Romatoid artritli hastalarda hastalık aktivitesi ile gastroknemius kas sertliği arasındaki ilişki

Küçük Resim Yok

Tarih

2025

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Necmettin Erbakan Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Amaç: Romatoid artrit; etyolojisi net bilinmeyen, simetrik, inflamatuar, periferik bir poliartrittir. Tipik olarak kıkırdak ve kemik erozyonu yoluyla eklem tahribatına yol açar. RA hastalarında %25-70 oranında kas zayıflığı ve düşük kas yoğunluğu izlenmektedir. RA’daki miyopatik özellikleri tanımlamak ve araştırmak amacıyla invazif olmayan kantitatif yöntemlerin kullanımı son yıllarda artış göstermeye başlamış olsa da bu yöntemler henüz yaygınlaşmamış ve standart bir değerlendirme aracı haline gelmemiştir. RA’da kasların biyomekanik durumuna yeni bir bakış açısı sunabilen ultrason kayma dalgası elastografisi (SWE) kullanılarak kaslar invazif olmayan bir şekilde değerlendirilebilir. Bu çalışma RA tanılı hasta grubu ile sağlıklı kontrol grubu karşılaştırıldığında, hastalık aktivitesi ile gastroknemius kas sertliği arasında nasıl bir ilişki olduğunu anlamayı amaçlamıştır. Yöntem: Çalışmaya Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji kliniğine başvuran RA tanısı olan 60 hasta ve 60 sağlıklı kontrol grubu dahil edilmiştir. RA tanılı hastalar DAS28-CRP hastalık aktivite skoruna göre gruplandırılmıştır ve sağlıklı kontrol grubu ile karşılaştırılmıştır. Hastalık aktivitesine göre gruplandırılan hastaların ve kontrol grubunun usg cihazı ile gastroknemius kas sertliğine bakılmıştır. Çalışma SGK kapsamında olmayan bağış usg cihazıyla yapılmıştır. Ultrasonda SWE tekniği kullanılarak gastroknemius kas sertliği ölçülmüştür. Hasta ve kontrol grubun boy ve kiloları ölçülerek vücut kitle indeksi hesaplanmıştır. Hasta ve kontrol grubun rutinde bakılan kan tetkikleri yapılmıştır. Hasta ve kontrol grubuna fiziksel aktivitenin değerlendirilebilmesi açısından uluslararası fiziksel aktivite anketi olan IPAQ (kısa) anketinin doldurulması istenmiştir. Bulgular: RA tanısı almış 60 hasta ve sağlıklı 60 kontrol grubu ile yürütülen çalışmamızda hastaların tümü kadındır. RA grubunun yaş ortalaması 49,71±8,81 yıl, sağlıklı kontrol grubunun yaş ortalaması 47,29±5,18 yıldır. RA grubunun VKİ ortalaması 29,00±4,55 kg/m2, sağlıklı kontrol grubunun VKİ ortalaması 28,97±6,59 kg/m2’dir. Gruplar arasında fiziksel aktivite düzeyi açısından bir fark yoktur (p>0,05). Gruplar arasında biyokimyasal parametreler karşılaştırıldığında lökosit, nötrofil, total protein, albümin, ESH ve CRP açısından anlamlı fark olduğu bulundu (p<005). Gastroknemius kas kalınlığı ve sertliği ölçüm sonuçlarının gruplar arasında karşılaştırılması sonucunda RA’lı bireylerin sağ ve sol medial gastroknemius kas kalınlıkları sağlıklı bireylere göre düşük bulundu (p=0,001, p=0,016). RA’lı bireylerin sol medial gastroknemius kas sertliğinin sağlıklı bireylere göre yüksek olduğu bulundu (p=0,028). RA hastalarında gastroknemius kası kalınlığı ve sertliği ile klinik özellikler arasındaki ilişki incelendiğinde sağ ve sol medial gastroknemius kası kalınlığı ile ESH değeri arasında negatif yönlü ve anlamlı bir ilişki olduğu, sol gastroknemius kas sertliği ve ESH değeri arasında ise pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu bulundu (p<0,05). DAS28-CRP skoru ile hastalık aktivitesine göre sınıflandırılan RA hastalarının gastroknemius kası kalınlığı ve sertliğinin karşılaştırılması sonucunda remisyon/düşük hastalık aktivitesi olan RA hastalarında orta düzeyde hastalık aktivitesi olan RA hastalarına göre sol medial ve lateral gastroknemius kas kalınlıklarının daha fazla olduğu bulundu (p=0,048, p=0,042). Remisyon/düşük hastalık aktivitesi olan RA hastalarında orta düzeyde hastalık aktivitesi olan RA hastalarına göre sağ medial ve lateral gastroknemius ve sol lateral gastroknemius kas sertliklerinin daha fazla olduğu bulundu (p<0,05). Sonuç: Bu çalışmada romatoid artritli bireylerde gastroknemius kasının kalınlık ve sertlik özellikleri kayma dalgası elastografisi (SWE) ile değerlendirilmiş ve sağlıklı bireylerle karşılaştırılarak hastalık aktivitesi ile ilişkisi incelenmiştir. RA grubunda kas kalınlığı azalmış, sertlik ise artmıştır. Kas parametreleri ile ESH düzeyleri arasında anlamlı korelasyonlar bulunurken CRP ve DAS28-CRP ile istatistiksel anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Düşük hastalık aktivitesine sahip bireylerde kas kalınlığı korunurken kasın bazı bölgelerinde sertlik artışı dikkat çekmiştir. Bulgular RA’nın inflamasyonun ötesine geçerek kas dokusunda yapısal değişikliklere yol açtığını ve SWE’nin bu değişimleri non-invaziv şekilde saptamada etkili olduğunu göstermektedir. Ayrıca kas sertliğinin yalnızca inflamasyon değil, postürel ve biyomekanik faktörlerden de etkilenebileceği kanaatine varılmıştır. Remisyon grubunda gözlenen daha iyi kas kalınlığı değerlerinin olası biyolojik ajan kullanımı ile ilişkili olabileceği düşünülmüştür. Bu durum biyolojik tedavilerin kas sağlığı üzerinde potansiyel olumlu etkileri olabileceğini gündeme getirmektedir.
Objective: Rheumatoid arthritis (RA) is a symmetric, inflammatory, peripheral polyarthritis of unknown etiology. It typically leads to joint destruction through cartilage and bone erosion. In RA patients, muscle weakness and low muscle density are observed in approximately 25–70% of cases. Although the use of noninvasive quantitative methods to define and investigate the myopathic features of RA has increased in recent years, these methods have not yet become widespread or established as standard assessment tools. Shear wave elastography (SWE), an ultrasound-based technique that offers a new perspective on the biomechanical status of muscles in RA, enables the non-invasive evaluation of muscles. This study aimed to investigate the relationship between disease activity and gastrocnemius muscle stiffness by comparing a group of patients diagnosed with RA to a healthy control group. Method: The study included 60 patients diagnosed with RA who presented to the Rheumatology Clinic of Necmettin Erbakan University Faculty of Medicine and 60 healthy control groups. RA patients were grouped according to the DAS28-CRP disease activity score and compared with the healthy control group. Gastrocnemius muscle stiffness was evaluated using an ultrasound device in both the patient groups (classified by disease activity) and the control group. The study was conducted using a donated ultrasound device that was not covered by the Social Security Institution (SGK). Gastrocnemius muscle stiffness was measured using the shear wave elastography (SWE) technique on ultrasound. The height and weight of both the patient and control groups were measured, and body mass index (BMI) was calculated. Routine blood tests were performed for both groups. Additionally, both the patient and control groups were asked to complete the International Physical Activity Questionnaire (IPAQ-short form) in order to assess their level of physical activity. Results: In our study conducted with 60 patients diagnosed with RA and 60 healthy control subjects, all participants were female. The mean age of the RA group was 49.71±8.81 years, while the mean age of the healthy control group was 47.29±5.18 years. The mean BMI of the RA group was 29.00±4.55 kg/m², and the mean BMI of the healthy control group was 28.97±6.59 kg/m². There was no significant difference in physical activity levels between the groups (p>0.05). When comparing biochemical parameters between the groups, significant differences were found in leukocyte count, neutrophil count, total protein, albumin, ESR, and CRP levels (p<0.05). As a result of comparing the gastrocnemius muscle thickness and stiffness measurements between the groups, it was found that the right and left medial gastrocnemius muscle thicknesses of individuals with RA were lower than those of healthy individuals (p=0.001, p=0.016). The left medial gastrocnemius muscle stiffness of individuals with RA was found to be higher than that of healthy individuals (p=0.028). When examining the relationship between gastrocnemius muscle thickness and stiffness and clinical features in RA patients, a significant negative correlation was found between the right and left medial gastrocnemius muscle thickness and ESR value, while a significant positive correlation was found between left gastrocnemius muscle stiffness and ESR value (p<0.05). Conclusion: In this study, the thickness and stiffness properties of the gastrocnemius muscle in individuals with rheumatoid arthritis were evaluated with shear wave elastography (SWE) and compared with healthy individuals to examine the relationship with disease activity. In the RA group, muscle thickness decreased and stiffness increased. While significant correlations were found between muscle parameters and sedimentation levels, no statistically significant relationship was found with CRP and DAS28-CRP. While muscle thickness was preserved in individuals with low disease activity, an increase in stiffness was noted in some areas of the muscle. The findings show that RA goes beyond inflammation and causes structural changes in muscle tissue and SWE is effective in detecting these changes non-invasively. In addition, it was concluded that muscle stiffness may be affected not only by inflammation but also by postural and biomechanical factors. It was thought that the better muscle thickness values observed in the remission group may be related to the possible use of biological agents. This situation brings to the agenda the potential positive effects of biological treatments on muscle health.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

romatoid artrit, rheumatoid arthritis, kas sertliği, muscle stiffness, hastalık aktivitesi, disease activity, kayma dalgası elastografisi, shear wave elastography

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Nergiz, Y. (2025). Romatoid artritli hastalarda hastalık aktivitesi ile gastroknemius kas sertliği arasındaki ilişki. (Yayınlanmamış tıpta uzmanlık tezi) Necmettin Erbakan Üniversitesi, Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Konya.