Yazar "Küçükşen, Sami" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe The association of myotonia congenita and ankylosing spondylitis(2013) Bağçacı, Sinan; Albayrak Gezer, İlknur; Karakaşlı, Sema; Küçükşen, Sami; Sallı, AliBu vaka ankilozan spondilit ve myotoni konjenitanın birlikte görüldüğü ilk sunumdur. Ankilozan spondilit aksiyal iskelet infla- masyonu ve sistemik tutulumla karekterize sistemik romatolojik bir hastalıktır. Miyotoninin en belirgin bulgusu tutukluk ve kas kasıldıktan sonra gevşeme gecikmesidir. Tutukluk ve tanı gecikmesi bu iki hastalıkta ortak bulgudur.Öğe Behçet Hastalığında Üst Ekstremite Trombozu(2013) Küçük, Adem; Albayrak, İlknur; Bağçacı, Sinan; Küçükşen, Sami; Tunç, RecepBehçet hastalığı (BH) tekrarlayan oral, genital ülser ve göz tutulumuyla karakterize, ayrıca eklem, nörolojik, gastrointestinal sistem ve damar tutulumunun da oluşabildiği sistemik bir hastalıktır. BH de venöz tutulum arteryel tutulumdan daha fazla görülmektedir. Venöz tutulum sıklıkla alt ekstremite venlerinde meydana gelir. Üst ekstremite venlerinde tutulum ise nadirdir. Bu yazıda üst ekstremite yüzeyel ven trombozu ile gelen BH olgusundan bahsedilecektir.Öğe Effectiveness of Home Exercise Program in Patientswith Knee Osteoarthritis(2013) Yılmaz, Halim; Demir Polat, H. Almula; Karaca, Gülten; Küçükşen, Sami; Akkurt, Halil EkremDiz osteoartritli (OA) hastalarda izotonik, izometrik ve eklem hareket açıklığı (EHA) egzersizlerinden oluşan ev programının ağrı, fonksiyonel kapasite ve yaşam kalitesi üzerine etkisini araştırmak. Diz OA tanısı alan 75 hasta çalışmaya alındı. Hastalara 8 hafta aktif EHA, kuadriseps ve hamstringler için izometrik ve izotonik egzersizlerden oluşan ev programı uygulandı. Hastalarda bazalde, tedavi bitiminde ve tedavi bittikten sonra 12 haftada Vizüel Analog Skala (VAS) ile ağrı şiddeti, The Western Ontario and Mcmaster Universities Arthritis İndeks (WOMAC) ile fonksiyonel durum, Lequesne diz eklemi şiddet indeksi (LŞİ) ile hastalığın şiddeti, 36- Item Short-Form Health Survey (SF-36) ile yaşam kalitesi belirlendi. 8 haftanın sonundaDiz OAli 75 hastanın 52nin ev egzersiz programını düzenli uyguladığı tespit edildi. 52 diz OAli hastanın tedavi bitiminde VAS, WOMAC, LŞİ ve SF-36 alt skorlarından fiziksel fonksiyon, ağrı ve sosyal fonksiyon skorlarında bazale göre belirgin düzelme mevcuttu ve bu düzelme azalmakla birlikte tedavi bittikten sonra 12 haftada da devam ediyordu. Yine hastalarda egzersiz programı bitiminde SF-36 alt skorlarından mental sağlık, emosyonel rol, fiziksel rol, genel sağlık ve vitalite skorlarında bazale göre belirgin düzelme mevcuttu, ancak bu düzelme tedavi bittikten sonra 12 haftada devam etmiyordu. Sonuçlarımız diz OAli hastalarda ev egzersiz programının fonksiyonel düzeyi arttırdığı, ağrı düzeyini azalttığı ve yaşam kalitesini düzelttiğini göstermektedir. Bu nedenle diz OAli hastaları takip eden sağlık profesyonelleri tedavi planlarken ev egzersiz programlarını mutlaka gözönünde bulundurmalıdır.Öğe Effects of reproductive factors on bone mineral densitometry(2012) Yılmaz, Halim; Erkin, Gülten; Polat Demir, Halime Almula; Küçükşen, Sami; Sallı, Ali; Uğurlu, HaticeAmaç: Postmenopozal kadınlarda reprodüktif faktörlerin kemik mineral yoğunluğu (BMD) üzerine etkilerini tespit etmek amaçlandı. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya lomber vertebra (L1-4) (LS) ve femur boyun (FN) düzeyinde BMD (gr/cm²) ölçümleri yapılmış olan 1196 postmenopazal kadın dahil edildi. Hastaların demografik, reprodüktif özellikleri ve vücut kütle indeksi (BMI) (kg/m²) belirlendi. BMD ile ilişkili faktörleri belirlemede çoklu regresyon analizi kullanıldı. Bulgular: Hastalarda ortalama yaş 59,978,56, ağırlık 73,4913,06 kg, VKİ 29,255,22 kg/m², adet yaşı 14,001,64, doğum sayısı 4,222,09, toplam emzirme süresi 60,7738,80 ay, günlük emzirme sayısı 8,233,91, menapoz yaşı 47,124,22, menopoz süresi 12,809,10 yıl, LS BMD 0,9930,171 gr/cm², FN BMD 0,8440,14 gr/cm² idi. Hastalarda LS BMD ve FN BMD değerleri ile yaş, menopoz süresi, toplam emzirme süresi, günlük emzirme sayısı arasında negatif korelasyon saptandı. LS ve FN BMD değerleri ile, ağırlık ve BMI skorları arasında pozitif korelasyon saptandı Yine LS ve FN BMD değerleri ile adet yaşı ve doğum sayısı arasında negatif korelasyon saptandı. Lineer basamak regresyon analizlerinde, ağırlık (p0,001), günlük emzirme sayısı (p0,001), menapoz sonrası geçen süre (p0,001), toplam emzirme süresi (p0,012), ilk adet yaşı (p0,007) LS BMD için, ağırlık (p0,001), menapoz sonrası geçen süre (p0,001) ve günlük emzirme sayısı (p0,001) FN BMD için en önemli belirleyiciler olarak bulundu. Sonuç: Postmenopozal dönemdeki kadınlarda LS ve FN BMD, reprodüktif faktörler ile ilişkili gözükmektedir. Bu nedenle postmenopozal kadınlarda osteoporoz risk faktörleri değerlendirirken reproduktif faktörlerde dikkate alınmalıdır. (Türk Os te opo roz Dergisi 2012;18:8-12)Öğe Osteoporozda Yaşam Kalitesi: Bir Kontrollü Çalışma(2012) Küçükşen, Sami; Uğurlu, Hatice; Yılmaz, Halim; Erkin, Gülten; Demir Polat, Halime Almula; Sallı, AliAmaç: Bu çalışmada vertebral veya non-vertebral kırığı olmayan postmenopozal osteoporozlu (PMO), osteopenik ve normal kemik mineral yoğunluğuna (KMY) sahip kadınların yaşam kalitesini değerlendirmek ve yaşam kalitesi üzerine etkili faktörleri belirlemek amaçlandı. Gereç ve Yöntemler: Kırığı olmayan PMO’lu 266 kadın, 310 osteopenik kadın ve 255 normal KMY’li kadın çalışmaya alındı. KMY ölçümü, dual enerji X-ray absorbsiyometri (DXA) ile lomber vertebra (L1-4) ve femur boyundan yapıldı. Yaşam kalitesi Avrupa Osteoporoz Kurumu Yaşam Kalitesi Anketi (QUALEFFO) kullanılarak değerlendirildi. Grupların QUALEFFO total skorları ve alt grup skorları karşılaştırıldı. Korelasyon analizi ile PMO’lu kadınlarda yaşam kalitesi ile ilişkili faktörler belirlendi. Yaşam kalitesi ile en yüksek korelasyona sahip değişkenler lineer regresyon modeline alındı. Bulgular: Kırığı olmayan PMO’lu kadınlarda QUALEFFO total skor ve alt grup skorları osteopenik ve normal KMY’e sahip gruba göre anlamlı derecede yüksekti. PMO’lu kadınlarda QUALEFFO total skoru ile yaş, vücut kitle indeksi (VKİ), doğum sayısı ve menapoz süresi arasında pozitif korelasyon, eğitim düzeyi, gelir düzeyi, femur boyun KMY skorları arasında negatif korelasyon tespit edildi. Lineer regresyon analizi sonucunda, yaşam kalitesinin en önemli belirleyicileri olarak VKİ, femur boyun KMY, doğum sayısı ve menapoz süresi tespit edildi. Sonuç: Bu çalışmanın sonuçları kırığı olmayan PMO’lu kadınların yaşam kalitelerinin osteopenik ve normal KMY’ye sahip kadınlara göre belirgin derecede bozulduğunu ve yaşam kalitesinin birçok faktörden etkilendiğini göstermektedir. (Türk Osteoporoz Dergisi 2012;18: 47-52)Öğe Pain, depression levels, fatigue, sleep quality, and quality of life in elderly patients with rheumatoid arthritis(2017) Küçükşen, Sami; Küçük, Adem; Albayrak Gezer, İlknur; Balkarlı, Ayşe; Can, Beray; Bağçacı, SinanBackground/aim: The aim of this study was to evaluate and determine the relationships (if any) among pain, depression levels, fatigue, sleep quality, and quality of life in patients with rheumatoid arthritis (RA) aged 65 years and over, and to compare the results with those of RA patients under 65 years of age. Materials and methods: The study included 52 patients with RA aged 65 years and over (Group 1) and 84 patients with RA under 65 years of age (Group 2). Pain, depression levels, fatigue, sleep quality, quality of life, and disease activity of all of the participants were evaluated using a visual analog scale (VAS), the Beck Depression Inventory (BDI), the Checklist Individual Strength (CIS), the Pittsburgh Sleep Quality Index (PSQI), the Short Form-36 (SF-36), and the Disease Activity Score-28, respectively. Results: When the two groups were compared, higher scores for the VAS, BDI, total CIS, and PSQI were found in Group 1 compared to Group 2 (P 0.003, P 0.003, P 0.007, and P 0.001, respectively). The SF-36 subscales of the physical component summary and mental component summary were not statistically significantly different between the two groups (P 0.05). Conclusion: This study evaluated the situation in elderly patients with RA and showed that pain, depression level, fatigue, and sleep quality worsen with age.Öğe Rehabilitation Results of Patients with Traumatic Brain Injury(2017) Karpuz, Savaş; Küçükşen, SamiAmaç: Travmatik beyin hasarlı hastalarda nörolojik rehabilitasyon etkinliğini araştırmak.Garaç ve Yöntem: Çalışmaya travmatik beyin hasarı sonrası rehabilite edilen 45 hasta alındı. Hastaların sosyodemografik özellikleri, yaralanma nedeni, koma süresi, posttravmatik amnezi süresi, yaralanma sonrası diğer kliniklerde kalış süresi, yaralanma ile rehabilitasyon kliniğine yatış arasındaki süre, rehabilitasyon kliniğinde kalma süreleri ve uzun dönem komplikasyonları belirlendi. Hastaların kliniğimize ilk yatışları ile son kontrolleri arasındaki fark fonksiyonel açıdan; Özürlülük Derecelendirme Ölçütü (Disability Rating Scale, DRS), Fonksiyonel Bağımsızlık Ölçütü (Functional Independence Measure, FIM) ve Fonksiyonel Ambulasyon Skalası (FAS), bilişsel açıdan ise Rancho Los Amigos bilişsel fonksiyon düzeyleri skalası (RLAS) son durum ölçütleri kullanılarak karşılaştırıldı.Bulgular: Nörolojik rehabilitasyon sonrasında hastaların fonksiyonel durumlarında belirgin iyileşme oldu. Başlangıç ve tedavi sonrası DRS, FİM, FAS ve RLAS skorlarında istatistiksel olarak anlamlı değişimler oldu. Başlangıç DRS skoru düşük, FİM ve RLAS skoru yüksek olanlarda fonksiyonel son durumun daha iyi olduğu tespit edildi.Sonuç: Travmatik beyin hasarı sonrası nörolojik rehabilitasyon fonksiyonel son durumun daha iyi olmasını sağlamaktadır.Öğe Sacroiliac Joint Hydatidosis Mimicking Ankylosing Spondylitis: A Case Report(2014) Küçükşen, Sami; Bağcacı, Sinan; Kaçıra, Burkay Kutluhan; Albayrak, İlknur; Yaşar, OzanHydatid cyst disease caused by Echinococcus granulosus is common in Mediterranean sheep-raising countries. Spinal involvement in hydatid cyst cases is very rare. The disease mainly affects the lungs and liver and, to a lesser extent, the brain and bones. Depending on location, the disease may mimic soft tissue and bone tumors. Osteolytic and inflammatory changes may imitate osteomyelitis and malignancies or rheumatologic diseases of the affected area. In this article, we report an unusual case of hydatid disease of the sacroiliac joint who was misdiagnosed with ankylosing spondilitis and under follow-up for two years. We also discuss the differential diagnosis of mass lesions of the sacroiliac joint. Hydatid cysts should be considered in the differential diagnosis in patients living in endemic countries.Öğe Sjögren sendromlu annenin neonatal lupus sendromlu bebeği(2012) Küçük, Adem; Bağçacı, Sinan; Albayrak Gezer, İlknur; Baykan, Ali; Küçükşen, SamiAmaç: Sjögren sendromlu annenin neonatal lupus sendromu gelişen bebeğini olgu olarak sunmayı amaçladık. Olgu sunumu: Neonatal lupus sendromu (NLS), Sjögren Sendromu (SS) ve diğer otoimmün hastalığı olan annelerin bebeklerinde anti-Ro/SSA ve anti-La/SSB antikorlarının geçişine bağlı olarak başta kardiyak tutulum oluşur. Bu yazıda SS'li annenin konjenital kalp bloğu tanısı alan ve kalıcı kalp pili uygulaması ile başarılı bir şekilde tedavi edilen NLS'li bebeği vaka olarak sunulmuştur. Sonuç: Anti-Ro/SSA ve anti-La/SSB antikoru pozitif SS gibi hastalığı olan kadınlarda gebelik boyunca NLS riski mutlaka akılda tutulmalı, fetal bradikardi saptandığında kalp bloğu akla gelmeli, intrauterin ve neonatal dönemde uygun tedavi planlanmalıdır.