Etik ile estetik arasında Türk edebiyatçısı yahut bir mürşit olarak romancı
Yükleniyor...
Tarih
2018
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Yeni Türk edebiyatınınbaşlangıcından itibaren; Rasyonalist Şinasi’den, Romantik Namık Kemal’e ondan NatüralistNâbizâde Nâzım’a ve orta sınıfın sesi olan Ahmet Mithat’a kadar, sanat veedebiyatın etik, ahlakî bir vurgusu olması gerektiğine inanan ve bunu dilegetiren çok sayıda edebiyatçı saymak mümkündür. Söz konusu etik, ahlakî vurguServet-i Fünûn’a gelindiğinde hem daha cılızlaşır hem de daha da önemli olarak–en azından bize göre- farklı bir boyuta taşınıp, etik estetiğin içindeeritilir. Dolayısıyla Birinci ve İkinci dönem Tanzimat edebiyatçıları ileServet-i Fünûn topluluğu arasındaki ayrışmayı/mesafeyi aynı zamanda bu noktadanda temellendirmek olasıdır. Kabaca ve genel olarak belirtmek gerekirse bu ikitavır, günümüze dek izlerini belirgin yahut örtük biçimde bırakarak devam eder.Edebiyat/estetik ile etik arasında akrabalığı bir postüla olarak kabul edenlerve salt estetiğin dahi etiğe hizmet ettiğine inananlar. Bu yazı daha ziyadebirinci grubun zihin yapısına ilişkin kimi irdelemeleri içermekte, bu yapınınmesele ettiği ve etmediği bazı problematikleri ortaya koymayı ve bunlarüzerinde düşünmeyi amaçlamaktadır.
It is possible to mention numerous men of letters believing and uttering that art and literature should have an ethical and moral accent as from the beginning of New Turkish Literature; from Şinasi the rationalist to Namık Kemal the romantic, from Nabizade Nazim the naturalist to Ahmet Mithat who was the voice of the middle class. Aforesaid this ethical and moral accent both loses strength and is melted within ethics and aesthetics gaining a different dimension in Servet-i Fünun -at least according to us. Thereby, it is probable to found the divergence betwixt the first and the second term Tanzimat literature, and Servet-i Fünun community. Roughly and generally, these two attitudes continue leaving a trace distinctly or implicitly by now. The ones who admit the relationship between literature/aesthetics and ethics as a postulate or the ones believing that even only aesthetics serves ethics. This article is more concerned about some probes regarding the frame of mind of the first group. It aims to set forth some problematics which this frame make an issue of and not, and aims to think on them.
It is possible to mention numerous men of letters believing and uttering that art and literature should have an ethical and moral accent as from the beginning of New Turkish Literature; from Şinasi the rationalist to Namık Kemal the romantic, from Nabizade Nazim the naturalist to Ahmet Mithat who was the voice of the middle class. Aforesaid this ethical and moral accent both loses strength and is melted within ethics and aesthetics gaining a different dimension in Servet-i Fünun -at least according to us. Thereby, it is probable to found the divergence betwixt the first and the second term Tanzimat literature, and Servet-i Fünun community. Roughly and generally, these two attitudes continue leaving a trace distinctly or implicitly by now. The ones who admit the relationship between literature/aesthetics and ethics as a postulate or the ones believing that even only aesthetics serves ethics. This article is more concerned about some probes regarding the frame of mind of the first group. It aims to set forth some problematics which this frame make an issue of and not, and aims to think on them.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Edebiyat, Literature, Ethics, Aesthetics, Fiction, Message, Etik, Estetik, Kurmaca, Mesaj
Kaynak
Dil ve Edebiyat Araştırmaları
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
9
Sayı
17
Künye
Engin, E. (2018). Etik ile estetik arasında Türk edebiyatçısı yahut bir mürşit olarak romancı. Dil ve Edebiyat Araştırmaları, 9, 17, 47 - 56.