Konik ışınlı bilgisayarlı tomografi kullanılarak farklı iskeletsel maloklüzyonlara sahip hastalarda sinus maxillaris ve farengeal hava yolunun üç boyutlu değerlendirilmesi

Küçük Resim Yok

Tarih

2025

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Necmettin Erbakan Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Amaç: Bu çalışmada, yetişkin hastaların Konik Işınlı Bilgisayarlı Tomografi (KIBT) görüntülerinde sinus maxillaris (SM), pharynx ve palatum durum (PD)’un morfometrik parametrelerinin ölçümü ile sinonazal morfolojik varyasyonların belirlenmesi ve elde edilen verilerin iskeletsel maloklüzyon, yaş, cinsiyet ve lateralizasyona göre değerlendirilmesi amaçlandı. Yöntem: Çalışmamızda 18-51 yaş aralığındaki toplam 274 (124 erkek, 150 kadın) hastanın KIBT görüntüleri retrospektif olarak incelendi. Tüm morfometrik ve morfolojik parametrelerin değerlendirilmesi için 3D-Slicer yazılımı kullanıldı. SM hacmi (SMH), septum nasi deviasyonu (SND), hipertrofiye concha nasalis inferior (HCNI), premolar ve molar diş seviyelerinde PD genişliği (PDG) ve yüksekliği (PDY), pharynx bölümlerinin hacimleri, pharynx en dar yerinin sagittal (SPÇ) ve transvers çapı (TPÇ) ölçüldü. Middle concha bullosa (MCB), paradoksal concha nasalis medius (PCNM), septum nasi pnömatizasyonu (SNP), inferior concha bullosa (ICB), processus uncinatus (PU), aksesuar ostium sinus maxillaris (AOSM) ve hyoid açısının yönü (HAY) morfolojik olarak değerlendirildi. Bulgular: SMH erkeklerde kadınlardan daha yüksek bulunurken, artan yaşla birlikte azaldığı görüldü. Class III maloklüzyonlu bireylerde SMH en yüksek, Class II maloklüzyonlu bireylerde en düşük bulundu. Ağır SND görülen tarafta hipoplazik SM ve AOSM oranı yüksek, MCB ve HCNI’un kontralateralinde orta ve ağır SND görülme oranı yüksek bulundu. Class II maloklüzyon grubunda velofarengeal hacim (VPH), orofarengeal hacim (OPH), toplam farengeal hacim (TPH), SPÇ ve TPÇ diğer gruplara oranla daha düşük saptandı. PDG Class III’te; PDY Class II’de daha büyük bulundu. Pozitif HAY (HAYP) frekansı Class II’de en düşük, negatif HAY (HAYN) frekansı Class I’de en düşüktü. HAYN grubunda OPH ve hipofarengeal hacim (HPH), HAYP grubundan daha yüksek saptandı. Sonuç: Pharynx bölümleri, SM, PD ve sinonazal varyasyonların morfometrik ve morfolojik yapısının incelenmesi bu bölgeye yapılacak klinik ve cerrahi uygulamalar açısından oldukça önemlidir. Ayrıca, bu anatomik yapılar arasındaki ilişkinin iskeletsel maloklüzyon, yaş, cinsiyet ve lateralizasyona göre değişimine ilişkin elde edilen veriler, bölgeyi konu alan ileride yapılacak çalışmalara faydalı bir veri tabanı oluşturması açısından değerlidir.

Objective: The aim of this study was to determine sinonasal morphological variations by measuring the morphometric parameters of the sinus maxillaris (SM), pharynx and palatum durum (PD) on Cone Beam Computed Tomography (CBCT) images of adult patients and to evaluate the obtained data according to skeletal malocclusion, age, gender and lateralization. Method: In our study, CBCT images of a total of 274 patients (124 males, 150 females) aged 18-51 years were retrospectively analyzed. 3D-Slicer software was used to evaluate all morphometric and morphologic parameters. SM volume (SMV), septum nasi deviation (SND), concha nasalis inferior hypertrophy (HCNI), PD width (PDW) and height (PDH) at premolar and molar tooth levels, volumes of pharynx segments, sagittal (SPD) and transverse diameter (TPD) of the narrowest part of the pharynx were measured. The middle concha bullosa (MCB), paradoxical concha nasalis medius (PCNM), septum nasi pneumatization (SNP), inferior concha bullosa (ICB), processus uncinatus (PU), accessory ostium sinus maxillaris (AOSM) and the direction of the hyoid angle (HAY) were evaluated morphologically. Results: SMH was higher in males than females and decreased with increasing age. SMH was highest in individuals with Class III malocclusion and lowest in individuals with Class II malocclusion. The rate of hypoplasic SM and AOSM was high on the side with severe SND, and the rate of moderate and severe SND was high contralateral to the MCB and HCNI. In the Class II malocclusion group, velopharyngeal volume (VPH), oropharyngeal volume (OPH), total pharyngeal volume (TPH), SPD and TPD were found to be lower than the other groups. PDW was found to be larger in Class III and PDH in Class II. The frequency of positive HAY (HAYP) was the lowest in Class II and the frequency of negative HAY (HAYN) was the lowest in Class I. OPH and hypopharyngeal volume (HPV) were higher in the HAYN group than in the HAYP group. Conclusion: Preoperative examination of the morphometric and morphologic structure of the pharyngeal segments, SM, PD and sinonasal variations is very important for clinical and surgical applications in this region. In addition, the data obtained regarding the changes in the relationship between these anatomical structures according to age, gender and lateralization are valuable in terms of creating a useful database for future studies on this region.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

İskeletsel maloklüzyon, Skeletal malocclusion, Sinonasal variation, Sinus maxillaris, Pharynx, Sinonazal varyasyon, Konik ışınlı bilgisayarlı tomografi., Maxillary sinus, Cone beam computed tomography.

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Kabalcı, H. (2025). Konik ışınlı bilgisayarlı tomografi kullanılarak farklı iskeletsel maloklüzyonlara sahip hastalarda sinus maxillaris ve farengeal hava yolunun üç boyutlu değerlendirilmesi. (Yayınlanmamış tıpta uzmanlık tezi) Necmettin Erbakan Üniversitesi, Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölümü Anatomi Anabilim Dalı, Konya