Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • DSpace İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Gürer, Betül" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Ahmed Yesevî’nin Dîvân-ı Hikmet’i Ekseninde Tasavvufi Düşüncede İlahi Aşk
    (2017) Gürer, Betül
    XII. yy. mutasavvıflarından olan Hoca Ahmed Yesevî, Pîr-i Türkistan namıyla şöhret kazanmış ve öğretileriyle Türklerin hem Müslüman olmasında hem de dinî anlayışlarının şekillenmesinde büyük tesirlerde bulunmuştur. Onun görüşleri, dinî-tasavvufi-ahlaki öğütleri vasıtasıyla günümüze ulaşmıştır. “Hikmet” adı verilen bu öğütler, Dîvân-ı Hikmet isimli eserinde bir araya getirilmiştir. Ahmed Yesevî, Dîvân-ı Hikmet’te, tasavvufi gelenekte hakkında geniş bir literatür teşekkül etmiş olan “ilahi aşk” konusu üzerinde ağırlıklı olarak durmuştur. Ona göre, aşk Hakk’a kavuşmanın yegâne yoludur. Ancak aşk ehli olmak, nefisle mücadele etmeyi, dünyadan ve dünyevi her şeyden vazgeçmeyi gerektirmektedir. Bu da tasavvuf kültüründe seyr u sülûk adı verilen ve bir mürşit rehberliğinde gerçekleştirilen manevi eğitim yoluyla sağlanmaktadır. Makalede, Ahmed Yesevî’nin ilahi aşk anlayışı, tasavvufi geleneğe mensup sufi, düşünür ve şairlerin görüşleriyle harmanlanarak ele alınacaktır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    İşârî yorumlarda Nur Âyeti ve içerdiği semboller
    (2017) Gürer, Betül
    Kur’an’da temsili anlatımın dikkat çekici örneklerinden biri olan ve “nur âyeti”olarak da bilinen Nûr Sûresinin 35. âyeti, müfessirler ve sûfîlerce tefsir edildiği gibi, din ilimlerinin muhtelif alanlarına mensup ilim adamları tarafından dayorumlanmıştır. Dolayısıyla âyetin tefsiri üzerinde geniş bir literatür meydanagelmiştir. Makalenin amacı, sûfîlerin, nur âyetini ve içerdiği sembolleri işârîolarak yorumlamaları hakkında genel bir çerçeve ortaya koymaktır. Bu maksatla, tasavvuf tarihinin ilk dönemlerinden başlayarak işârî tefsirlerde ve diğertasavvufî kaynaklarda sûfîlerin âyet üzerine yaptığı yorumlar ve âyetteki simgelere yükledikleri anlamlar mukayeseli olarak ele alınacaktır. Bu suretle, sembolik ifadelere sıklıkla başvuran sûfîlerin sembollere yaklaşım ve yorumlamatarzı hakkında genel bir kanaat ortaya koymak hedeflenmektedir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Molla Fenârî’nin Osmanlı medrese geleneği ve Osmanlı düşüncesi üzerindeki tesirleri
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi, 2015) Gürer, Betül
    XV. yy. Osmanlı mutasavvıflarının ileri gelenlerinden olan Molla Fenârî, Osmanlı Devleti’nin kuruluş devrinde yaşamış, kadılık, müderrislik, şeyhülislamlık ve müşavirlik gibi gerek ilmî gerek siyasî açıdan oldukça mühim vazifeler icra etmiş önemli bir ilim ve devlet adamıdır. Telif ettiği eserleri, yetiştirdiği öğrencileri ve yaptığı görevleri ile Osmanlı medrese sisteminde ve düşünce geleneğinde pek çok tesirde bulunmuştur. Mensubu olduğu Ekberiye ekolünün anlayışını, Osmanlı düşüncesine yerleştirmiş ve ilmî geleneğin bu fikirler çerçevesinde gelişmesini sağlamıştır. Bu makalede Türk-İslâm düşüncesinde hususi bir yeri olan Molla Fenârî’nin hayatı hakkında özet mahiyetinde bilgiler verildikten sonra onun, Osmanlı medrese geleneği ve Osmanlı düşünce sistemi üzerindeki tesirleri ortaya konulmaya çalışılacaktır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Nazarî Tasavvuf Geleneğinin El Kitabı: Muhtevası ve Tesirleri Bağlamında Sadreddin Konevî'nin Miftâhu'l-şayb'ı
    (2017) Gürer, Betül
    Tasavvuf düşüncesinin en önemli isimlerinden biri olan İbnü'l-Arabî ile birlikte tasavvuf tarihi "muhakkikler dönemi/metafizik tasavvuf dönemi" olarak adlandırılan yeni bir sürece girmiştir. İbnü'l-Arabî, bu dönemin kendisine mahsus anlayışını telifleriyle teşekkül ettiren muhakkiklerin başında gelmektedir. Ancak ondan tevarüs eden irfanî malumatı düzenleyerek sistemli bir nazariyat üreten ise hiç şüphesiz Sadreddin Konevî olmuştur. Onun bu katkısının en mühim meyvesi ise kendisinden sonraki muhakkik sûfîler tarafından adeta başucu kitabı olarak kabul edilen ve nazarî tasavvuf anlayışının usul ve esaslarına tahsis edilmiş olan Miftâhu'l-Şayb'dır. Muhtevasının yoğunluğu ve önemi sebebiyle bu eser üzerine pek çok şerh yazılmış ve böylece nazarî tasavvuf anlayışı, Konevî şârihleri vasıtasıyla Ekberî-Konevî çizgide şekillenerek Türk-İslam düşüncesinde yerini almıştır. Bu makalede, tasavvuf tarihindeki metafizik dönemin özelliklerinden kısaca bahsedilerek Miftâhu'l-Şayb'ın muhtevası ve tesirleri hakkında bilgi verilecek, Miftâhu'l-Şayb şârihlerinden oluşan ve bahsi geçen nazarî tasavvuf anlayışını şekillendiren Ekberî-Konevî damar, ana hatlarıyla tanıtılmaya çalışılacaktır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Nazarî Tasavvuf Geleneğinin El Kitabı: Muhtevası ve Tesirleri Bağlamında Sadreddin Konevî’nin Miftâhu’l-gayb’ı
    (2017) Gürer, Betül
    Tasavvuf düşüncesinin en önemli isimlerinden biri olan İbnü'l-Arabî ile birlikte tasavvuf tarihi "muhakkikler dönemi/metafizik tasavvuf dönemi" olarak adlandırılan yeni bir sürece girmiştir. İbnü'l-Arabî, bu dönemin kendisine mahsus anlayışını telifleriyle teşekkül ettiren muhakkiklerin başında gelmektedir. Ancak ondan tevarüs eden irfanî malumatı düzenleyerek sistemli bir nazariyat üreten ise hiç şüphesiz Sadreddin Konevî olmuştur. Onun bu katkısının en mühim meyvesi ise kendisinden sonraki muhakkik sûfîler tarafından adeta başucu kitabı olarak kabul edilen ve nazarî tasavvuf anlayışının usul ve esaslarına tahsis edilmiş olan Miftâhu'l-gayb'dır. Muhtevasının yoğunluğu ve önemi sebebiyle bu eser üzerine pek çok şerh yazılmış ve böylece nazarî tasavvuf anlayışı, Konevî şârihleri vasıtasıyla Ekberî-Konevî çizgide şekillenerek Türk-İslam düşüncesinde yerini almıştır. Bu makalede, tasavvuf tarihindeki metafizik dönemin özelliklerinden kısaca bahsedilerek Miftâhu'l-gayb'ın muhtevası ve tesirleri hakkında bilgi verilecek, Miftâhu'lgayb şârihlerinden oluşan ve bahsi geçen nazarî tasavvuf anlayışını şekillendiren Ekberî-Konevî damar, ana hatlarıyla tanıtılmaya çalışılacaktır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Övgü ve Yergi Bağlamında Sûfîlerin Nazarında Hallâc-ı Mansûr
    (2017) Gürer, Betül
    Tasavvuf tarihinin tesirleri çağları aşan sûfîlerinden biri olan Hallâc-ı Mansûr, ileri sürdüğüfikirleri, ortaya koyduğu sıra dışı sûfîlik tavrı ve trajik ölümü ile büyük bir şöhret kazanmıştır. O, farklısahalara mensup birçok ilim ve fikir adamının dikkatini çekmiş, bunlardan bazılarının ağır eleştirilerinemaruz kalırken, pek çoğunun da takdirlerini kazanmıştır. Söz konusu eleştiri ve takdire tasavvuf ehliiçinden gelen örneklerin sayısı ise dikkat çekici ölçüde fazladır. Hallâc'ın yaşadığı dönemde onamethiyelerde bulunan ve onu tenkit eden sûfîler olduğu gibi, o, ölümünün ardından da birçokmutasavvıftan övgü ve tenkit almıştır. Bu makalede, Hallâc'ın tasavvufî görüşleri ve sûfî kişiliğihakkında onun çağdaşlarından 14. yüzyıla kadar olan bazı mutasavvıfların övgüleri ve yergileri elealınacak, onun tasavvuf ehli üzerindeki tesirlerine sadece bu bağlamda ışık tutulmaya çalışılacaktır

| Necmettin Erbakan Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Yaka Mahallesi, Yeni Meram Caddesi, Kasım Halife Sokak, No: 11/1 42090 - Meram, Konya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez ayarları
  • Gizlilik politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri bildirim Gönder