Tez Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 6 / 6
  • Öğe
    Bilgisayarlı tomografi görüntülerinde superior turbinate ve komşu etmoidal yapıların anatomik varyasyonlarının endoskopik sinus cerrahisi açısından incelenmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, 2023) Gökşan, Ahmet Safa; Açar, Gülay
    Amaç: Çalışmamızda concha nasalis superior (CNS) ve concha nasalis media (CNM), fossa olfactoria (FO), sinus sphenoidalis (SS) gibi komşu yapıların morfometrik ölçümlerinin yapılması, morfolojik varyasyonlarının tespit edilmesi ve elde edilen verilerin klinikte endoskopik sinus cerrahisi açısından öneminin literatür eşliğinde belirlenmesi amaçlandı. Yöntem: Bu çalışmada 18-80 yaş aralığındaki toplam 153 hastaya ait (76 erkek, 77 kadın) bilgisayarlı tomografi (BT) görüntüleri retrospektif olarak incelendi. CNS ve komşu yapılarına ait morfometrik ölçümler BT görüntüleri üzerinde aksiyal, koronal ve sagital düzlemlerde gerçekleştirildi. Concha bullosa superior (CBS) ve sinus sphenoidalis (SS) hacim ölçümleri ise 3D-SLICER yazılımı ile ölçüldü. Bulgular: Solda CBSU ölçüm değeri kadınlarda erkeklere göre anlamlı derecede yüksek bulundu. CNSU ölçüm değeri sağ tarafta sola göre anlamlı derecede daha yüksek bulundu. Sol SSPH ölçüm değeri 1. yaş grubunda diğer iki yaşa grubuna göre anlamlı derecede daha yüksek bulundu. Sol CBSU parametresi FOP’nin 1A2B tipinde anlamlı derecede daha yüksek bulundu. Sol SSPH parametresi FOP’nin 1A2B tipinde anlamlı derecede daha düşük bulundu. Sağda SSPH parametresi, CBM’nin Bülböz tipinda anlamlı derecede yüksek bulundu. CBS pnömatizasyon tipi ile CNSU, CBSU, CBSG, CBSH, SSPH değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki tespit edildi. SS pnömatizasyonu ile FO pnömatizasyonu, septum nasi pnömatizasyonu (SNP), concha bullosa superior (CBS) arasında kuvvetli pozitif korelasyon tespit edildi. Sonuç: Mevcut çalışmamızın sunduğu verilerin özellikle endoskopik prosedürlerde radyologlara ve cerrahlara tanı ve tedavide faydalı olacağı düşüncesindeyiz.
  • Öğe
    Fossa pterygopalatina'nın klinikle ilgili morfometrik analizi ve komşu paranazal sinüslerle hacimsel ilişkisi: BT'ye dayalı bir çalışma
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, 2022) Digilli, Betül; Çiçekcibaşı, Aynur Emine
    Fossa Pterygopalatina'nın Klinikle İlgili Morfometrik Analizi ve Komşu Paranazal Sinüslerle Hacimsel İlişkisi: BT'ye Dayalı Bir Çalışma Dr. Betül Digilli, Uzmanlık Tezi, Konya 2022 Amaç: Çalışmamızın amacı, fossa pterygopalatina'nın (FPP) ve çevresindeki boşluklarla bağlantı kuran foramen (for.) rotundum (FR), for. sphenopalatinum (FSP), canalis pterygoideus (CP), canalis palatovaginalis (CPV), canalis palatinus major (CPM), fissura pterygomaxillaris (FP) gibi anatomik yapıların morfometrik özelliklerini belirlemekti. Ayrıca çalışmamızda septum nasi deviasyonu (SND) ve septum sinuum sphenoidalium'un deviasyon (SSSD) tipleri detaylandırılarak bu tiplerin FPP'nin hacim ve morfometrik ölçümlerine ilaveten ona komşu olan paranazal sinüslerin hacim ölçümleri ile ilişkisinin bütüncül olarak incelenmesi amaçlandı. Yöntem: Bu çalışmada 18-79 yaş aralığındaki 260 hastaya ait (130 erkek, 130 kadın) bilgisayarlı tomografi (BT) görüntüleri retrospektif olarak incelendi. FPP'ye ait morfometrik ölçümler BT görüntüleri üzerinde aksiyal, koronal ve sagital düzlemlerde gerçekleştirildi. FPP, sinus maxillaris (SM) ve sinus sphenoidalis (SS) hacim ölçümleri ise 3D-SLICER yazılımı ile ölçüldü. Bulgular: FSP-FP uzaklığı kadınlarda erkeklerden anlamlı derecede yüksek, FR-FP açısı ise erkeklerde kadınlardan anlamlı derecede yüksek bulundu. CP-SM uzaklığı ve FR-FP açısı lateralizasyona göre sağ tarafta sol tarafa göre anlamlı derecede yüksek bulundu. CP-FSP açısı ve CPM-FPP açısı ise sol tarafta sağ tarafa göre anlamlı derecede yüksek tespit edildi. Hacim ölçümlerinin hepsi erkeklerde kadınlardan anlamlı derecede yüksek tespit edildi. Sadece FPP hacim ölçümü sağ tarafta sol tarafa göre anlamlı derecede yüksek tespit edildi. SM hacmi 18-34 yaş grubunda anlamlı derecede yüksekti. Hacim ölçümlerinden sadece SS hacmi hem SSSD hem de SND tespit edilen aynı tarafta daha küçük bulundu. Sonuç: Paranazal sinüslerle FPP hacminin pozitif veya negatif korelasyon ilişkisi bulunmadı. SS ve SM hacimleri arasında ise kuvvetli bir pozitif korelasyon ilişkisi saptandı. Mevcut çalışmamızın sunduğu verilerin özellikle endoskopik prosedürlerde radyologlara ve cerrahlara tanı ve tedavide faydalı olacağı düşüncesindeyiz. Anahtar kelimeler: Bilgisayarlı tomografi, Fossa pterygopalatina, Hacim, Paranazal sinüsler, Septal deviasyon tipleri.
  • Öğe
    Fetuslarda plexus brachialis oluşumuna katılan yapıların morfometrik analizi ve morfolojik varyasyonların araştırılması
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, 1999) Uysal, İsmihan İlknur; Şeker, Muzaffer
    Bu çalışma ikinci trimestr 75 ve üçüncü trimestr 25 adet olmak üzere toplam 100 fetusda gerçekleştirildi. İki taraflı yapılan diseksiyonlarda toplam 200 adet plexus brachialis incelendi. Diseksiyon sırasında lup ve mikroskop kullanılarak, normal ve morfolojik varyasyon gösteren plexus brachialisler (PB) tespit edildi. PB'i oluşturan elemanların uzunluk ve kalınlıkları kumpas yardımı ile ölçülerek fotoğrafları çekildi ve şematik çizimleri yapıldı. Veriler SPSS programında (Windows için 8.0) Pearson korelasyon testi ve Student t-testi ile istatistiksel olarak değerlendirildi. Yapılan çalışmada 93 adet normal (5., 6., 7., 8. cervical ve 1. thoracal spinal sinirlerin katılımından oluşan plexus brachialis) olarak değerlendirilen ve 107 adet morfolojik varyasyon gösteren plexus brachialis tespit edildi. 51 plexusda C4'den Cs'e katılım, 5 plexusda T2'den Ti 'e katılım, 1 plexusda hem C^den Cs'e hemde T2'den Ti 'e katılım gözlendi. 50 plexusda ise n. spinalis ramus ventralis seviyesinde katılıma rastlanmadı. Bu katılımlar dışında 22 adet PB'de truncuslara ait, 46 adet PB'de truncuslann divisyonlanna ait ( en sık TMDV'de olmak üzere), 20 adet fasciculus 'lara ait ve 24 adet terminal dallara ait morfolojik varyasyona rastlandı. Çalışmada morfolojik varyasyonlar kızlarda ve sağ tarafta daha fazla sıklıkla izlendi. Uzunluk ölçümleri açısından kız ve erkek arasında Cg, Ti, TS ve TM'un ve kalınlık açısından sağ ve sol arasında TIDD'un ortalamalarında anlamlı farklılığa rastlanırken, diğer parametrelerin ortalamaları arasındaki farkın istatistiksel açıdan anlamlı olmadığı gözlendi. Literatürdeki verilerle karşılaştırılarak tartışıldı. Bu bulguların fetal hayatta periferik sinir sistemi gelişimi hakkında ve konuyla ilgili cerrahi uygulamalarda pratik açısından yararlı olabileceği ve teşhis ve tedavide çıkabilecek komplikasyonlar açısından bölgenin anatomik özelliğinin bireylere göre göz önünde bulundurulmasının gerekli olduğu kanaatine varıldı.
  • Öğe
    İnsan fetuslarında nervus medianus, nervus ulnaris ve nervus radialisin motor dallarının seyri ve varyasyonlarının tespiti
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, 2007) Doğan Ünver, Nadire; Uysal, İsmihan İlknur
    Nervus medianus, n. ulnaris ve n. radialis üst ekstremitenin innervasyonunu saglayan plexus brachialis'in en önemli terminal dallarındandır. Bu sinirlerin seyrini, varyasyonlarını ve özellikle musküler dallarının innervasyon paternlerini belirlemek amacıyla, 2. trimestr ve 3. trimestrdeki toplam 100 fetusun (50 disi ve 50 erkek) 200 ekstremitesinde kol, önkol ve elin palmar yüzünde diseksiyonlar gerçeklestirildi. ncelemeler mikroskop altında yapıldı ve fotografları çekildi. Uzunluk, kalınlık ve uzaklık ölçümleri 0,01 mm hassas dijital kumpas kullanılarak aynı kisi tarafından alındı. Verilerin istatistigi SPSS for Windows 13.0 programında yapıldı. Ortalamaların karsılastırılmasında varyansların homojen olmadıgı belirlendigi için Mann-Whitney U testi ve Spearman korelasyon testi kullanıldı. Çalısmada yapılan ölçümler sonucunda, n. radialis'in en fazla kalınlıga sahip oldugu ve n. medianus'un baslangıç yerinin boyun köküne en uzak mesafede oldugu bulundu. Sinirlerin kalınlık ve uzaklık ölçümlerinde 2. ve 3. trimestr arasında anlamlı farklılık (P<0,01) tespit edilirken sagsol ve erkek-disi arasında farklılık izlenmedi. Diseksiyonlar sırasında 15 (%7,5) kolda n. medianus ve n. ulnaris arasında Martin Gruber Anastomozu'na rastlanıldı. 59 (%29,5) kolda elin palmar yüzünde bu iki sinir arasında baglantı dalı tespit edildi. 52 (%26) kolda n. radialis'ten m. brachialis'in inferolateral segmentine giden bir musküler dal belirlendi. N. medianus, n. ulnaris, n. radialis'in seyri, musküler dalları, birbirleriyle iliskileri ve varyasyonlarının özellikle bu bölgenin cerrahisiyle ugrasan uzmanlar tarafından iyi bilinmelidir. Anahtar kelimeler: N. medianus, n. ulnaris, n. radialis
  • Öğe
    Parıes orbıtalıs ve intraorbital yapıların endoskopik cerrahi yaklaşım açısından multidedektör bilgisayarlı tomografide anatomik analizi (Tıpta Uzmanlık Tezi). Konya:
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi,, 2017) Açar, Gülay.; Büyükmumcu, Mustafa
    Amaç Orbita, göz ve etrafını saran intraorbital yapıları içeren, tabanı önde aditus orbitalis, tepesi arkada canalis opticus adını alan piramit şeklinde kemik bir boşluktur. Os sphenoidale, os frontale, os ethmoidale, os zygomaticum, os palatinum, os lacrimale ve maxilla birleşerek cavitas orbitalis’i oluşturur. Orbital tümör ve kırıklar, konjenital hastalık, Graves orbitopati gibi çeşitli orbital patolojiler, cavitas orbitalis’in volüm ve duvar alanlarında değişikliğe yol açar. Bu patolojiler görme kaybı, ekstraoküler kas sıkışmasına bağlı diplopi, enoftalmus, kemik kayıplar ve kozmetik komplikasyonlar (orbital rekonstrüksiyon komplikasyonları da dahil) gibi çeşitli klinik bulgulara sebep olur. Yöntem Bu tez çalışmasında, cavitas orbitalis ve intraorbital yapıların morfometrisi araştırıldı. Ayrıca, os ethmoidale lamina orbitalis bölümü’nün varyasyonları ve morfometrik ölçüm sonuçları ile olan ilişkisi bölgeye endoskopik yaklaşımlar açısından incelenmiştir. 200 orbita’nın Multidedektör Bilgisayarlı Tomografi görüntüleri retrospektif olarak incelendi ve sonuçlar yaş, cinsiyet ve lateralizasyona göre karşılaştırıldı. Bulgular Ölçüm sonuçları, intraorbital yapılar ile ilgili olanlar ve orbital duvar morfometrisine ilişkin değerler olarak iki gruba ayrıldı. İntraorbital yapılara ait değerler, erkeklerde kadınlara göre daha büyük olup istatistiki olarak anlamlı bulundu. Açılar dışında, orbita duvar morfometrisine ait ölçüm değerleri yaşla artış gösterirken, erkeklerde kadınlara göre daha yüksek bulundu. Tüm ölçüm sonuçları arasında lateralizasyona göre önemli bir fark bulunmadı. Lamina orbitalis varyasyonları; Tip A, % 80.5 (161/200); Tip B, % 16 (32/200); Tip C, % 0.35 (7/200) olarak sınıflandırıldı. Lamina orbitalis’in morfometrik verileri ve varyasyon bilgileri yaş, cinsiyet ve lateralizasyon bazında değerlendirildi. Elde edilen sonuçlar, ilgili klinik tıp ve temel anatomi literatürü eşliğinde bu alanlardaki anlamı ve önemi açısından tartışıldı. Sonuç Lamina orbitalis varyasyonları ve orbita yüzey alanı geometrisine ilişkin detaylı anatomik bilgiye sahip olmak, preoperatif planlama, postoperatif bulguların tahmini ve kullanılacak implantın şekil ve büyüklüğünü belirlemeye yardımcı olabilir. Böylece rekonstrüksiyon malzemesi, kırık bölgesine uygun bir şekilde yerleştirilerek revizyona gerek kalmadan optimum sonuç alınabilir
  • Öğe
    Genç bir grupta lomber vertebra ve intervertebral disklerin morfometrik karakteristiklerinin radyolojik metodlar kullanılarak analizi
    (1995) Tatlısumak, Ertuğrul; Ziylan, Taner
    Çalışmada gönüllü 45 erkek ve 49 kız öğrenci yer aldı. Öğrencilerin lateral lumbar radyogramları çekildi ve grafılerde lumbar vertebra cisimlerinden ve Ll-Sl disk aralıklarından ölçümler yapıldı. Her iki cinsten grupların ölçümleri istatistik yöntemle karşılaştırıldı. Kızların yükseklik ölçümleri boya, genişlik ölçümleri ağırlığa göre düzeltilip yeniden istatistik karşılaştırma yapıldı. Vertebra ölçümleri doğrudan karşılaştırıldığında L2c ve L3c nin iki grupta aynı olduğu, tüm diğer değerlerin farklı olduğu görüldü. Discus intervertebralis ölçümleri karşılaştırıldığında L2-3 h, L4-5 g ve L5-S1 h arasındaki fark istatistik olarak anlamsız, diğer ölçümler arasındaki fark anlamlı bulundu. Ortalama yükseklik ve genişlik değerleri ise gerek vertebra gerekse discus intervertebralis'ler için anlamlı derecede farklı idi. Vertebra'lar için düzeltilmiş değerlerle yapılan karşılaştırmada Lla', Lid', L2a', L2d', L4d' ve L5d' farksız, diğer tüm değerler anlamlı şekilde ve kızlar lehine farklı bulundu. Diskler için düzeltilmiş değerlerle yapılan karşılaştırmada Ll-2 g' ve L2-3 g' dışında tüm değerler arasındaki fark anlamsızdı. Vertebra' ların ortalama yükseklik ve genişlikleri karşılaştırıldığında Ll vertebra'ya ait değerler dışında tüm değerler anlamlı şekilde farklı ve kızlar lehine bulundu. Diskler için yapılan karşılaştırmada ise Ll-2 ve L2-3 ortalama yükseklikleri anlamlı derecede farklı, diğer aralıkların ortalama yükseklikleri farksız bulundu.