Yazar "Gündüz, Mehmet Kemal" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Alt Oblik Kas Hiperfonksiyonu Tedavisinde Alt Oblik Kas Geriletmesi ve Miyektomi Yöntemlerinin Karşılaştırılması(2016) Bitirgen, Gülfidan; Özkağnıcı, Ahmet; Soylu, Erkan; Gündüz, Mehmet KemalPrimer ve sekonder alt oblik kas hiperfonksiyonu (AOHF) düzeltilmesinde kullanıan alt oblik kas geriletmesi ve miyektomi yöntemlerinin sonuçlarının karşılaştırılmasıdır. Gereç ve Yöntemler: Ocak 2007-Aralık 2014 tarihleri arasında farklı derecelerde AOHF nedeniyle alt oblik kas zayıflatma cerrahisi uygulanan 74 hastanın 120 gözü bu retrospektif çalışmaya dahil edildi. Hastaların demografik özellikleri, uygulanan cerrahi türü, cerrahi öncesi ve sonrası AOHF derecesi, eşlik eden horizontal kayma ve komplikasyonlar kaydedildi. Hastaların takip süresi medyan değeri 22 ay idi. Cerrahi sonrası AOHF'nin tamamen ortadan kalkmasında standart başarı kriterinin 1 düzeyinde olması ise sınırlı başarı kriteri olarak belirlendi. Bulgular: Hastaların medyan yaşı 7,0 yıl (1,0-32,0), medyan takip süresi 22,0 ay (1,0-81,0) idi. Kırk dokuz (%62,6) hastada primer AOHF, 25 (%33,8) hastada ise sekonder AOHF mevcuttu. Altmış üç (%52,5) göze alt oblik kas miyektomisi, 57 (%47,5) göze alt oblik kas geriletmesi yapıldı. Standart başarı oranları miyektomi için %825, geriletme için %82,4 idi. Miyektomi yapılan gözlerin %12,7'sinde, geriletme yapılan gözlerin %10,5'inde sınırlı başarıya ulaşıldı. Hastaların cerrahi öncesi ve sonrası AOHF düzeylerindeki fark yönünden miyektomi ve geriletme yöntemleri arasında anlamlı fark saptanmadı (p0,163). Cerrahi sonrası toplam 14 (sekiz göze miyektomi, alt1 göze geriletme yapılmış) gözde nüks ve (ikisine de miyektomi yapılmış) gözde adezyon sendromu geliştiği gözlendi. Başka bir komplikasyon izlenmedi. Sonuç: Primer ve sekonder AOHF tedavisinde uygulanan alt oblik kas miyektomi ve geriletme yöntemleri etkili ve güvenilir yöntemlerdir. Her iki yöntem de benzer başarı oranlarına sahiptir. Tekrar cerrahi ihtiyacı olan hastalarda geriletme yönteminin avantajı kasa daha kolay ulaşılmasını sağlamasıdır.Öğe Evaluation of The Effect of Intraocular Silicone Oil on Retinal Nerve Fiber Layer Thickness in Patients Treated with Pars Plana Vitrectomy and Endolaser for Rhegmatogenous Retinal Detachment(2018) Mirza, Enver; Gündüz, Mehmet Kemal; Şatırtav, Günhal; Kerimoğlu, Hürkan; Mirza, Günsu DenizPurpose: To evaluate the effect of silicone oil (SiO) on retinal nerve fi ber layer thickness (RNFLT) by using optical coherence tomog-raphy in patients who underwent pars plana vitrectomy and SiO injection for retinal detachment.Material and Methods: A total of 50 eyes of 50 patients were retrospectively enrolled in this study. 34 patients (68%) were male,16patients (32%) were female. SiO was injected in 50 eyes and the healty fellow eyes (50 eyes) were evaluated as controls. RNFLT mea-surements were compared with the control eyes,one and three months after PPV and one month after SiO removal.Results: In siliconized eyes the temporal, inferotemporal,nasal,inferonasal quadrants and global measurements were signifi cantly thi-cker at fi rst month after PPV compared to controls (p0.001,p0.001,p0.044,p0.002,p0.001 respectively). Temporal quadrantand global measurements were signifi cantly thicker at third month after PPV (p0.001,p0.034). At fi rst month after SiO removal, thetemporal, nasal quadrants, global measurements were signifi cantly thicker (p0.004,p0.01,p0.018). Also siliconized eyes RNFLTmeasurements were evaluated between fi rst, second and third visit separately. Almost there was no signifi cant difference in quadrantsfor the measurements of the subsequent visits.Conclusions: A transient increase in RNFLT in some of the quadrants compared to the control eyes was found in the study due to thepresence of SiO in the globe.Öğe Miyoplarda Multifokal Elektroretinografı(2016) Tokgöz, Mine; Özkağnıcı, Ahmet; Gündüz, Mehmet Kemal; Karaibrahimoğlu, AdnanAmaç: Miyop bireylerde maküla ve periferik retina fonksiyonlarının multifokal elektroretinografi (Mf-ERG) ile incelenmesidir. Gereç ve Yöntemler: Yüz on sekizi kadın, ve 106'sı erkek, olmak üzere toplam 224 hasta Mf-ERG ile incelendi. Kırma kusuru derecesine göre hastalar dört gruba ayrıldı. Birinci grup 0,00-0,75 D (kontrol grubu), ikinci grup -1,00-3,00 D, üçüncü grup -3,25-6,00 D, dördüncü grup -6,25-12,00 D miyoplardan oluşturuldu. Mf-ERG ile 1. kernel yanıtları incelendi. Bulgular: Mf-ERG ilk pzitif (P1) ve ilk negatif (N1) amplitüdleri santral bölge dışında perifere doğru azalırken, latanslar santral bölge de dahil hemen hemen tüm halkalarda uzamış bulundu. N1 dalgası amplitüd ve latans değerleri aksiyel uzunluk/sferik ekivalan (AU/SE) ile zayıf orta şiddette korelasyon gösterirken, P1 dalgası amplitüd ve latans değerleri AU/SE ile hiçbir halkada korelasyon göstermedi. Sonuç: Yüksek miyoplardaki Mf-ERG yanıtlarında anlamlı farklılığın AU ve SE'nin etkisinden ziyade oldukça kompleks bir yapıya sahip olan retinadan kaynaklandığı düşünülmektedir. Mf-ERG yanıtlarında hem latans hemde amplitüdlerin bozulması ise miyopide iç ve dış retinal fonksiyonların bozulduğunu göstermektedir.Öğe Oküler Elektrofizyolojik İncelemeler(2017) Gündüz, Mehmet Kemal; Er, ErhanElektrofizyolojik incelemeler genel olarak sinir ve kas hücrelerindeki elektrik yüklerinin hücrede dağılma prensiplerine ve bu hücrelerin farklı koşullardaki davranış biçimlerindeki değişiklikler değerlendirilerek yapılır. Oküler elektrofizyolojide en yaygın kullanılan yöntemlere ağırlık verilerek hazırlanmış olan bu makalede, oküler elektrofizyolojideki temel incelemelerin prensipleri ve elektrodiagnostik birimimizde incelenen hastalardan elde edilen bazı örnekler tartışılmıştır.Öğe Patern Elektroretinografide Normal Değerler(2015) Öztürk, Nurcan; Gündüz, Mehmet Kemal; Okka, MehmetAmaç: Patern elektroretinogram (PERG) kaydı için standart koşulların oluşturulması ve sağlıklı bireylere ait normal değerleri araştırmak.Gereç ve Yöntem: Göz ve sistemik hastalığı olmayan 113 sağlıklı bireyin (76 kadın, 37 erkek), 226 gözü objektif refraksiyon, en iyi düzeltilmiş görme keskinliği ölçümleri, ön segment ve fundus muayeneleri biyomikroskopla yapıldıktan sonra çalışmaya dahil edildi. Patern elektroretinografi kaydı Roland-Consult RETIPORT(TM) (Almanya) cihazı ile yapıldı. P50 ve N95 komponentlerinin latans ve genlikleri kaydedildi. Veriler farklı yaş gruplarına ayrılarak değerlendirildi. Bulgular: Bireylerin yaş ortalaması 35.9514.8 yıldı (erkekler: 38.4617.10, kadınlar: 34.7213.59 yıl). Erkek ve kadın bireyler arasında PERG komponentlerinin latans ve genlikleri arasında anlamlı fark bulunmadı (p0.05). P50 ve N95 latans değerlerinin yaşla birlikte zayıf bir pozitif korelasyon gösterdiği görüldü (p0.05). P50 amplitüdünde daha belirgin olmakla birlikte N95 amplitüdünün de yaşla negatif korelasyon gösterdiği tespit edildi (p0.05). N95/P50 amplitüd oranında yaşla ilgili herhangi bir korelasyon bulunmadı. İkili korelasyon analizinde ise P50 ve N95 amplitüdlerinin birbiri ile güçlü pozitif korelasyon gösterdiği tespit edildi. P50 ve N95 amplitüdlerinde 3. dekaddan sonra belirgin bir düşme olduğu, 4., 5. ve 6. dekadlarda değerlerin birbirine benzer seyrettiği ve N95 latansında ise 3. dekaddan 6. dekada doğru belirgin bir uzama olduğu görüldü.Tartışma: PERG değerleri açısından erkek ve kadın bireyler arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılığın olmaması normal değerlerin tanımlanabilmesi açısından önemlidir. P50 ve N95 amplitüdünde yaşla birlikte özellikle 3. dekaddan sonra azalmanın olması, N95 latansında ise 3. dekaddan sonra uzama olması, PERG değerlendirmesinde yaş faktörünün dikkate alınması gerektiğini hatırlatmaktadır. N95/P50 oranının ise yaşla korelasyon göstermemesi, tek başına genlik yerine, genlik oranlarını değerlendirmenin daha doğru olacağını göstermektedir.Öğe Premacular Subhyaloid Hemorrhage Treated with Argon Laser Hyaloidotomy in a Pregnant Patient: Case Report(2016) Şatırtav Akdeniz, Günhal; Kerimoğlu, Hürkan; Refik, Oltulu; Gündüz, Mehmet KemalA 27-year-old female patient had applied to our clinic with complaint of sudden onset, painless and persistent loss of vision in the left eye starting after an airplane flight days ago. She was 26 weeks pregnant. Visual acuity in the left eye was counting fingers with normal anterior segment examination. On fundus exam, subhyaloid hemorrhage covering the macular region between the vascular arcades was noticed. After giving information about the pregnancy, compli-- cation risks and other treatment alternatives, drainage of the subhyaloid hemorrhage with Argon laser membranotomy treatment was performed. After laser treatment, drainage of the hemorrhage into the vitreous cavity and instant improvement of vision was observed with no complications. The visual acuity was 0.3 (Snellen chart) the following day and 0.9 on the third postoperative day. Premacular hemorrhage was completely drained at one month. No complications were observed on month follow--up. 532 nm lasers are present in most clinics and when proper parameters are selected, it proved to be an effective and safe alternative for treating premacular subhyaloid hemor-- rhage in our patient.Öğe Stargardt Hastalığının Elektrofizyolojik Özellikleri ve Bir Olguda Progresyonun Optik Koherens Tomografi, Elektroretinografi ve Elektrookülografi ile Araştırılması(2015) Gündüz, Mehmet Kemal; Hürkan, Kerimoğlu; Oltulu, Refik; Şatırtav Akdeniz, GünhalBu çalışmada Stargardt hastalığının özelliklerinin ve progresyonunun incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Fundus flavimakülatuslu (FFM) 18 olgu ve fundus flavimakülatusla beraber Stargardt hastalığı (FFMSTGD) olan 5 olgunun elektrofizyolojik özellikleri gözden geçirilmiş ve STGD'lı genç bir hastada progresyon optik koherens tomografi (OKT), elektroretinografi (ERG) ve elektrookülografi (EOG) ile incelenmiştir. Bulgular: EOG Arden indeksleri (EOG Aİ) ve rod ERG genliklerinde FFM ve FFMSTGD arasında istatistiksel bir fark yoktu (t1.02 ve p0.05). Kon ERG genliklerinde ise %1 olasılık seviyesinde fark vardı ve FFMSTGD grubunda anlamlı derecede azalmıştı (t5.03 ve p0.01). Görsel uyarıya kortikal cevap latensleri (t5.56 ve p0.01) ve genliklerinde de (t4.84 ve p0.01) iki grup arasında anlamlı fark mevcuttu. Stargardt olgusunda ise ERG'de tüm parametreler üç yıllık süre içinde subnormal seviyeden patolojik seviyelere ve EOG Aİ'leri normal oranlardan subnormal-anormal oranlara geriledi. Optik koherens tomografi (OKT) bulgularında ise bu zaman içinde hafif değişiklikler saptandı. Sonuç: STGD hastalığı değişik şekillerde görülebilmektedir. STGD'ın varyantı olarak kabul edilen FFM'ta lezyonlar daha çok periferdedir ve hastalık daha ileri yaşlarda belirti verir. FFM'da elektrofizyolojik parametrelerde etkilenme daha az olmaktadır. ERG ve EOG bulgularının zaman içinde belirgin şekilde değişmesi buna karşın OKT ile tespit edilen görüntülerde hafif değişikliklerin olması, progresyon takibinde ERG ve EOG'nin tercih edilebileceğini göstermektedirÖğe Yaşa Bağlı Maküla Dejenerasyonunda Anti-VEBF İlaçların Retinada Yaptığı Değişiklikler(2015) Donbaloğlu, Meryem; Gündüz, Mehmet Kemal; Kerimoğlu, Hürkan; Şatırtav, Günhal; Oltulu, Refik; Karaibrahimoğlu, AdnanAmaç: Yaşa bağlı maküla dejenerasyonunda intravitreal anti-VEBF ajanların retinada yaptığı değişikliklerin spektral optik koherens tomografi (OKT) ile değerlendirilmesi.Gereç ve Yöntem: Eksüdatif yaşa bağlı maküla dejenerasyonu (YBMD) olan 78 gözde, spektral OKT ile retina sinir lifi tabakası (RSLT) ve maküla kalınlıkları intravitreal anti-VEBF enjeksiyonları öncesinde ve 6 enjeksiyon sonrasında kaydedilerek karşılaştırıldı. Sonuçlar: Anti-VEBF enjeksiyonları sonrasında, RSLT kalınlığı 103.242.06 µ'dan 101.171.49 µ'na geriledi (p0.362). Maküla kalınlığı 420.1516.79 µ'dan 358.5913.52 µ'a geriledi (p0.001). Tartışma: Anti-VEBF ajanlar yaşa bağlı maküla dejenerasyonunda maküla kalınlığında anlamlı azalmaya neden olurken, RSLT kalınlığında anlamlı olmayan azalmaya neden olmaktadır.