Batı'nın demokrasi paradoksu, 'demokratik darbe' kavramsallaştırması ve 15 Temmuz darbe kalkışması

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2016

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Dünya son bir asırdır demokrasi ve siyasal sistemlerin demokratikleşme konusunu derinlemesine araştırmaktadır. Araştırma yapılırken bu konunun gerekli olup olmadığı üzerinde, ülkelerin nasıl demokratikleştirilmesi gerektiği üzerine yoğunlaşmaktadır. Bununla birlikte demokratikleşme ve demokratikleştirme konusunda Batılı ülkelerin ciddi bir misyona sahip oldukları ise pratikte genel kabul görmüş bir gerçeklik olarak karşımızda durmaktadır. Bu çerçevede İslam dünyası ülkeleri sürekli olarak demokratikleşme konusunda bir istisna olarak değerlendirilmekteydi. Hatta İslam ve demokrasinin uyumsuzluğu konusunda sayısız eser neşredilmiştir. 21. yüzyıla kadar bu ülkelerde yukarıdan aşağı bir modernleşme süreci yaşanılmıştır. Fakat son 20-25 yıldır bölge ülkelerinde tabandan yukarıya bir özgürlük/demokrasi hareketi başlamıştır. Buna karşılık devletlerin baskı aygıtları karşı bir reaksiyon ile gerçekleştirdikleri darbeler ile bu hareketlenmeleri engellemektedir. Bu darbeler, dünyanın demokrasi bayraktarlığını yapan ve demokrasiyi destekleyen Batı dünyasında ya sessizlikle ya da zımni destekle karşılık bulmaktadır. Bu durum Batı dünyasında bir paradoksa sebep olurken bu paradokstan çıkmak için 'demokratik darbe' kavramsallaştırması ile bir çelişkinin de içine düşmektedir. Bu çalışma bu kavramsallaştırmayı ve Batının demokrasi paradoksunu analiz etmektedir.
In the last century, researchers are increasingly interested in examining democracy and democratization of political systems. During the research process, the focus was on how the countries would be democratized instead of dealing with the necessity of democracy. At the same time, it is believed that democratization became one of the main parts of the mission of Western countries on the other part of world. In this framework, Islamic world countries have been constantly considered as an exception to this democratization process. For this reason, numerous works have been published on the incompatibility of Islam and democracy. As it's known, in the last century, these countries have experienced a topdown modernization. However, most recently there are social movements, initiated and generated from the bottom-up, demanding more freedom and democracy. In response to this, the repressive state apparatuses defeat these movements mostly throughout military coups. These coups are reflected in silence or with implicit support in the Western world that normally should promote democracy in the whole world leading to paradox. Nowadays there is a conceptualisation of 'democratic coup' from which is expected to keep away from this paradox. This paper will analyse this conceptualisation and this paradox of democracy in the Western world.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Democratic coup, 15 July, Democracy, Democratization, Islamic world, Western world, Demokratik darbe, 15 Temmuz, Demokrasi, Demokratikleşme, İslam dünyası, Batı dünyası

Kaynak

Muhafazakar Düşünce Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

3

Sayı

49

Künye

Bozbaş, G. (2016). Batı'nın demokrasi paradoksu, 'demokratik darbe' kavramsallaştırması ve 15 Temmuz darbe kalkışması. Muhafazakar Düşünce Dergisi, 3, 49, 73-90.