Necmettin Erbakan Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi
DSpace@Erbakan, Necmettin Erbakan Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

Güncel Gönderiler
ABD-Çin arasındaki ticaret ve kur savaşları: 2008-2022 uygulaması
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Kaymak, Büşra; Yıldırım, Metin
Günümüzde ABD ve Çin arasındaki ticari ilişki, her iki ülkenin birbirine bağımlılığı nedeniyle hem pratikte hem teoride önemli bir mesele haline gelmiştir. Çin, Dünya Ticaret Örgütü'ne üye olduktan sonra ekonomisini serbestleştirme yolunda önemli bir ivme kazanmıştır. Çin, sahip olduğu avantajları kendi lehine kullanarak dış ticaret potansiyelini, özellikle de ABD ile olan ticaret hacmini önemli ölçüde artırmayı başarmıştır. Bu süreç sonunda Çin, rezerv fazlası veren bir ülke, ABD ise Çin ile olan ticaretinde açık veren bir ülke konumuna gelmiştir. ABD, bu dengesizliğin Çin'in uyguladığı döviz kuru politikasından kaynaklandığını ileri sürerek, Çin’i kur manipülatörü olarak suçlamıştır. İki ülke arasındaki döviz kuru anlaşmazlıkları, zamanla bir kur savaşına dönüşmüş, bu süreçte artan misillemeler ise küresel bir ticaret savaşını tetiklemiştir. Bu çalışmada, 2008-2022 yılları arasında Çin’in bilinçli olarak uyguladığı döviz kuru politikası ile her iki ülkenin birbirlerine uyguladıkları ticaret kısıtlamalarının, ihracatlarına ve ithalatlarına etkisi, Kesirli Frekanslı Fourier Augmeted Dickey-Fuller Birim Kök Testi ve Fourier Toda-Yamamoto nedensellik analizi ile incelenmiştir. Uygulanan analizler, iki ülke arasında kur ve ticaret savaşının varlığını ortaya koymuştur. Analiz sonuçları ABD’nin bariz bir şekilde Çin’e karşı bir ticaret savaşı başlattığını ortaya koyarken, Çin’in bu süreçte daha çok etkilenen taraf olduğunu da kanıtlamıştır.
İslami finansın sürdürülebilir kalkınma hedeflerine etkileri: Bilimetrik bir analiz
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Obadi, Ayah Hamed Mohamed; Akten Çürük, Suna
Bu çalışmanın amacı, İslami finansın sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı potansiyelini ortaya koymak ve literatürde bu iki alan arasındaki ilişkinin nasıl ele alındığını bilimetrik analiz yöntemi ile incelemektir. Çalışmada nicel bir araştırma yaklaşımı benimsenmiş olup, bilimetrik (scientometric) Analiz yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada veriler Web of Science veri tabanından elde edilmiştir ve 2008-2025 yıllarını kapsamaktadır. Bulgular, alanın çok disiplinli bir yapı sergileridiğini, İslami finansın küresel sürdürülebilirlik hedefleriyle uyumlu ve hızla gelişen bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir. Literatürde konuyu mercek altına alan - Malezya, Endonezya ve S.Arabistan vd. ülkeler; International Islamic University of Malaysia, İslamic Azad University and University of Utara Malaysia vd. kurumlar; -M.K. Hassan, Sokmana, R. ve Hassan R. vd. yazarlar ve International Jounal of Islamic and Middle Eastern Finance and Management, Sustainability and Journal of Islamic Accounting and Business Reseach vd. dergiler öne çıkarken; İslami sosyal finans, yeşil finans ve etik yatırımlar dikkat çeken temalar arasında yer almaktadır. Tematik analizler, geleneksel konuların yanı sıra yenilikçi yaklaşımların da literatürde giderek daha fazla yer bulduğunu ortaya koymaktadır. Bölgesel eşitsizlikler ise daha kapsayıcı ve iş birlikçi araştırma stratejilerine olan ihtiyacı vurgulamaktadır. Bu çalışma, İslami finansın sürdürülebilir kalkınmadaki rolünü anlamaya yönelik veri temelli bir dayanak oluşturmaya imkan sunmaktadır.
Hilyetü'l-Abdâl Ekseninde İbnü'l-Arabî düşüncesinde dört haslet: uzlet, açlık, samt (sükût) ve seher (az uyuma)
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Uğurer, Ahmet Faruk; Gürer, Dilaver
Tasavvuf geleneğinde nefsin arındırılması, tezkiye ve terbiye edilmesine yönelik olarak erken dönemlerden itibaren çeşitli riyâzet yöntemleri ve zühd pratikleri geliştirilmiştir. Bu kapsamda, kıllet-i taâm (az yeme), kıllet-i kelâm (az konuşma), kıllet-i menâm (az uyuma), uzlet ani’l-enâm (toplumdan uzaklaşma) şeklinde kavramsallaştırılan uygulamalar seyr u sülûkün temel yapı taşları arasında yer almıştır. İbnü’l-Arabî de Hilyetü’l-abdâl adlı eserinde, bu uygulamaları sırasıyla samt (susma), uzlet, açlık ve seher (gece uyumama) hasletleri olarak incelemiş ve kendine özgü tasavvuf anlayışı çerçevesinde görüşlerini ortaya koymuştur. Bu çalışma; tasavvuf tarihinin neredeyse her döneminde önemle üzerinde durulan bu dört kavramı, İbnü’l-Arabî’nin müstakil olarak bu konuya hasrettiği Hilyetü’l-abdâl adlı eseri başta olmak üzere diğer eserlerindeki ilgili kısımları da kuşatacak şekilde bir incelemesini konu edinmektedir. Bu inceleme aynı zamanda, İbnü’l-Arabî’nin yaklaşımından hareketle belirlenen temel vurguların, klasik sûfî gelenekteki karşılıklarıyla ne ölçüde örtüştüğünü ya da onlardan hangi yönleriyle ayrıştığını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışmanın bulguları, İbnü’l-Arabî’nin uzlet-halvet, açlık, samt ve seher hasletlerini klasik sûfî gelenekteki ele alındığı şekliyle belirli ölçüde benimsediğini, ancak bu kavramlara, sahip olduğu varlık düşüncesi ve vahdet-i vücûd merkezli metafizik yaklaşımı doğrultusunda ontolojik ve epistemolojik boyutlar kazandırarak özgün yorumlar getirdiğini göstermektedir.
Özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı bağlamında sınır dışı etme
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Acuner, Şevval Nur; Yıldız, Abdulkadir
Bu çalışma, yabancıların sınır dışı edilmesi bağlamında, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının devletin müdahale yetkisiyle nasıl dengelendiğini, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesi kapsamında ve bu maddenin özel hayat ve aile hayatı boyutuyla ele almaktadır. Özel hayat yalnızca bireyin mahrem alanını değil; sosyal ilişkiler, yerleşiklik, mesleki yaşam ve kişisel kimlik unsurlarını da içerecek şekilde geniş yorumlanmakta; benzer şekilde, aile hayatı da yalnızca hukuken tanınmış bağlarla sınırlı kalmayıp fiili ve samimi birliktelikleri de kapsayacak şekilde esnek biçimde değerlendirilmektedir. Bu geniş koruma alanı, sınır dışı kararlarının yalnızca idari nitelikleriyle değil, bireylerin sosyal ve ailevi bütünlüklerine etkileriyle birlikte değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır. Ancak özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı mutlak bir hak tanımamakta; kamu düzeni, kamu güvenliği, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması gibi meşru amaçlarla müdahaleye izin vermektedir. Bu doğrultuda, her sınır dışı tedbiri, yasal dayanak, meşru amaç ve demokratik bir toplumda gerekli olma şartlarını karşılamalı; ayrıca her somut olayda müdahalenin orantılı olup olmadığı titizlikle incelenmelidir. Bu bağlamda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi’nin içtihadı, hem emsal hem de güncel kararlar ışığında değerlendirilerek, hakların kapsamı ile müdahale yetkisi arasındaki denge somut olaylar üzerinden analiz edilmiştir.
Mâtürîdî'nin Te'vîlâtü'l-Kur'ân'ında fıkhî görüşleri (Nûr Sûresi)
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Çelik, Mehmet Akif; Bilgili, İsmail
İmam Mâtürîdî (ö. 333/944), hicrî üçüncü yüzyılda Türkistan coğrafyasında yaşamış, Ehl-i Sünnet inanç sisteminin bu bölgede yerleşmesinde önemli rol oynamıştır. Semerkant bölgesinde faaliyet gösteren Mâtürîdî, özellikle Ebû Hanîfe'nin görüşlerini benimseyerek ilmî çalışmalarını bu çizgide sürdürmüştür. Müfessir ve kelâm âlimi kimliğiyle ön plana çıkan Mâtürîdî, aynı zamanda fıkıh sahasında da etkili bir isim olmuştur. Özellikle âyetlere getirdiği aklî yorumlarla dikkat çekmiştir. Bu bağlamda, "te’vîl" adını verdiği yöntemi geliştirmiş ve bu metodu ilmî miras olarak sonraki nesillere bırakmıştır. İmam Mâtürîdî, ilerleyen dönemlerde Sünnî İslâm dünyasında geniş kabul görmüş ve itikad alanında en çok takip edilen isimlerden biri hâline gelmiştir. Mâtürîdî’nin birçok eser kaleme aldığı bilinmekle birlikte, günümüze yalnızca iki eseri ulaşabilmiştir. Bunlardan biri kelâm alanında yazdığı Kitâbü’t-Tevhîd, diğeri ise tefsir alanındaki temel eseri olan Te’vîlâtü’l Kur’ân’dır. Bu çalışmada, söz konusu tefsir eseri temel alınarak Nûr Sûresi’nde yer alan ahkâm âyetleri üzerine Mâtürîdî’nin getirdiği yorumlar incelenmiştir. İki bölümden oluşan bu araştırmanın ilk kısmında, İmam Mâtürîdî’nin hayatı, ilmî kişiliği, eserleri, hocaları ve öğrencileri hakkında bilgi verilmiş; ayrıca Mâtürîdî fıkhının genel özellikleri ile Hanefî mezhebine katkıları ele alınmıştır. İkinci bölümde ise Nûr Sûresi'nde yer alan ahkâm âyetleri çerçevesinde Mâtürîdî’nin fıkhî yorumları analiz edilmiş ve bu yorumların Hanefî mezhebine ait hükümlerle olan uyumu ortaya konulmaya çalışılmıştır.