Makale Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Görsel Sanatlar alanında üstün yetenek farkındalığı: Tanılama(2016) Genç, Mehmet AliYüksek düzeyde yeteneğe, motivasyona ve yaratıcılığa sahip üstün yetenekli öğrenciler için yapılan ilk tanımlar akademik başarıya odaklandığından, akademik yönünden başarılı öğrencilerin sanat alanında da başarılı olacağına inanılmıştır. Zihinsel (akademik) yetenek tanılaması için kullanılan tanılama araçlarının görsel sanatlarda yetenekli öğrenci tanılaması için de kullanılması problemler yaratmıştır. Farklı özelliklerinden dolayı sanat alanında üstün yetenekli öğrencilerin tanılanması, zihinsel yetenek tanılamasına göre farklılık göstermekte ve farklı tanılama araçlarının kullanılmasını gerektirmektedir. Görsel sanatlar alanında üstün yetenekli öğrencilerin belirlenmesi bulunmaması, bu çalışmayı önemli kılmaktadır. Tarama yöntemi kullanılarak yapılan bu çalışmada, görsel sanatlar alanında farklı eğitim alması gereken öğrencilerin tanılanması irdelenmiştir. Çalışmada görsel sanatlar alanında üstün yetenekli öğrencilerin belirlenmesi için, ürün değerlendirmesi yanında süreç gözleminin yapılması ve çoklu kriterlerin göz önünde bulundurulması gerekliliği öne çıkmıştır. Ayrıca adaylık sürecinden sonra sanat eğitimi notları, akademik notlar, slayt ya da video inceleme verileri, informal araçlar, performans ve portfolyo incelemesi, görüşme ve gözlem gibi kriterlerin göz önünde bulundurulması gerektiği sonucuna varılmıştır.Öğe Eğitim fakültesi ve formasyon eğitimi alan fen-edebiyat fakültesi öğrencilerinin öğretmenlik mesleğine yönelik tutumları(2013) Üstün, Ahmet; Kılıç Doğan, Elife; Türkan, ErdemTürkiye’de öğretmen yetiştirmek amacıyla kurulan kurumlar 158 yıl öncesine dayanmaktadır. Cumhuriyetin sonrasında ise ihtiyaca yönelik olarak farklı uygulamalar ile öğretmen yetiştirmeye yönelik kurumlar eğitim-öğretim faaliyetlerine devam etmiştir. Günümüzde öğretmenler eğitim fakültelerinde 4 yıllık yüksek öğretim programlarında eğitim verilerek yetiştirilmektedir. Ayrıca öğretmen istihdamlarında ihtiyaca yönelik olarak açılmış formasyon programlarında eğitim almış Fen Edebiyat Fakültesi öğrencilerine de olanak tanınmaktadır. Öğretmenlik, gelecek nesillerin iyi bir şekilde yetiştirilmesi bakımından kuşkusuz önemli bir meslektir ve bu nedenle öğretmen adaylarının mesleklerine yönelik tutumları da önem taşımaktadır. Son yıllarda öğretmen atama kriterlerine yönelik tartışılan konulardan biri de formasyon eğitimi alan adayların öğretmen olarak atanmalarıdır. Bu araştırmada, güncelliğini koruyan bu konuya ilişkin öğretmen adaylarının mesleklerine yönelik tutumları incelenmiştir. Araştırma grubunu Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesi son sınıf öğrencilerinden toplam 240 ve aynı üniversiteden formasyon eğitimi alan 71 öğrenci olmak üzere toplam 311 öğrenci oluşturmaktadır. Öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarını belirlemek amacıyla Üstüner’in (2006), “Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Tutumlar” ölçeği uygulanmıştır. Elde Edilen veriler SPSS 15.0 paket programında analiz edilip yorumlanmıştır. Bulgulara göre eğitim fakültesi öğrencilerinin cinsiyete ve bölümlere göre öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarının farklılık göstermediği ve formasyon eğitimi alan öğrencilerin öğretmenlik mesleğine yönelik tutumlarının eğitim fakültesi öğrencilerine göre daha olumlu olduğu görülmektedir. Elde edilen verilere göre bulgular tartışılmıştır.Öğe Spectral Sound Analysis and Sound Board Optimization of Traditional Musical Instrument Qanun(2018) Yilmaz, Serdar; Belenli, İbrahim; Zafer , KurtaslanThe present study was on the sound of a traditional instrumentQanun and investigated the effects of soundboards of different thicknesson tone characteristics. Changes in sound level were observed. Theacoustic envelopes contained three regions were drawn for all of pitches.The changes in the sound levels were studied on this graphic. FourierAnalysis was made on recordings. Frequency distribution curves werealso drawn. Fundamental and overtone level distributions were shownon these graphics. The levels of harmonics were compared tofundamental level on these graphics. The structures of upper partialtones were studied. Frequency ranges of the graphics were limited to 100-10000 Hz. The numeric values on the all of graphics were analysed; andthe differences between all overtones were noted. A typical sound levelcurve for the Qanun was shown. In 3.0 mm thickness, due to theirregular resonances resulting from the thin body, too many harmonicsand long decay periods were observed. In higher thicknesses, the Qanuncannot show its unique timbre due the dimness and scarcity ofharmonics. Because of the evaluation of graphics and numeric values, a3.5 mm thick soundboard was suggested as the most appropriatesoundboard. The findings obtained in the present study are valid for thestandard structure that is commonly used. However, these findings canbe guiding for qanuns of different structures.Öğe Batı tarzı Türk resmine, geleneksel sanatların ve folklorik ögelerin yansıması(2015) Genç, Mehmet AliOsmanlı Devleti'nin son dönem yenileşme hareketlerinde, Batı teknik ve kültüründen faydalanması sanata da yansımış, böylece geleneksel çizgideki Türk sanatı, batılılaşma sürecine girmeye başlamıştır. Batı tarzı kurumların açılmasıyla hızlanan bu süreçte, Türk ressamları Batı sanat anlayışlarını taklit etmekle başlayan ilk adımlardan sonra, bir kimlik arayışına girmeye başlamışlardır. 1933'ten itibaren sanat alanında Batı tarzı eğilimler devam ederken geleneksel Anadolu sanat ve folklorundan alınan esinler, resimlerde görülmeye başlamıştır. Anadolu'nun zengin kültürü ve çevre güzelliğini ilham alan Türk ressamları, çalışmalarında halk yaşamından kesitlere yer vermeye başlamışlardır. Anadolu kültürü ve folklorik öğelerinin modern resimde kullanılma şekillerinin irdelendiği bu çalışmada, tarama yönteminden faydalanılarak şu sonuçlara varılmıştır: Osmanlı Devleti'nin zayıflaması, sanat alanına da yansıyan bir batılılaşmayı getirmiştir. Batı resminin taklit edildiği ilk dönemden sonra ressamlar, Anadolu kültürü ve folklorik öğelerinden faydalanmaya başlamıştır. Bu faydalanma, konu olarak faydalanma, Batı resmi üzerine geleneksel motiflerin yerleştirilmesi ve geleneksel sanatların yeniden yorumlanması şeklinde olmuştur.Öğe Görsel sanatlarda yetenekli öğrenciler ile zihinsel yetenekli öğrencilerin resim becerilerinin karşılaştırmalı analizi(2017) Genç, Mehmet AliOrtalama üstü yetenek, motivasyon ve yaratıcılık gibi birçok özelliğiyle diğer öğrencilerden farklı olan üstün yetenekli öğrenciler, genel olarak zihinsel, müzik ve görsel sanatlar yetenek alanlarında kendilerini gösterirler. Görsel sanatlar alanı öğrencileri, görsel yetenek özelliklerine sahip olmanın yanında, zihinsel yetenek alanı öğrencileri ile ortak özeliklere de sahiptir. Bu çalışmada üstün yetenekli öğrencilerin eğitim ihtiyacını karşılayan Bilim ve Sanat Merkezine devam eden görsel sanatlar alanı ile zihinsel yetenek alanı öğrencilerinin resimleri karşılaştırılmıştır. Çalışmada ilkokul dördüncü sınıf düzeyindeki öğrencilere var olan gerçek bir görüntü ile imgesel bir görüntüye dayalı resim çalışması yaptırılarak çıkan resimler değerlendirilmiştir. Görsel sanatlar alanı ile zihinsel yetenek alanı öğrencilerinin resimleri sanat ilke ve elemanları ile hayal gücü yönünden karşılaştırılmıştır. Araştırma sonucunda görsel sanat alanı öğrencilerinin gerçekçi ve somut resimlerde daha iyi oldukları; hayal ve soyut düşünmeye dayalı imgesel resimlerde ise zihinsel yetenek öğrencilerinin iyi oldukları görülmüştür.Öğe Eğitim fakülteleri müzik eğitimi ana bilim dallarında birinci sınıf 1. ve 2. yarıyıl viyolonsel eğitiminde en çok kullanılan metot etüt ve egzersizler(2012) Özçimen, Aycan; Burubatur, MeteMüzik eğitiminin önemli bir boyutu olan çalgı eğitimi ve öğretimi ise çalgıyı çalabilme becerisine sahip olabilmek için bir takım davranışların sistematik olarak kazanılmasını amaçlar. Çalgı çalmak için gereken istendik davranışlar kişinin bedensel koordinasyon, zamanlama, becerilerinin gelişmesine bağlı olarak aşama kaydeder. Bu davranış ve becerilerin kazandırılıp geliştirilmesinde izlenecek yolu belirleyen çalgının teknik olanaklarına göre düzenlenmiş çalgı metotları, etüt ve egzersizleri büyük önem taşımaktadır. Gerekli temel bilgiler, çalışma yolları ve tekniklerin aktarıldığı metotlar, hem öğrenme hem de kazanılan davranışları geliştirme olanağı sunan etüt ve egzersizler, hazırlandıkları veya düzenlendikleri dönemin müziksel özelliklerine göre farklılıklar göstermektedirler. Bu araştırma, viyolonsel öğretim programı hazırlama ve geliştirme çalışmalarına katkıda bulunmak için eğitim fakülteleri müzik eğitimi ana bilim dallarında viyolonsel eğitiminde en çok kullanılan metot, etüt ve egzersizlerin belirlenmesi amacıyla müzik eğitimi anabilim dallarında görev yapan öğretim elemanlarına anket uygulanmış, elde edilen veriler çözümlenmiş ve yorumlanmıştır. Araştırmanın sonucunda metot etüt ve egzersizler arasında en çok hangilerinin tercih edildiği tespit edilmiş, halk ezgilerinde oluşmuş bir metodun eksikliliğine ve gerekliliğine değinilmiştir.Öğe Aşk-ı Memnu operasında ulusalcığa ilişkin unsurlar(2015) Yazıcı, Hilmi; Gökbudak, Zehra Seçkinİnsanlık tarihine bir bütün olarak bakıldığında en eski zamanlardan bugüne kadar sürekli bir devinim ve evrimleşmenin var olduğu görülmektedir. Bugün içinde bulunulan modern toplum kavramının oluşup gelişmesi de elbette bu evrimleşmenin bir parçası ve sonucudur. Bu tarihsel süreç içerisinde güç kazanan pek çok ideolojiden biri olarak ulusalcılık kavramı ise modern toplum kavramının oluşmasından sonra etkinlik kazanan ve pek çok alanda olduğu gibi kültürel alanda da etkili olan siyasi temelli bir akım olarak dikkat çekmektedir. Bu çalışmada, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş sürecinde de siyasi ve kültürel alanda temel alınan ideoloji olarak dikkat çeken ulusalcılık düşüncesinin, kurulması hedeflenen ulusal müzik anlayışına nasıl yön verdiği, ilk dönem eserlerinden bugüne ne şekilde değiştiği Aşk?ı Memnu adlı opera eseri özelinde değerlendirilmiştir. Bu doğrultuda nitel araştırma modelinde Doküman İncelemesi tekniği kullanılarak elde edilen veriler yorumlanmıştır.Öğe Teacher Candidates' Perspectives about the Department of Art Education(2018) Özalp, Hatice Kübra; Gökay, MelekIn this research, it is aimed to determine the perceptions (metaphors) of the students who are studying in departments of social, science and fine arts education about the Art Education Department. This research having used qualitative research method was conducted with the participation of 293 teacher candidates. For the purpose of determining the perception metaphorically, participants were asked to complete the sentence; “Department of Art Education is similar to ..................because................”. Participants filled the blanks according to their knowledge and feelings. When the answers given were classified, it was seen that there were 10 different categories. As a result of the analysis, it has been observed that the aspects of “gaining a different point of view” and “expressionist” of the Department of Fine Art Education was repeated the most. It has been observed that the Department of Art Education being an easy and enjoyable department and that it lacks importance and value in education was also emphasized the least.Öğe Üstün Yetenekli Öğrencilerin Resim Uygulamalarında Zekâ(2017) Genç, Mehmet AliEğitim uygulamaları içinde önemli bir yere sahip olan görsel sanatlar eğitimi, üstün yetenekli bireylerin eğitiminde daha da önem kazanmıştır. Sanat eğitimi, öğrencilerin yaratıcılığını üretime dönüştürerek sanat ürünü ortaya çıkarmalarını sağlamaktadır. Bu çalışmada üstün yetenekli öğrencilerin sanat üretiminde resim ile zekâ ilişkisinin irdelenmesi amaçlanmıştır. Literatür taraması şeklinde yapılan bu çalışmanın sonuçlara göre zekâ ve resim yeteneğinin doğrudan ilişkili olduğunu belirten araştırmalar yanında, sanat ve zekâ arasında doğrudan bağlantının olmadığını belirten araştırmalar da bulunmaktadır. Sonuç olarak sanatın teknik ya da işçilik yönü olan sanat elemanlarının kullanılmasında zekâ ile resim arasında doğrudan bir korelasyon kurulmazken resim çalışmasını sanata dönüştürmek için, en az ortalama üstü bir zekâya ihtiyaç duyulduğu sonucuna varılmıştır.Öğe Görme engelli öğrencilerin piyano eğitimi üzerine durum çalışması(2013) Pirgon, Yüksel; Babacan, EzgiEğitim sürecinin her birey için aynı koşullarda gerçekleşmesi beklenemez çünkü bireysel farklılıklar bireylerdeki öğrenme sürecini etkilemektedir. Özellikle özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerin eğitimi daha önemli bir süreci kapsamalıdır çünkü normal eğitim koşulları çoğu zaman bu bireyler için yeterli olamamaktadır. Görme engelli öğrencilerin öğrenme sürecinde, bahsedilen etkileşimlerin görsel boyutunun hiç olmadığı ya da çok az mevcut olduğu varsayıldığında engelleri doğrultusunda ortaya çıkan sınırlılıklarından ötürü bir takım problemler yaşamaları ve problemlerini çözme aşamasında farklı yöntemlere ihtiyaç duymaları oldukça doğaldır. Bu araştırmada, piyano eğitiminde görme engelli bir öğrencinin mevcut durumunu ortaya koymak ve görme engellilerin piyano eğitiminde karşılaştıkları güçlüklere yönelik çözüm önerileri sunmak amacıyla, 2008-2011 yılları arasında Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Öğretmenliği Anabilim Dalında eğitim görmekte olan görme engelli bir öğrencinin piyano eğitim süreci incelenmiştir. Araştırmada durum çalışması modeli kullanılmış, araştırmanın verileri gözlem ve görüşme yöntemleriyle elde edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubu kendi piyano eğitimi sürecini değerlendiren öğrenci ve farklı yıllarda piyano derslerini yürütmüş olan iki öğretim elemanından oluşmaktadır. Elde edilen bulgulara göre, öğretim elemanlarının daha önce görme engellilere yönelik eğitim almadıkları ve bu alanda hizmet içi eğitim ve seminerlerin faydalı olacağı görüşü, öğrencinin yaşadığı en temel problemlerden birinin kaynak edinmedeki güçlükler olduğu, maddi olanaksızlıklardan dolayı görme engelliler için mevcut teknolojik imkânlardan öğrencinin faydalanamamasının zaman ve enerji kaybına neden olduğu ve motivasyonunu düşürdüğü ortaya çıkmıştır. Ayrıca öğrencinin bedenini görsel olarak imgeleyemediği için piyanoda duruş probleminin olduğu ve bu problemin çalış tekniklerini uygulaması konusunda sıkıntı yarattığı tespit edilmiştir. Aynı zamanda öğretim elemanlarının “görme engellilerle piyano dersi” açısından pedagojik donanımlarının yetersiz olduğu tespit edilmiştir.Öğe Müziksel işitme, okuma ve yazma ile ilgili geliştirilmiş ölçme araçlarının incelenmesi: İçerik analizi çalışması(2019) Soycan, Merve; Babacan, EzgiEğitim, öğretim sürecinde yapılan ölçme ve değerlendirme, yürütülen eğitim programının niteliğini ortaya koymakta önemli bir unsur teşkil etmektedir. Ölçme ve değerlendirme için geliştirilen ölçme araçlarının, eğitimin her alanında olduğu gibi müzik eğitimi alanında da önemi büyüktür. İçeriği ile öğrencilerin ritim duygularını, notaları okuma, duyma ve yazma becerilerini, müziksel bellek ve dikkatlerini geliştirmeyi, müzikalitelerini ve genel müzik başarılarını arttırmayı amaçlayan müziksel işitme, okuma, yazma (MİOY) dersi diğer müzik derslerine de alt yapı oluşturmaktadır. Eğitimde ölçmenin önemi göz önüne alındığında, müzik eğitimi için temel derslerden biri olduğu düşünülen MİOY eğitimi ile ilgili geliştirilmiş ölçme araçlarının önemi ortaya çıkmaktadır. Bu çalışma, MİOY alanında geliştirilmiş olan ölçme araçlarının sistematik olarak incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmada tarama yöntemi kullanılmış, doküman incelemesi yoluyla elde edilen veriler içerik analizi kullanılarak çözümlenmiştir. Çalışmada kullanılacak olan kaynakları belirlemek amacıyla, literatür taraması yapılmış; konu ile ilgili yalnızca yurtiçi çalışmalar, YÖK tez veri merkezinden ulaşılabilen kaynaklar, yayımlanmış makaleler ve yazarı ile iletişime geçilerek ulaşılan ölçme araçları (n 22) çalışma kapsamına alınmıştır. Araştırmada yurt içi kaynaklardan ulaşılabildiği kadarıyla, MİOY alanında geliştirilmiş olan ölçme araçlarının yayın yılına, yayın türüne, örneklem grubuna, soru şekline, içeriğine ve geçerlik-güvenirliğine göre dağılımı tablolaştırılarak incelenmiştir.Öğe Müzik eğitiminde bireysel çalgı çalışma alışkanlıkları ölçek geliştirme çalışması(2016) Küçükosmanoğlu, Hayrettin Onur; Babacan, Ezgi; Babacan, Murat Devrim; Yüksel, GözdeÇalışmanın amacı, müzik eğitiminin önemli bir boyutu olan çalgı eğitiminde, öğrencilerin çalışma alışkanlıkları düzeylerini belirleyecek bir ölçek geliştirmek ve geliştirilen bu ölçeğin geçerlikgüvenirlik çalışmasını yapmaktır. Ölçek 18 maddeden oluşmuştur. Ölçeğin yapı geçerliği faktör analizi ile incelenmiş ve elde edilen bulgular doğrultusunda ölçeğin 4 faktörlü olduğu tespit edilmiştir. Döndürülmüş bileşenler matrisi analizi sonuçlarına göre ölçek maddelerinin KaiserMeyer-Olkin değeri .925 ve Barlett testi sonucu anlamlı bulunmuş (p .05), ki kare değeri 4159.217, df256 elde edilmesi verilerin açımlayıcı faktör analizine uygunluğunu belirlenmiştir. Ölçeğin bütün maddelerini içeren Croncbah's Alpha güvenirlik kat sayısı .891 bulunmuştur. Sonuç olarak ölçeğin öğrencilerin bireysel çalgı çalışma alışkanlıkları düzeylerinin belirlenmesinde güvenle kullanılabileceği tespit edilmiştir.Öğe Bireysel ses eğitimi dersi I. sınıf öğrencilerinin akustik rinometri ve ses analizi verilerinin değerlendirilmesi(2013) Özçimen, Aycan; Yaldız, GülşenBu çalışmada burun yapısal bozukluğu bulunan bireylerde akustik rinometri ve ses analizi verilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı’ında eğitim gören 40 birinci sınıf öğrencisi dâhil edildi ve Selçuklu Tıp Fakültesi K.B.B. Anabilim Dalı’nda doktor muayenesi sonucunda 12 öğrenciye septum deviasyonu, 6 öğrenciye konka hipertrofisi ve 7 öğrenciye de septum deviasyonu ve konka hipertrofisi tanısı konuldu. Ayrıca burunda yapısal bozukluk saptanmayan 15 öğrenci tespit edildi. Tüm öğrencilerden veriler elde etmek için kişisel bilgi formu, nazal obstrüksiyon değerlendirme skalası (NOSE) doldurmaları istendi. İlgili uzmanlar tarafından öğrencilerin nazal kavite kesit alanı ve hacminin ölçülmesi için akustik rinometri ile fonatuar yetenek ölçümleri ve akustik ses analizi uygulandı. Verilerin analizinde tanıtıcı istatistik yöntemleri (ortalama, standart sapma) ve Mann-Whitney U testi kullanıldı. Yapılan istatistiksel değerlendirme sonuçlarına göre; burun yapısal bozukluğu bulunan öğrencilerin akustik rinometri değerlerinin düşük olması ve NOSE puanlarının yüksek olması nedeniyle; nazal solunumun ve fonatuar yetenek ölçümlerinin olumsuz etkilendiği sonucuna varıldı. Sesin akustik özelliklerinden olan temel frekans F0 ve formant frekansları F1, F2, F3, F4, F5 değerlerinde farklılık tespit edilmedi. Tüm öğrencilerin şarkıcı formantını (F3) oluşturabildikleri gözlendi.Öğe Spikerlik eğitiminde boğumlama ve ses bozukluklarının düzeltilmesinde ses eğitimi yöntemlerinin etkisi(2012) Yiğit, Nalan; Nurol, SenaBu çalışma, seslerini profesyonel olarak kullanacak olan spikerlik eğitimi alan bireylerde boğumlama ve ses bozukluklarının düzeltilmesinde ses eğitiminin etkisini araştırmak amacıyla yapılmıştır. Kontrol gruplu ön test-son test deneysel modele göre yapılan çalışmada, spikerlik eğitimi almakta olan bireylerden, boğumlama ve /veya ses bozuklukları belirlenen 16 öğrenci, 8’er kişilik iki gruba ayrılarak, bunlardan biri “kontrol grubu”, diğeri de “deney grubu” olarak adlandırılmıştır. Deney grubundaki bireylere 10 hafta süreyle ses eğitimi uygulanmıştır. Bu süre sonunda, çalışma öncesinde yapılan ölçüm ve değerlendirmeler her iki grupta da yeniden yapılmıştır. Ön test ve son test değerlendirmeleri kamera kayıtları üzerinde üç uzman tarafından yapılmıştır. Kontrol ve deney gruplarından, çalışma öncesinde ve çalışma sonrasında elde edilen veriler istatistik olarak analiz edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda kontrol ve deney grupları arasında, hem çalışma öncesinde, hem de çalışma sonrasında elde edilen akustik ve aerodinamik ölçüm verileri Fo (Temel Frekans), Jitter, Shimmer, NHR (Noice Harmonic Ratio), MFS (Maksimum Fonasyon Süresi), S/Z oranı) bakımlarından önemli farklılıklar bulunmamıştır. Boğumlama ve ses bozuklukları değerlendirme formundan elde edilen verilerin (/r/ (gılama), /s/ (ıslıklama), /ş/, /c/, /ç/, /z/, hızlı boğumlama, ağır boğumlama, şiddete ilişkin bozukluk, perdeye ilişkin bozukluk, tona ilişkin bozukluk (garık ses ve gırtlak sesi) değerlendirmesi sonucunda, bu bozukluklar bakımından kontrol grubunda değişme olmadığı, ancak deney grubunda gelişme sağlandığı belirlenmiştir. Bu sonuçlar ışığında uygulanan ses eğitimiyle belirlenen boğumlama ve ses bozukluklarında gelişme sağlandığı sonucuna varılmıştır.Öğe Facebook Zorbalığı ve Mağduriyeti Ölçeklerinin Türkçeye Uyarlanması(2015) Küçük, Şirin; Şahin, İsmailBu araştırmanın amacı Kwan ve Skoric (2013) tarafından geliştirilen Facebook Mağduriyeti Ölçeği (Facebook Victimization Scale) ile Facebook Zorbalığı Ölçeği'nin (Facebook Bullying Scale) Türkçeye uyarlanmasıdır. Ölçekleri uyarlama çalışmaları, çeviri yapılması, uzman görüşü alınması, geçerlik ve güvenirliğin test edilmesi olmak üzere üç aşamada yürütülmüştür. Uyarlama çalışmaları çerçevesinde öncelikle ölçeklerin maddeleri araştırmacılar tarafından Türkçeye çevrilmiş, dokuz uzmandan görüş alınmış ve çeviri görüşler doğrultusunda değiştirilmiştir. Türkçe ve İngilizce formlar arasındaki dil eşdeğerliğini incelemek amacıyla bu formlar İngilizce öğretmenliği 4. sınıfta öğrenim gören öğrenciler tarafından doldurulmuştur. İngilizce ve Türkçe formlar arasındaki dil eşdeğerliği yüksek bulunarak, geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmıştır. Yapı geçerliliğini sağlamak amacıyla açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri yapılmıştır. Sonuçlar, ölçeklerin Türkçe formunun bu araştırma grubu için geçerli ve güvenilir olduğunu göstermektedir.Öğe Güzel sanatlar liselerinde bireysel ses eğitimi dersinde kullanılan öğretim yöntemlerinin incelenmesi(2016) Yiğit, Vahide Bahar; Sevinç, Sema; Öztürk, Zeynep EceBu araştırma Güzel Sanatlar Liseleri Müzik bölümlerinde Bireysel Ses Eğitimi Derslerinde kullanılan öğretim yöntemlerini konu alan nitel araştırma yöntemlerinin kullanıldığı betimsel bir çalışmadır. Yapılan bu araştırma, Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından 392 sayı ve 08.12.2006 tarihinde yürürlüğe konulan Bireysel Ses Eğitimi öğretim programının uygulamasında kullanılan öğretim yöntemlerini tespit etmek amacıyla öğretim programının uygulayıcısı olan öğretmenlerle yapılan görüşmelerin analizi sonucunda gerçekleştirilmiştir. Konu ile ilgili bilgilere ulaşabilmek için, standartlaştırılmış açık uçlu görüşme tekniği kullanılmış, böylece çalışmaya konu olan ortam veya olayların gerçekçi bütüncül bir şekilde incelenmesi sağlanmıştır. Elde edilen bütün veriler içerik analizi yapılarak tema, kategori ve kodlara ayrılmış yüzde - frekans değerlerini içeren tablolara dönüştürülmüştür. Elde edilen bulgular yorumlanmış ve araştırmanın sonucunda öğrenmede etkisi olan kavramsal faktörlerden en çok kullanılanın hazır bulunuşluk olduğu, motivasyon ve ödev yönteminin daha az ve birbirine eşit olarak kullanıldığı tespit edilmiştir. Öğrenmede etkisi olan faktörlerden; Tek yönlü iletişimde kullanılan anlatım yönteminin çift yönlü iletişimde kullanılan soru cevap yöntemine göre daha çok kullanıldığı tespit edilmiştir. Çok yönlü iletişimin boyutları ise uygulanma sıklığına göre incelendiğinde; Gösterip Yaptırma, Keşfetme, Örnek Olay, Tartışma, Mikro Öğretim yöntemleri olduğu tespit edilmiştir.