Sayı 33 (2012)

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 4 / 4
  • Öğe
    İstid’âu şahsiyyeti’l-Hüseyin b. Ali fi’ş-şi’ri’l-Arabiyyi’l-hadîs
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi, 2012) Ez-ziyadat, Teysir Muhammed Ahmed
    Araştırma, İmam Hüseyin b. Ali’nin şahsiyetinin modern Arap şiirinde kullanılışını ele alıyor. Araştırmacı, edebiyatta dinî şahsiyetlerin önemini ve gösterdiği anlamları ele alıyor, bunun yanı sıra şâiri kültürel mîrası ve dinî şahsiyetleri, özellikle de İmam Hüseyin’in şahsiyetini işlemeye iten faktörleri araştırıyor, sonra modern Arap şiirindeki Hüseyin b. Ali şahsiyetinin kullanılış şekillerini sunuyor. Buna göre küllî ve cüz’î olmak üzere iki kullanım vardır. Araştırmacı çalışmasında tarihî metodun verileri yanısıra semantik metodu da kullanmaktadır. Araştırmacı çalışmasında bir kısım sonuçlara ulaşmıştır. Bunların en önemlileri şöyle sıralanabilir: Şâirler ve kültürel miras arasında derin bir bağ vardır. Şâirler, Hüseyin b. Ali’nin şahsiyetinde ve onun başına gelen dramatik olaylarda, toplumun maruz kaldığı musibetleri, dahilî ve hâricî düzeyde yüzleştiği meydan okumaları terennüm etmekte gizli bir güç ve verimli bir kaynak bulmuştur. Araştırmacı araştırmayla ilgili zengin bir kaynak ve literature listesi de sunmuştur.
  • Öğe
    Mevzû-mebâdî-mesâil-gâye bağlamında fıkıh ve usûlü
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi, 2012) Şimşek, Murat
    Tarihî süreçte birer disiplin halini alan ilimler, mevzû, mebâdî ve mesâil çerçevesinde mahiyetlerini ortaya koymuşlardır. Fıkıh ve usûlü de bu çerçevede saha ve sınırlarını belirlemiş, ilkelerini ve problemlerini tespit etmiştir. Füru fıkhın mevzûu, mükelleflerin fiilleri; mebâdii, fıkıh usûlü meseleleri; mesâili, şer‘î amelî hükümler olarak tespit edilirken; usûl-i fıkhın mevzûu, edille-i şer‘iyye; mesâili, istidlâl keyfiyeti ve küllî kurallar; mebâdii, kelam, Arap dili ve bazı şer‘î ve aklî ilimler olarak belirlenmiştir.
  • Öğe
    İmam-ı Rabbani’ye göre Rü’yetullah meselesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi, 2012) Özgen, Mustafa
    Bu çalışmada İmam-ı Rabbani’ye göre Rü’yetullah meselesi ele alınmıştır. Allah’ın görülebilirliğine dair tartışma, O’nun âlemin içinde veya ötesinde olduğu tartışmalarından kaynaklandığı için İmam-ı Rabbani Allah’ın görüleceğini kabul etmeyi Ehl-i Sünnetten olmanın ölçüsü kabul eder. Aslında bu görüş farkı Allah’ın mekân, yön ve ışık gibi şeyler olmadan görülüp görülemeyeceğine dair tartışmalardan doğmuştur. Bu da tartışmanın kolay anlaşılır olmasına ve tevhit akidesine ters düşmemesine dikkati gerekli kılmıştır. İmam-ı Rabbani de bu dünyada görülen varlığın görenin karşısındaki bir mekânda, belli bir yönde olmasını ve ışığın bulunmasını şart görür ama dünya ile ahiret arasındaki farkı göz ardı etmez. Allah bazı zaman ve mekânlarda bu şartlara itibar etmeyebilir. Bu yüzden Allah’ın görülebileceğine inanmak, O’nun dünya nesnelerine benzediğini kabul etmeye mecbur kılmaz. Allah, müteal olduğu için cennette nasıl görüleceği de anlatılamaz. Allah’ı gören O’nun hakkında bilgi sahibi olur ama tam idrak edemez. İmam-ı Rabbani’ye göre Allah’ın görülmesi caizdir ama vaki değildir. Dünyada gayba iman edilir. Şühudi iman ahirette görme şerefine erince oluşur.
  • Öğe
    Kaynak değeri ve içerik tenkidi açısından ‘üç yerde yalan’ rivayeti
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi, 2012) Ürkmez, Ahmed
    Yalan, insanlar arası ilişkilerde güvensizliğe yol açan ve İslam ahlâkının ilkesel olarak benimsemediği bir davranıştır. ‘Ahlâkî değerleri tamamlamak için’ gönderilen Hz. Peygamber de (sav) teorik ve pratik alanda yalanın her çeşidi ile ciddi bir mücadeleyi hayatı boyunca yürütmüştür. Mamafih, bugün geniş halk kitleleri onun (sav) müminlere üç yerde/durumda (savaş, küsleri barıştırma ve eşler arası iletişim) sınırsız yalan söyleme hakkı tanıdığını düşünmekte ve bunu rahatlıkla uygulayabilmektedir. Bu makale, söz konusu algının oluşmasına yol açan etkenleri incelemekte ve bu bağlamda ilgili beyanın/ruhsatın kime ait olduğunu tespite çalışmaktadır. Bir yönüyle hadiste idrac ve ref’ problemlerine taalluk eden konu, üç yerde yalana dair rivayetin mahiyetini (merfû, mevkuf veya maktû) isnadlar bazında aydınlatacak, ardından muhtevasını metin tenkidine tabi tutacaktır.