Yazar "Gündeşlioğlu, Ayşe Özlem" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akciğer Kanserinde Direkt Cilt Metastazı: Olgu Sunumu(2013) Özen, Emine Çiğdem; Gündeşlioğlu, Ayşe ÖzlemAkciğer kanserinde cilt metastazı oldukça nadir görülen bir durumdur. Akciğer kanserlerinin içinde cilt metastazının yaygın görüldüğü tip büyük hücreli karsinomken, nadir görüldüğü tip skuamöz hücreli karsinomdur. Genellikle cilt metastazı, hematojen yayılım sonucunda oluşmaktadır. Bu yazıda, skuamöz hücreli tip akciğer kanserli hastada lobektomi insizyon hattında oluşan, nadir görülen direkt cilt metastazı olgumuzu sunmaktayız.Öğe Congenital macrostomia: a case report(2013) Gündeşlioğlu, Ayşe Özlem; İnce, BilsevMakrostomi genellikle birinci ve ikinci brankiyal ark sendromu ile ilişkilidir. Dış görünüş tutulum alanına bağlı olarak değişebilir. İzole makrostomi olgularında, yarık genellikle masseter kası medial sınırında sona erer. Makrostomi rekonstrüksiyonunundaki amaç, fonksiyonel simetrik ve doğru ağız komissürünü en az yara ile elde etmektir. Bu makalede, izole iki taraflı makrostomisi olan ve vermillonu-kare flep yöntemi ile tedavi edilen sekiz yaşında bir kız olgu sunuldu. Biz hafif ve orta derecede makrostomili hastalarda bu yöntemi önermekteyiz.Öğe Malignant Melanoma with Simultaneous Inguinal and Popliteal Lymph Node Metastases: A Rare Case Report(2017) Karadağ Sarı, Emine Çiğdem; Gündeşlioğlu, Ayşe Özlem; İnan, İrfanBacak distalinde ve ayakta görülen metastatik malign melanomlar genellikle inguinal lenf noduna metastaz yaparlar. Popliteal fossa ise nadir görülen ilk nodal metastaz alanıdır. Alt ekstremite melanomlarının popliteal metastaz oranları %3 ila %7 arasındadır. Eş zamanlı olarak inguinal ve popliteal lenf nodu metastazları ise oldukça nadir görülmektedir. Biz bu makalede, palpe edilebilen popliteal lenf nodu metastazı olan fakat hem klinik muayenede hem de pozitron emisyon tomografisi (PET) görüntülemesinde inguinal metastaza dair herhangi bir bulgu olmadığı halde histopatolojik sonuçlara göre inguinal lenf nodlarında metastaz görülen, topukta malign melanom olgusunu sunmaktayız. Bu olgu ile hem klinik muayenede hem de görüntüleme yönteminde inguinal metastaza dair bir bulgu saptanmasa dahi, popliteal ve inguinal bölgelere eş zamanlı olarak lenf metastazı ihtimali olabileceği cerrahların dikkatine sunulmuştur.Öğe Scrotal Fasciocutaneous Flap for the Reconstruction of the Pubic Region After a High-voltage Electrical Burn(2016) Altuntaş, Zeynep; Uyar, İlker; Dadacı, Mehmet; İnce, Bilsev; Yavuz, Nurten; Gündeşlioğlu, Ayşe ÖzlemÖğe Use of Systemic Rosmarinus Officinalis to Enhance the Survival of Random-Pattern Skin Flaps(2016) İnce, Bilsev; Bilgen, Fatma; Gündeşlioğlu, Ayşe Özlem; Dadacı, Mehmet; Kozacıoğlu, SümeyyeBackground: Skin flaps are commonly used in softtissue reconstruction; however, necrosis can be a frequent complication. Several systemic and local agents have been used in attempts to improve skin flap survival, but none that can prevent flap necrosis have been identified. Aims: This study aims to determine whether the use of systemic Rosmarinus officinalis (R. officinalis) extract can prevent flap necrosis and improve skin flap recovery. Study Design: Animal experimentation. Methods: Thirty-five Wistar albino rats were divided in five groups. A rectangular random-pattern flaps measuring 8×2 cm was elevated from the back of each rat. Group I was the control group. In Group II, 0.2 ml of R. officinalis oil was given orally 2h before surgery. R. officinalis oil was then applied orally twice a day for a week. In Group III, R. officinalis oil was given orally twice a day for one week before surgery. At the end of the week, 0.2 mL of R. officinalis oil was given orally 2 h before surgery. In Group IV, 0.2 mL of R. officinalis oil was injected subcutaneously 2 h before surgery. After the surgery, 0.2 mL R. officinalis oil was injected subcutaneously twice a day for one week. In Group V, 0.2 mL R. officinalis oil was injected subcutaneously twice a day for one week prior to surgery. At the end of the week, one last 0.2 mL R. officinalis oil injection was administered subcutaneously 2 h before surgery. After the surgery, 0.2 mL R. officinalis oil was injected subcutaneously twice a day for one week. Results: The mean percentage of viable surface area was significantly greater (p>0.05) in Groups II, III, IV, and V as compared to Group I. Mean vessel diameter was significantly greater (p>0.05) in Groups II, III, IV, and V as compared to Group I. Conclusion: We have determined that, in addition to its anti-inflammatory and anti-oxidant effects, R. officinalis has vasodilatory effects that contribute to increased skin flap survival.Öğe Zigoma tripod ve izole ark kırıklarının Volkmann kemik kancası ile kapalı redüksiyonu(2013) Altuntaş, Zeynep; Bekerecioğlu, Mehmet; Gündeşlioğlu, Ayşe Özlem; Özen, Çiğdem; İnan, İrfan; Jasharrlari, Lorenc; Doldurucu, TubaAmaç: Bu çalışmada zigoma tripod ve ark kırıklarının tedavisinde internal tespit uygulanmaksızın kapalı redüksiyon tekniğinin etkinliği araştırıldı. Hastalar ve Yöntemler: Haziran 2011 - Aralık 2012 tarihleri arasında zigoma tripod kırığı ve izole ark kırığı nedeniyle Volkman kemik kancası kullanılarak kapalı redüksiyon tekniği ile ameliyat edilen yedi hastaya (2 kadın, 5 erkek; ort. yaş 49.1 yıl dağılım 34-76 yıl) ait tıbbi veriler retrospektif olarak değerlendirildi. Hastaların simetri ve fonksiyonel bulguları, ameliyattan sonra üç ve altıncı aylarda değerlendirildi. Bulgular: Kapalı redüksiyon tekniği ile ilişkili herhangi bir komplikasyon gözlenmedi. Geç dönemde başvuran ve izole zigoma ark kırığı olan bir hastada yetersiz redüksiyon oluştu. Sonuç: Kemik kancası kullanılarak yapılan kapalı redüksiyon, izole zigoma ark kırıklarının yanı sıra komplike olmayan zigoma tripod kırıklarının tedavisinde tespit uygulanmaksızın, güvenle kullanılabilir.