Yazar "Az, Ahmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe eş-Şeyh Yusuf Hattâr Muhammed, el-Mevsû’atü’l-Yusufiyye fi Beyâni Edilleti’s-Sûfiyye, Matbaatu’n-Nadr Yayınları, 3. Baskı, 2001, Şam(Necmettin Erbakan Üniversitesi, 2016) Az, AhmetTasavvuf tarihine göz atılacak olursa sufi yaşantının örnekleri peygamberlerin hayatlarında bulunabilir. Nitekim Peygamber Efendimiz'in (sas) yaşamış olduğu asr-ı saadet devri ile başlayan ve tabiî ve tebe-i tabiîn devrini de içine alan İslam’ın ilk iki asrına “zühd dönemi” denmiştir. Bu dönemde yaşayan Müslümanlar, istidatlarına göre kimi tevekküle, kimi halvete, kimi sabır ve mücâhedeye ağırlık vermiş ve böylece ismen olmasa da tasavvufun temelleri atılmış oldu.Öğe İzzeddîn El-Haznevî’nin hayatı, ilmî ve tasavvûfî kişiliği(Necmettin Erbakan Üniversitesi, 2021) Az, AhmetBu çalışma 20. yüzyılda 1925-1992 yılları arasında yaşamış, Nakşbendî - Hâlidîliğin bir kolu olan Haznevîliğin, Suriye başta olmak üzere ülkemizde ve birçok Avrupa ülkesinde yayılmasında önemli katkıları olan İzzeddîn el-Haznevî’nin (öl. 1413/1992) hayatı, ilmî ve tasavvûfî kişiliği hakkındadır. Babası Ahmed el-Haznevî’ye nisbetle Hazneviyyeolarak anılan bu ekol, gerçek kimliğine İzzeddîn el-Haznevî ile kavuşmuş, daha sonra talebeleri ve halifeleri sayesinde ilmî ve tasavvûfî faaliyetler artarak devam etmiştir. Gerek ilmî gerek tasavvûfî yönüyle toplumun dinî ve ictimaî hayatında derin izler bırakan İzzeddîn el-Haznevî, terbiye metodu ve eğitimci kişiliğiyle de ön plana çıkmış dönemin önemli şahsiyetlerinden biridir. Nitekim o, Hazneviyye dergâhının irşâd yöntemine eğitimsel bir perspektif kazandırarak ulemâ kesiminin de takdirini kazanmayı başarmış ve toplumun dinî konularda bilinçlenmesine kaynaklık etmiştir. İlim-irfân metodunun şeriata ittiba, muhabbet, ihlas ve teslimiyet temelleri üzerine inşa edildiğini ifade eden İzzeddîn el-Haznevî, özellikle siyasete ve siyasîlere karşı mesafeli tutumu ve kimseden maddi yardım kabul etmemesiyle de dikkat çekmektedir. Binâenaleyh, bu çalışmada, İzzeddîn el-Haznevî’nin hayatı, ilmî ve tasavvufî görüşlerinin yanı sıra, Haznevîliğin doğup geliştiği Suriye’de onunla başlayan tecdit hareketini ve dergâhının ıslahat çizgisini de ortaya koymaya çalışacağız.Öğe Nakşibendî-Hâlidîliğin Bir Kolu Olarak Haznevîlik (Tarihsel Süreç, Şahsiyetler, Usûl, Âdâb, Erkân)(Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2021) Az, Ahmet; Gürer, DilaverBu çalışma Osmanlının son döneminde kurulan Nakşibendî-Hâlidîliğin Hazneviyye kolu hakkındadır. Hazneviyye şeyhlerinin hayatları, eserleri, halifeleri, müridleri, fikirleri ve tasavvufî görüşlerinin ele alındığı çalışmamızda, nihai olarak Hazneviyye medresesinde yetişen sûfîlerin toplum üzerindeki etkileri üzerinde durulmuştur. Ahmed el-Haznevî‟ye nisbetle “Hazneviyye” adıyla anılan bu yapı, tekke-medrese birlikteliğini sürdürmüş ve kısa zamanda geniş kitlelere ulaşmayı başarmıştır. Suriye‟nin Haseke ili Kamışlı kazasına bağlı Hazne köyünde dünyaya gelen ve doğduğu yere nisbetle “Haznevî” diye anılan Ahmed el-Haznevî, Nakşibendî-Hâlidîliği bölgeye getiren ilk kişi olsa da kolun yayılması, oğlu ve halifesi İzzeddîn el-Haznevî ile başlamış, ondan sonra da Muhammed el-Haznevî ve Muhammed Mutâ‟ el-Haznevî döneminde irşat faaliyetleri hız kazanmıştır. Etkinliği günümüzde de devam eden Hazneviyye‟nin tasavvuf anlayışı genelde Nakşî-Hâlidîliğin tarikat geleneğiyle paralellik gösterse de bu yapı “Şeriata ittiba, muhabbet, ihlâs ve teslimiyet” temelleri üzerine inşa edilmiştir. Bunun yanı sıra siyasete ve siyasîlere karĢı mesafeli durmaları ve kimseden dünyalık kabul etmemeleriyle dikkat çeken Haznevî şeyhleri, bu sayede ulemâ kesiminin takdirini kazanmayı başarmış ve yayıldığı bölgede toplumun birlik ve beraberliğine katkı sağlamışlardır.