Yazar "Şahin, Tahir Kemal" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Araştırma Görevlisi Hekimlerin Hastane İnfeksiyonları Konusundaki Bilgi ve Davranışlarının Değerlendirilmesi(2016) Şahin, Tahir Kemal; İnfal Kesim, SelmaGiriş: Bu çalışma, bir üniversite hastanesinde hizmet veren araştırma görevlisi hekimlerin hastane infeksiyonları konusundaki bilgi ve davranışlarının değerlendirilmesi amacıyla yapıldı.Materyal ve Metod: Verileri toplamak için kullanılan anket formu; araştırmaya katılanların sosyo-demografik özellikleri ve çalışma durumlarını belirlemeye yönelik veri toplama formu ile ilgili soruları ve hastane infeksiyonları konusundaki bilgi ve davranışın saptanmasına yönelik soruları içeren iki bölümden oluşmuştur.Bulgular: Kullanılan forma göre araştırma grubuna katılan araştırma görevlisi hekimin hastane infeksiyonlarına ilişkin bilgi sorularından aldığı toplam puan ortalaması, toplam 100 puan üzerinden 32.0 puandır. Bu puan yetersiz olup beklenenin altında bulunmuştur.Sonuç: Hekimlerin hastane infeksiyonun önemini ve infeksiyonu önlemedeki rollerini kavraması için infeksiyonun ortaya çıkmasını önlemek amacıyla uygun önlemler almaya yönelik konu ile ilgili hizmet içi eğitim programlarının düzenlenmesi, eğitimin sürekliliğinin ve güncelliğinin sağlanması hastane infeksiyonun önlenmesi ve kontrolünde önemli rol oynayabilir.Öğe Beş yıllık yama testi sonuçlarımız(2012) Şahin, Tahir Kemal; Daye, Munise; Uçar-Tavlı, Yeliz; Mevlitoğlu, İnciAmaç: Allerjik kontakt dermatit (AKD), allerjen madde ile önceden duyarlanmış kişilerde tekrarlayan temaslarda gelişen tip 4 aşırı duyarlılık yanıtıdır. Etiyolojide rol oynayabilecek allerjenleri saptamak için deri yama testinin yapılması ve bu sayede neden olabilecek faktörlerin ortadan kaldırılması ve hastaları yaşam kalitesini arttırılması amaçlanmaktadır. Yöntem: Çalışmada Ocak 2006-Ocak 2011 tarihleri arasında Deri ve Zührevi Hastalıkları Polikliniği’nde allerjik kontakt dermatit tanısı alan 1038 hasta değerlendirildi. Serilere göre en sık karşılaşılan allerjenler; yaş, cinsiyet ve meslek özellikleri kaydedildi. Bulgular: Çalışmamızda en sık karşılaşılan allerjenler sırasıyla standart seride nikel, gıda serisinde sodyum alginat (E401), kozmetik seride ise setilstearilalkol şeklinde bulunmuştur. Sonuç: Allerjik kontakt dermatit tanısı konan hastaların şikayetleri, anamnezleri, hobileri, meslekleri sorgulanmalı; uygun seçilmiş maddeler ile yama testi yapılmasına özen gösterilmelidir.Öğe Bir Üniversite Hastanesindeki Yardımcı Personelin Hastane Enfeksiyonları İle İlgili Bilgi Ve Tutumlarının Değerlendirilmesi(2016) İnfal, Selma; Şahin, Tahir KemalAmaç: Bu çalışma, bir üniversite hastanesinde hizmet veren yardımcı personelin hastane enfeksiyonları (HE) konusundaki bilgi ve tutumlarının değerlendirilmesine yönelik olarak yapılmıştır. Yöntemler: Verileri toplamak için kullanılan anket formu, konu ile ilgili soruları içeren iki bölümden oluşmuştur. Birinci bölüm, araştırmaya katılan kişilerin sosyo-demografik özellikleri ve çalışma durumlarını belirlemeye yönelik sorulardan oluşmaktadır. İkinci bölümde ise HE konusundaki bilgi ve tutumun saptanmasına yönelik sorulara yer verilmiştir. Bu sorulardan bilgi soruları puanlandırılarak değerlendirme toplam 100 puan üzerinden yapılmış, tutum sorularına verilen yanıtların ise yüzde (%) dağılımı değerlendirilmiştir. Bulgular: Yardımcı personelin %32,1'i yaptığı her işlem öncesi, %14,1'i yaptığı her işlem sonrası el yıkadığını, %83,1'i ellerini yıkamak için sabunlu su kullandığını ifade etmiştir. Tıbbi atık, evsel atık ve geri kazanılabilir atık poşetlerindeki renk ayrımını tam ve doğru olarak yapabilen yardımcı personel oranı %6 olarak bulunmuştur. Görev sırasında HE'den korunmak için %38,1'i eldiven giydiğini, %26,3'ü maske taktığını, %21,2'si el yıkadığını ifade etmiştir. Yardımcı personelin HE'ye ilişkin bilgi sorularından aldığı puan ortalaması 40,9 15,7'dir. Sonuç: Yardımcı personelin enfeksiyonu önlemedeki kendi rollerini ve HE'nin önemini yeterince kavrayamadığı sonucuna varılmıştır. Yardımcı personelin HE'nin önemini ve enfeksiyonu önlemedeki rollerini kavramaya yönelik konu ile ilgili hizmet içi eğitim programlarının düzenlenmesi, eğitimin sürekliliğinin ve güncelliğinin sağlanması, ayrıca eğitimde bilgiye ve bilginin davranışa dönüştürülmesinde yetersiz olunan konulara ağırlık verilmesi, HE'nin önlenmesi ve kontrolünde önemli rol oynayabilir.Öğe Dermatoloji polikliniğine başvuran olguların deri bakımı ve nemlendiricilerle ilgili bilgi, tutum ve davranışlarının değerlendirilmesi(2015) Daye, Munise; Mevlitoğlu, İnci; Şahin, Tahir KemalAmaç: Sağlıklı derinin devamı için deri tiplerine özel hazırlanmış temizleme ve kozmetik ürünlerinin (besleyici, nemlendirici, güneş koruyucu gibi) kullanılması ve/veya uygulanması deri bakımı olarak isimlendirilir. Çalışmamızda dermatoloji polikliniğine başvuran olguların deri bakımı hakkında bilgi seviyesini, deri bakımı ürünü kullanma alışkanlıklarını, nemlendiriciler hakkında bilgi seviyeleri ve bu ürünleri kullanma alışkanlıklarını değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Mart-Mayıs 2013 tarihleri arasında herhangi bir nedenle dermatoloji polikliniğine başvuran olgulara deri bakım ürünleri ve nemlendiricileri, kullanma alışkanlıkları, deri bakımı ile ilgili bilgileri nereden edindikleri, ürün seçiminde dikkat ettikleri noktalar, ürünleri kime danışarak ve nereden aldıkları, alırken neye dikkat ettiklerini sorgulayan anket doldurtuldu. Bulgular: Araştırmaya katılan 984 olgunun 608i (%61,8) kadın, 376sı (%38,2) erkekti. Çalışmamızda 474 olgu (%48,2) deri bakımı deyince temizlik anladığını, 337 olgu (%34,2) ise deri hastalığının olmaması olduğunu belirtti. Üç yüz üç (%30,8) olgu bir ürün, 213 (%21,6) iki ürün, 284 (%28,9) üç ve daha fazla ürün biliyorken, 184 (%18,7) olgu deri bakım ürünlerini bilmiyordu. Deri bakım ürünlerini 200ü düzenli ve 328i bazen olmak üzere 528 (%53,7) olgu kullanmakta, 456 (%46,3) olgu da kullanmamaktaydı. Olgularımız deri bakım ürünlerini seçerken; 648 (%65,9) olgu dermatoloğundan, 154ü (%15,7) internetten, 106sı (%10,8) reklamlardan, 37si (%3,8) komşusundan, 39u (%4) eczacısından yardım almaktaydı. Çalışmamızda; olguların 300ü (%30,5) nemlendiricileri kullanırken, 340ı (%34,6) bazen kullanmaktaydı, 344 (%35) olgu da nemlendirici kullanmadığını belirtti. Sonuç: Düzenli deri bakım ürünü kullanma alışkanlığı olgularımızın çoğunda bulunmamaktadır. Toplumun düzenli deri bakımı ve nemlendiricilerin doğru seçimi, uygun yerlerden alımı ve kullanılmasıyla ilgili bilgilendirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.Öğe Helikobakter pilori enfeksiyonu Mikozis fungoides için risk faktörü müdür?(2013) Daye, Munise; Mevlitoğlu, İnci; Şahin, Tahir Kemal; Akça, Hanife MerveGiriş: Kutane T hücreli lenfomalar'ın iki önemli varyantı; Mikozis fungoides ve Sezary sendromudur. KTHL'ın oluşumundaki, otolog dendiritik hücrelerin, tümöral yöndeki dönüşümlerini, hangi antijenlerin başlattığı bilinmemektedir. Helicobacter pylori'nin (H.pylori) bazı dermatozlarla ilişkili olduğu bilinmektedir. H.pylori; kronik gastrit, peptik ülser ve gastrik mukoza ilişkili lenfoid doku lenfomanın gastrik B hücreli lenfoması ile kuvvetle ilişkili gram (-) bakteridir. Bu çalışmada H.pylori enfeksiyonu ile MF gelişimi arasındaki ilişkiyi değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve yöntem: Bu çalışma yaş-cinsiyet eşlemeli vaka-kontrol çalışmasıdır. MF'i olan 50 olgunun 37 evre1, 13'ü evre 2A'ıydı. H.pylori enfeksiyonu ile ilişkisiz dermatolojik hastalığı bulunan 50 olgu kontrol olguları olarak alındı. H.pylori için H. pylori gayta antijen testiyle bakıldı. Bulgular: MF olgularının ortanca yaşı 48, kontrol olgularının ortanca yaşı 53 yıldı. MF olgularının ortalama hastalık süresi 7 yıldı. MF ve kontrol olgularının yaş ve cinsiyet açısından aralarında fark saptanmadı. MF olgularının 12'sinde H.pylori gayta antijen test idi. Cinsiyet, evre, hastalık süresi ile H.pylori 'liği arasında fark saptanmadı. MF ve kontrol olgularının H.pylori gayta antijen'liği arasında fark saptanmadı. Sonuç: Çalışmamızda H.pylori enfeksiyonu ile MF arasında ilişki saptanmadı. Farklı toplumlarda prospektif, multimerkez çalışmaların yapılmasının faydalı olacağını, H.pylori antijeninin MF olgularının MF lezyonu olan dokusunda bakılmasının olası ilişkiyi araştırmada yardımcı olabileceğini düşünmekteyiz.Öğe Konya il merkezindeki sağlık ocaklarının verimliliğinin değerlendirilmesi(2015) Uyar, Mehmet; Şahin, Tahir KemalAMAÇ: Sağlık Hizmetlerinde çıktıları ölçmek zordur. Birinci basamak sağlık kuruluşlarında verimlilik ve performans ölçümünde kullanılacak standart bir yöntem ve araç yoktur. Birinci basamak sağlık kuruluşlarının performans değerlendirmesi kaynakların etkili kullanımı konusunda yol gösterici olabilir. YÖNTEM: Tanımlayıcı tipte olan bu çalışma ile Konya il merkezinde faal olarak çalışan 33 sağlık ocağının verimliliklerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Performans değerlendirmesinde girdi yönelimli Veri Zarflama Analizi (VZA) yöntemi kullanılmıştır. Teknik verimlilik puanı "1" olan sağlık ocakları verimli olarak kabul edilmiştir. BULGULAR: Çalışmada uygulanan modele göre sağlık ocaklarının 13 (%39)'ü teknik olarak tam verimli çıkmıştır. 5 sağlık ocağının teknik verimlilik puanı 0,900 ile 0,999 arasında çıkmıştır. Girdi fazlalığı olan sağlık ocağı sayısı çıktı eksiği olan sağlık ocağı sayısından fazladır. SONUÇ: Sağlık ocakları arasında verimlilik farkı çıktılardan ziyade girdilerdeki farktan kaynaklanmaktadır. Sağlık hizmeti yöneticileri benzer yöntemlerle aynı veya farklı değişkenleri kullanarak sağlık kuruluşlarının performanslarını değerlendirebilir ve sağlık kuruluşlarında verimli-verimsiz ayrımı yaparak, verimsizlik nedenlerini ortaya koyabilir. Bu yöntem hizmetlerin planlanmasında yöneticilere yol gösterici olabilir.Öğe Konya-Meram’da Dumansız Hava Sahası Denetimi Yapan Ekiplerin Karşılaştıkları Sorunlar(2017) Demir, Lütfi Saltuk; Tunçez, İsmail Hakkı; Durduran, Yasemin; Uyar, Mehmet; Şahin, Tahir KemalAmaç: Ülkemizde tütünle mücadele konusunda kapsamlı olarakbirçok plan ve program yürütülmekte, aynı zamanda il tütün kontrol kurulları tarafından tütün denetimleri düzenli olarak yapılmaktadır.Ancak denetimleri yapan ekipler çeşitli sorunlarla karşılaşmaktaolup, bu durum denetimlerin etkinliğini ve sürekliliğini azaltmaktadır.Bu çalışma ile dumansız hava sahası denetimi yapan ekiplerinkarşılaştıkları sorunların belirlenmesi amaçlanmıştır.Materyal ve Metot: Kesitsel tipte olan bu çalışmaya, Konya iliMeram ilçesinde son bir yıl içerisinde dumansız hava sahası denetimiyapan ve çalışmaya katılmayı kabul eden Toplum Sağlığı Merkezi,İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Belediye Zabıtası çalışanları dahil edildi.Katılımcılara literatür taranarak ve ilgili mevzuat incelenerek araştırmacılartarafından hazırlanan veri toplama formu uygulandı. Elde edilenverilerin analizi bilgisayarda istatistik paket programı kullanılarakgerçekleştirildi.Bulgular: Araştırmaya katılanların %40,0’ı Emniyet Müdürlüğü,%35,0’i Belediye Başkanlığı, kalan %25,0’i ise Toplum SağlığıMerkezi’nde çalışmaktaydı. Son bir yıl içinde denetim ekibininyaptığı denetim sayısı ortancası 100 (2–2000) idi. Toplum SağlığıMerkezi’nde çalışan personelin Emniyet ve Belediye ekiplerindendaha fazla denetim yaptığı tespit edildi. Denetimler esnasındaherhangi bir sorunla karşılaştığını ifade eden katılımcıların oranı%49,0’du. En çok sorunla karşılaşan grubun Toplum SağlığıMerkezi çalışanları olduğu saptandı. Tütün denetimi yapan katılımcılarınen çok karşılaştığı üç sorun sırasıyla; sözel saldırı (%44,9),tehdit edilme (%22,4) ve fiziksel saldırı (%14,3) olarak tespit edildi.Sonuç: İş yükünün büyük çoğunluğunu üstlenen ve aynı zamandadaha çok sorunla karşılaştığı düşünülen Toplum Sağlığı Merkeziekiplerine tütün denetimleri esnasında polis veya jandarma ekiplerinineşlik etmesi faydalı olacaktır.