Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Anabilim Dalı Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 80
  • Öğe
    Ortaokul öğrencilerinin algılanan aile internet tutumlarına göre siber mağduriyetlerinin belirlenmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2023) Apan, Feyza Gül; Gündüz, Şemseddin
    Bilgi çağındaki hızlı gelişim ve değişim günümüz dünyası koşullarına uyum sağlayabilmek için teknolojinin pek çok alanda kullanılmasını zorunlu hale getirmiştir. Günümüzde teknolojinin kazandığı güç ve değer teknolojinin yaygınlaşmasında ve bununla birlikte teknolojinin daha küçük yaşlarda kullanılmasında etkili olmuştur. Ergenler yeni teknolojilere karşı güçlü bir eğilim göstermekte ve henüz psikolojik olgunluğa erişmediklerinden teknolojinin olumsuz sonuçları açısından risk grubu haline gelmektedir. Teknolojinin gelişimiyle sanal ortama taşınan ve zorbalık türü olan siber zorbalık, siber mağduriyeti beraberinde getirmiştir. Çocuklarının sağlığından ve güvenliğinden sorumlu olduğu gibi çevrim içi güvenliğinden de sorumlu olan ebeveynlerin çocukların internet kullanımına yönelik tutumu çocuğun siber mağdur olma durumu üzerinde de etkili olmaktadır. Ortaokul öğrencilerinin aile internet tutumları ile siber mağdur olma durumları arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılan bu çalışmada "Siber Mağduriyet" ve "İnternet Aile Tutumu" anketleri ve "Demografik Bilgi Formu" uygulanmıştır. Araştırma örneklemini 2020-2021 öğretim yılında Konya ili merkezinde öğrenim gören 5., 6.,7. ve 8. sınıf öğrencileri oluşturmuştur. Araştırmaya 685 ortaokul öğrencisi katılmıştır. Araştırmadan elde edilen verilere istatistiksel programlar ile çeşitli analizler uygulanmıştır. Tanımlayıcı istatistiklerin çözümlenmesinde verilerin frekans, yüzde, aritmetik ortalama, standart sapma, mod, en düşük ve en yüksek değerlerinden faydalanılmıştır. Yapılan tüm analiz sonuçları p=.05 düzeyinde anlamlılık derecesine göre test edilmiştir. Aile internet tutumunun belirlenmesine ve aile internet tutumunun bireysel özelliklere (cinsiyet, sınıf düzeyi, not ortalaması, anne eğitim düzeyi, baba eğitim düzeyi, öğrenim görülen okul türü) göre farklılaşmasına ilişkin verilerin analizinde İki Değişken İçin Kay Kare Testi; siber mağduriyet düzeylerinin cinsiyet ve okul türüne göre farklılaşmasına ilişkin verilerin analizinde Mann-Whitney U Testi; sınıf düzeyi, not ortalaması, anne eğitim düzeyi, baba eğitim düzeyine ilişkin verilerin analizinde Kruskal-Wallis H Testi uygulanmıştır. Yapılan analiz sonucunda en fazla algılanan aile internet tutumunun demokratik tutum olduğu ve mağduriyeti en fazla yaşayan öğrencilerin algılanan aile internet tutumunun ihmalkar tutum olduğu görülmüştür. Ortaokul öğrencilerine göre aile internet tutumunun cinsiyete, sınıf düzeyine, anne eğitim düzeyine, baba eğitim düzeyine ve okul türüne göre farklılaştığı; not ortalamasına göre farklılaşmadığı görülmüştür. Öğrencilerin siber mağduriyet düzeyine ilişkin verilerin analizinde öğrencilerin siber mağduriyetinin düşük düzeyde olduğu, siber mağduriyetin sınıf düzeyine, anne eğitim düzeyine, baba eğitim düzeyine göre farklılaştığı; cinsiyete, not ortalamasına, okul türüne göre farklılaşmadığı görülmüştür. Ortaokul öğrencilerinin siber mağduriyet düzeylerinin aile internet tutumuna göre farklılaşmasına ilişkin analizlerde aile internet tutumunun siber mağduriyet düzeyine ilişkin farklı etkilere sahip olduğu görülmüştür.
  • Öğe
    Yaygın eğitim kurumlarında interaktif uzaktan eğitim veren öğretmenlerin uzaktan eğitim algılarının ve öğrencilerin uzaktan eğitim görüşlerinin belirlenmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2023) Ünüvar, Mine; Korucu, Agâh Tuğrul
    Bu araştırmanın amacı, yaygın eğitim kurumlarında interaktif uzaktan eğitim veren öğretmenlerin uzaktan eğitim algılarını ve öğrencilerin uzaktan eğitime yönelik görüşlerini ortaya koymaktır. Araştırma betimsel tarama modeline göre tasarlanmıştır. Araştırma 2021-2022 eğitim öğretim yılında Konya Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kursları Uzaktan Eğitimlerinde eğitim veren 73 öğretmen ve eğitim alan 270 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Katılımcıların kişisel bilgilerini elde edebilmek adına "Demografik Bilgi Formu"'ndan yararlanılmıştır. Öğretmenlerin uzaktan eğitim algılarını belirlemek için Gök (2011) tarafından geliştirilen "Uzaktan Eğitim Algı Ölçeği" ve öğrencilerin uzaktan eğitime yönelik görüşlerini belirlemek için Yıldırım ve diğerleri (2014) tarafından geliştirilen "Uzaktan Eğitim Görüş Ölçeği" ile Google Form teknolojisi kullanılarak veriler toplanmıştır. Veri analizi için betimsel istatistikler ve bağımsız t-testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA), KruskalWallis H testi, Mann-Whitney U testleri kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre öğretmenlerin uzaktan eğitim algılarının ölçeğin eğitim öğretimi planlama faktöründe yüksek, diğer faktörlerde ve ölçeğin tamamında normal düzeyde olduğu görülmüştür. Öğretmenlerin uzaktan eğitim algılarının yaş, eğitim verdikleri şehir, branş(alan), kişisel bilgisayara sahiplik durumu, günlük internet kullanım sıklığı, internete bağlandıkları cihaz bakımından anlamlı bir farklılık göstermezken; cinsiyet, meslek ve mezuniyet düzeylerine göre anlamlı bir farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Öğrencilerin uzaktan eğitime yönelik görüşlerinin, ölçeğin kişisel uygunluk ve etkililik faktörlerinde yüksek, yatkınlık faktöründe düşük, öğreticilk faktöründe ve ölçeğin tamamında ise normal düzeyde olduğu görülmüştür. Öğrencilerin uzaktan eğitime yönelik görüşlerinin cinsiyet, yaş, eğitime katıldıkları şehir, meslek, mezuniyet düzeyleri, kişisel bilgisayara sahiplik durumu, günlük internet kullanım sıklığı, internete bağlandıkları cihaz bakımından anlamlı bir farklılık göstermezken; eğitime katıldıkları branşa göre anlamlı bir farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Sonuç olarak öğretmenlerin uzaktan eğitim algılarının cinsiyet, meslek ve mezuniyet düzeyleri değişkenlerine göre anlamlı farklılık göstermesinin, uzaktan eğitime hazır olma, uzaktan eğitimle ilgili yeterli bilgiye sahip olma ve bireysel gelişimin etkili olmasından kaynaklandığı söylenebilir. Öğrencilerin uzaktan eğitime yönelik görüşlerinin eğitime katıldıkları branş açısından anlamlı farklılık göstermesi, öğrencilerin uzaktan eğitim için gerekli teknolojik altyapıya ship olamaması, derslere devam etmekte güçlük çekmesi ve eğitimden aldıkları verimlilik hakkında bireysel beklentilein farklılaşmasından kaynaklandığı söylenebilir.
  • Öğe
    Mesleki çalışma programlarının uzaktan ve yüz yüze eğitim ile yapılmasının öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimine etkisi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Irmak, Muhammed; Saban, Aslıhan
    Yaşamın her alanında olduğu gibi eğitimde de bazı ihtiyaçlar ve bu ihtiyaçlara yönelik değişimler meydana gelmektedir. Bu değişimler, eğitim sisteminin diğer üyeleri gibi öğretmenleri de kapsamaktadır. Bu doğrultuda öğretmenler de mesleğe yönelik alan bilgisi, öğretmenlik meslek bilgisi ve kültürel anlamda kendini geliştirmeye devam etmektedir. Millî Eğitim Bakanlığı da eğitim öğretim hizmetlerinin daha verimli olmasını sağlamak, tüm öğretmenlerin ve yöneticilerin bireysel, mesleki, alana yönelik bilgi ve becerilerinin artırılması, eğitim ve öğretim süreçlerinde karşılaşılan problemlerin çözümüne yönelik yeni becerilerin kazandırılması, öğrenci, veli ve çevre ile etkileşimlerinin geliştirilmesi amacıyla eğitim öğretim yılının belirli dönemlerinde mesleki çalışmalar yapmaktadır. Bu çalışmalar uzun yıllar yüz yüze olacak şekilde uygulanmış, son yıllarda ise Covid-19 salgın sürecinde ihtiyaçlara yönelik olarak uzaktan eğitim ile de yapılmaya başlanmıştır. Bunun sonucunda da öğretmenler her iki yöntemin kullanıldığı mesleki çalışmalarda aktif olarak bulunmuşlardır. Bu araştırmada "Mesleki çalışma programlarının uzaktan ve yüz yüze eğitimle yapılmasının öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimi üzerindeki etkileri nelerdir?" sorusuna yanıt aranmış ve çalışma yürütülürken nitel araştırma yöntemlerinden olan durum çalışması yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde görev yapan 37 farklı ilden 23 farklı branşa mensup toplamda 160 öğretmen oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak ise yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmış, sorular katılımcılara açık uçlu olacak şekilde sorulmuştur. Toplanan veriler düzenlendikten sonra analiz edilmiş, ortak noktada birleşen görüşler temalar halinde tablolaştırılarak bulgular belirlenmiştir. Bulguları destekleyen öğretmen görüşleri de herhangi bir değişiklik yapılmadan verilmiştir. Verilerin analizi sonucunda araştırmanın genel amacı olan "mesleki çalışma programlarının uzaktan ve yüz yüze eğitimle yapılmasının öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimine etkisi" ne yönelik bulgular ve bulgulara yönelik sonuçlar ortaya çıkmıştır. Bu sonuçlarda öğretmenler, yüz yüze eğitimle yapılan mesleki çalışmaları kişisel ve mesleki gelişim açısından daha verimli, uzaktan eğitimle yapılan mesleki çalışmaları ise daha ekonomik bulmuşlardır. Ayrıca uzaktan eğitimle yapılan mesleki çalışmaları genel olarak yeterli bulmasalar da ekonomik bir yöntem olmasından, ulusal çaptaki eğitimcilere ve uzman kişilere erişim imkanının olmasından dolayı mesleki çalışmalarda yine uzaktan eğitimi tercih etmişlerdir. Aynı zamanda öğretmenler her iki yöntemi de karşılaştırmış; uzaktan eğitimin en önemli avantajı olarak zamana ve mekâna bağlılığın olmamasını, yüz yüze eğitimin ise en önemli avantajı olarak da sosyalleşmenin yüksek olmasını belirtmişlerdir. Uzaktan eğitimin en belirgin sınırlılığı olarak ise fırsat eşitsizliğinin olmasını, yüz yüze eğitimin en belirgin sınırlılığı olarak ise zamana ve mekâna bağlı olmasını belirtmişlerdir. Ayrıca araştırmaya katılan öğretmenlerin büyük çoğunluğu kendilerini teknolojik açıdan yeterli bulduğunu belirtmiştir.
  • Öğe
    Üniversite öğrencilerinin çevrimiçi öğrenmeye yönelik hazır bulunuşluklarının öz düzenlemeli öğrenme becerileri bağlamında incelenmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2023) Kofal, Saliha; Çoklar, Ahmet Naci
    Bu çalışmada özellikle son yıllarda önem kazanan ve Pandemi döneminde üniversitelerde zorunlu hale gelen çevrimiçi uzaktan eğitim uygulamalarında öğrencilerin çevrimiçi öğrenime karşı hazır bulunuşlukları ile öz düzenlemeli öğrenme becerileri arasındaki ilişkinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemi Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesinde 2020-2021 eğitim- öğretim yılında öğrenim gören 445 üniversite öğrencisi ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın amaçlarına ulaşmak için, araştırma öncesi izinleri alınan İlhan ve Çetin (2013) tarafından Türkçe 'ye uyarlanan Çevrimiçi Öğrenmeye Yönelik Hazır Bulunuşluk Ölçeği (ÇÖHBÖ) ve Velipaşaoğlu ve Musal (2017)' ın öğrencilerin Özdüzenlemeli Öğrenme Becerilerinin Değerlendirilmesi amacıyla hazırladığı Özdüzenlemeli Öğrenme Becerilerinin Değerlendirilmesi Ölçeği (ÖDÖB) kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) programından yararlanılarak analiz edilmiştir. Bu iki ölçek arasındaki ilişki sosyodemografik unsurlar dikkate alınarak analizler yapılmıştır. Bu analizlerden elde edilen bulgular sayesinde bazı sonuçlara ulaşılmıştır. Bu sonuçlara göre pandemiden önce uzaktan eğitim alma durumunun üniversite öğrencilerinin üzerinde çevrimiçi öğrenmeye yönelik hazırbulunuşluklarında etkili olduğu ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte pandemiden önce uzaktan eğitim alma durumu için özdüzenlemeli öğrenme ölçeğine ait sonuçlara bakıldığında üniversite öğrencileri üzerinde etkili bir değişken olmadığı sonucuna varılmıştır. Çevrimiçi öğrenmeye yönelik hazırbulunuşluk ölçeği ile öz düzenlemeli öğrenme becerileri ölçeği arasındaki ilişkiyi gösteren sonuçlara bakıldığında ise pozitif yönde orta düzey, anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Bunun anlamı; çevrimiçi öğrenmeye yönelik hazırbulunuşluk arttıkça öz düzenlemeli öğrenme becerileri de artmakta aynı zamanda öz düzenlemeli öğrenme becerileri geliştikçe çevrimiçi öğrenmeye yönelik hazırbulunuşluk düzeyinde değişim görüleceği söylenebilir. Bu çalışma için öğrencilerin görüşlerinin yer aldığı bir çalışmanın yapılması da öneriler arasında yer almıştır.
  • Öğe
    Eğitim ve Bilim Dergisi'nin bibliyometrik ve içerik analizi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2023) Altunışık, Muharrem; Aktürk, Ahmet Oğuz
    1976 yılından yayın hayatına başlayan Eğitim ve Bilim dergisi Türkiye'nin saygın eğitim dergileri arasında yer almaktadır. Eğitim ve Bilim dergisi 2007 yılından beri çok sayıda farklı akademik disiplin için kapsamlı atıf verileri sunan ve dünyanın en güvenilir küresel atıf veritabanı olarak kabul edilen Web of Science (WoS) tarafından indekslenmektedir. Bu araştırma Eğitim ve Bilim dergisinin WoS tarafından indekslenmeye başladığı tarihten itibaren küresel çaptaki yayın ve atıf eğilimlerine bibliyometrik bir genel bakış sunmayı amaçlamaktadır. Bunun yanında araştırma kapsamında Eğitim ve Bilim dergisinde 2017-2021 yılları arasında yayınlanan makalelerdeki araştırma eğilimleri içerik analizi ile ortaya koyulmaktadır. Bu bağlamda 2007-2022 yılları arasında dergide yayınlanan tüm yayınların (N=1270) meta verilerine WoS veritabanından ulaşılmış ve toplam yayın ve atıf sayısı, h indeksi, yayın başına atıf, yıllık atıf, atıf eşiği, yıllık ortalama atıf ve toplam bağlantı gücü açısından bibliyometrik olarak analiz edilmiştir. Bunun yanında çalışmada VOSviewer yazılımı aracılığıyla gerçekleştirilen bir bibliyometrik haritalama analizi ile atıf, birlikte atıf, bibliyografik eşleşme, ortak yazarlık ve yazar anahtar kelimelerinin birlikte oluşumu analizi sonuçlarından yola çıkarak oluşturulan görsel haritalar sunulmaktadır. İçerik analizi için 2017-2021 yılları arasında Eğitim ve Bilim dergisinde yayımlanan 317 yayının tam metinlerine erişilmiş ve yayınlar araştırma yöntem ve deseni, örnekleme yöntemi, düzeyi ve büyüklüğü, veri toplama araçları, veri analiz yöntemleri ve incelenen değişkenler açısından incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre Eğitim ve Bilim dergisindeki yayınların çoğunun makale türünde olduğu, 2007 yılından 2014 yılına kadar yayın sayısının sürekli arttığı ve 2014 yılından sonra ise yayın sayısının yıllara göre değişkenlik gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır. Eğitim ve Bilim dergisinin WoS'ta taranmaya başlandığı 2007 yılından 2022 yılına kadar geçen 16 yıllık sürede dergide yayınlanan 1270 yayına toplamda 5361 kez atıf yapıldığı tespit edilmiştir. Eğitim ve Bilim dergisinde en çok atıfın 'Introducing STEM education: Implications for educating our teachers for the age of innovation' isimli makaleye yapıldığı ve bununla birlikte Eğitim ve Bilim dergisindeki yayınların ise en fazla M.B. Miles ve A.M. Huberman tarafından yayınlanan 'Qualitative Data Analysis: An Expanded Sourcebook' isimli kitaba atıf yaptığı sonucu ortaya çıkmıştır. Eğitim ve Bilim dergisindeki yayınlarda yapılan atıfların yazar, dergi, kurum ve ülkelere göre dağılımları incelendiğinde ise en fazla atıf yapan yazarın M. Çalık, derginin Eğitim ve Bilim, üniversitenin Hacettepe Üniversitesi ve ülkenin de Türkiye olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Eğitim ve Bilim dergisindeki en üretken yazar M. Özdemir olurken en üretken kurumun ise Hacettepe Üniversitesi'nin olduğu görülmüştür. Araştırmada sonucunda oluşan bibliyometrik haritalar incelendiğinde ise Eğitim ve Bilim dergisindeki yayınlarda en çok birlikte atıf yapılan dergi Eğitim ve Bilim dergisi olurken yazar ise Milli Eğitim Bakanlığı olmuştur. Bunun yanında Eğitim ve Bilim dergisinde yayın yapan yazarların 4, kurumların ise 3 farklı bibliyografik eşleşme kümesi oluşturduğu; yazarlar için 5, kurumlar için ise 10 yayın eşik değerini karşılayan bütün yazarların ve kurumların birbirlerine bağlı olduğu tespit edilirken yazarların oluşturduğu ortak yazarlık kümeleri arasında iş birliğinin olmadığı görülmüştür. Eğitim ve Bilim dergisindeki yayınların yazar anahtar kelimelerinin birlikte oluşumu incelendiğinde ise akademik başarı, güvenirlik, geçerlik, öğretmen, cinsiyet, öğretmen adayları, öz-yeterlik, yüksek öğretim ve yapısal eşitlik modellemesi anahtar kelimeleri en önemli anahtar kelimeler olurken, dergide yayın yapan araştırmacıların son yıllarda eylem araştırması, karma yöntem, ortaokul öğrencileri, sosyal bilimler ve meta-analiz gibi konuları incelediği sonucuna ulaşılmıştır. İçerik analizi sonuçlarına göre ise Eğitim ve Bilim dergisindeki yayınlarda nicel araştırma yönteminin ve yine nicel araştırma yöntemi içerisindeki ilişkisel tarama araştırma deseninin en fazla kullanılan yöntem ve desen olduğu ortaya çıkmıştır. Eğitim ve Bilim dergisindeki yayınlarda en sık kullanılan örnekleme yöntemi amaca uygun örnekleme, örneklem düzeyi öğretmenler ve örneklem sayısının da 31-100 aralığı olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanında Eğitim ve Bilim dergisindeki yayınlarda en sık kullanılan veri toplama aracı anketler olurken, veri analiz yöntemi ise nicel kestirimsel yöntemlerden ANOVA-ANCOVA olmuştur. Son olarak Eğitim ve Bilim dergisindeki yayınlarda en fazla akademik başarı, öğretmen görüşleri ve okuma becerileri konularının ele alındığı tespit edilmiştir.
  • Öğe
    Türkiye’de oyun bağımlılığı ile ilgili yapılmış lisansüstü tezlerin sosyal ağ analizi ile incelenmesi: İçerik analizi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Akgül, Mahmut; Yılmaz, Yakup
    Günümüzde teknolojinin hızla gelişim gösterdiği yadsınamaz bir gerçektir. İnsanların çoğu dijital cihazlara sahip olmakla birlikte bu cihazlarda oyun oynayarak da vakit geçirmektedirler. Bu durum da zamanla probleme, oyun bağımlılığına neden olabilmektedir. Bu kapsamda bu çalışmanın amacı Türkiye’de oyun bağımlılığı ile ilgili çalışılmış lisansüstü tezlerin sosyal ağ analizi ve içerik analizi ile incelenmesidir. Bu kapsamda Yükseköğretim Kurulu Tez Merkezi’nden erişime açık olan, oyun bağımlılığı ve/veya game addiction anahtar kelimelerini içeren ve Ocak 2010 ile Ekim 2021 tarihleri arasında yer alan lisansüstü tezler amaçlı örneklem yöntemiyle belirlenmiştir. Bu kriterlere göre yapılan taramada 162 lisansüstü teze ulaşılmıştır. Bu çalışma nitel araştırma modeliyle yürütülmüş olup doküman taraması ve sistematik analiz yöntemleri kullanılmıştır. Erişim sağlanan 162 lisansüstü tezde yer alan bazı veriler tez sınıflama formuna işlenmiştir. Bu veriler; çalışmanın başlığı, çalışmanın yazarı, yılı, yapıldığı üniversite, tez türü, yapıldığı enstitü, yapıldığı anabilim dalı, araştırma modeli, araştırma yöntemi, evren/örneklemi, çalışmada ilişkili olarak ele alınan değişkenler, çalışmada elde edilen önemli sonuçlar şeklindedir. Bu verileri sosyal ağ analizi yöntemiyle analiz edebilmek için UCINET programı kullanılmıştır. Elde edilen bulgular doğrultusunda lisansüstü tezlerin büyük çoğunluğu yüksek lisans düzeyinde olmakla birlikte 2018 yılından itibaren oyun bağımlılığı ile ilgili lisansüstü tezlerin çalışılma durumu artış göstermiştir. İncelenen lisansüstü tezlerin çoğunluğu sosyal bilimler enstitüleri bünyesinde, psikoloji anabilim dalında, nicel araştırma modeliyle ve ilişkisel tarama yöntemiyle yürütülmüştür. Tezlerin çoğunda araştırma yapılan örneklem grubu 18 yaş ve altındaki grup olarak bulunmuştur. Tezlerin büyük çoğunluğunda erkek katılımcıların oyun bağımlılığının kadın katılımcılardan daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bununla birlikte incelenen tezlerin çoğunluğunda oyun oynama süresinin artmasıyla oyun bağımlılığının da arttığı tespit edilmiştir. Tezlerde en fazla anlamlı ilişki bulunan değişkenler cinsiyet, günlük oyun oynama süresi, yaş, bilgisayar, konsol, mini konsola sahip olma ve oyun türü; en fazla anlamlı ilişki bulunmayan değişkenler ise baba eğitim düzeyi, sınıf düzeyi, ekonomik durum, anne eğitim düzeyi ve kardeş sayısı olarak tespit edilmiştir. Elde edilen SAA sonuçlarının oyun bağımlılığı ile ilgili bundan sonra yapılacak çalışmalara yol göstereceği düşünülmektedir.
  • Öğe
    Pandemi sürecinde ilkokul öğretmenlerinin uzaktan eğitime ilişkin tutum ve motivasyonlarının incelenmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Aşkan, Tuğçe; Usta, Ertuğrul
    Bu araştırmanın amacı pandemi sürecinde öğretmenlerin uzaktan eğitime ilişkin tutumlarını ve mesleki motivasyonlarını belirlemektir. Çalışmada nitel ve nicel yöntemlerin bir arada bulunduğu karma araştırma yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen veriler Creswell (2003)’in keşfedici sıralı karma yöntemine göre analiz edilmiştir. Araştırmanın nicel boyutunda “Pandemi Sürecinde Uzaktan Eğitim Ortamlarının Kullanımına İlişkin Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Ölçeğin varyans toplamı %73.42 ve iç tutarlılık katsayısı .93 olarak belirlenmiştir. Çalışmada kullanılan bir diğer ölçek ise “Öğretmen Motivasyon Ölçeği” olmak üzere iki adet 5’li likert tipi ölçek kullanılmıştır. Bu ölçekte ise varyans toplamı %49.9 ve iç tutarlılık katsayısı .91 olarak belirlenmiştir. Toplanan veriler SPSS 20 programı ile analiz edilmiştir. Alt problemlerin analizleri amacıyla yüzde, frekans, ortalama, standart sapma, t-testi, anova testi, post hoc ve pearson korelasyon analizi yapılmıştır. Çalışmanın nitel boyutunda ise öğretmenlerin görüşlerini açığa çıkarmak amacıyla yarı yapılandırılmış görüşme formu uygulanmıştır. Nitel verilerin analizinde içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırma 2020-2021 eğitim öğretim döneminde Konya ilinin merkez ilçelerinde (Karatay, Selçuklu, Meram) görev yapmakta olan 350 ilkokul öğretmeninden oluşmaktadır. Araştırmanın sonuçlarına göre öğretmenlerin pandemi sürecinde uzaktan eğitime ilişkin mesleki motivasyonlarının yüksek olduğu ve uzaktan eğitim ortamlarının kullanımına ilişkin tutumlarının ise orta seviyede olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenlerin pandemi sürecinde uzaktan eğitim ortamlarının kullanımına ilişkin tutumlarının cinsiyet, medeni durum, okul türü gibi değişkenlere göre anlamlı bir farklılık görülmezken; mesleki kıdem yılı, branş ve yaş değişkenlerine göre anlamlı bir farklılık olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Pandemi sürecinde öğretmenlerin mesleki motivasyonlarının cinsiyet, kıdem yılı ve branş değişkenlerine göre anlamlı bir farklılıktan söz edilebilirken; medeni durum, okul türü ve yaş değişkenlerine göre anlamlı bir farklılıktan söz edilememektedir. Pearson korelasyon analizi sonucuna göre öğretmenlerin uzaktan eğitim ortamlarının kullanımına ilişkin tutumları ile mesleki motivasyonları arasında anlamlı ve olumlu bir ilişki olduğu görülmektedir. Pandemi sürecinde görev yapmakta olan öğretmenlerin görüşleri incelendiğinde uzaktan eğitim zaman tasarrufu sağlamasından dolayı yeterli görülürken, ekonomik koşulların olumsuzluğundan dolayı yetersiz olarak görüldüğü sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenler uzaktan eğitimin gelecekteki eğitim sisteminde yerinin kısmen olarak uzaktan eğitim ile sağlanabileceği görüşünde oldukları sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Türkiye'de siber güvenlik alanında yapılan tezlerin incelenmesi: Bibliyografik bir çalışma
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Kahriman, Yavuz; Usta, Ertuğrul
    Siber güvenlik bilişim dünyasının güvenliğini ifade eden bir kavram olarak karşımıza çıkar. Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte insanlar her gün çeşitli siber güvenlik tehditlerine maruz kalmaktadır. Siber suçlular, geliştirdikleri yöntem ve teknikleri kullanarak kişisel verileri, banka hesaplarını ve gizli şirket verilerini ele geçirmeye çalışırlar. Bu çalışmada siber güvenliğe yönelik tezlerde yöntemsel açıdan ne tür çalışmaların yapıldığı incelenmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda çalışma Türkiye’de siber güvenlik ile ilgili alanda herhangi bir çalışma yapmadan, ilgili literatürün durumunu ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre en fazla tez yayımlanan yıl 2019’dur, en fazla çalışma devlet üniversitelerinde yapılmıştır, çalışmaların çoğunluğu fen bilimleri enstitüsü ve bilgisayar mühendisliği anabilim dalı bünyesinde yayımlanmıştır.
  • Öğe
    Uzaktan eğitim ile ilgili infodemik içeriklerin veliler üzerindeki etkisi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Altay, Fatma; Saban, Aslıhan
    Teknolojinin gelişmesiyle başlayan internet ve sosyal medya ile devam eden dijitalleşme süreci hala devam etmektedir. Bununla birlikte özellikle Covid-19 salgınıyla bütün ülkelerin girdiği pandemi dönemi bütün alanları etkilemiş ancak en fazla eğitim alanını etkilemiştir. Pandemi döneminde teknoloji ve eğitim bağlamında yer alan hazırlıksız yakalanılan uzaktan eğitim uygulanmıştır. Uzaktan eğitim ile devam eden eğitim-öğretim birçok yönden insanları etkilemiştir. Bununla birlikte pandemi döneminden önce sanal dünyada olan bilgi kirliliği uzaktan eğitim ve Covid-19 salgınıyla beraber katlanarak artmıştır. Bu durumda infodemi veya infodemik içerik kavramları karşımıza çıkmaktadır. İnfodemi veya infodemik içerik; doğruluğundan ve güvenirliğinden emin olunmayan özellikle sosyal medya üzerinden dağıtılan bilgi kirliliğine neden olan içeriklerdir. Bu bağlamda araştırmanın amacı, uzaktan eğitim ile ilgili infodemik içeriklerin, hem öğreneni hem de öğreticiyi gözlemleyen veliler üzerindeki etkisi ortaya çıkarmaktır. Araştırma yöntemi, nitel araştırma yöntemi ve durum çalışması olarak belirlenmiş verilerin analizinde içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırma kapsamında velilere yedi sorundan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu uygulanmıştır. Bu sorulardan sonuncu soruyu yanıtlayıp yanıtlamamak velilerin tercihine bırakılmıştır. Pandemi dönemi dolayısıyla sosyal medya araçlarıyla 150 velinin görüşlerine ulaşılmıştır. Velilere ait görüşler birçok tema ve alt temaya ayrılmıştır. Velilerin görüşlerinden elde edilen bulguların sonucunda, velilerin uzaktan eğitim ile ilgili içeriklere ulaşırken özellikle sosyal medyadan ulaşılan kaynaklara güvendikleri ortaya çıkmıştır. Bu durum araştırmada yer alan varsayımlarla ters düşmüştür. Uzaktan eğitimin ekonomik olduğunu belirten veliler olmasına karşın çoğunluğun uzaktan eğitim hakkında olumsuz yargılara sahip oldukları görülmüştür. Diğer yandan velilerin görüşlerinde uzaktan eğitimle yüz yüze eğitimin karşılaştırılması yapıldığı saptanmıştır. Her tema içinde yer alan bir diğer konu ise teknoloji/teknik kaynaklı yaşanan problemlerdir. Bu anlamda uzaktan eğitim ile ilgili içeriklerin özellikle denetlemesi-değerlendirmesi doğru bilginin aktarılması önem taşımaktadır.
  • Öğe
    Üniversite öğrencilerinin teknoloji bağımlılıklarının akademik erteleme davranışları üzerine etkisi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Doğan Koç, Halime; Gündüz, Şemseddin
    Teknolojinin hızla geliştiği ve gelişmeye devam ettiği günümüzde bireylerde teknoloji bağımlılığı da hızla artmaktadır. Teknoloji bağımlılığı bireylerde birçok olumsuz etkiye neden olmaktadır. Bu etkilerden biri de akademik ertelemedir. Bu araştırmanın amacı, üniversite öğrencilerinin teknoloji bağımlılıklarını ve akademik ertemle davranışlarını çeşitli değişkenler açısından incelemek ve teknoloji bağımlılıklarının akademik erteleme davranışları üzerine etkisini betimlemektir. Araştırmanın evreni Necmettin Erbakan Üniversitesi öğrencileridir. Araştırmaya 281 öğrenci katılmıştır. Araştırma da kullanılan veriler 2020-2021 eğitim ve öğretim yılı bahar döneminde toplanmıştır. Araştırmanın sonucunda üniversite öğrencilerinin teknoloji bağımlılıkları ve akademik erteleme davranışları orta düzeyde bulunmuştur. Teknoloji bağımlılığı incelendiğinde cinsiyet ve sınıf faktörü açısından fark yoktur. Fakülte faktörü açısından incelendiğinde ise; teknoloji bağımlılığı ölçeğinin alt boyutlu olan “düşük benlik algısı” boyutunun Eğitim Fakültesi’nde öğrenim gören öğrencilerde, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi’nde öğrenim gören öğrencilerden daha yüksek olduğu bulunmuştur. Akademik erteleme davranışı incelendiğinde cinsiyet ve sınıf faktörü açısından fark bulunmamıştır. Fakülte değişkeni açısından incelendiğinde akademik erteleme ölçeğinden aldıkları puanlar incelendiğinde ise; “akademik erteleme” ve ““öğretmene karşı olumsuz algı”” boyutunun Tıp Fakültesi’nde öğrenim gören öğrencilerde Eğitim Fakültesi ve Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi’nde öğrenim gören öğrencilere göre daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Teknoloji bağımlılığının akademik ertelemenin anlamlı bir yordayıcısı olduğu saptamıştır.
  • Öğe
    Lise öğrencilerinin Toplum 5.0 hakkındaki görüşlerinin analitik düşünme ve akademik azim bağlamında incelenmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Soysal Işıkcı, Dilyar; Çoklar, Ahmet Naci
    Tarih boyunca insanlığın farklı aşamalardan geçtiği ve toplumun avcı toplum, tarım toplumu, endüstri toplumu ve bilgi toplumu olarak adlandırıldığı bilinmektedir. Bir sonraki aşama olarak görülen süper akıllı toplum (Toplum 5.0) ise endüstriyel devrimlerin neticesinde teknolojinin insanlık yararına kullanılması olgusuna dayanır. Bu araştırmanın amacı bu olgunun geleceğin yetişkin bireyleri olan lise öğrencilerinin üzerinde nasıl bir algı oluşturduğu, geleceğe nasıl baktıkları ve bunların öğrencilerin analitik düşünme yetileri ve akademik azimleriyle olan ilişkisini belirlemektir. Bu amaçla Meram Fen Lisesinde öğrenim görmekte olan öğrencilerin Toplum 5.0 hakkındaki görüşleri analitik düşünme ve akademik azim bağlamında incelenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu 166 (% 46.9) kız ve 188 (% 53.1) erkek öğrenci oluşturmaktadır. 9. sınıflardan 95 (% 26.8), 10. sınıflardan 130 (% 36.7), 11. sınıflardan 79 (% 22.3) ve 12. sınıflardan 50 (% 14.1) öğrencinin gönüllü olarak katıldığı araştırmada analitik düşünme ölçeği, akademik azim ölçeği ve lise öğrencilerinin Toplum 5.0 görüşlerini belirleme anketi kullanılmıştır. Verilerin analizi için betimsel istatistiklerden frekans, yüzde, aritmetik ortalama ve standart sapma kullanılmıştır. Öğrencilerin analitik düşünme becerileri, akademik azim düzeyleri ve Toplum 5.0’a yönelik algılarının cinsiyet ile karşılaştırması için bağımsız örneklem t-testi, öğrenim gördükleri sınıf düzeyi ve akademik başarı ile karşılaştırmalar için tek yönlü varyans analizi (ANOVA) testleri yapılmıştır. Araştırmada öğrencilerin Toplum 5.0’a yönelik görüşleri ile analitik düşünme becerileri ve akademik azim düzeyleri arasındaki ilişkiyi analiz etmek içinse Pearson Momentler Çarpım Katsayısı değerine bakılmıştır. Öğrencilerin Toplum 5.0 hakkındaki nitelemeleri hakkında verdikleri cevapları belirlemek amacıyla içerik analizi yapılmıştır. Elde edilen verilerin çözümlenmesinde ve istatistiksel analizlerde SPSS analiz programından yararlanılmıştır. Analiz işlemlerinde anlamlılık düzeyi .05 olarak kabul edilmiştir. Sonuçlara göre anket yapılan fen lisesi öğrencilerinin analitik düşünme becerileri, akademik azim düzeyi ve Toplum 5.0’a yönelik algılarının ortalamasının her birinin yüksek olduğu görülmüştür. Farklı değişkenler açısından öğrencilerin analitik düşünme becerileri, akademik azim düzeyleri ve Toplum 5.0’a yönelik algılarının analizine göre; analitik düşünme becerilerinin cinsiyete göre farklılaşmadığı, akademik azim düzeylerinin cinsiyete göre farklılaştığı ve kızların akademik azimlerinin erkeklerinkine göre yüksek olduğu ve Toplum 5.0’a yönelik algılarının cinsiyete göre farklılaşmadığı görülmüştür. Öğrencilerin analitik düşünme becerilerinin sınıf düzeylerine göre anlamlı olarak farklılaşmadığı, akademik azim düzeylerinin sınıf düzeylerine göre anlamlı olarak farklılaştığı ve 9. sınıfların akademik azimlerinin 11 ve 12. sınıflardan daha yüksek olduğu ve Toplum 5.0’a yönelik algılarının sınıf düzeylerine göre anlamlı olarak farklılaşmadığı görülmüştür. Öğrencilerin analitik düşünme becerilerinin akademik başarı algısına göre farklılaştığı ve akademik başarı algısı “çok iyi” olan öğrencilerin analitik düşünme becerilerinin “iyi” ve “orta” olan gruptan, “iyi” olan grubun da “orta” olan gruptan yüksek olduğu, akademik azim düzeylerinin akademik başarı algısına göre farklılaştığı ve akademik başarı algısı “çok iyi” ve “iyi” olan grubun akademik azim düzeyinin “orta” olan gruptan yüksek olduğu, Toplum 5.0’a yönelik algılarının da akademik başarı algısına göre farklılaştığı ve akademik başarı algısı “çok iyi” olan grubun Toplum 5.0’a yönelik algılarının “orta” olan gruptan yüksek olduğu görülmüştür. Öğrencilerin analitik düşünme becerileri ile akademik azim düzeyleri arasında, öğrencilerin analitik düşünme becerileri ile Toplum 5.0’a yönelik algıları arasında, öğrencilerin akademik azim düzeyi ile Toplum 5.0’a yönelik algıları arasında pozitif yönde düşük düzeyde bir ilişki olduğu görülmüştür. Öğrencilerin Toplum 5.0 nitelemelerinde ise öğrenciler bu kavram hakkında genel olarak olumlu bir tablo çizmiştir.
  • Öğe
    Öğretmen adaylarının toplumsal cinsiyet eşitliği algısı ve teknoloji kullanım seviyeleri arasındaki ilişki
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Sarı, Rahime İrem; Korucu, Agâh Tuğrul
    Bu araştırmanın amacı öğretmen adaylarının toplumsal cinsiyet eşitliği algısı ve teknoloji kullanım seviyeleri arasındaki ilişkinin bazı değişkenler açısından incelenmesidir. Bu yüzden nicel bir araştırma yöntemi benimsenmiş olup betimsel tarama modeli kullanılmıştır. Verilerin toplanmasında üç ayrı araç kullanılmıştır. Bu araçlardan ilki demografik bilgi formu ikincisi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Algı Ölçeği ve üçüncüsü de Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kullanımı Seviyeleri Belirleme Ölçeği’dir. Yapılan bu araştırma 2021-2022 akademik yılı içerisinde Necmettin Erbakan Üniversitesi, Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesinde farklı bölümlerde öğrenim gören 288 öğretmen adayına uygulanmıştır. Araştırma verileri bir istatistik programı ile çözümlenmiştir. Yapılan istatistiksel analizler sonucunda çalışma grubunun toplumsal cinsiyet eşitliği algısı durumları cinsiyet değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterdiği gözlemlenmiştir. Bununla birlikte teknoloji kullanım seviyeleri durumları cinsiyet değişkenine göre anlamlı bir farklılık göstermediği gözlemlenmiştir. Çalışma grubunun toplumsal cinsiyet eşitliği algısı durumlarının ağırlıklı not ortalaması değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterdiği gözlemlenmiştir. Aynı zamanda teknoloji kullanım seviyeleri durumlarının ağırlıklı not ortalaması değişkenine yönelik aldıkları puanlar arasında anlamlı bir farklılık gösterdiği gözlemlenmiştir. Çalışma grubunun toplumsal cinsiyet eşitliği algısı durumlarının günlük internet kullanım süresi değişkenine göre anlamlı bir farklılık gösterdiği gözlemlenmiştir. Ek olarak teknoloji kullanım seviyeleri durumlarının günlük internet kullanım süresi değişkenine yönelik aldıkları puanlar arasında anlamlı bir farklılık gösterdiği gözlemlenmiştir. Çalışma grubunun toplumsal cinsiyet eşitliği algısı durumlarının ailelerin eğitim seviyesi değişkenine göre anlamlı bir farklılık göstermediği gözlemlenmiştir. Buna karşılık teknoloji kullanım seviyeleri durumlarının ailelerin eğitim seviyesi değişkenine yönelik aldıkları puanlar arasında anlamlı bir farklılık gösterdiği gözlemlenmiştir. Çalışma grubunun toplumsal cinsiyet eşitliği algısı durumlarının ailenin sosyoekonomik yapısına göre anlamlı bir farklılık göstermediği gözlemlenmiştir. Aynı zamanda teknoloji kullanım seviyeleri durumlarının ailenin sosyoekonomik yapısı değişkenine yönelik aldıkları puanlar arasında anlamlı bir farklılık göstermediği gözlemlenmiştir.
  • Öğe
    Öğretmenlerin internete yönelik eleştirel okuryazarlık düzeylerinin belirlenmesinde bilgi ve teknoloji okuryazarlık düzeylerinin incelenmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Bircan, Ayşe; Çoklar, Ahmet Naci
    Bu çalışma, farklı tanımlayıcı özellikleri bulunan öğretmenlerin internete yönelik eleştirel okuryazarlık, bilgi okuryazarlığı ve teknoloji okuryazarlık düzeylerinin hangi düzeyde olduğunun ve bu okuryazarlık düzeyleri arasındaki istatistiksel ilişkilerin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Bu kapsamda yapılan çalışma, nicel araştırma yöntemleri kullanılarak, 2019 - 2020 Eğitim öğretim döneminde İstanbul ili Bayrampaşa ilçesinde 12 farklı okulda görev yapan 438 öğretmen ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın sonunda, öğretmenlerin internete yönelik eleştirel okuryazarlık, bilgi okuryazarlık ve teknoloji okuryazarlık düzeylerinin iyi seviyede olduğu, öğretmenlerin internete yönelik eleştirel okuryazarlık düzeylerinin cinsiyet, eğitim kademesi ve branş değişkenlerine göre farklılaşmadığı, bilgi okuryazarlık ve teknoloji okuryazarlık düzeylerinde ise cinsiyet ve kıdem yılına göre farklılıklar olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, araştırmada, öğretmenlerin internete yönelik eleştirel okuryazarlık, bilgi okuryazarlığı ve teknoloji okuryazarlık becerilerinin düşük düzeyde ve pozitif yönlü biçimde ilişkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi (TPAB) ile ilgili yapılan Türkiye kaynaklı uluslararası yayınların bibliyometrik analizi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Çetinkıran, Yusuf; Aktürk, Ahmet Oğuz
    Bu araştırmada Türkiye kaynaklı TPAB uluslararası literatürünün yayın ve atıf eğilimlerinin bibliyometrik olarak incelenmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda 2008-2021 yılları arasındaki Türkiye kaynaklı TPAB uluslararası literatüründeki tüm yayınların (N=141) meta verilerine Scopus veritabanından ulaşılmıştır. Araştırma yöntemi olarak bibliyometri yönteminin kullanıldığı çalışmada Scopus veritabanından elde edilen meta veriler; toplam yayın ve atıf sayısı, h indeksi, yayın başına atıf, yıllık atıf, atıf eşiği, yıllık ortalama atıf ve toplam bağlantı gücü açısından bibliyometrik olarak analiz edilmiştir. Bunun yanında çalışmada VOSviewer yazılımı ile gerçekleştirilen bir bibliyometrik haritalama analizi ile atıf, birlikte atıf, ortak yazarlık, bibliyografik eşleşme ve yazar anahtar kelimelerinin birlikte oluşumu analizine dayalı olarak oluşturulan görsel haritalar sunulmaktadır. Araştırma sonucunda Türkiye kaynaklı TPAB uluslararası literatüründeki yayınların büyük bir çoğunluğunun makale türünde olduğu, yayın sayısında 2009 yılından itibaren belirgin bir artışın olduğu ve yayın yapılan dergilerin içindeki en popüler iki derginin Elementary Education Online ve Eğitim ve Bilim dergilerinin olduğu görülmüştür. Türkiye kaynaklı TPAB uluslararası literatürün en çok atıf alan yayını "Development of survey of technological pedagogical and content knowledge (TPACK)" isimli yayın olurken en çok birlikte atıf yapılan kaynağın Mishra ve Koehler tarafından yayınlandığı, en çok atıf yapılan derginin Computers & Education olduğu ve en çok atıf yapılan yazarın P. Mishra olduğu ortaya çıkmıştır. Türkiye kaynaklı TPAB uluslararası literatüründeki yayınlara yapılan atıfların yazar, yayın, üniversite ve ülke dağılımlarında ise en çok atıf yapan yazar C. S. Chai, en çok atıf yapan yayın Journal of Physics Conference Series, en çok atıf yapan üniversite National Taiwan Normal University ve en çok atıf yapan ülke ise Türkiye olmuştur. Araştırmada Türkiye kaynaklı TPAB uluslararası literatüründeki yazarların oluşturduğu ortak yazarlık kümeleri arasında iş birliğinin olmadığı görülmekle birlikte sırasıyla E. Baran, H. Sancar Tokmak ve I. Kabakçı Yurdakul'un en üretken yazarlar olduğu ve Orta Doğu Teknik, Necmettin Erbakan ve Mersin Üniversitelerinin ise en üretken kurumlar olduğu tespit edilmiştir. Araştırma sonucunda Türkiye kaynaklı TPAB uluslararası literatüründeki yazarların ve kurumların 4'er farklı bibliyografik eşleşme kümesi oluşturduğu; yazarlar için 2, kurumlar için ise 3 yayın eşik değerini karşılayan bütün yazarların ve kurumların birbirlerine bağlı olduğu tespit edilmiştir. Son olarak, TPAB, teknoloji entegrasyonu, öğretmen adayları, öğretmen eğitimi, teknoloji, fen eğitimi, fen öğretmen adayları ve öz-yeterlik anahtar kelimeleri Türkiye kaynaklı TPAB uluslararası literatüründeki en önemli anahtar kelimeler olurken, araştırmacıların son yıllarda ölçek geliştirme, teknoloji okuryazarlığı, akıllı tahta, mikro öğretim ve mesleki gelişim gibi konuları ele aldığı ortaya çıkmıştır.
  • Öğe
    Öğretmen adaylarının teknostres düzeylerinin belirlenmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Çalışkan, Mahmut; Çoklar, Ahmet Naci
    Sürekli deaktadır. Teknostres, teknolojilerdeki dönüşüm sonucunda ortaya çıktığı için bu isimle ifade edilmektedir. ğişim ve gelişim içerisinde olan günümüz dünyası örgütleri ve kuruluşları pazar şartlarını, ürün ve hizmetlerin kalitesini ve buna ilişkin verimliliğini çoğaltmak ve maliyetleri aza indirgemek için teşviğini son teknoloji bilgi sistemlerini sağlamaya yönelik kullanmaktadır. Bu teşviğin yararını özellikle son dönemde örgütler ve çalışma teknikleri kapsamında ele alırsak teknoloji ağırlıklı bir seviyeye yükseltildiği gerçeğini görmüş oluruz. Yoğun bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanan iş görenler bu teknolojilerin devamlı yenilenmesi sebebiyle ara sıra zorluklarla karşılaşmaktadırlar. Yeni bilişim teknolojilerinin meydana getirdiği değişime ilişkin örgüt tarafınca birtakım önlemler alınmış fakat iş görenler bireysel olarak bu önlemlerin yanı sıra değişimlerden farklı düzeylerde etkilenmektedirler. Buna ek olarak ortaya çıkan kargaşalık, abartı bir bilgi yüklenmesi ve belirsizlikten kaynaklı şahıs üstünde stres ve endişe türü olumsuz etkilere neden olm İş hayatında teknostres birtakım değişkeni pozitif ve negatif etkilemekle beraber bu çalışmada, kişinin çalıştığı örgüte dair negatif tutumlarının ortaya çıkması ve bu tutumların örgüte ilişkin olumsuz duyguları ve eleştirel davranışları kendisinde barındırması olarak ifade edilen örgütsel sinizm üstündeki tesiri araştırılmıştır. Gündemde yeni yerini alan ve stres kaynakları olarak belirtilen teknostresin iş görenlerin sinik davranışları üstüne tesirleri konusunda ilk çalışma olması sebebiyle inceleme bulgularının önemli olduğuna inanılmaktadır. Çağımızda teknolojinin hızla gelişimi eğitim sektörünü de değişikliğe uğratmıştır. Öğretmenler öğrencilere dersi aktarırken teknolojiden faydalanarak farklı strateji, yöntem ve teknikleri harmanlamaya başlamış ve öğrenme ortamlarında bu yönde yenilikler ortaya çıkmıştır. Belirlenen bir hedefe ulaşmanın yolu o hedef ile ilgili unsurların niteliğine ve bu unsurlar arasındaki ilişkiye bağlıdır. Eğitimde hedeflere ulaşabilmenin yolu eğitimin kalitesini belirleyen bütün unsurların niteliğini arttırmak ve aralarında olumlu ilişkiler kurabilmekten geçer. Bu unsurlardan en aktif unsur öğretmen unsurudur. Öğretmenin mesleğine ilişkin tutumları eğitimin hedeflerine ulaşılabilme durumunda önemli bir unsurdur. Öğretmenin mesleki tutum ve becerilerini geliştirme ve iyileştirme çabalarında teknoloji tutumları da büyük önem arz etmektedir. Bu araştırmada öğretmen adaylarının teknostres düzeylerini belirlemek amacıyla öğrenme-öğretme süreci odaklı, mesleğe yönelik, teknik konu odaklı, kişisel kaynaklı ve sosyal odaklı alt boyut teknostres düzeyleri incelenmiştir. Bu inceleme sonucunda öğretmen adayların teknostres düzeyleri, cinsiyetlerine göre, öğrenim görülen bilim dalına göre, mezun oldukları lise türüne göre, aile ortalama aylık gelir düzeyine göre, not ortalaması, günlük internet kullanım sürelerine göre farklılıkları incelenmiştir.
  • Öğe
    Fetemm Kapsamında Yaygın Eğitimde Robotik Kodlama Dersi Alan Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencilerinin Görüşlerine İlişkin Durum Çalışması
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Olgun, Şerife; Saban, Aslıhan
    Bu çalışma fen, teknoloji, mühendislik ve matematik (FETEMM) eğitimleri kapsamında robotik kodlama dersi alan Necmettin Erbakan Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği 2. Ve 3. Sınıf öğrencilerinin yaygın eğitimde aldıkları robotik kodlama dersi ile ilgili beklenti ve ihtiyaçlarını incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmada fen bilgisi öğretmenliği öğrencilerinin robotik kodlama dersine yönelik görüşlerinin belirlenerek ve mevcut durumun analizinin yapılması amacıyla nitel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama yöntemi kullanılarak, elde edilen bulgular düzenlenip yorumlanmış bir biçimde sunulmuştur. Araştırma sonucu elde edilen bulgulara dayalı olarak temalar belirlenmiş ve bu temalar hakkında yorumlar yapılmıştır. Bulguları desteklemek amacı ile öğretmen adaylarının cevapları aynen verilmiştir. Kodlama eğitiminin onlar için ne ifade ettiği sorulmuş; öğrencilerin özgün ürünler geliştirerek, esnek düşünebilmesine imkan sağladığı, yaratıcılık özellikleri başta olmak üzere problem çözme becerisi ve mantık yürütme gibi üst bilişsel becerilerine olumlu yönde etki ettiği kanısına varılmıştır. Verilen robotik kodlama eğitimi sayesinde öğretmen adaylarının hayatlarında yarattığı değişiklikler sorulmuş; olumlu anlamda katkılarının olduğu tespit edilmiş, FETEMM etkinlikleri ile ilgili olarak katılımcıların herhangi bir olumsuz düşüncelerinin bulunmadığı görülmüştür. Öğretmen adaylarına uygulamalı robotik ve kodlama eğitiminde başarılı olmayı önemseyip, önemsemedikleri sorulmuş; robotik kodlama eğitiminde öğrendikleri bilgileri gelecekte çokça ihtiyaç duyacaklarına inandıkları için önemsedikleri görülmüştür. Öğretmen adaylarına kodlama dersini verebilecek yeterlilikte olup, olmadıkları sorulmuş; yetersiz görenlerin çoğunlukta olduğu bunun sebebinin de eğitimin başında bu sorunun yöneltilmesinden kaynaklı olduğu, ilerleyen zamanlarda kendilerini geliştirerek dersi verecek yeterliliğe ulaşabileceklerine inandıkları görülmüştür. Öğretmen adaylarınca robotik kodlama dersinin eğlenceli mi yoksa sıkıcı mı bulunduğu araştırılmış; büyük çoğunluğun robotik kodlamayı eğlenceli bulduğu, kodlama eğitimi sayesinde teknolojiye ilgilerinin arttığı, yaparak yaşayarak öğrendikleri, yaratıcılık becerilerinin desteklendiği, özgün ürünler ortaya koyabileceklerine inançlarının arttığı görülmüştür. Öğretmen adaylarına aldıkları robotik kodlama eğitiminden beklentileri sorulmuş; iş imkânı sağlaması, mesleki öz yeterliliklerini arttırması, teknolojiye uyumlarını arttırması, kişisel gelişimlerine katkı sağlaması, düşünme becerilerini geliştirmesi gibi beklentilerinin olduğu bazılarının derste zorlandığı için dersin daha basit hale getirilmesini beklediği, derse yönelik beklentilerinin karşılanmasının onların derslere katılımını ve memnuniyetlerini arttıracağı düşünüldüğü için önerilerde bulunulmuştur.
  • Öğe
    Branş Öğretmenlerinin Yenilikçi Öğretmen Özellikleri ve Teknoloji Entegrasyonunu Gerçekleştirebilme Yeterliliklerinin İncelenmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2022) Bakır, Gökhan; Gündüz, Şemseddin
    Bilim ve teknolojide yaşanan hızlı ilerleme, bu gelişmeleri yakından takip etmeyi zorunlu kılmaktadır. Yenilikçi öğretmen, yenilikçilik fikrini benimseyen ve sınıf ortamında yenilikleri uygulayan öğretmenlerdir. Yenilikçi öğretmen aynı zamanda teknolojiyi de etkili kullanır. Teknoloji entegrasyonu, sınıf içinde teknolojiyi aktif kullanmak ve bilgiyi teknoloji araçlarıyla sunmaktır. Bu araştırmanın amacı, branş öğretmenlerinin yenilikçi öğretmen özelliklerini ve teknoloji entegrasyonunu gerçekleştirebilme düzeylerini incelemektir. Amaçlar doğrultusunda öğretmenlerin demografik özelliklerinin yenilikçi öğretmen özellikleri ve teknoloji entegrasyonu düzeylerine etkisi incelenmiştir. Ayrıca yenilikçi öğretmen özellikleriyle teknoloji entegrasyonu düzeylerinin birbiriyle ilişkisi analiz edilmiştir. Araştırmada nicel araştırma yöntemi seçilmiştir. Verilerin toplanması için kişisel bilgi formu, yenilikçi öğretmen özellikleri ölçeği ve teknoloji entegrasyonu göstergeleri ölçeği kullanılmıştır. Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini 2020-2021 eğitim-öğretim yılında Konya ili Akşehir ilçesinde görev yapan 546 branş öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırma sonucunda branş öğretmenlerinin yenilikçi öğretmen özellikleri ve teknoloji entegrasyonu düzeyleri çok yüksek seviyede bulunmuştur. Yenilikçi öğretmen özellikleri; cinsiyete, branşa, okul türüne, eğitim düzeyine ve kıdeme göre farklılık oluşturmamaktadır. 40 yaş ve üstü yaşa sahip öğretmenlerin yenilikçi öğretmen özellikleri puan ortalaması, 30-39 yaş aralığındaki öğretmenlerden anlamlı şekilde yüksektir. E-twinning projesinde yer alan öğretmenlerin yenilikçi öğretmen özellikleri puan ortalaması, projede yer almayanlara göre anlamlı şekilde yüksektir. Teknoloji entegrasyonu düzeyleri; cinsiyete, yaşa, okul türüne ve kıdeme göre farklılık oluşturmamaktadır. Bilişim teknolojileri öğretmenlerinin teknoloji entegrasyonu düzeyleri puan ortalaması, Türkçe, matematik, fen, sosyal bilgiler, din kültürü, rehber ve meslek dersleri alanı öğretmenlerinden anlamlı şekilde yüksektir. Yabancı dil alanı öğretmenlerinin teknoloji entegrasyonu düzeyleri puan ortalaması; matematik, fen, sosyal bilgiler, din kültürü ve meslek dersleri alanı öğretmenlerinden anlamlı şekilde yüksektir. Lisansüstü mezunu öğretmenlerin teknoloji entegrasyonu düzeyleri puan ortalaması, lisans mezunu öğretmenlerden anlamlı şekilde yüksektir. E-twinning projesinde yer alan öğretmenlerin teknoloji entegrasyonu puan ortalaması, projede yer almayanlara göre anlamlı şekilde yüksektir. Araştırma sonucunda yenilikçi öğretmen özellikleriyle teknoloji entegrasyonu düzeyleri arasında anlamlı ve olumlu bir ilişki bulunmuştur. Ayrıca yenilikçi öğretmen özellikleri, teknoloji entegrasyon düzeyinin %44,3 oranında anlamlı bir yordayıcısıdır.
  • Öğe
    Üniversite Öğrencilerinin Sosyal Medya Bağımlılıkları Üzerinde Sosyal Etkiye Duyarlık ve Sanal Risk Algı Düzeylerinin Etkisinin İncelenmesi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2021) Orak, Cihan; Sarıtepeci, Mustafa
    Bu çalışma, üniversite öğrencilerinin sosyal medya bağımlılık düzeyleri ile sanal dünya risk algısı ve sosyal etkiye duyarlık düzeylerinin cinsiyet, yaş ve sınıf düzeyi gibi demografik değişkenlere göre incelenmesi ve sosyal medya bağımlılığı yordayan İnternet ve sosyal medya kullanım alışkanlıkları değişkenlerin açığa çıkarılması ile ilgili çeşitli değişkenlerle arasındaki ilişkinin varlığını incelenmesini amaçlamıştır. Çalışma kapsamında ele alınan değişkenler arasındaki ilişkiyi incelemek için nicel araştırma yöntemi olarak ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Çalışmada Kişisel Bilgi Formu, Sosyal Medya Bozukluğu Ölçeği, Sosyal Etkiye Duyarlık Ölçeği ve Sanal Dünya Risk Algısı Ölçeği kullanılarak oluşturulan çevrimiçi form sosyal medya mecralarında öğrenciler ile paylaşılmış ve veri toplanmıştır. Çalışma, 2019-2020 Eğitim yılında üniversite öğrenimi görmekte olan 337’si kadın, 220’si erkek olmak üzere toplam 557 gönüllü üniversite öğrencisinin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler tanımlayıcı analizler ve doğrusal hiyerarşik regresyon analizi kullanılarak çözümlenmiştir. Araştırma sonucuna göre üniversite öğrencilerin sosyal medya bağımlılık düzeylerinin düşük olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öğrencilerin yaşı ile sosyal medya bağımlılığı arasında anlamlı ilişki bulunurken; sınıf düzeyi ve cinsiyeti ile sosyal medya bağımlılığı arasında anlamlı ilişki olmadığı görülmüştür. Günlük İnternet ve sosyal medya kullanım süresi öğrencilerin sosyal medya bağımlılık ihtimalini artırdığı, sosyal medyada başkalarının ne yaptığı ile ilgili gelişmeleri kaçırma korkusu öğrenciler tarafından bağımlılığa yol açtığı sonucuna ulaşılmıştır. Sanal dünya risk algısı faktörleri ile sosyal medya bağımlılığı arasındaki ilişki incelendiğinde; sanal fırsat algısı, sosyal medya bağımlılığın önemli bir yordayıcı olduğu sonucuna ulaşırken; sanal farkındalık algısı, sanal olanak algısı, sanal yıpranma algısı ve sanal yozlaşma algısının sosyal medya bağımlılığın önemli bir yordayıcı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Sosyal etkiye duyarlık alt boyutları ile sosyal medya bağımlılığı arasında hesaplanan regresyon analizi sonucuna göre, sosyal öğrenme-sosyal kanıt ve sosyal karşılaştırma alt boyutlarının öğrencilerin sosyal medya bağımlılık düzeylerini yordadığı anlaşılmaktadır.
  • Öğe
    Farklı Görsel Programlarla Tasarlanan Kodlama Eğitiminin Ortaokul Öğrencilerinin Akademik Başarı ile Kodlamaya Karşı Tutum ve Öz-Yeterliklerine Etkisi
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2021) Deniz, Teslime; Korucu, Ağah Tuğrul
    Bu araştırma öğrencilere kodlama eğitimi verilirken öğrencilerinin bilgisayar ve yazılımı dersine karşı olan tutumlarını ölçmek, öğrencilerin bilgisayar ve yazılımı dersine karşı öz yeterlik algılarını belirlemek, öğrencilerin kodlama eğitimine yönelik tutumlarını ölçmek, öğrencilerin akademik başarılarını ölçmek ve bu ölçümler sonucunda ortaya çıkan eğitim çıktılarının farklılıklarını gözlemlemek amacı ile gerçekleştirilmiştir. Farklı görsel programlarla tasarlanan kodlama eğitiminin ortaokul öğrencilerinin akademik başarı ile kodlamaya karşı tutum ve öz-yeterliklerine etkisi inceleyen bu araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden yararlanılmıştır. Bu çalışmada araştırma modeli olarak nicel araştırma yöntemi benimsenmiş olup “Ön test – Son test Kontrol Gruplu Yarı Deneysel Desen Modeli” kullanılmıştır. Çalışma grubunu 2020-2021 eğitim öğretim yılında Konya Gödene TOKİ Ortaokulunda öğrenim gören 17 kız ve 28 erkek öğrenciden olan 6. sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Uygulamalar öğretim programında ders planı süresine uygun olarak 10 hafta boyunca yapılmıştır. Araştırmada derse yönelik akademik başarı testi geliştirilmiş Bilgisayar Destekli Eğitime İlişkin Tutum Ölçeği, Bilgisayar Destekli Eğitime İlişkin Öz-yeterlik Algı Ölçeği, Bilgisayar Oyunları Destekli Kodlama Öğrenimine Yönelik Tutum Ölçeği belirlemek amaçlı 3 farklı ölçekten yararlanılmıştır. Toplamda 10 hafta süren eğitimlerin sonucunda elde edilen veriler IBM SPSS Statistics 22 programında analiz edilmiştir. Kullanılan ölçeklerin Cronbach Alfa güvenirlik katsayıları ise Bilgisayar Destekli Eğitime İlişkin Öz-yeterlik Algı Ölçeği .870, Bilgisayar Destekli Eğitime İlişkin Tutum Ölçeği .81, Eğitsel Bilgisayar Oyunları Destekli Kodlama Öğrenimine Yönelik Tutum Ölçeği .92 olarak hesaplanmıştır. Kullanılan akademik başarı ölçeklerinin güçlük indeksleri ise Scratch Akademik Başarı Testi .758 Tospaa Akademik Başarı Testi .726 olarak hesaplanmıştır. Elde edilen verilere göre geliştirilen ölçek geçerli ve güvenilir bulunmuştur. Araştırmanın sonunda elde edilen bulgulara göre Scratch programının kodlama eğitiminde uygulamasının öğrencilerin programlama becerileri üzerinde anlamlı bir farklılık oluşturduğu ve kodlama eğitimine katkı sağladığı görülmüştür. Bilgisayarlı kodlama ortamının, Akademik Başarı, Bilgisayar Destekli Eğitime İlişkin Öz-yeterlik Algı Ölçeği, Bilgisayar Destekli Eğitime İlişkin Tutum Ölçeği ve Eğitsel Bilgisayar Oyunları Destekli Kodlama Öğrenimine Yönelik Tutum Ölçeğinin toplam üzerindeki etki büyüklüğünü belirlemek için eta kare değeri incelenmiştir. Akademik başarı, bilgisayar destekli eğitimde öz-yeterlilik algılarını, bilgisayar destekli eğitime tutumlarını ve eğitsel bilgisayar oyunları destekli kodlama eğitimi üzerinde “geniş” bir etki büyüklüğüne sahip olduğu söylenebilir.
  • Öğe
    Blok Tabanlı Kodlama Eğitiminin Ortaokul Öğrencilerinin Bilgi İşlemsel Düşünme Becerileri ve Kodlama Öğrenimine Yönelik Tutumlarına Etkisi: Blocky Örneği
    (Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2021) Totan, Havva Nur; Korucu, Ağah Tuğrul
    Bu araştırmanın amacı blok tabanlı kodlama eğitiminin 5.sınıf kademesindeki öğrencilerinin bilgi işlemsel düşünme becerileri ve kodlamaya yönelik tutumlarına etkisinin Blocky kodlama ortamı kullanılarak incelenmesidir. Uygulama sürecin eğitim aşaması 4 hafta ve haftada 2 saat olacak şekilde planlanmıştır. Kodlama dersinde öğrencilerin bilgi işlemsel düşünme becerisi öz yeterlikleri ve kodlama öğrenmeye yönelik tutumları üzerine etkisinin araştırıldığı bu çalışmada araştırma modeli olarak karma (mixed) yöntem benimsenmiştir. Ayrıca ön test- son test kontrol gruplu tekrarlanan ölçümlerden oluşan yarı deneysel bir yöntem ile desenlenmiştir. Araştırmada nicel veriler bilgi işlemsel düşünme becerisi öz yeterlik algısı ölçeği (Gülbahar, Kert ve Kalelioğlu, 2018) ve kodlama öğrenmeye yönelik tutum ölçeği (Karaman ve Büyükalan Filiz, 2019) ile nitel veriler ise araştırmacı tarafından geliştirilen öğrenme sürecine ilişkin görüş bildirme formu ile toplanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2019-2020 eğitim öğretim yılında Aksaray ilinde bir ortaokulda 5.sınıf kademesinde öğrenim görmekte olan 38 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışma grubu belirlenirken öğrencilerin ilk kez kodlama eğitimi alıyor olmasına dikkat edilmiştir. Çalışma grubunu oluşturan öğrencilerden 20’ si kız, 18’ i erkektir. Toplamda 4 haftalık eğitim sürecinin sonucunda elde edilen nicel veriler IBM SPSS 20 programında ve paket programlar kullanılarak analiz edilmiştir. Nitel verilerin analizinde içerik analizi yönteminden faydalanılmıştır. Nitel veriler yüzde ve frekans değerleri ile açıklanmıştır. Yapılan analizler sonucunda öğrencilerin bilgi işlemsel düşünme becerisi öz yeterliklerinin ve kodlama öğrenmeye yönelik tutumlarının uygulama öncesi ve uygulama sonrası değerleri karşılaştırıldığında pozitif yönde bir artış gözlenmiştir. Bu artışın, bilgi işlemsel düşünme becerisi öz yeterlik ve kodlamaya öğrenmeye yönelik tutum için istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmüştür. Bunun yanında yorumlanan nitel veriler de bu bulguyu destekler niteliktedir. Bu çalışma, bu alan ile ilgili farklı araştırmalar üretilmesine yardımcı olabilir. Blok tabanlı kodlama eğitiminde Blocky ortamının, Bilgi İşlemsel Düşünme Becerileri Öz Yeterlik Algısı Ölçeği (BİDBÖA) ve Kodlama Eğitimine Yönelik Tutum Ölçeği (KEYTÖ) Ölçeği üzerindeki toplam etki büyüklüğünü belirlemek için eta kare değeri incelenmiştir. Bulgulara göre Blok tabanlı kodlama eğitiminde Blocky ortamının, öğrencilerin bilgi işlemsel düşünme becerileri öz yeterlik algıları ve kodlama öğrenmeye yönelik tutumları üzerinde “geniş” bir etki büyüklüğüne sahip olduğu söylenebilir. Bu çalışma, blok tabanlı kodlama ve bilgi işlemsel düşünme alanında farklı faktörler de sürece dahil edilerek yapılacak çalışmalar için yol gösterici bir çalışma olabilir.