Necmettin Erbakan Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi

DSpace@Erbakan, Necmettin Erbakan Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.




 

Güncel Gönderiler

Öğe
Yeni sağ anlayışı çerçevesinde bir değerlendirme: Türkiye'de zorunlu genel sağlık sigortası uygulaması
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Mızrak, Çağlar; Çınkara, Gökhan
Geçmişten günümüze yaşanan krizler hâkim iktisadi ve siyasi düşünceleri değişmesine sebep olmuştur. Özgürlük ve serbest piyasa anlayışına dayalı liberal anlayış, 1929 krizi ile yerini ekonomik ve sosyal hayata devletin müdahalesini öngören Keynesçi anlayışa bırakmış; fakat 1970’li yıllarda patlak veren arz krizi bu düşünceye eleştirileri gündeme getirmiştir. Söz konusu eleştiriler doğrultusunda özelleştirme yoluyla devletin küçültülmesini esas alan düşünce akımı, gelişmekte olan Dünya ülkelerini etkilemiş, bu ülkeler ekonomi ve sosyal politikalarını bu düşünce doğrultusunda yeniden reforme etmeye başlamıştır. 1980’lerden itibaren ülkemizde de bu anlayış etkisini göstermiş, bu etki ile beraber sosyal güvenlik ve sağlık sistemine yönelik reform çalışmaları gerçekleştirilmiştir. 2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile söz konusu reform çalışmalar nihai hale gelmiş, son olarak reformun en önemli ayağı olan zorunlu genel sağlık sigortası uygulaması 2012 yılından itibaren uygulamaya alınmıştır. Bu çalışma, ile ülkemizde halihazırda uygulanan zorunlu genel sağlık sigortası uygulamasını tarihsel ve ideolojik arka planını orta koyarak; aynı zamanda ülke karşılaştırması da yaparak yeni sağ anlayışı çerçevesinde değerlendirmek ve öneriler sunmak amaçlanmıştır.
Öğe
Türkiye ve ABD başkanlık sistemlerinde üst düzey yönetici atamaları: Siyaset-bürokrasi ilişkileri eksenli bir analizi
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Telli, Mehmet Resul; Kutlu, Önder
Bu tez çalışmasında Türkiye ve ABD’de de yürütme organının üst düzey kamu yöneticilerini atama yetki ve kapsamı, siyaset-bürokrasi ilişkisi bağlamında karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Yine bu çalışmada ayrıca literatür taraması ve karşılaştırmalı analiz yöntemiyle her iki sistemde atama yetkisinin kapsamı, hangi kurumsal denetimlere tabi olduğu ve atama süreçlerinin daha merkezi bir yapıya dönüşmesinin liyakat ile bürokratik tarafsızlık ilkeleri üzerindeki yansımaları ayrıntılı biçimde değerlendirilmiştir. Bu çalışma, Türkiye’de yürütme organının üst kademe kamu yöneticileri atama yetkisi üzerinden siyaset-bürokrasi ilişkisini ABD ile karşılaştırarak analiz etmeyi amaçlamaktadır. Çalışmanın temel sorunsalları; yürütmenin üst düzey atamaları yapma yetkisinin siyaset-bürokrasi ilişkisini nasıl etkilediğinin ve kurumsal denetim mekanizmalarının bulunmadığı veya zayıf olduğu devletlerde üst düzey atama yetkisi kamu yönetiminde siyasal kadrolaşmaya ve tarafsızlık ilkesinin aşınmasına nasıl etki ettiğinin cevabını bulmaktır. 2017 Anayasa değişikliğiyle Türkiye’de yürütme yetkisi merkezileşmiş, üst kademe kamu personeli atamaları yasama onayına gerek olmadan doğrudan Cumhurbaşkanına bırakılmıştır. Bu durum, kuvvetler ayrılığı ve fren-denge mekanizmalarının işleyişini zayıflatmış ve liyakat tartışmalarını artırmıştır. Buna karşılık, ABD’de başkanın atama yetkisi Senato onayı gibi kurumsal mekanizmalarla denetlenmekte, bu sayede yürütmenin tek taraflı güç biriktirmesi sınırlandırılmaktadır. Türkiye’de hükümetin geniş takdir yetkisinin bürokrasiyi siyasal etkilere açık hale getirdiğini, ABD’de ise kurumsal denetimlerin daha dengeli bir bürokratik yapı oluşturduğunu ortaya koymuştur. Çalışmada kamu yönetiminde bürokratik tarafsızlık, liyakat ve hesap verebilirliğin güçlendirilmesi adına Türkiye’de yürütmenin atama yetkisine yönelik denetim araçlarının geliştirilmesi gerekliliği ve sistemin buna göre yapılandırılması gerekliliği tespit edilmiştir. Bu bulguların, yeni anayasa tartışmalarına ve kamu yönetimi reformlarına ışık tutması beklenmektedir.
Öğe
Ekoller ışığında Türk mûsikîsi ses icrasında yorum unsurları
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Güldaş, Meryem; Yıldırım, Mustafa
Bu araştırma, Türk mûsikîsi ses icrâsında öne çıkan yorum unsurlarını, gelenekli icrâ anlayışı çerçevesinde ve farklı icrâcılar üzerinden karşılaştırmalı olarak incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırmada, Bekir Sıdkı Sezgin, Meral Uğurlu ve Alâeddin Yavaşça’nın ses icrâlarındaki yorum unsurları incelenmiştir. Araştırmada ses icrâlarında kullanılan yorum unsurlarının icrâcılara göre farklılık gösterip göstermediği ve bu unsurların neler olduğunu ortaya koymak amaçlandığından dolayı araştırmanın problem cümlesi "Ekoller Işığında Türk Mûsikîsi Ses İcrasında Yorum Unsurları Nelerdir?" olarak belirlenmiştir. Nitel araştırma yöntemine dayanan bu tezde, genel tarama modeli kullanılmış; ilgili icrâcıların, incelenen belirli eserleri, ses kayıtları ve dikte edilen notaları aracılığıyla çözümlenmiştir. İncelemeler sonucunda, çarpma, kaydırma, dalgalanma, titretme, duraksama gibi birçok yorum unsurunun her icrâcı tarafından farklı biçimlerde ve sıklıkta kullanıldığı belirlenmiştir. Özellikle meşk sistemiyle şekillenen gelenekli icrâ anlayışının, yorum farklılıklarını doğrudan etkilediği görülmüştür. Sonuç olarak, her icrâcının sahip olduğu bireysel tavrın, icrâya kattığı yorum unsurlarıyla belirginleştiği; bu unsurların ise geleneksel aktarıma dayalı olarak şekillendiği tespit edilmiştir. Elde edilen bulgular, konservatuvar eğitiminde yorum unsurlarının sistematik biçimde ele alınmasının, kültürel aktarım açısından önemini ortaya koymaktadır.
Öğe
Tanbûri Cemil Bey ve İzzettin Ökte'nin tanbur taksimlerinin tahlili ve mukâyesesi
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Yıldız, Tahsin; Çetik, Özcan
Türk müziğinde gerek icrâ gerekse makam özelliklerinin ortaya konulması açısından önemli bir yere sahip olan tanburun, icrâ anlayışında bulunduğu dönem ve icrâcılara göre farklılıklar oluşmuştur. Diğer müzik türlerinden farklı olarak Türk müziği, yoruma dayalı olarak icrâ edilen bir müzik türüdür. Türk müziği icrâ eden sanatçıların kendine has bir tavırla yapmış olduğu yorumlama teknikleri, icrâcılar arasında icrâ anlayışı bakımından farklılıklar ve benzerlikler oluşmasına sebebiyet vermiştir. Bu çalışmada, Türk müziği tanbur icrâcılarından Tanbûri Cemil Bey ve İzzettin Ökte’nin icrâ etmiş olduğu Hüseyni, Hicaz ve Acemaşiran makamlarındaki taksimler notaya alınmış ve bu sayede icrâlardan hareketle duyulan tüm işitsel içerik tahlile hazır bir şekilde materyal haline getirilmiştir. Notaya alınan icrâlar Prof. Dr. Mehmet Gönül’ün “Üslûp ve Tavır Bağlamında Türk Mûsikîsi İcrâsında Yorum Unsurları” makalesi ışığında tahlil edilmiş ve kıyas edilmiştir. Bu çalışmanın sonucunda; Tanbûri Cemil Bey’in tanburu daha çok mızraplı ve çarpmalı bir şekilde icra ederek dinamik bir icrâ benimsediği, İzzettin Ökte’nin daha bağlı ve uzayan seslerle icrâyı benimsediği sonucuna varılmıştır.
Öğe
Göstergebilimsel bir inceleme: Kent bayram şekerleri reklamlarının incelenmesi
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Kaplan, Ayşenur; Çağlak, Uğur
Bu çalışma, 2013-2023 yılları arasında televizyonlarda yayınlanan Kent Bayram Şekerleri reklamlarını, Roland Barthes’ın göstergebilimsel analiz yöntemiyle inceleyerek, reklamlarda kullanılan görsel ve dilsel öğelerin nasıl bir kültürel anlam taşıdığını incelemiştir. Reklamların görsel ve işitsel unsurları, Barthes’ın birincil ve ikincil anlam çerçevesinde çözülerek, tüketiciye iletilmek istenen toplumsal ve kültürel mesajlar ortaya konulmuştur. Araştırma sonucunda, Kent Bayram Şekerleri reklamlarının, yalnızca ürün tanıtımı yapmakla kalmadığı, aynı zamanda toplumsal dayanışmayı, aile içi bağları ve bayram kültürünü pekiştiren anlamlar taşıdığı görülmüştür. Özellikle pandemi dönemi gibi sosyal izolasyonun yoğun yaşandığı dönemlerde yayınlanan reklamında kullandıkları, "Aşarız bu bayramı" mesajıyla kültürel değerlerin sürekliliğini vurgulanmıştır. Reklamların içerdiği nostaljik çağrışımlar, aile yapısının sunumu ve yaşlı bireylerin temsili, Türk kültüründeki bayramın nasıl üretildiğini göstermektedir. Bu bağlamda reklamlar, geçmişle bugün arasında sembolik bir köprü kurarak, kültürel kimliğin yeniden inşasına katkı sağlamaktadır. Şekerin yalnızca bir tüketim ürünü değil, aynı zamanda paylaşım, sevgi ve birliktelik simgesi olarak sunulması, reklamların kültürel derinliğini artırmaktadır.