Necmettin Erbakan Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi
DSpace@Erbakan, Necmettin Erbakan Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

Güncel Gönderiler
Hicrî IV. asırda Bağdat'ta hadis ilmi
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Oral, Mustafa; Karapınar, Fikret
Çalışmada 4./10. asırda Bağdat’ta Hadis ilmi konu edilmiştir. Bağdat halkının sürekli siyasi ve askeri kargaşalar ile ekonomik krizler içinde birçok sorun yaşamasına ve çeşitli doğal afetlere maruz kalmasına karşın hadis rivayetinin hız kesmeksizin devam ettiği ve Hadis ilimlerinin birçoğuna dair önemli eserlerin telif edildiği tespit edilmiştir. Büveyhîlerin Bağdat’a girişiyle kargaşa ve ekonomik kriz sona ermiş; bununla birlikte mezheb çatışmaları yeni bir boyut kazanmıştır. Tüm bunlara rağmen Bağdat Hadis ilminin en önde gelen merkezi olma vasfını korumuş ve önemli âlimlerin yetişmesine ve eserlerin telif edilmesine ev sahipliği yapmıştır. Çalışma Bağdat’ta Hadis ilmini mekân-âlim-eser bağlamında üç bölümde ele almaktadır. Birinci Bölüm’de bir hadis merkezi olarak Bağdat’ın sosyal ve coğrafi durumu ve bunun hadis ilmine olumlu veya olumsuz etkileri ile hadis öğrenim ve öğretim mekânları incelenmiştir. Hadis öğrenim mekânlarında hadis öğreniminin nasıl yapıldığına değinilmiştir. İkinci Bölüm’de Bağdatlı râviler ana branşlarına ve mesleklerine göre tasnif edilerek bu grupların hadis rivayetine yaklaşımları incelenmiş ve her bir gruptan hadis rivayeti açısından önemli olan bazı râviler tanıtılmıştır. Böylece muhaddisler ve diğer ana branş mensubu râvilerin genel profili çizilerek Hadis ilmi açısından “râvi” unsurunun çeşitli tipleri ortaya koyulmuştur. Bağdatlı râvilerin ortak yönelimi olarak seçici hadis öğrenimi üzerinde durulmuştur. Bağdatlı râvilerin ezber konusundaki farklılıkları ve bunların sonuçları incelenmiştir. Üçüncü Bölüm’de Bağdatlı râvilerin katkı sunduğu Hadis ilimleri ve telif ettikleri eserler ele alınmıştır.
Mevlevî âyinlerinin biçim özellikleri
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Çalışır, Ahmet; Gönül, Mehmet
Türk mûsikîsi sanatında Mevlevî âyini, yapı îtibâri ile diğer beste biçimleri içinde husûsi bir yere sahiptir. Mevlevî semâına refâkat eden bir mûsikî formu olarak Mevlevî Âyini, semâ ile birlikte icrâ edildiğinde mukâbele olarak tanımlanır. Mevlid ve Mîrâciye gibi defaten bestelenmiş formlar dışında Türk mûsikîsinin en büyük formudur. Gerek güfte, gerek melodik yapı îtibarı ile kendi içerisinde ciddi bir algoritması olan Mevlevî âyini, usûl-arûz-nağme yapıları ile diğer formların ortaya koyduğu biçim özelliklerinin birçoğunu içerisinde barındıran nev’i şahsına münhasır bir yapı ortaya koyar. Güftelerinin çoğunlukla Hz. Mevlânâ’ya ait olduğu, zaman zaman mevlevî veya muhibbi şâirlerin de güftelerine yer verilen Mevlevî âyinlerinin Türk mûsikîsinin diğer tür ve biçimlerinde olduğu üzere beste teknikleri açısından sabit bir yapısı olmamış, bu konuyu irdeleyen bir çalışma da yapılmamıştır. Günümüzde Türk mûsikîsi âsârı, türler ve biçimler genel başlıkları altında tasnif edilmekte, biçim kavramı form ile eş anlamda kullanılmaktadır. Mevlevî âyinlerinin bestelerinin biçim yapılarının incelendiği bu çalışma içerisinde de biçim ve form kavramları aynı anlamda kullanılmıştır. İncelemelerimiz sonucunda Mevlevî âyinlerinin içinde, kâr, murabbâ besteye benzer yapılar ve biçim îtibarı ile şarkı formlarına benzer yapıların olduğu görülmüştür. Çalışma neticesinde Mevlevî âyinlerinde biçim îtibarı ile kâr formu ve birebir şarkı formunun (Müsennâ, murabba, muhammes, müseddes, müsemmen ve muaşşer olmak üzere) tamamının bulunduğu, yapı îtibâri ile büyük oranda murabba beste yapısına benzeyen beste formlarının bulunduğu tesbit edilmiştir. Mevlevî âyinlerinin elimizdeki kısıtlı kaynaklar ve kayıtlı icrâları bulunmaması sebebi ile tam olarak beste biçimine eser üzerinden vâkıf olamadığımız ancak kaynaklarda verilen târifler ışığında Nevbet-i Müretteb formu ile benzerlik gösterebileceği sonucuna varılmıştır.
İslam hukukunda para vakıfları ve günümüz uygulamaları
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Turhan, Taaza; Güney, Necmeddin
Bu tez, vakıf kavramını ve uygulamalarını, özellikle para vakıfları bağlamında, tarihsel, mukayeseli ve çağdaş bir perspektifle ele almaktadır. Çalışma, araştırmanın konusu, önemi ve amacı ile başlamakta; ardından Türkiye ve yurt dışında yapılan ilgili literatür taramasıyla devam etmektedir. Birinci bölümde, İslam hukukunda vakıf hukuku incelenmiş; vakfın tanımı, Kur’ân, sünnet ve icmâ ile meşruiyeti, özellikleri, hikmeti ve bağlayıcılığı ele alınmıştır. Ayrıca, vakfın tarihsel gelişimi, İslam öncesi uygulamalar, İslam dönemindeki evrimi ve Batı’daki benzer sistemlerle mukayesesi detaylandırılmıştır. Bu bölümde vakıflar; amaç, süre, kurucu ve malvarlığı türlerine göre sınıflandırılmıştır. İkinci bölüm, para vakıflarına odaklanarak, meşruiyeti, şerʿî amaçları ve fıkhî temellerini ele almıştır. Menkul malların vakfına ilişkin hükümler, mücevher ve nakit vakıflarına dair tartışmalar, tarihi perspektif ve İslam hukukundaki yerleri ayrıntılı şekilde incelenmiştir. Para vakıflarının ortaya çıkışı, gelişimi, duraklama dönemleri ve yeniden canlanışı özellikle Osmanlı dönemi uygulamaları çerçevesinde analiz edilmiştir. Ayrıca, literatür taraması yapılarak geleneksel ve modern dönem yazınındaki önemli eserler değerlendirilmiştir. Üçüncü bölümde, günümüzdeki para vakfı uygulamaları incelenmiştir. Endonezya’daki sukuk tabanlı vakıf modelleri, İslam Kalkınma Bankası’na bağlı uluslararası vakıf fonları ve tekâfül (katılım sigortası) gibi yenilikçi yaklaşımlar detaylandırılmıştır. Bunun yanı sıra, Batı’daki benzer modeller arasında Harvard Üniversitesi’nin vakıf yönetimi uygulamaları ele alınmış; bu modellerin finansal performansı, risk yönetimi ve sürdürülebilirlik açısından analizi yapılmıştır. Tez, para vakıflarının modern sosyo-ekonomik sorunları çözmedeki potansiyelini değerlendirmekte ve bu kurumların yönetişim, hukuki çerçeve ve küresel finans sistemleriyle entegrasyonunu optimize etmeye yönelik öneriler sunmaktadır. Tarihsel gelenekleri modern finansal araçlarla birleştiren bu çalışma, vakıfların sosyal refah ve ekonomik kalkınmada etkin bir mekanizma olarak rolünü güçlendirmeyi amaçlamaktadır.
Hint alt kıtasında Hanefi mezhebine mensup iki dini hareket: Diyobendilik ve Barelvilik
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Baloch, Fehmida; Kaplan, Doğan
Bu çalışma, Hint Alt Kıtası’ndaki Hanefi mezhebine mensup iki dini hareketin–Diyobendilik ve Barelvilik–tarihsel gelişimini, temel öğretilerini ve toplumsal etkilerini incelemektedir. Çalışma, her iki hareketin de İslam dünyasında önemli bir yere sahip olmasına rağmen, farklı teolojik ve pratik anlayışlarla şekillendiğini vurgulamaktadır. Diyobendilik, 19. yüzyılın ortalarında Hindistan'ın Diyobend kasabasında kurulan ve özellikle geleneksel İslam öğretilerine sıkı sıkıya bağlı kalmayı savunan bir hareket olarak ortaya çıkmıştır. Diyobendilik, eğitimde modernleşmeye karşı durarak, klasik İslami ilimlerin öğretilmesine ve İslam’ın saf biçiminin korunmasına odaklanmıştır. Hareketin kurucuları, Hindistan’daki İngiliz egemenliğine karşı dini bir direniş olarak, İslami kimliğin ve Hanefi mezhebinin korunması gerektiğini savunmuşlardır. Barelvilik ise, 19. yüzyılda Hindistan’da ortaya çıkan ve özellikle tasavvufî öğretileri ön plana çıkaran bir diğer dini harekettir. Barelvi hareketi, İslam’ın ruhani yönüne daha fazla vurgu yaparak, peygamber sevgisi, zikir ve tasavvufî pratiklerin toplumsal yaşamda önemli bir yer tutması gerektiğini savunmuştur. Barelvilik, aynı zamanda Sünni İslam’ın geleneksel değerlerini savunmuş, Diyobendilik ile bazı teolojik çatışmalar yaşamıştır. Bu tez, Diyobendilik ve Barelvilik arasındaki temel farklılıkları, her iki hareketin dini düşünce dünyasını şekillendiren anahtar figürleri, toplumsal etkilerini ve günümüzdeki varlıklarını detaylı bir şekilde inceleyecektir. Ayrıca, bu iki hareketin Hint Alt Kıtası’nda İslam’ın geleceği üzerindeki etkilerine dair bir analiz sunulacaktır. Çalışma, hem tarihsel bir bakış açısı sunmakta hem de modern dönemde bu hareketlerin dinamiklerini anlamaya yönelik yeni bir perspektif geliştirmektedir.
Batı Afrika'da askeri darbeleri açıklamak: Gine, Mali ve Burkina Faso örnekleri
(Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2025) Cherif, Ibrahima; Kutlu, Önder
Bu doktora tezi, Gine, Mali ve Burkina Faso'ya odaklanarak Batı Afrika'daki askeri darbeleri incelemektedir. Son yıllarda bölgede, dini, bölgesel ve etnik çatışmaların yanı sıra insan hakları ihlalleri de dahil olmak üzere siyasi, ekonomik, sosyal ve güvenlik huzursuzluklarına yol açan önemli sayıda askeri darbe yaşanmıştır. Bu darbeler bölgesel istikrar ve demokrasiye saygı konusunda endişelere yol açmıştır. Bu çalışmanın amacı, Batı Afrika ülkelerini etkileyen tarihi, siyasi, sosyo-ekonomik, jeopolitik ve güvenlik faktörlerini açıklayarak, darbe kavramının yanı sıra Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) ve Afrika Birliği (AFB)'nin bu antidemokratik durumlar karşısındaki ilke ve normlarına bir açıklama getirmektir. Bu tez, Gine, Mali ve Burkina Faso örneklerini inceleyerek, bu farklı ülkelerdeki askeri darbeler arasındaki benzerlik ve farklılıkları tespit etmeyi ve gelecekteki darbeleri önlemek için öneriler sunmayı amaçlamaktadır. Bu tez çalışmasında, Batı Afrika'da demokrasi ve insan haklarının önemini ve bu faktörlerin bölgesel istikrar ve kalkınma üzerindeki etkisini vurgulamaktadır. Çoğu Afrika ülkesinin bağımsızlığını kazandığı 1960 yılından bu yana, özellikle 1964'ten 2023'e kadar birçok devlet başkanının zorla iktidara geldiği askeri darbeler önemli bir etkiye sahip olmuştur. Afrika'daki askeri darbeler, demokratik kazanımların sorgulanmasına neden olarak önemli bir endişe kaynağı haline gelmiştir. Gine, Mali ve Burkina Faso'da bu darbeler tekrarlanmaktadır, ancak nedenleri ve sonuçlarına ilişkin araştırmalar hala sınırlıdır. Bu araştırmanın temel amacı, Gine, Mali ve Burkina Faso'ya odaklanarak Batı Afrika'daki askeri darbelerin derinlemesine ve karşılaştırmalı bir analizini sunmaktır. Bölgede istikrarı ve kalkınmayı etkileyen faktörlerin daha iyi anlaşılmasını ve gelecekte bu tür olayların önlenmesine yönelik tavsiyelerin formüle edilmesini amaçlamaktadır. 2020 ve 2023 yılları arasında bu ülkelerde tek bir yıl içinde çok sayıda darbe yaşanması, bu olgunun detaylı bir şekilde analiz edilmesine duyulan acil ihtiyacın altını çizmektedir.