Özel Eğitim Anabilim Dalı koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 18 / 18
  • Öğe
    Özel yetenekli öğrencilerde disiplinlerarası öğretim yaklaşımına dayalı düşünme becerileri öğretiminin öğrencilerin akademik ve düşünme becerilerine etkisi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2023) Kaynar, Hamza; Kurnaz, Ahmet
    Bu çalışmanın amacı beşinci sınıfa devam eden özel yetenekli öğrencilerin akademik becerileri ve üst düzey düşünme becerilerinden olan yaratıcı düşünme ve eleştirel düşünme becerileri için “Disiplinlerarası Düşünme Becerileri Öğretim Uygulamalarını” geliştirmek ve etkisini incelemektir. Bu araştırmada nicel ve nitel araştırma tekniklerinin birlikte kullanıldığı karma araştırma yöntemlerinden açıklayıcı sıralı desen kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu beşinci sınıf düzeyindeki özel yetenekli toplam 62 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada Konya ili içerisinde bulunan özel yetenekli tanısı alan öğrencilerin eğitim gördüğü kurum olan Bilim ve Sanat Merkezleri uygulama için tercih edilmiştir. Araştırmanın örneklem seçiminde seçkisiz olmayan örnekleme yöntemlerinden amaçsal örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Bu araştırmada nicel ve nitel veri toplama araçları birlikte kullanılmıştır. Nicel verileri toplamak amacıyla öğrencilere Cornell Eleştirel Düşünme Testi Düzey X, Torrance Sözel ve Şekilsel Yaratıcılık Testi ve Öğrenme Stratejileri Ölçeği öntest ve sontest olarak uygulanmıştır. Araştırmada nitel verileri toplamak amacı öğrencilere Bilimsel Araştırma Değerlendirme Formu ve Proje Değerlendirme Formu araştırmanın sonunda uygulanmıştır. Diğer nitel veri toplama araçları ise Öğretmen Gözlem Formu, Yansıtıcı Öğrenci Günlüğü, Araştırmacı Günlüğü denel süreç içerisinde kullanılmıştır. Deney grubundaki öğrencilere “Disiplinlerarası Düşünme Becerileri Öğretim Uygulamaları" için hazırlanan kazanımlara uygun etkinliklerin uygulamaları ders dışı saatlerde haftalık 3 ders saati olmak üzere yapılmıştır. Bu uygulama öntest ve sontest uygulamaları dışında kalan 15 hafta süre ile devam etmiştir. Her bir öğrenci toplamda 45 ders saati uygulamalara katılması sağlanmış devamsızlık yapan öğrenciler tespit edilip uygun bir saatte etkinlikler bu öğrencilere de uygulanmıştır. Kontrol grubunda yer alan öğrenciler BİLSEM’ler için hazırlanan 5. sınıf kazanımlarına göre öğrenimlerine devam etmiştir. Süreç içerisinde kontrol grubunun bulunduğu merkez idareci ve öğretmenleri ile görüşülerek, program dışında ek bir etkinlik yapılmaması konusunda gerekli mutabakat sağlanmıştır. Araştırmada nicel ve nitel veri analiz teknikleri bir arada kullanılmıştır. Nicel veriler, deney ve kontrol grubu olmak üzere iki değişkenin karşılaştırılmasına dayanan ilişkisel istatistiklerden bağımsız örneklem t-testi kullanılarak analiz edilmiş ve etki büyüklüğünü tespit etmek amacı ile Cohen-d değerleri hesaplanmıştır. Nitel veriler betimsel ve içerik analizi yoluyla incelenmiştir. Araştırma ile hazırlanan Disiplinlerarası Düşünme Becerileri Uygulamalarının özel yetenekli öğrencilerin üst düzey düşünme becerilerinden olan yaratıcı düşünme ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirmede etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Uygulamaların öğrencilerin akademik becerilerini geliştirmede etkili olduğu araştırmanın bir diğer sonucudur. Uygulamalar öğrenciler tarafından güzel, ilgi çekici, merak uyandırıcı ve heyecan verici bulunmuştur. Disiplinlerarası Düşünme Becerileri Uygulamalarına ilişkin öğretmenlerin olumlu görüşlere sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    İTO/AGSCÖ bilişsel stratejisine dayalı okuduğunu anlama becerileri öğretiminin zihinsel yetersizliği olan öğrencilerin okuma becerisine etkisinin incelenmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2023) Tepe, Aynur; Kurnaz, Ahmet
    Okuma ve anlama becerilerinin, nitelikli bir şekilde geliştirilmesi ve zihinsel süreçlerde etkin olarak kullanılabilmesi için erken yaşlardan itibaren okuma ve okuduğunu anlama becerilerini geliştirecek stratejilere yönelik uygulamalı eğitimlere ihtiyaç vardır. Özellikle zihinsel yetersizliği olan öğrencilerin okuduklarını anlamada büyük zorluklar yaşadıkları bildirilmektedir. Bu araştırmada geliştirilen İTO/AGSCÖ (incele-tahmin etoku (başlığı, soruları ve metni oku)-anahtar kelimelerin altını çiz-göz gezdir-soru sor-cevapla-özetle) bilişsel stratejilere dayalı okuduğunu anlama becerileri öğretiminin hafif düzey zihinsel yetersizliği olan öğrencilerin anlama becerisine etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca öğrencilerin stratejileri farklı türdeki metinlere genelleyebilme ve okuduğunu anlama becerisine etkisi, strateji kullanımının öğretimden sonraki 2., 4. ve 6. hafta sürdürülebilmesindeki kalıcılığı ve okuduğunu anlama becerisinin sürdürülmesindeki kalıcılığına etkisi araştırılmıştır. Araştırma keşfedici sıralı karma yöntem modeli ile desenlenmiştir. Araştırma, özel eğitim ortaokulunda öğrenim gören, beşinci ve altıncı sınıf, hafif düzey zihin yetersizliği tanısı bulunan, üç öğrenci ve bu öğrencilerle çalışan altı öğretmen ile yürütülmüştür. Araştırmada nitel veriler toplanarak bu verilerden elde edilen sonuçlar, nicel araştırma boyutunda kullanıldığı desenden oluşturulmuştur. Araştırmada kullanılacak stratejilerin belirlenmesi amacıyla katılımcı olarak seçilen öğrencilerin öğretmenlerinin eğitimlerinde kullandıkları okuduğunu anlama stratejileri betimsel analiz tekniğiyle belirlenmiştir. Elde edilen nitel veri sonuçları ve literatürde yer alan bilişsel okuma stratejileri dikkate alınarak zihinsel yetersizliği olan öğrencilerin öğrenme özelliklerine göre uyarlanarak İTO/AGSCÖ stratejileri geliştirme sürecinde oluşturulan taslak form uzman görüşüne sunulmuştur. Özel eğitim alanında doktorasını tamamlamış iki uzmandan maddelerin uygunluğuna ilişkin görüş alınmış ve uzmanlar arası görüş uyumu iç tutarlılığı Cohen Kappa tekniği ile test edilmiştir. Elde edilen Kappa değerinin 0,84 (0,81-1,00 arası mükemmel uyum) olduğu görülmüştür. İTO/AGSCÖ stratejileri öğretiminin etkililiği, tek denekli araştırma desenlerinden katılımcılar arası yoklama denemeli çoklu yoklama modeli ile planlanmış ve etki büyüklüğü hesaplaması gerçekleştirmek için Örtüşmeyen Veri Yüzdesi analizi ve Tau-U analiz tekniği kullanılmıştır. Stratejilerin öğretimi açık anlatım yöntemiyle gerçekleştirilmiş ve her öğretim sonunda metne ilişkin sorulara verilen doğru cevap sayıları grafiğe işlenmiştir. Genelleme verileri ön test-son test modeliyle toplanmış ve veriler sütun grafiği üzerinde gösterilerek analiz edilmiştir. Araştırmada, katılımcıların metin okuma sürecinde strateji kullanımlarını değerlendirmek amacıyla, öğretim öncesi ve sonrası strateji kullanımlarına ilişkin toplanan veriler ve öğretimin sosyal geçerlik verileri betimsel analiz ile değerlendirilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre; hafif düzey zihin yetersizliği olan öğrencilerin metin okuma sürecinde İTO/AGSCÖ stratejileri öğretimi, okuduğunu anlama becerisini geliştirmede etkili olduğu görülmüştür. Öğrencilerin farklı metin türlerini okuma sürecinde İTO/AGSCÖ stratejileri kullanımlarını genelleyebildikleri, farklı metin türlerini anlama becerilerinde etkili olduğu, strateji kullanımını öğretim sona erdikten sonraki izleme oturumlarında sürdürmelerinde ve okuduğunu anlama becerileri üzerinde kalıcı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Sosyal geçerlik verilerine göre öğrencilerin ve öğretmenlerin uygulamayı etkili ve uygulanabilir buldukları sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmanın son kısmında bulgular ilgili alanyazın çerçevesinde tartışılmış, araştırmalar ve uygulamalar için öneriler sunulmuştur.
  • Öğe
    Otizm Spektrum Bozukluğu olan öğrencilere kendini yönetme öğretiminin kendini yönetme, etkinlikle ilgilenme ve etkinliği tamamlama becerileri üzerinde etkililiği
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2023) Gönen, Akın; Çıkılı, Yahya
    Bu araştırmada kendine ön uyaran verme, kendini izleme, kendini değerlendirme ve kendini pekiştirmeden oluşan kendini yönetme stratejileri öğretiminin OSB olan öğrencilerin kendini yönetme stratejilerini kazanmalarına ve sürdürmelerine etkisi incelenmiştir. Bununla birlikte, öğrencilerin kendini yönetme stratejilerini kullanarak etkinlikle ilgilenme ve etkinliği tamamlama becerisini kazanmaları, kullanılan stratejileri ve öğretilmeye çalışılan becerileri farklı kişilere/ortamlara ne düzeyde genellendiği belirlenmeye çalışılmıştır. Kendini yönetme stratejilerinin kullanımıyla ilgili olarak da öğrenci annelerinin ve öğretmen görüşlerini tespit edebilmek amacıyla yarı yapılandırılmış görüşmeler yoluyla sosyal geçerlik verileri toplanmıştır. Araştırma Konya ilinde bulunan bir özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde gerçekleştirilmiştir. Uygulamaya 10-12 yaşları arasında OSB tanısı alan ikisi erkek biri kız olmak üzere üç öğrenci katılmıştır. Öğretimlerin bire bir öğretim düzenlemesi ile gerçekleştirildiği araştırmada, bağımsız değişkenin etkisini değerlendirmek amacıyla tek denekli araştırma modellerinden katılımcılar arası yoklama evreli çoklu yoklama modeli kullanılmıştır. Çalışmada edinim, izleme ve genelleme verileri ölçüt bağımlı ölçü aracı, bütüncül zaman aralığı ve kalıcı ürün kayıt formu ile toplanırken, araştırmada ayrıca gözlemciler arası güvenirlik ve uygulama güvenirlik verileri toplanmıştır. Kendini yönetme stratejileri öğretimi ile OSB öğrencilerin kendini yönetme stratejilerini kullanma düzeyleri, stratejileri kullanarak etkinlikle ilgilenme ve etkinliği tamamlama becerileri düzeyleri arasındaki örtüşmeyen veri yüzdesi hesaplamaları sonucu etki büyüklüğü belirlenmiştir. Araştırma bulguları, kendine ön uyaran verme, kendini izleme, kendini değerlendirme ve kendini pekiştirmeden oluşan kendini yönetme stratejileri öğretiminin OSB olan öğrencilerin kendini yönetme stratejilerini kazanmasında etkili olduğunu ve stratejileri kullanan öğrencilerin uygulamadan sonra da stratejileri kullanmaya devam ettiklerini ortaya koymuştur. Ayrıca, kendini yönetme stratejilerini kullanan öğrencilerin etkinlikle ilgilenme ve etkinliği tamamlama becerilerinde artış olduğu, tespit edilen kazanımların uygulamadan sonra da sürdürüldüğü, kullanılan stratejilerin farklı kişi ve ortamlara da genellendiği belirlenmiştir. Yarı yapılandırılmış görüşmelerde kendini yönetme stratejilerinin kullanılması ve etkileri hakkında öğrenci annelerinin ve öğretmenlerin tamamının görüşlerinin olumlu olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Kaynaştırma ortamında birlikte öğretim ile uygulanan uyarlanmış sosyal bilgiler öğretiminin özgül öğrenme güçlüğü tanılı öğrencilerin bilişsel ve duyuşsal özelliklerine etkililiğinin incelenmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2023) Seçil Karamuklu, Emine; Kurnaz, Ahmet
    Özgül öğrenme güçlüğü (ÖÖG) olan öğrencilerin kaynaştırma/bütünleştirme sınıflarındaki eğitimleri her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır. Buna karşılık sınıf içinde ÖÖG olan öğrencilere yönelik hangi çalışmaların ne şekilde uygulanacağına ilişkin öğretmenler güçlükler yaşayabilmektedir. Bunun öneminden yola çıkılarak tasarlanan bu araştırmanın temel amacı, uyarlanmış birlikte öğretim uygulamalarının sosyal bilgiler (SB) dersinde 5. sınıfa devam eden ÖÖG olan öğrencilerin akademik başarı, SB dersine yönelik tutum ile sosyal katılım ve karar verme becerilerine etkisinin belirlenmesidir. Ayrıca araştırma ile öğrenciler, öğretmenler ve ailelerin bu uygulamaya yönelik görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma 2022/2023 eğitim-öğretim yılının güz döneminde Sivas ili merkez ilçesindeki dört devlet ortaokulunda gerçekleştirilmiştir. Karma araştırma yöntemiyle eşzamanlı üçgenleme deseninde tasarlanan bu araştırmanın nicel bölümü yarı deneysel desende, nitel bölümü ise eylem araştırması modeliyle tasarlanmıştır. Araştırmanın deney ve kontrol gruplarının belirlenmesinde ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmaya ÖÖG olan toplam 35 öğrenci dahil edilmiştir. Deney grubunda 7 ayrı sınıftan ÖÖG olan 18 öğrenci yer alırken, kontrol grubunda ise 6 ayrı sınıftan ÖÖG olan 17 öğrenci yer almıştır. Çalışmaya sınıfında ÖÖG olan öğrencisi bulunan 7 SB öğretmeni dahil edilmiştir. Araştırmada birlikte öğretim çalışmalarının bir arada yürütüldüğü deney grubunda iki ayrı ortaokulda görev yapan toplam 5 SB öğretmeni yer almaktadır. Araştırmanın kontrol grubunda yer alan öğretmen sayısı ise iki ayrı ortaokulda görev yapan 2 SB öğretmenidir. Deney grubunda uyarlanmış birlikte öğretim çalışmaları, kontrol grubunda ise mevcut SB öğretim programına dayalı normal öğretim uygulamaları gerçekleştirilmiştir. Uyarlanmış birlikte öğretim uygulamasının ders planları araştırmacı tarafından hazırlanmış ve planlama aşamasında birlikte öğretim yapılan SB öğretmenlerinin görüşüne sunulmuştur. Araştırmacı ve SB öğretmeninin yürüttüğü uyarlanmış birlikte öğretim aşamaları; planlama, öğretimsel süreç ve değerlendirme basamaklarından oluşmaktadır. Araştırmanın nicel verileri; akademik başarı testi, SB tutum ölçeği, karar verme ölçeği ve sosyal katılım ölçekleri ile toplanmıştır. Nitel veriler ise; öğrenci görüşmeleri, öğrenci günlükleri, uygulama öncesi ve uygulama sonrası öğretmen ve aile görüşmeleri ile toplanmıştır. Araştırmanın nicel verilerinin analizinde bağımlı gruplar t testi ve bağımsız gruplar t testi kullanılmıştır. Nitel verilerin analizinde ise içerik analizi ve betimsel analiz yöntemleri kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen nicel bulgulara göre deney grubunda yer alan öğrencilerin akademik başarı, SB tutum ve beceri ön-test son-test puanları arasında son-test lehine anlamlı bir farklılık olduğu görülmüştür. Kontrol grubunda yer alan öğrencilerin ise akademik başarı ön-test son-test puanları arasında son-test lehine anlamlı bir farklılık olduğu ancak SB tutum ve beceri ön-test son-test puanları arasında son-test lehine anlamlı bir farklılık olmadığı tespit edilmiştir. Araştırmadan elde edilen nitel bulgularda, deney grubunda yer alan SB öğretmenlerinin görüşlerine göre öğrencilerin; derse yönelik ilgilerinde ve sınıf-içi kurallara uyma davranışlarında artış yaşandığı, öğrencilerin topluluk önünde kendini ifade etme becerisinde gelişme görüldüğü, olumlu iletişim, işbirliği, özgüven ve aidiyet duygularını geliştirdikleri bununla birlikte öğretmenlerin uyarlanmış birlikte öğretim uygulamalarının gelecekte uygulanabileceğini düşündükleri bulgularına ulaşılmıştır.Ayrıca öğretmenler uygulamada; ders-içi materyallerin çeşitlendirilmesi ve mekânsal farklılıkların tasarlanması gerektiğini ve uygulamanın tüm yetersizlik gruplarına yönelik tasarlanması gerektiğini ifade etmiştir. Deney grubunda yer alan öğrencilerin ise derslerde en çok; kavram haritası, afiş tasarlama, grup etkinlikleri, arkadaşları ile konuyu tartışma, ses kayıtlarından dersi tekrar etmeyi sevdikleri bulgularına ulaşılmıştır. Bununla birlikte öğrenciler dersleri eğlenceli, merak uyandırıcı, farklı ve güzel olarak nitelendirmiştir. Aileler ise çocuklarının okula devamlılığı ve evde ders çalışma hususunda daha istekli olduğunu, öğrencinin kendisini daha başarılı hissettiğini ve öğrencide; özgüven, olumlu akran iletişimi, öğretmenlere karşı saygıda artış gibi farklılıkların yaşandığını belirtmiştir. Bu bağlamda tüm bu bulgular neticesinde araştırmanın nicel ve nitel bulgularının birbirini destekler nitelikte olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu bulgulardan hareketle, uyarlanmış birlikte öğretim uygulamalarının ortaokul 5. sınıfa devam eden ÖÖG olan öğrencilerin akademik başarı, SB dersine yönelik olumlu tutum ve beceri gelişiminde etkili olduğu sonucu elde edilmiştir. Öğrencilerin derse ilişkin ilgi ve isteklerinde ayrıca olumlu akran iletişimi, özgüven ve aidiyet konularında da sosyal gelişimlerinin olumlu yönde etkilendiği tespit edilmiştir. Bununla birlikte uygulamaya dahil olan SB öğretmenlerinin uygulama sonunda uyarlanmış birlikte öğretim çalışmaları ile birlikte güncel yaklaşımlara yönelik olumlu duygu ve düşüncelere sahip olduğu belirlenmiştir. Ayrıca bu uygulama sürecinin, birlikte öğretim yapılan SB öğretmenlerinin mesleki gelişim ve mesleki motivasyonlarına olumlu katkılar sağladığı sonucuna ulaşılmıştır. Bununla birlikte, öğretmenlerin kaynaştırma ortamlarında birlikte öğretim ile uygulanan uyarlanmış öğretim yöntemini uygulama becerisi geliştirilmelidir. Bir diğer taraftan birlikte öğretim ve öğretimsel uyarlama konularında farklı deneysel çalışmalar gerçekleştirilebilir.
  • Öğe
    Disgrafili öğrencilerle çalışan öğretmenler için geliştirilen eğitim programının öğretmenlerin bilgi yeterliliklerine etkisinin değerlendirilmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Buğday, Metin; Sarı, Hakan
    Bu araştırmada disgrafi ile ilgili geliştirilen öğretmen eğitim programının öğretmenlerin bilgi yeterliliğine etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Karma yönteme göre desenlenen bu çalışmada; araştırmanın nicel boyutu için kontrol gruplu öntest-sontest deneme modeli kullanılmıştır. Nitel boyutu için ise durum çalışması yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın verileri 2020-2021 eğitim-öğretim yılında toplanmıştır. Nicel verilerin toplandığı çalışma grubunu 18’i erkek ve 22’si kadın olmak üzere toplam 40 öğretmen (20 deney grubu + 20 Kontrol grubu), nitel verilerin toplandığı çalışma grubunu 10 farklı ilkokulda çalışan 33 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmada nicel veri toplama aracı olarak Disgrafili Öğrencilerle Çalışan Öğretmenler İçin Eğitim Programı başarı testi geliştirilmiş ve kullanılmıştır. Araştırmanın nitel boyutuna ilişkin verilerin toplanmasında ise sınıf öğretmenlerinin disgrafi ile ilgili görüşlerini belirlemek ve disgrafili öğrencilerin gelişim özellikleri hakkında bilgi yeterliliklerini tespit etmek amacıyla araştırmacı tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Araştırmada, nicel verilerin analiz edilmesinde SPSS 21 paket programı kullanılmıştır. Nitel veriler ise betimsel analiz yoluyla analiz edilmiştir. Araştırma bulgularından elde edilen sonuçlar aşağıdaki gibi özetlenebilir: 1. Disgrafili öğrencilerle çalışan öğretmenler için geliştirilen eğitim programının uygulandığı deney grubundaki katılımcılar ile kontrol grubundaki katılımcıların sontest bilgi yeterlilikleri arasında deney grubu lehine anlamlı fark vardır. 2. Disgrafili öğrencilerle çalışan öğretmenler için geliştirilen eğitim programının uygulandığı deney grubundaki katılımcılar ile kontrol grubundaki katılımcıların kalıcılık testi puanları arasında deney grubu lehine anlamlı fark vardır. 3. Öğretmenler, gerek sınıflarında var olan disgrafili öğrencileri belirlerken ve gerekse disgrafili öğrencilerin gelişim özelliklerini açıklarken büyük ölçüde alanyazın ile tutarlı açıklamalar yaptıkları görülmüştür. 4. Öğretmenler disgrafili öğrencilerin yazma becerilerini geliştirmek için sıklıkla parmak egzersizi ve dikte çalışması yapmaktadırlar. 5. Öğretmenler disgrafili öğrencilerin yazma becerilerini geliştirebilmek için disgrafi konusunda hizmet içi eğitim seminerleri almak istediklerini ifade etmişledir. 6. Disgrafili öğrenciler yoğun olarak; ses, hece, kelime, rakam ve noktalama işaretleri konularında yazma güçlüğü yaşamaktadırlar.
  • Öğe
    Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocuğa sahip aileler için geliştirilen aile eğitim programının çocukların eğitiminde aile katılımının etkisi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Vosough Matin, Mehrossâdat; Sarı, Hakan
    Aile eğitiminde başta anne ve babalar olmak üzere aile üyelerinin bilgilendirilmesi ve onlara belli becerilerin öğretilmesi amaçlanmaktadır. Çünkü çocuğun eğitim süreci bir bütün olarak düşünüldüğünde aile eğitimi bu anlamda eğitimin sürekliliği açısından çok büyük öneme sahiptir. Verilecek olan eğitimin niteliği açısından öğretmenlerin aile eğitimi konusunda deneyimli ve tam donanımlı olması ailenin eğitime katılım düzeyini de olumlu yönde etkilemektedir OSB’li bireylerin tanılanması süreci sonrasında ebeveynlerin çocuklarının gelişimiyle ilgili neler yapabileceğine ve karşılaşılan güçlüklerle nasıl başa çıkabileceklerine yönelik formal ve informal eğitsel destek kaynaklarının yetersiz olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla bu araştırma, OSB’li çocuğu olan ebeveynlere yönelik geliştirilen eğitim programının, çocukların eğitimine katılımları ve güçlenmelerine etkisini değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Araştırma yöntemi olarak karma yöntem ve keşif modeli kullanılmıştır. İlk olarak veriye dayalı nitel araştırma yöntemi kullanılarak 18 kişiden oluşan amaçlı örneklemeden yarı yapılandırılmış görüşmelerden elde edilen veriler analiz edilmiştir. Görüşmeye ek olarak, otistik çocuğu olan ailelerin katılım ve güçlendirme etkilerine ilişkin alanyazın da incelenmiştir. Daha sonra, nitel araştırmadan elde edilen kodlar kullanılarak katılım ve güçlendirmenin aile üzerindeki etkilerini ölçmek için bir ölçek geliştirilmiştir. Araştırmanın ikinci aşamasında, rastgele seçilen 452 kişinin katıldığı ölçek uygulaması araştırmacı tarafından değerlendirilmiştir. Araştırmanın nitel bulgularına göre görüşülen kişilerin yaşanmış deneyimlerini ve bu deneyimlerin nasıl yorumlanacağını ifade etmeye yönelik dört ana tema ve ilişkili kodlar elde edilmiştir. OSB’li çocuğa sahip ailelerin stres, ebeveynlik sorunları, kardeş sorunları, maddi sorunlar ve evlilik uyum sorunları gibi temel sorunlarına kısaca değinilmiş ve son olarak da OSB’li çocuklara ebeveynlerin bu sorunları yönetmeye yönelik stratejiler sunulmuştur. 2. Otizm Ebeveyn Güçlendirme Anketinin faktör yapısı, ölçme aracının varyansın yarısını açıklayan beş faktöre sahip olduğunu göstermiştir. Diğer bir bulguya göre, araştırma katılımcılarının OSB’li çocukların ebeveynlerini güçlendirme konusundaki görüşleri düşük, orta ve yüksek arasında değişen bir dağılım göstermiştir. Genel olarak ebeveynlerin güçlendirme algıları, bireysel yetkinlik ve öz belirleme konularındaki algılarının orta düzeyde, katılımlarının düşük düzeyde olduğu buna karşın otizmle ilgili merkezlerin yeterliliği ve güven boyutundaki algılarının ise yüksek düzeyde olduğu görülmüştür. Ayrıca katılımcıların OSB’li çocukları olan ebeveynlerin güçlendirme konusundaki algıları cinsiyete, yaşa, mesleğe, çocuk sayısına ve medeni duruma göre anlamlı farklılıklar göstermektedir. Araştırmanın son bulgusuna göre OSB’li çocuklara sahip katılımcıların aile güçlendirmelerine ilişkin algıları eğitim süreçlerine katılımlarını anlamlı düzeyde etkilemektedir. Araştırma sonuçlarına göre aile merkezli müdahaleleri ortadan kaldırarak otizmli bireylere yönelik herhangi bir müdahalenin yapılması etkisiz kalmaktadır veya yeterli etkiye sahip değildir. Ebeveynlerin rolünün önemini bilerek, ebeveyn merkezli müdahaleler için kapsamlı bir programa hazırlanmalı ve uygulanmalıdır.
  • Öğe
    Otizm Spektrum Bozukluğu olan bireylere zekâ oyunlarının öğretiminde video ipucu uygulamasının etkililiği
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Taşkesen, Ümit Savaş; Çıkılı, Yahya
    Oyun, OSB’li bireylerin gelişiminde çok önemlidir. Oyun, sosyal becerilerin kazandırılması ve geliştirilmesindeki öneminden dolayı alan yazında oyunla ilgili birçok çalışma bulunmaktadır. OSB’li bireylere oyun becerilerinin öğretiminde kullanılan ve kanıt temelli uygulama kriterine sahip 23 uygulama bulunmaktadır. Video ipucu uygulaması da bu uygulamalar arasında yer almaktadır. Bu çalışmanın amacı OSB tanısı almış bireylere zekâ oyunları oynama becerilerinin öğretiminde video ipucu uygulamasının etkililiğinin belirlenmesidir. Araştırmanın yöntemi tek denekli araştırma desenlerinden Katılımcılar Arası Yoklama Evreli Çoklu Yoklama Modelidir. Araştırmanın katılımcıları OSB tanısı bulunan biri kız, ikisi erkek üç çocuktan oluşmaktadır. Araştırmada Penta, Rush hour ve Q-Bitz oyunlarının öğretimi gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın etkililik bulguları, OSB tanısı almış üç katılımcının video ipucu uygulaması ile zekâ oyunları oynama becerisini edinerek kurala uygun şekilde oynadıklarını göstermektedir. Araştırmanın genelleme bulguları, zekâ oyunları oynama becerisinin kişiler, ortamlar, kişiler ve ortamlar arası genelleme oturumlarında yüzde yüz oranında etkili olduğunu göstermektedir. Araştırmanın, öğretim sona erdikten bir, iki ve dört hafta sonra alınan kalıcılık bulguları, zekâ oyunları oynama becerilerinin yüzde yüz oranında korunduğunu göstermektedir. Bu sonuçlar OSB’li bireylere zekâ oyunları öğretiminde video ipucu uygulamasının etkili olduğunu göstermektedir. Araştırmanın sosyal geçerlik bulguları, OSB’li çocuklara zekâ oyunları öğretiminin faydalı, yöntemin etkili bulunduğunu ve sosyal geçerliği olduğunu göstermektedir. Yöntem olarak Video ipucu uygulamasını faydalı bulan eğitimciler yeni becerilerin öğretiminde Video ipucu uygulamasına eğitim programlarında yer vermiştir.
  • Öğe
    Sosyal bilgiler öğretmenlerine uygulanan farklılaştırma eğitiminin öğretmenlerin ve özel yetenekli öğrencilerin becerileri üzerine etkilerinin incelenmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Doğrukök, Barış; Kurnaz, Ahmet
    Özel yetenekli (ÖY) öğrencilerin eğitimi gün geçtikçe daha fazla önem kazanmaktadır. Buna karşılık sınıf içindeki ÖY öğrencilere yönelik hangi çalışmaların nasıl yapılacağı konusunda öğretmenler güçlükler yaşamaktadır. Ülkemizde bu konu ile ilgili çalışmalar sınırlıdır. Bu çalışmada sosyal bilgiler öğretmenlerine uygulanan farklılaştırma eğitiminin öğretmenlerin ÖY öğrencilerin özellikleri hakkındaki bilgi düzeylerinin, farklılaştırmaya yönelik tutum ve öz yeterliliklerinin artırılması ve farklılaştırılmış etkinlik hazırlama becerilerinin geliştirilmesine etkisinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca çalışma ile yapılan farklılaştırma eğitiminin ÖY öğrenciler üzerindeki etkisi de tespit edilmek istenmiştir. Bu amaçla öğretmenlere verilen eğitimin, sınıflarında bulunan tanılı ÖY öğrenciler ve tanı almamış potansiyel ÖY öğrencilerin eleştirel düşünme becerileri, öğrenme stratejilerini kullanma becerileri ve problem çözme becerileri üzerindeki etkileri incelenmiştir. Araştırma deneysel yöntemle karma desen ile yapılmış ve karma yöntemlerden yakınsayan paralel karma yöntem deseni kullanılmıştır. Araştırmada deneysel desenlerden eşleştirilmiş desen kullanılmıştır. Çalışmaya sınıfında ÖY tanısı almış öğrenci bulunan 26 öğretmen katılmıştır. Yansız atama ile öğretmenlerden oluşan katılımcıların 13’ü deney 13’ü kontrol grubu olarak seçilmiştir. Öğretmenlerin sınıflarında bulunan beşinci sınıfa devam eden 39’u deney 29’u kontrol grubunda yer alan toplam 68 ÖY öğrenci ve öğretmenlerin, tanı almamış olsalar da farklılaştırılmış etkinlikleri ÖY öğrenciler kadar yapabileceklerini düşündükleri, çalışmada potansiyel ÖY öğrenciler olarak tanımlanan 37 deney 37 kontrol grubunda olmak üzere toplam 74 öğrenci katılmıştır. Öğrenciler öğretmenlerinin deney ya da kontrol grubunda yer almalarına göre ayrılmıştır. Çalışmada ön testler yapıldıktan sonra deney grubunda yer alan öğretmenlerle önce 5 günlük bir teorik farklılaştırma eğitimi yapılmış ardından araştırmacı tarafından hazırlanan farklılaştırılmış etkinlikler iki ay boyunca öğretmenler tarafından, araştırmacı rehberliğinde, sınıflarda ÖY ve potansiyel ÖY öğrencilere uygulanmıştır. Bu sırada öğretmenlere mentör desteği sağlanmıştır. İkinci öğretmen eğitiminde farklılaştırılmış etkinliklerin uygulama sürecini bizzat yaşayan öğretmenler ile yapılan uygulamalar değerlendirilmiş ve öğretmenlere farklılaştırılmış öğretim etkinliği geliştirme eğitimine devam edilmiştir. Yapılan uygulamalı eğitim sonunda öğretmenler tarafından hazırlanan farklılaştırılmış etkinlikler iki ay daha sınıflarda uygulanmıştır. Tüm bu sürecin sonunda son testler uygulanmış ve öğretmenlerin uygulama ile ilgili görüşleri alınmıştır. Araştırma sonucunda; uygulanan farklılaştırma eğitimi çerçevesinde uygulanan eğitim sonucunda öğretmenlerin ÖY öğrenciler hakkındaki bilgi düzeylerinin anlamlı derecede arttığı, farklılaştırmaya yönelik tutum ve öz yeterlilik algılarının anlamlı derecede arttığı ve öğretmenlerin etkinlik hazırlama becerilerinin geliştiği tespit edilmiştir. Yapılan farklılaştırma eğitimi sonucunda farklılaştırılmış etkinliklerin uygulandığı ÖY öğrencilerin ve potansiyel ÖY öğrencilerin eleştirel düşünme becerileri ve problem çözme becerileri puanlarında anlamlı derecede artış olurken öğrenme stratejilerini kullanma becerilerinde anlamlı farklılık ortaya çıkmamıştır. Çalışma sonucunda öğretmenler yapılan öğretmen eğitiminin ÖY öğrencilerin eğitimi konusunda faydalı olduğunu, eğitim sürecinin uzun zamana yayılması, uygulamalı ve mentör destekli olmasının faydalı bulunduğunu, farklılaştırılmış etkinliklerin ÖY ve potansiyel ÖY öğrenciler için gerekli olduğunu fakat eğitim öncesinde bu etkinlikleri hazırlama konusunda yetersiz olduklarını, uygulanan farklılaştırılmış etkinliklerin öğrencilerin düşünme becerilerini geliştirdiğini, derse olan ilgilerini arttırdığını ve uzaktan eğitim sürecinde de rahatlıkla uygulanabileceğini belirtmişlerdir.
  • Öğe
    Ebeveyn Eğitim Programının Erken Çocukluk Dönemindeki Otizmli Çocuğa Sahip Ebeveynlerin Eğitsel Yeterliklerine Etkisinin İncelenmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2021) Karaca, Muhammed Abdulbaki; Sarı, Hakan
    Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) olan öğrenciler için eğitim programlarının planlanması, gözden geçirilmesi gerekmekte ve ebeveynlerin tüm bu süreçlerde ortak olarak yer alması önerilmektedir (Cavkaytar, 2017). Ancak OSB’li bireylerin tanılanması süreci sonrasında ebeveynlerin çocuklarının gelişimiyle ilgili neler yapabileceğine ve karşılaşılan güçlüklerle nasıl başa çıkabileceklerine yönelik formal ve informal eğitsel destek kaynaklarının yetersiz olduğu bilinmektedir (Sarı, Atbaşı & Çitil, 2017). Bununla birlikte, ebeveynlerin sorumluluklarının ve aile içi rollerin farklılaşması, henüz yeni tanı almış çocuklar için neler yapabileceğine ilişkin yetersizlik, ebeveynler için önemli derecede stres kaynakları haline gelmektedir (Ardıç, 2013). Yapılan yurt içi ve yurt dışı araştırmaların önemli kısmının ebeveynlerin depresyonla ve sosyal destek algılarıyla ilgili olduğu bilinmektedir (Gönen, Yıkmış & Halil, 2020; Ludlow, Skelly & Rohleder, 2011; Özkubat Özdemir, Selimoğlu, & Töret, 2014). Erken çocukluk döneminde OSB’li çocuğu olan ebeveynlerin eğitsel gereksinimlerinin giderilmesine yönelik eğitim programlarının geliştirilmesi ve uygulanmasına ilişkin çalışmaların ise ülkemizde sınırlı olduğu görülmektedir (Sarı ve Karaca,2016). Whittingham, K., Sofronoff, K., Sheffield, J., & Sanders, M. R. (2009) ebeveyn yeterliğini ebeveynlerin, ebeveynlik becerileriyle ilgili eğitsel yeterliği olarak tanımlamaktadır. Dolayısıyla, bu araştırmanın amacı, “Otizmli Çocuğu Olan Ebeveynlere Yönelik Eğitim Programının” (OÇEP) erken çocukluk dönemindeki otizmli çocuğa sahip ebeveynlerin eğitsel yeterliklerine etkisinin incelenmesidir. Araştırmada nitel ve nicel araştırma deseninin birlikte yürütüldüğü sıralı karma modeli kullanılmıştır. Araştırmanın birinci aşamasında, erken çocukluk döneminde otizmli çocuğu olan ebeveynlerin çocuklarının eğitimine yönelik eğitsel yeterliklerine ilişkin ihtiyaçlarının belirlenmesi amacıyla nitel araştırma yöntemlerinden görüşme yöntemi içerisinde yer alan yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmıştır. Araştırmaya Konya ilinde ikamet eden 20 ebeveyn katılmıştır. Elde edilen veriler betimsel analiz tekniğiyle analiz edilmiştir. Araştırmanın ikinci aşamasında OÇEP geliştirilmiştir. Bu aşamada Öntest-Sontest Kontrol Gruplu Deneysel Model ile araştırma sürecinde geliştirilen veri toplama araçlarından “Otizmli Çocuğa Sahip Ebeveynlerin Eğitsel Becerilerine İlişkin Yeterlik Ölçeği” (EEBYÖ) ve “Ebeveynlerin Eğitsel Yeterliklerine Yönelik Kontrol Listesi” (EEYKL) kullanılmıştır. EEYKL aracılığıyla ebeveynlerin eğitsel becerilerine ilişkin yeterlikleri gözlenmiştir. EEYKL aracılığıyla elde edilen veriler grafiksel olarak analiz edilirken, EEBYÖ aracılığıyla elde edilen veriler t testi istatistik teknikleri aracılığıyla analiz edilmiştir. Araştırmanın ikinci aşamasında 25’i kontrol grubunda, 25’i ise deney grubunda olmak üzere, erken çocukluk döneminde otizmli çocuğa sahip 50 ebeveyn yer almıştır. OÇEP sonrasında, deney grubunda yer alan 25 ebeveynden sosyal geçerlik verileri toplanmıştır. Araştırmanın sonucunda, 1) OÇEP’e katılan ve katılmayan ebeveynlerin EEBYÖ alt boyutlarından bilişsel beceriler, dil ve iletişim becerileri, özbakım becerileri sosyal ve duygusal beceriler, psikomotor beceriler ve problem davranışlarla baş edebilmelerine sağlamalarına ilişkin beceriler öğretebilmelerine yönelik öntest ve sontest puanları arasında deney grubu lehine anlamlı bir fark olduğu (p˂0,05) bulunmuştur. OÇEP’e katılan ve katılmayan ebeveynlerin EEYKL aracılığıyla, eğitsel yeterlikleri incelendiğinde, yine tüm alt boyutlarda deney grubundaki ebeveyn yeterliğinde gelişim gözlemlenirken kontrol grubunda herhangi bir gelişim gözlenmemiştir. Dolayısıyla erken çocukluk döneminde OSB’li çocuğu olan ebeveynler için geliştirilen ebeveyn eğitim programının, ebeveynlerin eğitsel yeterliklerinin gelişiminde etkili program olduğu ortaya çıkmaktadır. 2) Araştırma sonucunda sosyal geçerlik bulguları incelendiğinde; ebeveynler eğitim programının süreci, amacı ve etkisine yönelik olumlu görüş bildirmişlerdir. Ayrıca otizmli çocuklarının eğitimine yönelik kendi yeterliklerinin arttığını belirtmişlerdir.
  • Öğe
    Okuma Güçlüğü Olan Öğrencilerle Çalışan Öğretmenler İçin Geliştirilen Eğitim Programının Öğretmen Yeterliğine Etkisinin İncelenmesi
    (Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2021) Pürsün, Tuğba; Sarı, Hakan
    Bu araştırmanın amacı, okuma güçlüğü olan öğrencilerle çalışan öğretmenlerin öğrencilerin okuma becerilerini geliştirmelerindeki gereksinimlerine bağlı olarak yeterliklerini arttırmaya yönelik geliştirilen eğitim programının etkililiğinin sınanmasıdır. Nitel ve nicel yaklaşımların birlikte kulla-nıldığı karma yöntem desenlerinden biri olan keşfedici sıralı karma yöntem deseni ile desenlenen araştırmanın nitel boyutunda durum çalışması deseni; nicel boyutunda ön test son test kontrol gruplu deneysel desen tercih edilmiştir. Araştırmanın nitel boyutuna ihtiyaç analizi için yirmi sınıf öğretmeni ve eğitim programının etkililiğine ilişkin görüşleri belirleyebilmek için deney grubundaki on altı sınıf öğretmeni; nicel boyutuna on altısı deney grubunda on altısı kontrol grubunda olmak üzere otuz iki sınıf öğretmeni katılmıştır. Araştırma verilerinin toplanmasında nitel boyut için yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Nicel veriler ise, Öğretmenler İçin Okuma Güçlüğü Olan Öğrencilerin Okuma Becerilerini Geliştirmeye Yönelik Öz Yeterlik Değerlendirme Ölçeği (OGÖYEPÖ), Başarı Testi ve Okuma Becerisi Geliştirme Öğretim Etkinliği Değerlendirme Formu ile toplanmıştır. Araş-tırmadan elde edilen nitel verilerin analizinde içerik analizi tekniği; nicel verilerin analizinde ise veri-lerin normal dağılım göstermesi nedeniyle parametrik analiz tekniklerinden t testi kullanılmıştır. Araş-tırma bulguları öğretmenlerin okuma güçlüğü olan öğrencilerin okuma becerilerini geliştirmelerinde kullanabilecekleri yöntem, teknik ve stratejiler konusunda desteğe gereksinim duyduklarını göstermiş-tir. Öğretmenlerin bu gereksinimlerinin karşılanması için geliştirilen eğitim programında okuma önce-si yöntem, teknik ve stratejiler, okuma sırası yöntem, teknik ve stratejiler, okuma sonrası yöntem, teknik ve stratejiler, okuma sürecinin tamamında kullanılabilecek yöntem, teknik ve stratejiler olmak üzere dört üniteye yer verilmiştir. Okuma Güçlüğü Olan Öğrencilerle Çalışan Öğretmenlerin Öğrenci-lerinin Okuma Becerilerinin Arttırılmasıyla İlgili Yeterliklerini Arttırıcı Eğitim Programı’na (OGÖYEP) katılan deney grubundaki öğretmenlerle katılmayan kontrol grubundaki öğretmenlerin son test-ön test farkı puan ortalamaları arasında yüksek etki büyüklüğüne sahip anlamlı bir farklılık olduğu; deney grubundaki öğretmenlerin kontrol grubundaki öğretmenlere göre okuma güçlüğü olan öğrencilerin okuma becerilerini geliştirme yönelik bilgi ve yeterliklerinin arttığı ve öğretmen eğitim programının etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Deney grubundaki öğretmenlerin, öğretmen eğitim programına ilişkin görüşlerinin olumlu olduğu; programı faydalı ve verimli buldukları görülmüştür.
  • Öğe
    İşitme Engelli Öğrencilerle Çalışan Öğretmenler İçin Geliştirilen Eğitim Programının Mesleki Yeterliliklerine Etkisinin İncelenmesi
    (Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2021) Aslan Bağcı, Özlem; Sarı, Hakan
    Ülkemizde işitme engelli öğrencilerin eğitimlerini kaynaştırma ortamlarında almaları hem yasal olarak hem de uygulamada desteklenmektedir. Bu noktada işitme engelli öğrenciler ile çalışan öğretmenlerin işitme engelliler alanındaki mesleki yeterlilikleri ön plana çıkmaktadır. Ülkemizde bu konuda yapılan araştırmaların oldukça sınırlı olduğu görülmektedir. Bu nedenle bu araştırmanın amacı, işitme engelli öğrenciler ile çalışan öğretmenlere yönelik geliştirilen İşitme Engelliler Alanı Öğretmen Yeterlilik Eğitim Programının, öğretmenlerin işitme engelliler alanı mesleki yeterlilikleri üzerine etkililiğini incelemektir. Bu araştırmada karma yöntemlerden “keşifsel sıralı karma yöntem” kullanılmıştır. Bu araştırma üç aşamada gerçekleştirilmiştir. İlk aşamada öğretmenlerin işitme engelli öğrencilerin eğitimi ile ilgili ihtiyaçlarının belirlenmesi amacıyla yarı yapılandırılmış görüşme tekniği ile işitme engelli öğrencilerle çalışan öğretmenlerin mesleki yeterlik gereksinimlerine yönelik görüşleri alınmıştır ve elde edilen veriler içerik analiz yöntemi ile analiz edilmiştir. İkinci aşamada İşitme Engelliler Alanı Öğretmen Yeterlilik Ölçeği ve İşitme Engelliler Alanı Öğretmen Yeterlilik Eğitim Programı (ÖYEP- İşitme) geliştirilmiş ve uygulanmıştır. Araştırmanın bu aşamasında “Ön Test- Son Test Kontrol Gruplu Deneysel Araştırma Modeli” kullanılmıştır. Deney ve kontrol grubuna öğretmen eğitim programı (ÖYEP- İşitme) uygulaması öncesi ve sonrasında İşitme Engelliler Alanı Öğretmen Yeterlilik Ölçeği kullanılarak nicel veriler elde edilmiştir. Bu aşmada elde edilen veriler bağımlı ve bağımsız örneklem t testi kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmanın son aşamasında yarı yapılandırılmış görüşme tekniği ile ÖYEP- İşitme öğretmen eğitim programı hakkında deney grubundaki öğretmenlerin görüşleri alınmış ve veriler içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Araştırmanın ilk aşamasında Sakarya ilinde işitme engelli öğrenciler ile çalışan 23 öğretmen ile ihtiyaç analizi için görüşmeler yapılmıştır. İkinci aşamada yine Sakarya ilinde işitme engelli öğrenciler ile çalışan araştırmaya katılım için gönüllü olan 30 öğretmen deney grubunda, 30 öğretmen kontrol grubunda yer almıştır. Üçüncü aşamada ise deney grubundan 18 öğretmen ile görüşmeler yapılmıştır. Araştırmanın sonucunda işitme engelli öğrenciler ile çalışan öğretmenlerin işitme engelliler temel alan bilgisi, iletişim modelleri ve işitme cihazları, öğretim yöntem ve teknikleri, akademik ve mesleki becerilerin kazandırılması konularında eğitime ihtiyaçları tespit edilmiştir. Araştırma kapsamında işitme engelli öğrenciler ile çalışan öğretmenlerin mesleki yeterliliklerini değerlendirebilecek geçerli ve güvenilir, Cronbach Alpha katsayısı .97 olan “İşitme Engelliler Alanı Öğretmen Yeterlilik Ölçeği” elde edilmiştir. Deney grubuna uygulanan İşitme Engelliler Alanı Öğretmen Yeterlilik Ölçeği ön test son test puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu ve ÖYEP-İşitme öğretmen eğitim programına katılan deney grubu öğretmenleri ile katılmayan kontrol grubu öğretmenlerinin hem ölçek geneli hem de alt boyutlar için deney grubu lehine bir sonuç bulunmuştur. Başka bir ifade ile ÖYEP-İşitme öğretmen eğitim programına katılan öğretmenlerin işitme engelliler alan bilgisi, planlama ve uygulama yeterliliklerini arttırdığı söylenebilir. Uygulama sonrası görüşme yapılan deney grubundaki 18 öğretmenin ÖYEP- İşitme öğretmen eğitim programı sonucunda kendilerini işitme engelliler alanında daha yeterli gördükleri, eğitim programının öğretmenlerin bilgi, beceri ve tutumları üzerinde etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Sonuç olarak; öğretmen eğitim programının işitme engelliler alanı mesleki yeterliliklerini arttırdığı ve bu alanda bilgi, beceri ve tutum kazandırmada etkili bir öğretmen eğitim programı olduğu ortaya çıkmıştır.
  • Öğe
    Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocuğa sahip ebeveynlere yönelik geliştirilen pekiştireç eğitim programının olumlu davranışların arttırılmasına etkisi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimler Enstitüsü, 2021) Kızılkaya, Ahsen Ela; Sarı, Hakan
    Türkiye’de özel eğitime ihtiyacı olan çocukların ailelerinin olumlu davranışların arttırılması konusunda yeterlik düzeylerinin belirlenmesi ve bu düzeyin arttırılmasına yönelik çalışmalar sınırlıdır. Bu alanda ebeveyn eğitim programının çok sınırlı olması nedeniyle yapılacak olan bu çalışmanın alanında gelecek araştırmalara da ışık tutacağı söylenebilir. Bu araştırmanın amacı, otizm spektrum bozukluğu olan çocuğa sahip aileler ile bilimsel dayanaklı uygulamalara dayanan ve çocukların olumlu davranışlar sergilemeleri, bu davranışların artış ve genellemesini yapmalarını sağlamak amacıyla ebeveynler için geliştirilen Etkili Pekiştireç Kullanımı Eğitim Programının etkisini incelemektir. Bu çalışmada karma yöntemlerden keşifsel sıralı karma yöntem temele seçilmiştir. Çünkü çalışmaya önce nitel araştırma yöntemi ile başlanmıştır. Katılımcıların görüşleri alındıktan sonra veriler analiz edilmiş , daha sonra nicel aşamaya geçilmiştir. Araştırmanın nitel aşamasında ailelerin eğitim ihtiyaçlarını belirlemek için nitel araştırma yöntemi içerisinde yer alan yarı yapılandırılmış görüşme yöntemi aracılığıyla 10 ebeveyn ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın nicel aşamasında nicel araştırma yöntemlerinden ön-test son-test kontrol gruplu deneysel desen kullanılmıştır. Nicel aşamanın örneklemini çalışmaya katılan OSB’li çocuğa sahip 12’si deney grubu ve 12’si kontrol grubu olmak üzere 24 ebeveyn oluşturmaktadır. Araştırma verileri iki aşamada analiz edilmiştir. Nitel verilerin analizi için betimsel analiz, nicel verilerin analizi için sosyal bilimler için istatistik analiz programı (SPSS) kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre görüşmelere katılan ebeveynlerin tümü olumlu davranışların arttırılmasında pekiştirme ve pekiştireç kullanımı konusunda kendilerini yetersiz görmektedir ve bu konuda eğitim almak istediklerini belirtmiştir. OSB’li öğrencilerin olumlu davranışını arttırmak için geliştirilen Ebeveynlerin Etkili Pekiştireç Kullanımı Eğitim Programının etkililiğini belirlemek amacıyla araştırma kapsamında geliştirilen başarı testi deney ve kontrol gruplarına son-test olarak uygulanmıştır. Örneklem küçüklüğü ve normallik dağılım testi sonuçları dikkate alınarak gruplar arasındaki son-test puanlarının anlamlılığını test etmek üzere yapılan Mann-Whitney U testi sonuçları deney ve kontrol gruplarının ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık olduğunu ortaya koymaktadır. Deney grubun içerisindeki ön-test ve son-test puanları arasındaki anlamlılığını test etmek üzere yapılan Wilcoxon testi sonuçları puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık olduğunu ortaya koymaktadır. Uygulamadan üç hafta sonra katılımcılara kalıcılık testi uygulanmış ve son-test puanları ile karşılaştırılmıştır. İki test arasında yapılan analiz sonucu ortaya çıkan kalıcılık testi sonuçları deney grubu son-test ve kalıcılık testi puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık olmadığını ortaya koymaktadır. Etki boyutu değeri oldukça yüksek olarak tespit edilmiştir. Bu bulgular ışığında programın yüksek etkili bir aile eğitim programı olduğu söylenebilir.
  • Öğe
    Zihin engelli çocukların iletişim becerilerinin geliştirilmesinde tablet tabanlı konuşma üreten mobil uygulamaların etkililiğinin incelenmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimler Enstitüsü, 2021) Gökdağ, Hatice; Sarı, Hakan
    Bu araştırmada zihinsel engelli bireylerin iletişim becerilerinin geliştirilmesinde, araştırma sürecinde hazırlanan tablet tabanlı konuşma üreten mobil uygulamanın etkililiğinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç çerçevesinde, konuşma üreten mobil uygulamanın; zihinsel engelli çocuklara resim adlandırma/ betimleme becerisinin kazandırılmasında, öğretimi gerçekleştirilen hedeflenen beceriyi genellemelerinde ve öğretim sürecinin tamamlanmasının ardından beceriyi koruyabilmelerinde etkililiği incelenmiştir. Ayrıca araştırmaya katılan deneklerin ebeveyn ve öğretmenlerinden konuşma üreten tablet tabanlı mobil uygulamanın etkileri hakkında yarı yapılandırılmış görüşme formu aracılığı ile sosyal geçerlik verileri toplanmıştır. Araştırmada karma yöntem araştırma desenlerinden ‘Açımlayıcı Desen’ kullanılmıştır. Birinci aşamada zihinsel yetersizliğe sahip çocukların sözel iletişim gelişimlerinin ve iletişimsel ihtiyaçlarının belirlenebilmesi amacıyla öncelikle nitel araştırma yöntemlerinden yarı yapılandırılmış görüşme gerçekleştirilmiştir. Yarı yapılandırılmış görüşme formu ile zihinsel yetersizliğe sahip çocukların iletişim özellikleri, çocukların iletişim kurma biçimleri, çocuğun alıcı ve ifade edici dil becerileri ve çocuğun sözel iletişim gereksinimleri, ebeveynlerin alternatif ve iletişim sistemlerine yönelik görüşleri hakkında elde edilen veriler betimsel olarak analiz edilmiştir. Görüşmelerden elde edilen bulgular çerçevesinde ADIM mobil uygulamasının içeriği, tablet tabanlı konuşma üreten mobil uygulamada yer alacak kategori ve semboller belirlenerek mobil uygulama hazırlanmıştır. Araştırmanın deneysel kısmını oluşturan ikinci aşamada, konuşma üreten ADIM mobil uygulamasının etkililiğini belirlemek amacıyla nicel araştırma desenleri arasında yer alan tek denekli araştırma yöntemlerinden denekler arası yoklama evreli çoklu yoklama modeli kullanılmıştır.. İkinci aşamada, konuşma üreten ADIM mobil uygulamasının etkililiğini belirlemek amacıyla nicel araştırma desenleri arasında yer alan tek denekli araştırma yöntemlerinden denekler arası yoklama evreli çoklu yoklama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın denek grubunu 6-8 yaş grubunda zihinsel engelli üç çocuktan oluşmaktadır. Araştırmanın deneysel aşamasında elde edilen bulgular, deneklerin tablet tabanlı konuşma üreten cihaz kullanarak resim adlandırma/ betimleme becerisini kazanmalarında ADIM uygulamasının etkili olduğunu, öğretimin tamamlanmasının ardından bir, iki ve dört haftanın sonunda düzenlenen izleme oturumlarında deneklerin beceriyi korudukları ve kazandıkları beceriyi farklı kişilere genelleyebildiklerini göstermiştir. Araştırmanın sosyal geçerlik bulguları, yarı yapılandırılmış görüşmeye katılan anneler ve öğretmenlerin uygulamanın çocuklarının iletişim becerilerini geliştirmede yararlı olacağını düşündüklerini ifade etmişler ve çalışmanın etkililiğine ilişkin olumlu görüş belirtmişlerdir.
  • Öğe
    Otizm Spektrum Bozukluğu olan öğrencilerle çalışan öğretmenlere problem davranışlarla baş etme becerisi kazandırmaya dönük olarak hazırlanan eğitim programının etkililiği
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2020) Koçak, Fatih; Sarı, Hakan
    Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) bulunan bireylerin eğitimleri birçok yönden genel eğitimden ve özel eğitimin diğer alanlarından farklılaşır. OSB alanında, alana özgü eğitim yaklaşımları, var olan eğitim yaklaşımlarının uyarlanması uzmanlık istemektedir. Bu bağlamda öğretmenlerin OSB'li bireylerin eğitiminde öğretmenin materyal geliştirme ve teknolojiyi etkin kullanımı, aile eğitimi ve problemli davranışlarla baş etme gibi eğitimde üstlendiği görevler tüm eğitim alanlarından farklı, yoğun ve etkili destekle ilgili becerileri gerekli kılmaktadır. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı raporunda (2018) geliştirilmiş eğitim programları olmasına rağmen, OSB'li bireylerle çalışan öğretmenlerin problem davranışlarla baş etme ile ilgili becerilerinin geliştirilmesine gereksinim duyulduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla, bu çalışmanın amacı, Otizm Spektrum Bozukluğu olan öğrencilerle çalışan öğretmenlere problem davranışlarla baş etme becerisi kazandırmaya dönük olarak hazırlanan eğitim programının etkililiğini belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda; 1) OSB'li öğrencilerin problem davranışı ile baş etmede öğretim ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilmiş olan öğretmen eğitimi programının ihtiyaçları, 2) program uygulanan deney grubu ile kontrol grubu ön-test ve son-test puanları arasında fark, 3) deney ve kontrol grubu ön-testi ile son-test puanları arasında fark, 4) eğitim öncesi ve sonrası öğretmenlerin hazırladığı davranış değiştirme programları ve 5) program hazırlama yeterliklerinin nasıl olduğu belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırma amacı doğrultusunda oluşturulan programda otizmli bireylerin problem davranışlarının sadece okul içinde kontrol edilmesi ile ilgili değil, okul dışı faaliyetlerde de kontrol edilmesine yönelik çalışılmıştır. F Bu çalışmanın araştırma modeli nicel ve nitel araştırmaların birlikte kullanıldığı karma araştırma yöntemidir. Araştırmanın nicel boyutunda deneysel araştırma yaklaşımlarından ön-test son-test kontrol gruplu desen kullanılmıştır. Puanların oluşturduğu grup parametrik dağılım göstermediği için verilerin analizinde Mann Whitney-U ve Wilcoxon t testi kullanılmıştır. Araştırmanın nitel boyutunda ise Nitel Durum Çalışması türlerinden Açıklayıcı/Tanımlayıcı Durum Çalışması yöntemi kullanılmıştır. İhtiyaç analizi için Provus Farklar yaklaşımı tekniği tercih edilmiştir. Veri toplama araçları olarak; nicel araştırmada 'OSB'li Öğrencilerin Problem Davranışlarıyla Baş Etmede Geliştirilen Öğretmen Eğitim Programı (OBDA-GOEP)' ve 40 sorudan oluşan başarı testi geliştirilmiştir. Nitel boyutta ise etkinlik inceleme formu, öğretim sonrası yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcıları 32 özel eğitim öğretmenidir. Öğretmenler kolay ulaşılabilir örneklem tekniği ile belirlenen 50 öğretmen içerisinden ön-test puanları birbirine en yakın 32 öğretmenin seçimi ile belirlenmiştir. Araştırma sonucunda; OSB'li öğrencilerin problem davranışı ile baş etmede öğretmenlerin öğretim ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilen 'Öğretmen Eğitimi Programı' uygulanan deney grubu ile kontrol grubu arasında ve deney grubu ön-test son-test puanları arasında anlamlı düzeyde fark oluşturmuştur. OSB'li öğrencilerin problem davranışı ile baş etme eğitimi öncesi ve sonrası öğretmenlerin hazırladığı davranış değiştirme programları ve program hazırlama yeterlikleri üzerinde uygulandığı deney grubunda etkili olmuştur.
  • Öğe
    Disleksili öğrencilerle çalışan öğretmenler için geliştirilen eğitim programının öğretmen yeterliklerine etkisinin incelenmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2021) Kızılkaya, Hasan; Sarı, Hakan
    Bu araştırmanın amacı disleksili öğrencilerle çalışan öğretmenlere okuma güçlükleri ile baş etme becerisi kazandırmak amacıyla geliştirilen öğretmen eğitim programının etkililiğini incelemektir. Karma araştırma yöntemlerinden keşifsel sıralı araştırma modelinin benimsendiği bu çalışmada birinci aşamada nitel ikinci aşamasında ise nicel araştırma yöntemi kullanılmıştır. İlk aşamada nitel araştırma yöntemlerinden yarı yapılandırılmış görüşme tekniği ile elde edilen veriler ışığında gerçekleştirilen analizler sonuncunda disleksi öğretmen eğitim programı geliştirilmiştir. Programın etkililiğini değerlendirme sürecinde ise nicel araştırma yöntemlerinden ön-test son-test kontrol gruplu deneysel desen tercih edilmiştir. Karaman ili merkez ilçesine bağlı ilkokullarda görev yapan 46 öğretmen araştırmanın çalışma grubunu oluşturmaktadır. 23 öğretmen deney grubu olarak belirlenirken 23 öğretmen ise kontrol grubu olarak belirlenmiştir. Program uygulama öncesi ve sonrasında örneklem üzerinde ölçümler yapılmıştır. Örneklem iki farklı gruba ayrılmış ve sadece bir gruba uygulama yapılmıştır ancak ölçme işlemi her iki gruba da hem uygulama öncesi hem de sonrasında gerçekleştirilmiştir. Başarı testi son-test sonuçlarına göre deney grubunu ortalaması 75,32 ve standart sapması 10.90; kontrol grubunun ortalaması ise 38,36 ve standart sapması 7,44'tür. Ortalamaların birbirinden oldukça uzak olması iki grubun seviyelerinin birbirinden farklı olduğunu göstermektedir. Normallik testi sonucuna göre anlamlı bir farklılık bulunmadığı görüldüğünden verilerin normal dağılım gösterdiği kabul edilmiş, bunun sonucu olarak parametrik testlerden bağımsız gruplar t testi aracılığıyla grup ortalamaları arasındaki farklılığın anlamlılığı test edilmiştir. İki grup arasında yapılan bağımsız gruplar t testi analizi sonucu ortaya çıkan p değeri (p= .000) grupların ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık olduğunu ortaya koymaktadır. Analizler sonucu hem grup ortalamaları hem de p<0,05 anlamlılık düzeyine göre uygulanan eğitim programının okuma güçlüklerinin giderilmesinde geleneksel hizmet içi etkinliklerine göre istatistiksel olarak anlamlı olduğu ortaya çıkmıştır. Deney grubu ön-test sonuçlarına göre grubun ortalaması 35,54 ve standart sapması 10,36; son-test ortalaması ise 75,32 ve standart sapması 10,90'dır. Ortalamaların birbirine oldukça uzak olması grubun seviyesinin ön-test ve son-test sonuçlarına göre birbirine uzak olduğunu göstermektedir. Normallik testi sonucuna göre anlamlı bir farklılık bulunmadığı görüldüğünden verilerin normal dağılım gösterdiği kabul edilmiş, bunun sonucu olarak parametrik testlerden bağımlı gruplar t-testi aracılığıyla grup ortalamaları arasındaki farklılığın anlamlılığı test edilmiştir. Grup içi ön-test son-test puanları arasında yapılan bağımlı gruplar t testi analizi sonucu ortaya çıkan p değeri (p= .000) grupların ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık olduğunu ortaya koymaktadır. Deney grubu ön-test ve son-test puanları arasındaki son-test sonuçları lehine çıkan anlamlı fark ve ayrıca ortalama puanları arasındaki büyük fark uygulanan programın oldukça etkili olduğunun açık bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Analiz sonuçlarına göre programın etki büyüklüğü (r=.82) bulunmuştur bu değer büyük bir etki olduğunu ortaya koymaktadır.
  • Öğe
    Zihin engelli öğrencilerle çalışan öğretmenlerin öğretim yöntem ve teknikleri ile ilgili yeterlik düzeylerinin geliştirilmesinde uygulanan eğitim programının etkililiği
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2020) Bural, Bekir; Sarı, Hakan
    Bu çalışmanın amacı, zihin engelli öğrencilerle çalışan öğretmenlerin öğretim yöntem ve teknikleriyle ilgili yeterlik düzeylerinin geliştirilmesinde uygulanan eğitim programının etkililiğini belirlemektir. Araştırmada nitel ve nicel yöntemlerin yer aldığı karma yöntem kullanılmıştır. Araştırma üç aşamada gerçekleşmiştir. Birinci aşamada yarı yapılandırılmış görüşme formu ile öğretmenlerin öğretim yöntem ve tekniklerle ilgili ihtiyaçları belirlenmiştir. Görüşme formundan çıkan sonuçlar betimsel analiz yöntemiyle analiz edilmiştir. Belirlenen ihtiyaçlara göre "Öğretim Yöntem ve Teknikleri Alanı Başarı Testi" ve "Yöntem ve Teknikler Alanı Öğretmen Yeterliği Programı" hazırlanmıştır. Araştırmanın ikinci aşaması olan nicel aşamada, "Ön Test-Son Test Kontrol Gruplu Deneysel Araştırma Modeli' kullanılmıştır. 30 öğretmen deney grubu için 30 öğretmen kontrol grubu için seçilmiştir. Bu aşamada deney ve kontrol gruplarına ön-test uygulanmıştır. Uygulanan ön-testten sonra deney grubuna "Yöntem ve Teknikler Alanı Öğretmen Yeterliği Programı" uygulanmıştır. Kontrol grubuna hiçbir eğitim verilmemiştir. Eğitim programı deney grubuna uygulandıktan sonra deney ve kontrol gruplarına son-test uygulanmıştır. Uygulama sonucu ortaya çıkan sonuçların analizinde bağımsız örneklem t testi ve ANOVA kullanılmıştır. Araştırmanın üçüncü aşamasında öğretmen eğitim programı ile ilgili deney grubu öğretmenlerinin eğitim ile ilgili görüşlerine başvurulmuştur. Öğretmen görüşleri betimsel analiz yöntemiyle analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda; 1) Zihin engelli öğrencilerle çalışan öğretmenlerin, doğrudan öğretim yöntemi, zincirleme öğretim yöntemi, uygulamalı davranış analizi ve yanlışsız öğretim yöntemlerinde yetersizliklerinin olduğu, 2) Deney grubuna uygulanan "Öğretim Yöntem ve Teknikler Öğretmen Yeterlikleri Eğitim Programının" zihin engellilerle çalışan öğretmenlerin yöntem ve tekniklerle ilgili yeterliklerini geliştirmesinde etkili bir program olduğu, 3) Zihin engelli öğrencilerle çalışan öğretmenlerin yöntem ve tekniklerle ilgili yeterlikleri için geliştirilen öğretmen eğitimi programına katılan ve katılmayan öğretmenlerin "Öğretim Yöntem ve Teknikler Alan Bilgisi Başarı Testi" ön test puanları arasında anlamlı bir fark olmadığı, 4) Zihin engelli öğrencilerle çalışan öğretmenlerin yöntem ve tekniklerle ilgili yeterlikleri için geliştirilen öğretmen eğitimi programına katılan ve katılmayan öğretmenlerin "Öğretim Yöntem ve Teknikler Alan Bilgisi Başarı Testi" son test puanları arasında deney grubu lehine anlamlı bir fark olduğu, 5) Deney grubu öğretmenlerinin ön-test puanları arasında mesleki kıdemi 1-5 yıl olanlarla 6-10 yıl olanlar arasında ve 11 yıl üstü ve 6-10 yıl arası olanlar arasında anlamlı bir fark olduğu; cinsiyete, yaşa, branşa, zihin engelli öğrencilerle çalışma süresine, çalıştığı kuruma, yöntem ve teknikler konusunda eğitim alma durumuna, özel eğitim alanında kurslara katılma ve eğitim düzeyine göre anlamlı bir fark olmadığı, 6) Öğretmen eğitimi programına katılan öğretmenlerin görüşlerine göre öğretmen eğitim programının çok faydalı olduğu ve kendi yeterliklerini geliştirdiği, sonuçları elde edilmiştir.
  • Öğe
    Özel yetenekli öğrencilerin öğretmenlerinin mesleki yeterliklerini artırmaya yönelik geliştirilen öğretmen eğitimi programının etkililiği
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2020) Eker, Abdullah; Sarı, Hakan
    Araştırmalara göre özel yetenekli öğrencilerin eğitiminde en önemli etken öğretmenlerin mesleki yeterlikleridir. Bu nedenle özel yetenekli öğrencilerle çalışan öğretmenlerin alana yönelik mesleki yeterliliklerinin nasıl artırılabileceği sorusu önemlidir. Ancak ülkemizde bu konu ile ilgili araştırmaların çok sınırlı olduğu da görülmektedir. Dolayısıyla, bu araştırmanın iki ana amacı vardır. Birincisi: Özel yetenekli öğrencilerle çalışan öğretmenlerin mesleki yeterlikleriyle ilgili ihtiyaçlarının belirlenmesidir. İkincisi: Ortaya çıkan ihtiyaçlara göre geliştirilen 'Özel Yeteneklilerin Öğretmenleri için Mesleki Yeterlik Eğitim Programı'nın (ÖYÖMEP) etkililiğinin belirlenmesidir. Araştırmada nitel ve nicel araştırma yöntemlerinin birlikte yürütüldüğü keşfedici sıralı desenli karma araştırma modeli kullanılmıştır. Araştırmanın birinci aşamasında, öğretmenlerin özel yetenekli öğrencilerin eğitimi ile ilgili ihtiyaçlarının belirlenmesi amacıyla yarı yapılandırılmış görüşme tekniği ile özel yetenekli öğrencilerle çalışan öğretmenlerin mesleki yeterlik gereksinimlerine yönelik görüşleri alındıktan sonra elde edilen veriler betimsel analiz yöntemi ile analiz edilmiştir. Araştırmanın ikinci aşamasında 'Özel Yeteneklilerin Eğitimi Alanı Öğretmen Mesleki Özyeterlik Ölçeği', 'ÖYÖMEP' ve 'ÖYÖMEP Başarı Testi' geliştirilmiştir. Bu aşamada 'Ön Test - Son Test Kontrol Gruplu Deneysel Araştırma Modeli' kullanılmıştır. Bu model ile deney ve kontrol grubundaki öğretmenlere, eğitim programının öncesi ve sonrasında 'Özel Yeteneklilerin Eğitimi Alanı Öğretmen Mesleki Özyeterlik Ölçeği ve ÖYÖMEP Başarı Testi' ve deney grubuna 'ÖYÖMEP' uygulandıktan sonra nicel veriler elde edilmiştir. Elde edilen nicel veriler bağımlı ve bağımsız örneklem t testi istatistik teknikleri aracılığıyla analiz edilmiştir. Araştırmanın üçüncü aşamasında ise 'ÖYÖMEP' uygulaması sonrası araştırmacı tarafından geliştirilen 'Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu' ile uygulanan eğitim programına yönelik deney grubunun görüşleri alınmış ve programın içeriği ve yapısı öğretmenlerle toplu olarak tartışılmıştır. Çalışmanın örneklemi Konya ilinde özel yetenekli öğrencilerle çalışan ve katılımcı olmak için gönüllü olan öğretmenler içerisinden yansız atama ile belirlenmiştir. Birinci aşama için 15 BİLSEM ve 15 sınıf öğretmeni çalışmaya katılmıştır. 2. ve 3. aşamalar için ise 30 deney grubu ve 30 kontrol grubu olmak üzere sınıfında özel yetenekli öğrenci bulunan 60 sınıf öğretmeni katılmıştır. Bu araştırma sonucunda; 12) ÖYÖMEP'e katılan ve katılmayan öğretmenlerin öğretmen mesleki özyeterlik ölçeği ve ÖYÖMEP başarı testi son test puanları arasında deney grubu lehine anlamlı bir fark olduğu, deney grubu ön test ve son test puanlarına göre ise son test puanları lehine anlamlı bir artışın olduğu ve sonuç olarak uygulanan programın öğretmen yeterlikleri üzerinde etkili olduğu, 3) 'ÖYÖMEP' uygulamasına katılan deney grubundaki öğretmenlerin görüşlerine göre, öğretmen eğitimi programının öğretmenler tarafından kabul gören bir program olduğu ve öğretmen yeterliklerini arttırdığı sonuçları elde edilmiştir.
  • Öğe
    Özel öğrenme güçlüğüne sahip öğrencilerle çalışan öğretmenler için geliştirilen öğretmen yeterlikleri eğitim programının etkililiği
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi, 2019) Deniz, Serdal; Sarı, Hakan
    Özel Öğrenme Güçlüğü olan bireyler genel olarak okuma sorunları ile kendini göstermekle birlikte yazma becerileri, matematik becerileri ve dil problemleri de görülebilen bireylerdir. Alanyazınında yapılan tanımlar incelendiğinde ÖÖG olan öğrencilerin özellikle akademik alanlarda yetersizlikleri olduğu görülmektedir. Bu öğrenciler ülkemizde genellikle bütünleştirme uygulamalarına katılmakta ve kendi sınıflarında eğitim görmektedirler. Ancak ÖÖG olan öğrencilerle çalışan öğretmenlerin bu konuda yeterli eğitim ve dersler almadıkları da bilinmektedir. Dolayısıyla bu araştırmanın amacı 'özel öğrenme güçlüğüne sahip öğrencilerle çalışan öğretmenler için geliştirilen öğretmen yeterlikleri eğitimi programının etkililiğidir. Araştırmada nicel ve nitel araştırmaların birlikte yürütüldüğü karma yöntem kullanılmıştır. Bu araştırma üç aşamada gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın birinci aşamasında, öğretmenlerin özel öğrenme güçlüğü olan öğrencilerle ilgili ihtiyaçlarının belirlenmesinde, nitel araştırma tekniklerinden 'Yarı Yapılandırılmış Görüşme Tekniği' kullanılmıştır. Araştırmacı, yarı yapılandırılmış görüşme tekniği ile 'özel öğrenme güçlüğüne sahip öğrencilerle çalışan öğretmenlerin öğrenme güçlüğü alanı bilgi yeterlikleri ve alan bilgisi yeterliklerinin arttırılmasına yönelik görüşleri' aldıktan sonra görüşleri betimsel olarak analiz edilmiştir. Öğretmenlerin ihtiyaçları belirlendikten sonra 'Özel Öğrenme Güçlüğü Alanı Öğretmen Yeterlik Ölçeği' ve 'Özel Öğrenme Güçlüğü Alanı Öğretmen Yeterlikleri Eğitim Programı' 'geliştirilmiştir. Araştırmanın ikinci aşamasında nicel yöntem, 'Ön Test-Son Test Kontrol Gruplu Deneysel Araştırma Modeli' kullanılmıştır. Bu aşamada 'Ön Test-Son Test Kontrol Gruplu Deneysel Araştırma Modeli' ile deney ve kontrol grubundaki öğretmenlere, eğitim programının öncesi ve sonrasında 'Özel Öğrenme Güçlüğü Alanı Öğretmen Yeterlik Ölçeği' ve deney grubuna 'Özel Öğrenme Güçlüğü Alanı Öğretmen Yeterlikleri Eğitim Programı' uygulanmıştır. Araştırmanın üçüncü aşamasında, deney grubunda bulunan öğretmenlere 'Özel Öğrenme Güçlüğü Alanı Öğretmen Yeterlikleri Eğitimi Programı' uygulandıktan sonra, nitel araştırma yöntemlerinden 'Yarı Yapılandırılmış Görüşme Yöntemi' ile 'Özel Öğrenme Güçlüğü Alanı Öğretmen Yeterlikleri Eğitim Programına yönelik görüşleri alınmıştır. Bu araştırma sonucunda; 1) Özel Öğrenme Güçlüğü olan öğrencilerle çalışan öğretmenlerin ÖÖG olan öğrencilerle ilgili tanım, tanılama ve değerlendirme, nedenleri, sınıflandırma, gelişim özellikleri, öğretimi planlama ve uyarlama, yasal hakları, aile eğitimi ve rehberliği, özel öğretim yöntem ve teknikleri, öğretim teknoloji ve materyal geliştirme, sınıfta problem davranışlarla baş etme, ölçme ve değerlendirme, BEP geliştirme ve uygulama ile Türkiye'deki eğitimleri ile ilgili yeterli bilgi sahibi olmadıkları görülmüştür. 2) Özel Öğrenme Güçlüğü olan öğrencilerle çalışan öğretmenler için geliştirilen öğretmen eğitimi programına katılanlar ve katılmayan öğretmenlerin 'Özel Öğrenme Güçlüğü Alanı Öğretmen Yeterlik Ölçeği' ön test puanları arasında anlamlı bir fark olmadığı, 3) Özel Öğrenme Güçlüğü olan öğrencilerle çalışan öğretmenler için geliştirilen öğretmen eğitimi programına katılanlar ve katılmayan öğretmenlerin 'Özel Öğrenme Güçlüğü Alanı Öğretmen Yeterlik Ölçeği' son test puanları arasında deney grubu lehine anlamlı bir fark olduğu, 4) Deney grubuna uygulanan 'Özel Öğrenme Güçlüğü Alanı Öğretmen Yeterlikleri Eğitim Programı'nın, Özel Öğrenme Güçlüğü Alanı Öğretmen Yeterliklerini artırmada etkili bir program olduğu, 5) 'Özel Öğrenme Güçlüğü Alanı Öğretmen Yeterlikleri Eğitim Programına' katılan deney grubundaki öğretmenlerin görüşlerine göre, öğretmen eğitimi programının yeterli olduğu ve öğretmen yeterliklerini arttırdığı sonuçları elde edilmiştir.