Radius distal uç kırıklarında statik unilateral eksternal fiksatör tedavi sonuçlarının değerlendirilmesi

Küçük Resim Yok

Tarih

2005

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

El bileği ekleminin insanın günlük yaşamındaki önemi, travmatolojide en sık karşılaşılan kırık olması, insan vücudunun en hareketli eklemlerinden biri olan el bileğine komşuluğu nedeniyle radius distal uç kırıkları insanın yaşam kalitesi için oldukça önem arz etmektedir. Geçmiş yıllarda teknolojik yetersizlik nedeniyle genellikle konservatif tedavi yapılmış ve oluşan sakatlık da bir yazgı gibi değerlendirilmiştir. Günümüzde bilim ve teknolojinin gelişmesine bağlı olarak yeni tedavi yöntemleri geliştirilmiştir. Özellikle eklemi ilgilendiren kompleks kırıklar ve açık tipteki kırıklar oldukça önem arz eder.İyi tedavi edilmediği takdirde el bileğinde artroz ve buna bağlı kronik ağrı meydana gelir. Bu da özellikle el bileğini daha fazla kullanan üretken insanlarda el becerilerini ve yaşam konforunu olumsuz etkiler. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalma Şubat 1997-Ekim 2003 tarihleri arasında başvuran radius distal uç kırıklı 3 6' sı erkek, 7 'si kadın 43 hastaya Selfîks tipi statik eksternal fiksatörle tedavi uygulanmıştır. Yirmi sekizi dominant, 14'ü nondominant ve l'inde de her iki eli etkilenen hastaların ortalama yaşı 39.5 idi. AO sınıflamasına göre l'i tipA3, l'i tipBl, 2'si tipB2, ll'i tipCl, 16'sı tipC2, 13'ütipC3idi. Kliniğimizde daha çok AO /C1-C2-C3, înstabil kırıklar ile açık kırıkların tedavisinde kullanılan eksternal fiksatörün fonksiyonel olarak başarılı olması için; eklem yüzünün restorasyonunun sağlanması, metafîziyel ve diafiziyel defektlerde kemik grefti konarak, volare ve dorsale aşın deplase kırıklarda sınırlı açık redüksiyon, ve parçaların tespiti, radial yüksekliğin sağlanması, palmar ve radial tiltin sağlanması için eksternal fiksatör tek başına veya K-teli ile kombine olarak kullanılmıştır. 114Vakalar ortalama 22 ay takip edilmiş ve Demerit Fonksiyonel Puanlama Sistemine göre ;%5 mükemmel, %64 iyi, %21 orta, %10 kötü, Stewart radyolojik Skorlama Sistemine göre; %12 mükemmel, %70 iyi, %14 orta, %4 kötü sonuç elde edilmiştir. Bilindiği üzere eklemi ilgilendiren kırıklarda anatomik redüksiyon, stabil bir tespit ile erken hareket başarılı bir sonuç için gerekli ilkelerdir. Anatomik redüksiyon ve stabil bir tespit oluşturma konusunda literatür sonuçlarıyla benzer sonuçlar elde edilmiştir. Erken harekete başlamayı mümkün kılan eklemli fiksatörün tedavideki yeri göz önünde bulundurulmalıdır. Postoperatif rehabilitasyon başarılı bir sonuç için önemli unsurlardan biridir. Sonuç olarak kompleks radius distal uç kırıklarında eksternal fiksatör uygulaması kolay, konforlu, sonuçlan başarılı bir osteosentez yöntemi olup uygun endikasyon olan hastalarda kullanılması oldukça avantajlıdır.
Fractures of the distal radius are important because of their proximity to wrist joint, the value of the wrist in daily life and because they are the most common fractures in orthopaedic practice. From historical perspective, distal radius fractures have been treated conservatively because of technological insufficiency, and the resulting morbidity was considered as destiny. In the present age newly developed treatment modalities have been offered. The care of periarticular complex fractures and open fractures are especially essential. Inappropriate treatment leads to wrist arthrosis and chronic pain as a result.This in turn, has a negative effect on manual skills and quality of life. Fourty three patients (M/W:36/7) with distal radius fractures were treated with static external fixation using the Selfix system, in Selçuk University School of Medicine Department of Orthopaedics,between February 1997 and October 2003.The average age was 39.5. The affection was on the dominant side in 28 patients, non-dominant in 14 and bilateral in one. The distribution according to AO classification was;type Al in one, Bl in one, B2 in two, CI in 1 1, C2 in 16 and C3 in 13. The precautions taken in our clinic for a functionally successful result following treatment of AO/C 1,2,3 fractures with external fixation, were restoration of the articular surface, use of bone grafts for bone defects, limited open reduction in severely displaced fractures, restoration of radial height, palmar and radial tilt and the use of K- wires in combination with the external fixation. The average follow-up period was 22 months. The results were exellent in 5%, good in 64%, fair in 21% and bad in 10% according to Demerit Functional Scale, and exellent in 12%, good in 70%, fair in 14% and bad in 14% according to Stewart Radiologic Criteria. 116It is well known that anatomic reduction, stable fixation and early motion are mandatory for a succesful result Anatomic reduction and stable fixation obtained in patients in this study are comparable to other studies.The role of dynamic external fixation in obtaining beter results should be studied further. Postoperative rehabilitation plays a key role in the success of treatment. As a conclusion, the use of external fixation in the treatment of complex distal radius fractures is a comfortable and succesful way of osteosynthesis and proves advantageous in patients with appropriate indications.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Radius distal, Radius distal, unilateral, unilateral

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Demirayak, M. (2005). Radius distal uç kırıklarında statik unilateral eksternal fiksatör tedavi sonuçlarının değerlendirilmesi. (Yayınlanmamış tıpta uzmanlık tezi) Necmettin Erbakan Üniversitesi, Meram Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı, Konya.