İki şiir bir hikâye: Benzer sanatkâr duyarlığı

dc.authorid0000-0003-0562-7331
dc.contributor.authorAslan, Hanifi
dc.date.accessioned2020-01-18T21:14:06Z
dc.date.available2020-01-18T21:14:06Z
dc.date.issued2017
dc.departmentNEÜ, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümüen_US
dc.description.abstractYazar/sanatçının duyuş, düşünüş ve hadiseleri değerlendiriş yönünden; dar anlamda mensubu olduğu toplumun/ulusun, geniş anlamda insanlık âleminin bir üyesi olması hasebiyle eserlerinde bunun izlerini, yankısını göstermesi olağan bir husustur. İki yönden olağandır: Hem müktesebatı itibariyle zorunlu bir sonuçtur hem de ürünlerini onlar için ortaya koymaktadır. Sartre, edebiyat "sizi bir kavganın içine atıverir" diyor Edebiyat Nedir?'de... Burada 'edebiyat' kelimesi sanatçının ortaya koyduğu ürün olarak da okunabilir. Yazar/sanatçı ait olduğu çevreyle bağlantılı olarak ortaya koyduğu ürünlerinde onların sevinç ve tasalarında yanlarında olacaktır. Bu, umumi felaketlerde yahut 'milli' hususlarda daha çok böyledir. Herkesin/her kesimin kendince çözüm aradığı bir felaketle karşılaşma zamanında elbette sanatkâr da - duygusal açıdan hassasiyetini bildiğimiz bir kesim - bir çözüm sunacak, çareler arayacak; hiç olmazsa dikkati yoğunlaştırmak, problemi belirgin kılmak için çaba harcayacaktır. Bunun en çarpıcı örneklerinden birini, Kurtuluş Savaşında oluşturmaktadır. ney üfleyerek cepheye giden Konyalı neyzenler Yahya Kemal'in "Süleymaniye'de Bayram Sabahı"nı, Mehmet Akif'in "Ağzım kurusun yok musun ey adl-ilahi" mısraıyla bilinen şirini ve Halit Ziya'nın "Hazin Bir Cuma"sını - benzer konuları işlediklerini düşündüğümüz için - karşılaştıracağız. Adı geçen edebî metinler sosyolojik perspektiften değerlendirilmeye çalışılacaktır. Vurgulanan husus, sanatkârın kendine has duyarlığı ve kanaat önderliğidir.en_US
dc.description.abstractAs the author/artist is a member of a society/nation in the narrow sense and a member of the humanity in the broad sense, it is normal to encounter the traces and the echoes of his/her perception, thought and way of interpretation at his/her works. It is normal in both ways: it is a compulsory outcome because of his/her body of knowledge and the artist creates for the sake of his/her stance against the world, as well. “The literature would lend you into a fight” says Sartre in “What’s Literature?”. Here, the word “literature” could be read as the literary work that the artist revealed. The author/ artist, in relation to the environment he/she belongs to, would be with the society in their joy and sorrow with the products that is put forward. It is more often seen in this way either at public disaster or in ‘national’ occasions. In times of facing a public disaster in which every one/every group tries to find his own solution, of course the artist - a group as we know has the emotional sensitivity - would serve a solution, seek remedies; would endeavour for focusing the attention and making the problem clear at least. One of the most striking example of this phenomena is the flute players (neyzen) of Konya who went to the front in the War of Independence. The matter that should be considered in terms of both the artist and the audience is to stand decisively against art’s being engaged or reduced to a tool of propaganda. However, the particular artist would success as art both liberates the artist and the society as well. Yahya Kemal’s “Bayram Morning at Süleymaniye Mosque” (Süleymaniye’de Bayram Sabahı), Mehmet Akif’s poem that is known with the line of “Where have you been O God of Justice, get my mouth dry” (Ağzım kurusun yok musun ey adl-ilahi) and Halit Ziya’s “A Sad Friday” (Hazin Bir Cuma) will be analysed in this essay comparatively as they have similar content. These works will be criticized from sociological perspective rather than literary aspect. The artist’s sensibility and his/her opinion leadership will be emphasized.en_US
dc.identifier.citationAslan, H. (2017). İki şiir bir hikâye: Benzer sanatkâr duyarlığı. Turkish Studies (Elektronik), 12, 15, 63-80.
dc.identifier.endpage80en_US
dc.identifier.issn1308-2140en_US
dc.identifier.issn1308-2140en_US
dc.identifier.issue15en_US
dc.identifier.startpage63en_US
dc.identifier.urihttps://app.trdizin.gov.tr/makale/TWpZMU1UVTJOZz09/iki-siir-bir-hikaye-benzer-sanatkar-duyarligi
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12452/3090
dc.identifier.volume12en_US
dc.indekslendigikaynakTR-Dizinen_US
dc.language.isotren_US
dc.relation.ispartofTurkish Studies (Elektronik)en_US
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanıen_US]
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectYahya Kemalen_US
dc.subjectMehmet Akifen_US
dc.subjectHalit Ziyaen_US
dc.subjectSanatkâren_US
dc.subjectToplumsal Duyarlık.en_US
dc.subjectArtisten_US
dc.subjectSocial Sensibilityen_US
dc.titleİki şiir bir hikâye: Benzer sanatkâr duyarlığıen_US
dc.title.alternativeTwo poems one story: Artists’similar sensitivityen_US
dc.typeArticleen_US

Dosyalar

Orijinal paket
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Yükleniyor...
Küçük Resim
İsim:
İKİ ŞİİR BİR HİKÂYE BENZER SANATKÂR DUYARLIĞI.pdf
Boyut:
592.41 KB
Biçim:
Adobe Portable Document Format
Açıklama:
Tam Metin (Full Text)