyasının çok katmanlı yapısını ortaya koyarak, onu sadece sufî bir mutasavvıf olarak değil, aynı zamanda bâtıni unsurlardan etkilenen bir düşünür olduğunu değerlendirme potansiyelini sunacaktır.Sonuç olarak, Şems-i Tebrizî'nin düşüncesinin, Bâtınilik ile temas eden etkileşimlere sahip olduğu; yer yer Bâtınilik izleri taşıdığı ancak Bâtınilik düşüncesini aşan özgün bir mistik yönelim taşıdığı ortaya konmuştur.Öğe Kadın Kur'an kursu öğreticilerinde boşanma olgusu: Konya-İzmir örneği(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Arıcı, Selma; Akgül, MehmetBoşanma, sosyal bilimlerde en çok ele alınan konulardan biridir. Bu tez çalışması, Konya ve İzmir’de görev yapan kadın Kur’an Kursu öğreticilerinde yaşanan boşanmaların neden ve sonuçlarını makro (birey-toplum ilişkileri) ve mikro (bireyler arası ilişkiler) düzlemde sosyolojik olarak analiz etmektedir. Boşanma olgusu, kentleşmenin ve kadının çalışma hayatına dahil olmasının bir sonucu olarak ailenin fonksiyonlarının değişmesiyle birlikte mesleği din görevlisi olan bireyin öznel dünyasında yarattığı değişimler ekseninden sorgulanmaktadır. Çalışma için İzmir ilinin seçilmesinin sebebi, boşanma istatistiklerinde hemen her sene üst sıralarda yer alması ve daha modern bir kent görüntüsü sunmasıyken, Konya ilinin seçim sebebi ise boşanma istatistiklerinde daha alt sıralarda yer alması ve daha muhafazakâr bir görüntü sergilemesidir. Yaşanılan kentin ve mevcut mesleki statü ve rollerin boşanma kararına etkisi ve boşanma süreci boyunca ve sonuçları itibariyle birey üzerindeki etkilerinin karşılaştırmalı olarak ele alınması çalışmanın temel konusunu teşkil etmektedir. Konya ve İzmir’de görev yapan tüm kadın Kuran kursu öğreticileri ile görüşmek mümkün olmayacağından, evreni temsil eden 20 kişi ile derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Çalışma, nitel araştırma desenlerinden fenomenoloji deseni ile gerçekleştirilmiştir. Veri analizi için ise betimsel analiz, içerik analizi ve tematik analizlerden istifade edilmiştir. Bu anlamda, boşanma, oluşturulan katılımcı grubunun eğitim seviyesi, meslek tecrübesi, sosyo-ekonomik koşulları, din ve değer dünyası, toplumsal rolleri, bu rollerin kadın Kur’an Kursu öğreticilerine yüklediği sorumluluk ve ortaya çıkardığı sorunlar gibi bir dizi değişkenle ilişkisi bağlamında yorumlanmaktadır.Öğe Kitâbü's-Seb'a bağlamında İbn Mücahid ve kıraat ilmindeki yeri(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) İnneci, Muzaffer; Çiftçi, AliBu çalışma İbn Mücâhid’in kıraat ilmindeki konumunu ortaya koymak amacıyla kaleme alınmıştır. Onun yedi kıraat tercihiyle birlikte başka bir evreye geçen kıraat ilminin bundan önceki ve sonraki serüveni, ulaşılabildiğimiz kaynaklar çerçevesinde incelenmiştir. Kitâbü’s-Seb’a adlı eserinin kıraat ilmi tarihi açısından nasıl bir öneme sahip olduğu konusu çalışmanın önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Araştırmamızın kapsamı İbn Mücâhid ve onun etrafında şekillenen bazı kıraat tartışmalarıdır. İbn Mücâhid’in kıraat ilmindeki önemi, yedi kıraatin meşru dayanağı, yedi kıraat sisteminin oluşum süreci, yedi kıraatten on kıraate geçiş süreci, yedi kıraat ve on kıraat sistemlerinin öncesi ve sonrası, şâz kıraat tanımlamalarında İbn Mücâhid’in etkisi, İbn Şenebûz ve İbn Miksem’in İbn Mücâhid’e karşı şaz kıraat mücadeleleri, Kitâbü’s-Seb’a, içeriği, yazılış amacı ve sonraki devirlere etkisi gibi konular bu çerçevede ele alınmıştır. Yukarıda belirtilen konular hem klasik dönem hem de son dönem eserlerinden ulaşabildiğimiz kaynaklardan incelenerek elde edilen bulgular tarafsız bir şekilde değerlendirmeye alınacaktır.Öğe Hakîm et-Tirmizî'nin Nevâdiru'l-Usûl'de hadis anlayışı ve şerh metodu(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Turan, Mehmet; Karapınar, FikretHakîm et-Tirmizî (öl. 295/907), hicrî 3./9. asrın önde gelen muhaddis ve sûfîlerinden biridir. Hadis ilmini aile geleneğinden devralarak tahsil etmiş, çeşitli ilim merkezlerinde dönemin âlimlerinden ders almış ve daha sonra tasavvufî yönelişle birlikte hadisleri zâhirî ve işârî boyutlarıyla değerlendiren özgün bir metod geliştirmiştir. Bu tezde, müellifin Nevâdiru’l-usûl adlı eserindeki hadis anlayışı ve şerh yöntemi ele alınmıştır. Çalışmanın amacı, Hakîm et-Tirmizî’nin hadis usûlüne dair görüşlerini, rivayet ve dirayet tasniflerini, râviler hakkındaki değerlendirmelerini ve hadisleri yorumlama tarzını tespit ederek onun hadis şerh geleneğine katkısını ortaya koymaktır. Bu çerçevede özellikle Nevâdiru’l-usûl esas alınmış, ancak ihtiyaç duyuldukça müellifin diğer eserlerine ve klasik hadis literatürüne de müracaat edilmiştir. Araştırma; giriş ve üç ana bölümden oluşmaktadır. Girişte amaç, kapsam, yöntem ve kaynaklar açıklanmıştır. Birinci bölümde müellifin yaşadığı dönem, ilmî şahsiyeti ve eserleri incelenmiştir. İkinci bölümde Nevâdiru’l-usûl çerçevesinde onun hadis usûlü ve rivayet anlayışı mercek altına alınmıştır. Üçüncü bölümde ise şerh yöntemi ele alınmış; Kur’an, sünnet, sahâbe sözleri, şiir, kıssalar gibi malzemelere dayanan yorum biçimleri ile lügavî, fıkhî, itikadî ve işârî açıklamaları tahlil edilmiştir. Tezde ulaşılan sonuçlara göre, Hakîm et-Tirmizî’nin şerh yöntemi, erken dönem hadis şerh literatüründe sûfî perspektifle geliştirilmiş özgün bir örnek teşkil etmektedir. Müellif, hadisleri hem lafız hem mana yönünden değerlendirmiş, işârî açıklamalarla manevî boyutu öne çıkarmış, aynı zamanda râvîleri ruât, ruvât, müeddûn ve nâkılûn gibi farklı kategorilerde ele alarak hadis usûlü literatürüne katkı sağlamıştır. Onun görüşleri, hicrî üçüncü asırda hadis ve tasavvuf ilişkisinin şekillenmesine ışık tutmuş, sonraki dönem muhaddis ve sûfîler üzerinde kalıcı tesir bırakmıştır.Öğe 17. yüzyıl Arap şairlerinden Ahmed el-Behlûl ve divanı(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Şimşek, Aziz; Şensoy, SedatBu çalışmada Ahmed el-Behlûl ve Dîvanı incelenmiştir. Çalışma bir giriş ve üç bölümden meydana gelmektedir. Girişte araştırmanın önemi, amacı ve yöntemi hakkında yapılan bir değerlendirmenin yanı sıra Ahmed el Behlûl’ün yaşadığı dönemdeki siyâsî, sosyal ve kültürel durumlara değinilmiştir. Birinci bölümde şâirin hayatı, edebî şahsiyeti ve eserleri ele alınmıştır. İkinci bölümde ise Ahmed el-Behlûl’ün şiirleri muhteva yönünden tahlil edilmiştir. Şiirler konularına göre sınıflandırılmış ve edebî tenkit eserlerindeki ölçütlere göre değerlendirilmiştir. Üçüncü bölümde ise şiirlerin şekil özellikleri, nazım türleri ve kasîde yapısı bakımından ele alınmıştır. Şiirlerin üslup özellikleri ise bedî‘ sanatları ve beyânî anlatımlar çerçevesinde incelenmiştir. Böylece şiirlerin edebî değerlerinin tespit edilmesine gayret edilmiştir.Öğe İktisadi krizlerin toplumsal hafızaya yansıması(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Demirel, Yasemin; Karaarslan, Farukİktisadi krizleri sosyolojik bir perspektifle analiz etmeyi hedefleyen bu çalışma, krizlerin toplumsal hafızadaki yansımalarını konu edinmektedir. Türkiye’de yaşanan iktisadi krizlerin ekonomik ya da politik etkilerinden ziyade toplumsal ve kültürel etkilerine odaklanmakta ve bunu hafızaya yansımaları üzerinde anlaşılmasını hedeflemektedir. Teorik bir çalışma olan bu tez, iktisadi krizleri tarihsel olarak anlamaya imkân sağlayacak dokümanların analizi ve krizlerin toplumsal hafızada nasıl şekillendiğinin gözlemlenmesi üzerine kurulmuştur. Çalışma bu bağlamda, tarihsel ve sosyolojik yaklaşımla gerçekleştirilmiştir. Krizlerin toplumsal hafızaya yansıması mekân, anlatı, bedensel pratik ve dil parametreleri üzerinden ele alınarak tematik kavramsallaştırmalarla analiz edilmiştir. Bu analizler etrafında geliştirilen çerçevede kriz dönemlerinde bazı unsurların sembol haline getirilerek hatırlatıldığı bazı unsurların ise unutturulduğu sonucuna varılmıştır. Böylece tez, kriz olgusunun sosyolojik olarak anlaşılmasına katkı sağlarken hafızanın da kriz süreçlerindeki inşa edici rolünü ortaya koymaktadır.Öğe 2 boyutlu oyunlarda konsept tasarım ve illüstrasyon kullanımı(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Bozyiğit, Sadık; Kınık, MustafaModern dünyada iki boyutlu (2D) dijital oyunlar sadece bir eğlence aracı değil, aynı zamanda estetik ifade, anlatı aktarımı ve kullanıcı deneyimi bağlamında önemli bir kültürel üretim biçimidir. Bu bağlamda, oyunlarda konsept tasarımı ve illüstrasyon sadece dekoratif bir işlevi yerine getirmekle kalmaz, aynı zamanda oyun deneyiminin atmosferini, duygusal etkisini ve yönünü yaratmada kilit bir rol oynar. Bu tez, bağımsız 2D dijital oyunlardan oluşan örnekleri analiz ederek konsept sanatının ve illüstrasyonun anlatı yapısı ve estetik tasarım üzerindeki etkisini araştırmaktadır. Araştırma nitel bir yönteme dayanmaktadır. Seçilen oyunlar görsel dil, sanat yönetimi ve illüstrasyon teknikleri açısından analiz edilmiştir. Analiz süreci, illüstrasyon ile oyuncu arasında kurulan duygusal ve kavramsal bağlantıları ayrıntılı olarak araştırmıştır. Bulgular, görsel tasarımın 2D formatındaki bir oyunun kimliğini tanımlayan ana bileşenlerden biri olduğunu ortaya koymaktadır. Konsept sanatı ve illüstrasyon sadece estetik bir bütünlük sağlamakla kalmaz, aynı zamanda anlatıyı yapılandıran, oyun deneyimini yönlendiren ve oyunun sanatsal değerini artıran yaratıcı araçlar olarak da hizmet eder.Öğe Türk mitolojik karakterlerinin illüstrasyon sanatında kullanımı(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Günay, Fatma; Ünsür, Dilek Nurİllüstrasyon, görsel kültürün hızla dönüşüm geçirdiği günümüzde, güçlü bir ifade biçimi olarak öne çıkmaktadır. Sanatsal ve özgün bir anlatım diliyle sadece metni destekleyen bir unsur olmaktan çıkan illüstrasyon; izleyiciyle anlamsal bağ kurabilen, kültürel belleğin aktarımını mümkün kılan ve düşünsel düzeyde etki yaratan bir iletişim aracı haline gelmiştir. İllüstrasyon sanatı, kültürel ve mitolojik unsurların görsel hafızada kalıcılığını sağlayarak, izleyicide çeşitli anlam çıkarımlarına imkân tanıyan bir anlatım biçimi sunmaktadır. Bu yönüyle illüstrasyon, Türk kültürü ve mitolojisinin zengin içeriklerinin güncel sanat diliyle yeniden inşa edilmesine katkı sağlamaktadır. Bu tez çalışması, Türk mitolojisinde yer alan karakterlerin illüstrasyon yoluyla aktarımını ele almaktadır. İncelenen karakterler, mitolojik anlatılarla olan uyumları, kültürel kodların yansıtılması ve Türk sembolizminin illüstratif anlatımla nasıl görselleştirildiği bağlamında değerlendirilmiştir. Bu doğrultuda, analiz edilen mitolojik figürler; illüstrasyonda kullanılan kompozisyon yapısı, renk tercihleri, sembolik ögeler ve sanatçının kişisel yorumları ışığında incelenmiştir.Öğe Süleymaniye mahallesi (Eski Gümüşhane) kent monografisi(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Kartal Çoban, Bengisu; Mimiroğlu, İlker MeteSüleymaniye Mahallesi (Eski Gümüşhane), Gümüşhane il merkezinin güneybatısında, 4 km. mesafede yer almaktadır. Yerleşim yeri, farklı dini ve etnik grupların bir arada yaşadığı çokkültürlü yapısıyla dikkat çekerken; cami, kilise, medrese, hamam, köprü, dükkân gibi çeşitli işlevlerdeki yapılarıyla dönemin sosyal, ekonomik ve kültürel yapısını yansıtan önemli bir yerleşim örneğidir. Bu bölgede altın ve gümüş madenlerinin varlığı yerleşimin önemini arttırmıştır. Bu tez, Gümüşhane il merkezinde yer alan tarihî Süleymaniye Mahallesi’nin kent yapısını sanat tarihi perspektifiyle incelemeyi amaçlamaktadır. Çokkültürlü yapısıyla dikkat çeken mahalle, Osmanlı döneminde Türk, Rum ve Ermeni topluluklarının bir arada yaşadığı önemli bir yerleşim alanıdır. Çalışmada, dini, eğitim, ticaret, idari ve kamusal işlevlere sahip yapılar detaylı olarak ele alınmış; her yapı malzeme ve teknik, plan tipi, mimari özellikler, süsleme unsurları ve tarihsel süreçleri açısından değerlendirilmiştir. Saha araştırmaları, arşiv taramaları ve literatür incelemeleri ile desteklenen yapı kataloğu, mahalledeki mimari çeşitliliğin ve kültürel zenginliğin kapsamlı bir belgesini sunmaktadır. Bu çalışma, Süleymaniye Mahallesi’nin tarihî kent kimliğinin korunması ve anlaşılması adına önemli bir kaynak oluşturmayı hedeflemektedir.Öğe Ebû Hureyre'nin rivâyet etme sebebini belirttiği hadîslerin tespiti ve değerlendirilmesi(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024) Fırat, Emine; Özpınar, ÖmerBu çalışma, hadîsleri nakletme sebeplerini izah etmede kullanılan “sebebü îrâd” kavramını ele almakta; bu bağlamda Allah Rasûlü’nden (s.a.v.) hadîs nakletmesi ile şöhret bulan Ebû Hüreyre’nin, sebebü îrâd yolu ile naklettiği hadîsleri tespit etmeyi ve değerlendirmeyi hedeflemektedir. Sebebü îrâd, bir hadîsin Allah Rasûlü’nün (s.a.v.) vefatından sonra belirli bir durum, soru ya da koşul üzerine rivâyet edilip edilmediğini ortaya koyan bir yaklaşımdır. Bu sayede, yalnız hadisin metninin değil, içinde bulunduğu bağlamın da doğru bir şekilde değerlendirilmesi yapılmaktadır. Ebû Hüreyre’nin, Allah Rasûlü’nden (s.a.v.) en çok hadîs rivâyet eden sahâbî olması; onu, sebebü îrâd meselesinin anlaşılması noktasında daha değerli kılmaktadır. Onun sebebü îrâd kapsamında naklettiği hadisler tespit edilerek bunların muhtemel îrâd sebepleri üzerinden bir sınıflandırılma yapılması ve rivâyetlerin tarihi-sosyal bağlamları ele alınarak değerlendirilmesi rivâyet bağlamını ifade etmektedir. Bağlamın bilinmesi, hadîslerin doğru bir şekilde anlaşılması ve hadîslerden çıkarılabilecek fıkhî hükümlerin daha sağlıklı bir şekilde ifade edilmesi açısından önemlidir. Sonuç olarak bu tez, Ebû Hüreyre’nin sebebü îrâd olarak rivâyet ettiği hadîsler özelinde, sebebü îrâdi’l-hadîs bilgisinin, hadîslerin anlaşılmasına sağladığı katkıyı ortaya koymaktadır. Böylece çalışma, metodolojik açıdan hadîs ilmine yeni bir perspektif kazandırmayı amaçlarken rivâyetlerin analiz edilmesi hususunda farklı bir yaklaşım sunmayı hedeflemektedir.Öğe İbn Hicce el-Hamevî ve Hizânetü'l Edeb ve Gâyetü'l Ereb adlı eseri(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Ulucan, Şerife; Eminoğlu, AliBu çalışmada Memlükler dönemi ediplerinden İbn Ḥicce’nin “Ḫizânetü’l-edeb ve ġâyetü’l-ereb” adlı dil, edebiyat, belâgat, tenkit, tarih, teracim, nazım ve nesir gibi pek çok alanda önemli bilgiler ihtiva eden ansiklopedik eseri tahlil edilmiştir. Çalışma, bir giriş ve üç bülümden oluşmaktadır. Girişte araştırmanın konusu, problemi, amacı, önemi, sınırlılıkları, yöntemi, konuyla alakalı belli başlı kaynaklar ve araştırmada yararlanılan kaynakların üzerinde durulmuştur. Birinci bölümde İbn Ḥicce’nin yaşadığı dönemin siyasî, sosyal, ilmî ve kültürel dokusuna dair bilgiler sunulmuş; ardından İbn Ḥicce’nin hayatı, edebi kişiliği ve eserlerinden bahsedilmiştir. İkinci bölümde bedî‘ ilminin tarihçesi, bedî‘iyyât kasidelerinin ortaya çıkışı, özellikleri, Arap edebiyatındaki yeri ve ilk bedî‘iyyât kasidelerinden bahsedilecek olup devamında İbn Ḥicce’nin bedî‘iyyesinin mukaddimesi, dili ve muhtevası, içerdiği sanatlar, bedî‘iyyesi ve şerhinde takip ettiği yöntem ve istişhatları ele alınacaktır. Üçüncü ve aynı zamanda son bölümde bedî‘iyyâtkasidesinin ihtiva ettiği sanatlar tek tek ele alınmış, tanımları yapıldıktan sonra yer yer ayet, hadis, şiir ve nesir örnekleriyle konu pekiştirilmiştir. Her sanatın sonunda da İbn Ḥicce’nin beyti verilip gerekli izahlar yapılmıştır.Öğe Muhammed b. Ebî Bekr er-Râzî'nin Hadâiku'l-Hakâik adlı eserindeki hadislerin tahrîci ve değerlendirilmesi(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Mazhiranova, Nazym; Yavuz, AdilTasavvuf alanda telif edilen kaynaklar, yalnızca içerikleriyle değil, aynı zamanda rivayet yöntemleri ve hadisleri kullanma biçimleriyle de dikkat çekmektedir. Çünkü tasavvufla ilgilenen bazı alimler ve yazarlar, hadisleri kullanırken zaman zaman eleştirilere maruz kalmış, özellikle hadislerin doğruluğu ve güvenilirliği konusunda soru işaretleri oluşmuştur. Bu nedenle, tasavvufla ilgili eserlerde yer alan hadislerin kaynağı, sıhhati ve rivayet şekilleri, ilmî açıdan titizlikle incelenmeyi gerektiren önemli bir meseledir. Bu bağlamda çalışmamız, Muhammed b. Ebû Bekr er-Râzî’nin Hadâiku’l-hakâik adlı eserindeki hadislerin tahrîci ve değerlendirilmesine odaklanmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde, Muhammed B. Ebî Bekr er-Râzî’nin hayatı, eserleri ve Hadâiku’l-hakâik adlı eseri tanıtılmıştır. İkinci bölümde ise, eserde geçen 170 hadisin tahrîci yapılmış, her bir hadis ayrıntılı olarak değerlendirilmiştir ve rivayetlerle ilgili sahih, hasen ve zayıf vb. olarak verilen hükümler tablolar halinde verilerek değerlendirmeler yapılmıştır. Çalışmanın sonuç kısmında ise hadislerin tahlili neticesinde elde edilen bulgular değerlendirilerek ve esas aldığımız Hadâiku’l-hakâik’teki sıralamaya göre bir hadis fihristi ile çalışma tamamlanmıştır.