Türkiye siyasi kültüründe laiklik meselesi ve 15 Temmuz sonrası laiklik tartışmaları ve Fetö

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2016

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Laiklik, cumhuriyet tarihinin en çok tartışılan kavramlarından birisidir. O sadece bir ilke olmanın ötesinde Türkiye'de kültürel bölünmeyi yansıtan ve sürdüren resmi bir ideoloji olmuştur. Bu ideoloji, geleneksel din anlayışının ve bu anlayışın temsilcilerinin karşısında konumlanmıştır. Katı laiklik politikaları, dini cemaatlerin ve grupların önemli bir dönüşüm yaşamasına sebep olmuştur. Çoğu kamusal alandaki görünürlüklerini kaybettiler, yer altına çekildiler. Bu toplum mühendisliği projesi, Türkiye'de çok partili hayatın yeniden başlamasıyla birlikte değişmeye başladı. Bundan sonra dini cemaatler, gruplar ve bunların liderleri önemsenen figürler haline gelmişlerdir. Siyasiler ile dini cemaatler arasında karşılıklı fayda alışverişine dayanan bir ilişki biçimi gelişmiştir. Türkiye'de askeri darbeler, resmi ideolojiye ve özellikle de laiklik konusundaki hassasiyete vurgu yapmışlardır. 28 Şubat 1997 postmodern darbesi, doğrudan dini cemaatleri hedef alan bir harekettir. 15 Temmuz darbe girişimi, daha önceki darbelerden tamamen farklı bir grup tarafından gerçekleştirilmiştir. Dini cemaat olarak kendisini sunan Fethullah Gülen örgütü, 1980'lerden 2010'lara kadar sivil ve askeri bürokraside büyük bir güç elde etmiştir. Bu dini cemaatin ya da terörist örgütün asker üyeleri, silahsız sivil insanları öldürmüşler ve meclisi ve diğer önemli resmi kurum binalarını bombalamışlardır. Ancak halkın direnişini hesap edememişlerdir. Türkiye'de 15 Temmuz sonrasında pek çok tartışma başlamıştır. Bu makalede bu tartışmalardan en çok dikkat çekenlerinden birisi olan laiklik, Türkiye siyasi kültürü ve dini cemaatler ve gruplar konuları bağlamında ele alınmıştır.
Secularism is one of the most controversial concepts in the history of republic. Not only a principle but being an official ideology it has reflected and sustained the cultural division in Turkey. This ideology has been positioned against traditional religious mentality and the agents. Rigid secular policies have led to an important transformation of religious communities and groups. Most of them lost their presence in public areas and were hidden. This social engineering project was initiated to change with the resuming of multi-party system. After that, religious communities, groups and their leaders have become considerable figures. A relationship based on benefit exchange has been developed between politicians and religious communities. Military coups in Turkey always emphasized the official ideology and especially the sensitiveness on secularism. 28th of February 1997 postmodern coup directly threatened religious communities. The coup attempt of July 15th has been carried out by a completely different group. Introducing itself as a religious community, the Gulenist organization, has achieved a great power at civil and military bureaucracy from 1980s to 2010s. Military members of that religious community or terrorist organization have murdered civil and unarmed citizens and bombarded the parliament and other important official buildings. But they did not anticipate that people would resist. Several debates have been initiated since 15th of July. In this article, secularism which is one of the most remarkable debates, is discussed in the contexts of Turkish political culture and religious community issues.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Secularism, Military coups, Religious communities, 15th of July, Gulenism, Laiklik, Askeri darbeler, Dini cemaatler, 15 Temmuz, Fetullahçılık

Kaynak

Muhafazakar Düşünce Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

3

Sayı

49

Künye

Akın, M. H. (2016). Türkiye siyasi kültüründe laiklik meselesi ve 15 Temmuz sonrası laiklik tartışmaları ve Fetö. Muhafazakar Düşünce Dergisi, 3, 49, 37-56.