Makale Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Review of Current Status of Radiotherapy Facilities and Assessment of Required Time for Radiotherapy Delivery Workflow in Turkey: On Behalf of Turkish Society for Radiation Oncology(2015) Akman, Fadime; Onal, Hüseyin Cem; Emine Serra, Kamer; Ağaoglu, Fulya; Güney, Yıldız; Hiçsönmez, Ayşe; Koç, Mehmet; Çolpan Öksüz, Didem; Özyiğit, Gökhan; Özkök, SerdarTürkiye'deki Radyoterapi Donanımının Mevcut Durumu ve Radyoterapi Uygulaması için Gereken Sürenin İncelenmesi: Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği ÇalışmasıBu çalışmanın amacı, Türkiye'deki radyoterapi (RT) merkezlerinin güncel durumu ve iş yükü değerlendirmesi, farklı tümörlü hastaların tedavi sırasında ekibin harcadığı süreler analiz ederek değerlendirmektir. Farklı tümörlerin tedavisi sırasında kullanılan teknikleri ve farklı teknikler için tedavi planlaması ve uygulam sırasında harcanan zamanı değerlendirmek amacı ile, aktif olarak RT uygulaması yapan tüm hastanelere e-mail yolu ile anket yollanmıştır. Sonuçlar, merkez türü (üniversite hastanesi veya devlet hastanesi) ve yıllık tedavi edilen hasta sayısına (yıllık tedavi edilen hasta sayısı 1000 veya yıllık tedavi edilen hasta sayısı 1000) göre değerlendirilmiştir. Anket 48 merkeze gönderilmiş olup ankete yanıt oranı %71 (34 merkez) olarak bulunmuştur. Bir hekimin yıllık tedavi seansı 192 olarak bulunmuştur. Hekimin yıllık tedavi edilen ortalama hasta sayısı üniversite hastanesinde 210 ve devlet hastanesinde ise 101 olarak bulunmuştur. Bir hastayı 3-boyutlu konformal RT (3BKRT) ile tedavi etmek için harcanan ortalama süre 4 saat iken, yoğunluk ayarlıklı RT (YART) için harcanan süre ise 5 saat 45 dakika olarak bulunmuştur. Devlet hastanalerinde tüm hasta grubunda 3BKRT ve YART için harcanan süre üniversite hastanelerine göre daha yüksek bulunmuştur. Yeni RT tekniklerinin artan kullanımına paralel olarak, hastaların tedavisi için harcanan süre de de artmaktadır. Yeni RT tekniklerinin hastaların yararı için uygulamak için, yeterli ekipman ile birlikte, uygun ve eğitimli ekip gerekmektedir.Öğe Lomber 3 vertebra yerleşimli agressif osteoblastom(2012) Koç, Mehmet; Yılmaz, TezcanOsteoblastom, sıklıkla vertebralarda ve uzun kemiklerde bulunur. 20 yaş öncesi yaşlarda nadir görülen iyi huylu kemik tümörüdür. Tüm kemik tümörlerinin % 1'inden daha azını oluşturur. Bu kemik tümörü ileri derecede vaskülerdir. Başlangıç semptomu sırt ağrısıdır. Tanıda direk grafiler ve tomografik görüntülemeler kullanılır. Posterior vertebra proçeslerinde litik görüntüler ile ve biyopsi veya tam cerrahi eksizyonla kesin tanısı konulur. Primer tedavisi tam cerrahi eksizyondur. İnkomplet rezeksiyonlarda, anrezektabıl vakalarda ve rekürren olgularda radyoterapi ve kemoterapi faydalı olabilir. Agressif osteoblastom tanılı bu olgumuza inkomplet rezeksiyon sonrası kliniğimizde adjuvan 3-Boyutlu Konformal Radyoterapi uygulandı. Bu olgumuz, literatür ışığında tedavi yöntemi ve toksisite değerlendirmesi de yapılarak nadir bir olgu olarak sunuldu.Öğe The Significance of Extent of Extracapsular Extension in Patients with T1-2 and N1 Breast Cancer(2018) Kanyılmaz, Gül; Fındık, Sıddıka; Yavuz, Berrin Benli; Aktan, MeryemObjective: The prognostic importance of extracapsular extension (ECE) in breast cancer is not yet clear, especially in patients with pathologicalT1-2 and N1 (pT1-2N1) disease. We aimed to investigate whether the extent of ECE was an independent prognostic factor for survival outcomesin patients with pT1-2N1 breast cancer.Materials and Methods: A total number of 131 patients with pT1-2N1 breast cancer treated between 2009 and 2015 were retrospectively evaluated. A single pathologist re-analyzed the histologic examples of all cases. The extent of ECE was graded from 0 to 4.Results: There was a significant correlation between the number of lymph nodes involved and ECE grade (p0.004). According to the univariateanalysis, lymphovascular invasion (LVI) and ECE grade were the significant prognostic factors for overall survival (OS); age, number of metastaticlymph nodes, menopausal status, and ECE grade were the prognostic factors for disease-free survival (DFS). With a median follow-up of 46 months,grade 3-4 ECE seems to be notably associated with a shorter OS and DFS in multivariate analysis. The mean OS was 85 months for the patients withgrade 0-2 ECE vs 75 months for the patients with grade 3-4 ECE (p0.003). The mean DFS was 83 months for the patients with grade 0-3 ECE vs68 months for the patients with grade 4 ECE (p0.0001).Conclusion: This research has shown that the extent of ECE is an important prognostic factor for survival in pT1-2N1 breast cancer patients andgrade 3-4 ECE seems to be notably associated with a shorter OS and DFS.Öğe Effects of chemoradiotherapy on acute-phase protein levels in glioblastoma multiforme and locally advanced non-small cell lung cancer(2018) Deniz, Çiğdem Damla; Gürbilek, Mehmet; Koç, MehmetObjective: Chemoradiotherapy (CRT) is a commonly usedtherapeutic modality. We investigated CRT effects onacute phase reactants (APRs). The aim of this study wasto assess possible changes in APR levels during radiotherapyand to determine the usefulness of APRs as prognosticfactors in patients with non-small cell lung cancer(NSCLC) and glioblastoma multiforme (GBM).Methods: We prospectively evaluated 30 patients and30 healthy controls. Plasma levels of APRs were measured.Post-CRT and pre-CRT levels were compared. Survival ofpatients were also followed up for a period of 3 years.Results: In NSCLC patients, post-CRT albumin, transferrin(Trf), and ceruloplasmin (Cp) levels were significantlylower, and post-CRT ferritin (FER) levels were significantlyhigher, than their pre-CRT levels. In GBM patients, post-CRT Trf and prealbumin (Prealb) levels were significantlyhigher than pre-CRT levels. Pre-CRT C-reactive protein(CRP) and FER levels in NSCLC patients and Cp levels inGBM patients were associated with patient survival.Conclusion: This study suggests that APRs may be usefulfor monitoring response to treatment during CRT in NSCLCand GBM patients. Bearing in mind their accessibility andclinical value, plasma CRP and FER in NSCLC patients andCp in GBM patients can be considered candidate prognosticfactors.Öğe Meme Kanserinde 5 Yıllık Tedavi Sonuçlarımız ve Prognostik Faktörler: Tek Merkez Deneyimi(2017) Kanyılmaz, Gül; Aktan, Meryem; Benli Yavuz, Berrin; Koç, MehmetKliniğimizde tedavi edilen olgu serisini retrospektif olarak inceleyerek 5 yıllık sağkalım sonuçlarını ve sağkalımı etkileyen prognostik parametreleri saptamaktır. Meme kanseri tanısıyla başvuran ve kliniğimizin rutin meme prosedürüne göre küratif olarak tedavi olmuş olgu verileri incelenmiştir. Tüm olgular üç boyutlu konformal RT tekniği ile göğüs duvarı veya meme dokusuna karşılıklı paralel tanjansiyel alanlar kullanılarak günlük 2 Gy fraksiyon dozuyla haftada 5 gün olacak şekilde tedavi edilmiştir. Rejyonel lenf nodu bölgesinin tedavi edilmesi gereken durumlarda ise supraklavikuler fossa ışınlaması da tedaviye eklenmiştir. Olgulara sıklıkla antrasiklin bazlı kemoterapi rejimleri uygulanmış olup, östrojen reseptörü pozitif olan olgular hormon tedavisi, Her-2 reseptör pozitif olgular da trastuzumab tedavisi almıştır. Çalışmanın birincil sonlanım noktaları genel sağkalım (GS) ve hastalıksız sağkalım (HS) idi. İkincil sonlanım noktası ise sağkalım süreleri üzerine etkili olan prognostik faktörleri saptamak idi. Tüm istatistiksel analizler SPSS (Statistical Package for Social Sciences) 13 versiyonu kullanılarak yapılmıştır. 11.02.2010- 01.05.2016 tarihleri arasında kliniğimize başvuran toplam 559 meme kanseri olgusu değerlendirilmiştir. 2 ve 5 yıllık GS oranları sırasıyla %97 ve %84; 2 ve 5 yıllık HS oranları sırasıyla %97 ve %71 olarak bulunmuştur. Çok değişkenli analizlerde, 70 yaş, triple (-) olmak, T3-4 evre hastalığa sahip olmak, N2-3 nodal evre hastalığa sahip olmak ve metastaz yada lokal- bölgesel nüks olması GS’ yi olumsuz etkileyen bağımsız prognostik faktörler olarak bulunurken; N2-3 nodal hastalığa sahip olmak ve triple (-) olmak HS’ yi olumsuz etkileyen faktörler olarak saptanmıştır. Meme kanseri dünya genelinde kadınlar arasında görülen en sık kanser türü olup insidansı artmasına rağmen hastalığa bağlı mortalite oranları zamanla düşmeye başlamıştır. Güncel tedavi modaliteleri ışığında prognostik faktörlerin bilinmesi hem en doğru tedavi modalitesinin seçilmesi hem de uygulanan tedavi modalitesine alınacak yanıtın öngörülebilmesi açısından önemlidir.Öğe Prognostic Value of İnterferon-Gamma, İnterleukin-6, and Tumor Necrosis Factor-Alpha in The Radiation Response of Patients Diagnosed With Locally Advanced Non-Small-Cell Lung Cancer and Glioblastoma Multiforme(2018) Deniz, Çiğdem Damla; Gürbilek, Mehmet; Mehmet, KoçBackground/aim: This study aimed to investigate the effect of chemoradiotherapy (CRT) on interferon-gamma, interleukin-6(IL-6), and tumor necrosis factor-alpha, which are critical markers of the clinical radiation response of patients with locallyadvanced non-small-cell lung cancer (NSCLC) and glioblastoma multiforme (GBM).Materials and methods: Thirty patients who were treated with CRT and 20 healthy controls were prospectively evaluated. Circulatinglevels of cytokines were measured by enzyme-linked immunosorbent assay procedure. Post-CRT and pre-CRT levels were compared.Results: Post-CRT, TNF- and IFN- levels were significantly lower than pre-CRT levels in the NSCLC and GBM groups, respectively.The statistical analysis did not show any significant difference between the post- and pre-CRT IL-6 levels. However, the pre-CRT IL-6levels in the GBM group and post-CRT IL-6 levels in the NSCLC group were significantly higher than those of the control group.Conclusion: CRT affected TNF- levels in NSCLC and IFN- levels in GBM, with the levels of both decreasing significantly. The IL-6levels of the post-CRT NSCLC group were higher than those of the post-CRT GBM group. Irradiation-induced IL-6 may be responsiblefor tumor regrowth. Therefore, treatment with IL-6 inhibitors could be a potential therapeutic strategy for sensitizing NSCLC toirradiation in the clinic.Öğe Prognostic factors for survival in adult patients with grade II glial tumors(2018) Kanyılmaz, Gül; Aktan, Meryem; Karahacıoğlu, Eray; Önder, HaticeAim: To investigate survival results of patients with low grade gliomas (LGGs) and to evaluate the predictive role of clinico-pathologic prognostic factors on survival. Material and Methods: Between 2003 and 2014, the adult patients with Grade II glial tumors were evaluated retrospectively. Several variables were investigated to find prognostic factors related with the overall survival (OS) and progression-free survival (PFS). Results: This study involved in 124 patients with median 40 (range; 6-132) months follow up. The average OS for the all patients was 7.8 years. 2-, 5- and 10- year OS ratios were 91%, 73% and 55%, respectively. Patients with low pignatti risk score had a longer OS than high pignatti risk score (p=0.01). Patients with seizure had a better OS (p=0.03). Patients with biopsy/partial resection had apoorer OS (p=0.02). Patients with residue after initial surgery had a worse OS (p=0.03). If the patients had recurrence or progression, the patients had poorer OS (p=0.01). Tumor with malignant transformation (p=0.01) and glioblastoma subtype after second surgery (p=0.003) had a poorer OS. The Pignatti risk score and seizure were the independent prognostic factors for PFS. Conclusion: The extent of surgery and recurrence or progression of Grade II glioma were the independent prognostic factors for OS. The Pignatti risk score and seizure were the independent prognostic factors for PFS.Öğe Prognostic Factors for Survival in Adult Patients With Grade II Glial Tumors(2018) Önder, Hatice; Kanyılmaz, Gül; Meryem , Aktan; Karahacıoğlu, ErayAim: To investigate survival results of patients with low grade gliomas (LGGs) and to evaluate the predictive role of clinico-pathologic prognostic factors on survival.Material and Methods: Between 2003 and 2014, the adult patients with Grade II glial tumors were evaluated retrospectively. Several variables were investigated to find prognostic factors related with the overall survival (OS) and progression-free survival (PFS).Results: This study involved in 124 patients with median 40 months follow up. The average OS for the all patients was 7.8 years. 2-, 5- and 10- year OS ratios were 91%, 73% and 55%, respectively. Patients with low pignatti risk score had a longer OS than high pignatti risk score (p0.01). Patients with seizure had a better OS (p0.03). Patients with biopsy/partial resection had a poorer OS (p0.02). Patients with residue after initial surgery had a worse OS (p0.03). If the patients had recurrence or progression, the patients had poorer OS (p0.01). Tumor with malignant transformation (p0.01) and glioblastoma subtype after second surgery (p0.003) had a poorer OS. The Pignatti risk score and seizure were the independent prognostic factors for PFS.Conclusion: The extent of surgery and recurrence or progression of Grade II glioma were the independent prognostic factors for OS. The Pignatti risk score and seizure were the independent prognostic factors for PFS.Öğe The role of radiotherapy after radical prostatectomy(2015) Aktan, Meryem; Koç, Mehmet