Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 43
  • Öğe
    Mevcut İmkânlarla Seçkin Öğretim Üyesi, Yıldız Araştırmacı ve Lider Yetiştirme Projesi
    (2014) Karahan, Ömer; Şanal Karahan, Faika
    Üniversitelerimizde ciddi bir düzenlemenin gerektiği konusunda genel olarak bir görüş birliği vardır. Ciddi düzenleme için Anayasa ve Yükseköğretim Kurulu Kanununun değiştirilmesi gerektiği savunulmaktadır. Ancak mevcut mevzuatın bütün imkânlarının kullanıldığını da söylemek mümkün değildir. Yürürlükteki mevzuat ile Türkiyenin yıldız araştırmacı, seçkin öğretim üyesi ve lider ihtiyacının karşılanabileceği düşüncesindeyiz. Bunun için sürekli eğitim merkezlerinden istifade edilebilir. Bu çalışmada üniversite, yükseköğretim ve sürekli eğitim merkezleri ile ilgili yayınlardan ulaşılabilen çalışmalar incelendi. Mevcut durum ve çözüm öneri, uygulamaları ve sürekli eğitim merkezlerinin faaliyetleri tespit edildi. Bu veriler dikkate alınarak çözüm önerileri oluşturulup literatür eşliğinde tartışıldı. Elde edilen verilere göre üniversitelere liselerden eksiklerle gelen öğrencilerimize yeterli lisans, lisansüstü ve doktora eğitimi verilememektedir. Buna karşın çift ana dal programı, Tıp-Bilim Doktoru (MD-PhD) Bütünleşik Programı gibi kaliteyi yükseltme çalışmaları da vardır. Fakat bu çalışmalar yeterli ve yaygın değildir. Bunun için ülkemizin ihtiyacını karşılayıp dünyaya katkı sağlayabilecek seçkin öğretim üyesi, yıldız araştırmacı ve lider yetiştirmek mümkün olmamaktadır. Akademisyenlerimizin branş eğitimi dışında bir donanım eğitimine ihtiyacı vardır. Öte yandan üniversitelerde bulunan sürekli eğitim merkezlerinin akademik eğitime katkısı çok sınırlıdır. Sürekli eğitim merkezlerinde seçkin öğretim üyesi, yıldız araştırmacı ve lider adaylarına genel ve akademik donanım eğitimlerinin verilmesi mümkündür. Bu eğitimler sürekli, bir kurumsallaşma ve formal eğitim düzeninde olmalıdır. Bu amaçla sürekli eğitim merkezleri bünyesinde bir akademisyenlik okulu da kurulabilir. Bu yapılanma, Türkiyenin seçkin öğretim üyesi, yıldız araştırmacı ve lider yetiştirme programına yaygın ve ciddi katkı sağlayacaktır.
  • Öğe
    Turgut Özal'ın Kürt sorununa yaklaşımı
    (2017) Uçar, Fuat; Akandere, Osman
    Türkiye Cumhuriyeti'nin, 1983-1991 dönemi ülke yönetiminde Turgut Özallı yıllar olarak siyasal tarihe geçmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik, siyasal, sosyal vb. alanlarda çok ciddi değişimlerin ve kalıcı etkilerin yaşandığı söz konusu bu dönem demokratikleşme ve Kürt sorunu açısından da önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönem olmuştur. Bu dönemde Kürt sorunu, sadece farklı bir görünüm kazanmakla kalmamış, daha sonraki dönemlerde meydana gelecek olan ciddi gelişmelere ve değişimlere de kaynaklık eden önemli bir sorun halini almıştır. Turgut Özal, Kürt sorununa yönelik çeşitli demeç ve uygulamalarıyla sürekli gündemde olmuş ve bu şekilde Kürt Sorunu da gündemde kalmıştır. Alışılandan farklı bir Cumhurbaşkanı olan Turgut Özal'ın Kürt sorununa yönelik bu tutumunun günümüzdeki Kürt sorununun dinamiğinin ve aksiyonerliğinin kavranabilmesinde, Kürt sorununun geldiği aşamanın daha rasyonel bir biçimde anlaşılabilmesinde ayrı bir önem taşımaktadır. Bu yönüyle sekiz yıllık bir süreci kapsayan bu dönemi Kürt sorununa yönelik iç ve dış gelişmeler doğrultusunda; Turgut Özal'ın başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı şeklinde iki ayrı dönem çerçevesinde değerlendirmek daha uygun olacaktır.
  • Öğe
    Üçüncü sınıf öğretmenlerinin ilkokula başlama yaşına ilişkin deneyim ve gözlemlerinin incelenmesi
    (2016) Korkmaz, İsa; Özgün, Ebru
    Türk eğitim sisteminde 2012-2013 öğretim yılında radikal bir değişiklik yapılarak okul sistemi kamuoyunda 4-4-4 olarak ifade edilen şekliyle ilkokul (ilk 4), ortaokul (ikinci 4) ve lise (üçüncü 4) yeniden yapılandırılmıştır. Okul sistemindeki yeni yapılanmada en fazla etkilenen öğrenci gruplarından biri de 2012-2013 öğretim yılında ilkokul 1. sınıfa başlayan öğrencilerdir. Çünkü okula başlama yaşı (60 - 72 ay olarak) genişletilerek öğrenciler arasında okula başlama yaşı farklılaştırılmıştır. Birinci sınıfa başlayan öğrencilerin yaşlarının ay olarak farklı olması onların okuldaki akademik başarı ve gelişimlerini nasıl davranışlarını en iyi gözlemleyen onların sınıf öğretmenleridir. Bu çalışmada 2012-2013 öğretim yılında ilkokul 1. sınıfı okutan öğretmenlerin 2013-2014 ve 2014-2015 öğretim yılında öğrencilerin gelişimlerini öğrencilerin okula başlama yaşlarına göre (60 - 72 ay olarak) farklılık gösterip göstermediğine ilişkin gözlemleri incelenmiştir. Okula başlama yaşında en fazla etkilenenler öğrenciler, öğretmenler ve ailelerdir. Fakat öğrenciler kendi deneyimlerini ifade etmede ve karşılaştırma yapmada zorlandıkları için bu politikada ikinci etkilen öğretmenlerin gözlemleri ve deneyimleri önemlidir. Bu çalışmaya katılan üçüncü sınıf öğretmenlerin tamamına yakını birinci sınıfa başlama yaşlarının (60 - 72 ay olarak) farklı olması öğrencilerin zihinsel / bilişsel akademik, fiziksel, duygusal, okula alışma ve sınıftaki kuralları takip etmeye ilişkin gelişimlerinde farklılık gösterdiğini gözlemlediklerini ifade etmişlerdir. Okula başlama yaşı tartışmalarında veya uygulanan politikalarda okula başlayan öğrencilerin gelişim ve eğitim psikoloji ilkelerine göre öğrencilerin olgunlaşma ve hazırbulunuşluk seviyeleri dikkate alınmadığı görülmemektedir.
  • Öğe
    Validity and Reliability Study on the Teacher’s Attitude Scale about the Place Based Education Approach Applied During the Social Studies
    (2018) Özkaral, Tuğba Cevriye; Mentiş Taş, Ayşe
    This research has been aiming on making the study of validity and safety of the “The Teacher’sAttitude Scale About The Place Based Education Approach Applied During The Social Studies”which was developed for determining the social studies teachers’ attitudes through the placebased education approach. During the preparation of the scale, primarily an item pool wasformed scanning the literature and expert opinions are addressed. The working team of theresearch, is formed of totally 228 teachers who are situated in the Konya city center and givingsocial studies courses and determined through the simple random sampling method. Exploratoryfactor analysis was made for the purpose of examining the construct validity of “The Teacher’sAttitude Scale About The Place Based Education Approach Applied During The Social Studies”.Total item correlation (item distinction values) which gives the scale on consistency of the itemswith each other and all the test for examining the reliability and Cronbach internal consistencyfactor have been calculated. As a result of the research it was precipitated with the items (17items) excluded from the scale that it was valid and reliable. The scale consists of 28 items and 3sub-dimensions.
  • Öğe
    Determination of Pre-Service Classroom Teachers’ Attitudes Towards the Course of “Physical Education and Sports Culture
    (2018) Dalaman, Osman; Durukan, Erdil; Süleyman, Can
    The purpose of the current study is to investigate the pre-service classroom teachers’ attitudestowards the course of “Physical Education and Sports Culture” in relation to variables of gender,the father’s profession, age, the reason for selecting the department of classroom teachereducation and the university attended. The universe of the study consists of 2 nd year studentsattending the Classroom Teacher Education Departments of Elementary Education Programs atthe Education Faculties of Konya Necmettin Erbakan University (KNEÜ) and Muğla Sıtkı KoçmanUniversity (MSKÜ) in 2014-2015 academic year. In the present study, “Scale of Attitudes towardsthe Course of Physical Education and Sports Culture” (BESKDTÖ) developed by the researcherafter seeking expert opinions was employed to collect data. The scale includes four items to elicitthe personal information of the participants and 24 items to elicit their attitudes towards thecourse of physical education and sports culture. In the study, five-point Likert Type scale wasused. In the analysis of the data, SPSS 16.0 program package was used and frequencies werecalculated and t-test, one-way variance analysis (ANOVA) were run. It was found that the pre-service teachers’ attitudes towards the course of physical education and sports culture do notvary significantly depending on gender, the father’s profession and age variables. However, thereason for selecting the classroom teacher education department and the university attendedwere found to have significant effect on their attitudes. The attitudes of the participantsattending KNEÜ were found to be more positive than those of the participants attending MSKÜ.
  • Öğe
    Sınıf Öğretmenlerinin Süreç Odaklı Ölçme ve Değerlendirme Yöntemlerine İlişkin Görüşleri
    (2016) Sönmez Ektem, Işıl; Erben Keçici, Saime; Pilten, Gülhiz
    Sınıf öğretmenlerinin süreç odaklı ölçme-değerlendirme yöntemlerine yönelik görüşlerinin belirlendiği bu araştırma betimleyici bir durum çalışması olarak tasarlanmıştır. Yapılan araştırmada, ele alınan tek durum öğretmenlerin süreç odaklı ölçme ve değerlendirme yöntemlerine ilişkin görüşleridir. Çalışmada, belirtilen yaklaşıma ilişkin algıları belirlenen öğretmenler birer analiz birimi olarak ele alınmıştır. Bu çalışmaya 2015-2016 öğretim yılında Konya il merkezinde bulunan 8 farklı ilköğretim okulunda görev yapan 20 sınıf öğretmeni katılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunun belirlenmesinde kolay ulaşılabilirlik örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada öğretmenlerin süreç odaklı ölçme ve değerlendirme yaklaşımına ilişkin görüşlerinin belirlenmesinde "yarı yapılandırılmış görüşme formu" kullanılmıştır. Araştırmada süreç odaklı ölçme değerlendirme yöntemleri konusunda sorun yaşanmasının nedenleri ders saatlerinin yetersizliği, sınıf mevcutlarının fazlalığı, ev ödevlerinin veliler tarafından yapılması, ders araç-gereçlerinin yetersizliği, öğretmenin yükünü artırması, mevcut sınav sistemi olarak ortaya çıkmıştır. Öğretmenler bu konularda iyileştirmeler yapılması gerekliliği üzerinde durmuşlardır.
  • Öğe
    Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Akademik Öz-Yeterlik Durumlarının İncelenmesi
    (2017) Korucu, Agâh Tuğrul; Çınar, Derya
    Öğretmen adaylarının akademik öz-yeterlik durumlarının; akademik yaşantılarında önemli bir etkiye sahip olduğundan; bu çalışmanın amacı eğitim fakültesi öğrencilerinin akademik öz-yeterlik durumlarının farklı değişkenler açısından belirlenip yorumlanmasıdır. Araştırmada araştırma yöntemi olarak nicel araştırma benimsenmiş olup, tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi'ndeki 18 ayrı bölümde öğrenimine devam eden 913 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen ve çalışma grubu öğrencilerinin demografik verilerinin elde edildiği kişisel bilgi formu, Owen ve Froman (1988) tarafından geliştirilen ve Ekici (2012) tarafından Türkçe'ye uyarlanan "Akademik Öz-Yeterlik Ölçeği" kullanılmıştır. Ölçeğin Türkçeye uyarlanmış hali 33 madde ve 5'li likert tip, 3 alt boyuttan oluşmaktadır. Ölçeğin iç tutarlılık katsayısı Cronbach's alfa değeri .86 bulunmuştur. Verilerin çözümlenmesinde bilgisayar destekli istatistik paket programı olan SPSS kullanılmış; betimsel istatistikler, t-testi, tek yönlü varyans analizi ve basit korelasyon tekniklerinden yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda, öğretmen adaylarının; akademik öz-yeterlik durumları öğrenim gördükleri bölümlere göre, öğrenim gördükleri sınıflara göre, mezun oldukları lise türlerine göre değişmektedir. Ayrıca, Öğretmen adaylarının; akademik öz-yeterlik durumları ile yaşları arasında; düşük düzeyde, pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur.
  • Öğe
    Köy enstitülerinin ideolojik yapısı
    (2017) Yıldız, Nihal; Akandere, Osman
    Köy Enstitüleri, Cumhuriyet tarihinin tüm alanlarında en çok tartışılan eğitim konusu olmuştur. Kurulmasının üzerinden 77 yıl, kapatılmasının üzerinden 63 yıl geçmiş olmasına rağmen güncelliğini hiç kaybetmemiş bir konudur.Enstitüler üzerine çok sayıda yazılar yazılmış, araştırmalar yapılmıştır. Bu araştırmalar ve yazılar genellikle Köy Enstitülerinin genel işleyişi, kapanma nedenleri, ülke üzerindeki etkileri, yankıları, yapılan eleştirilere cevap, öncesi ve sonrası gibi noktalara odaklanarak yazılmıştır. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ve İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç da dahil olmak üzere enstitülerin içinden ve dışından pek çok kişibu konular hakkında kitaplar ve makaleler yazmışlardır.Yapılan araştırmalar ile yazılan yazıların önemli bir kısmı eleştiriler ve eleştirilere verilen cevaplardan oluşmaktadır. Eleştiriler çok farklı noktalardan ve farklı yerlerden yapılmaktadır. Öğrencilerin çok çalıştırılmasından köylü-şehirli sınıfsal ayrımının yapıldığına, öğretmenlerin maaşının azlığından müdürlerin yetkilerinin büyüklüğüne, kız-erkek bir arada okumasından din dersinin olmamasına kadar daha pek çok konuda bazen gerçekçi bazen de gerçek dışı eleştiriler yapılmıştır. Enstitülere yönelik eleştirilerde işin bir başka boyutu; Köy Enstitülerinin karşısında olan kişilerin sürekli enstitüleri eleştirmeleri ve bu eleştirilerin ideolojik düşüncelerden dolayı gerçek dışı olduğu düşüncesidir. Kimileri gerçekten bir şeyler gördüğü için, kimileri çıkarlarına ters geldiği için, kimileri başka başka nedenlerden enstitülerin ideoloji boyutunu eleştirmiştir.Bu çalışmada Köy Enstitülerine yönelik eleştirilerin odak noktasını oluşturan ve kapatılmalarının da temel nedeni olan enstitülerin ideolojik boyutu ele alınmıştır. Bu araştırma betimsel tarama modelinde bir araştırma olarak desenlenmiştir. Bununla birlikte daha önce belli bir amaca ve konuya yönelik yapılan çalışmaları birlikte göz önüne alınıp incelenmesi ve senteze ulaşılması nedeniyle meta-analiz de uygulanmıştır. Köy Enstitülerinin kurulmasında rolü olan yöneticilerin, bu okullarda öğretmenlik yapanların ve yine bu okullarda öğrencilik yapanların hatıra ve anlattıklarından hareket ederek köy enstitülerinin ideolojik yapısı ele alınıp verilmeye çalışılacaktır. Araştırmada yazılı kaynakların yanı sıra İvriz Köy Enstitüsü mezunu 7 öğretmen ile hazırlanmış olan yarı yapılandırılmış mülakat formu ile görüşme yapılmıştır. Veriler betimsel analiz yöntemi ile analiz edilmiştir.
  • Öğe
    Değerler Eğitiminde İzciliğin Yerine İlişkin İzci Lideri Öğretmenlerin Görüşleri
    (2015) Çiftçi, Sabahattin; Olaç, Fatma Tuğba; Aksakal, Nazmiye Buket; Yaman, Özlem
    Gönüllü ve üniformalı bir gençlik hareketi olan izcilik, okul ve aile arasındaki boşluğu en iyi şekilde doldurmaya çalışan eğitsel bir faaliyettir. İzcilik faaliyetlerine katılan öğrenciler yaptıkları, gezilerle, kamplarla boş vakitlerini en iyi şekilde değerlendirmeye çalışırlar. Çeşitli yaş gruplarındaki çocukların ve gençlerin zihinsel, bedensel, sosyal ve ruhsal gelişmelerine katkıda bulunmak olan izcilik faaliyetleriyle bireylere içinde yaşanılan toplumun ve evrensel değerler öğrencilere kazandırılmaya çalışılır. Yapılan bu çalışmayla izciliğin değerler eğitimindeki yeri ve önemi saptanmaya çalışılmıştır. Bu nedenle il-kokullarda görev yapan 15 izci lideri öğretmenin açık uçlu sorularla görüşlerine başvurulmuş. Verilerin analizinde betimsel analiz yöntemi uygulanmıştır. Araştırmanın sonunda izciliğin değerler öğretiminde yapılan faaliyetlerin türü, izciliğin amaç ve işlevinden dolayı etkili bir uygulama olduğu, izcilikte değerler öğretiminde en çok oyun, kamp faaliyetleri, topluma hizmet çalışmaları ve yürüyüşlerin kullanıldığını, izci öğrencilerin diğer öğrencilere göre sahip oldukları saptanmıştır. Değerleri davranışa ve tutumlarına yansıtmalarında daha etkili oldukları, izcilik faaliyetleri ile en çok, sevgi ve saygı, yardımseverlik, sorumluluk, milli manevi değerler, dostluk, adalet, hoşgörü değerlerinin kazandırıldığı ve son olarak da, izciliğin değerler öğretiminde önemli bir yeri olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır.
  • Öğe
    İlköğretim 4. ve 5. Sınıf İzci Öğrencilerin Çevreye Karşı Tutumları
    (2012) Çiftçi, Sabahattin; Cihangir, Ümmühan
    Çevre konusunda bilinçli ve duyarlı bireyler yetiştirmek, çevre sorunlarının çözümü için en etkili yol olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu noktada okullarda uygulanan izcilik faaliyetleri çok önemli bir yer tutmaktadır. Bugün izciliğin doğal tabiata ve çevreye verdiği önem herkes tarafından bilinmektedir. Yapılan faaliyetlerin birçoğunun içeriğinde çevreyi ve doğayı koruma amaçlı doğrudan uygulamaya yönelik birçok beceri kazandırılmaktadır. Bu nedenle bu araştırmada izcilik faaliyetlerinin ilköğretim 1. kademe 4. ve 5. sınıf izci öğrencilerin çevreye karşı tutumlarına etkisi incelenmiştir. Araştırma 2008-2009 öğretim yılında Adana ilinde toplam 395 öğrenci üzerinde yürütülmüştür. Araştırma, tarama modelindedir. Araştırmada ilköğretim öğrencileri için hazırlanmış olan ÇTÖ (Çevre Tutum Ölçeği) ve görüşmeler için açık uçlu soru formu kullanılmıştır. Araştırma sonunda izci öğrencilerin lehine anlamlı farklılık bulunmuştur. İzci lideri ve sınıf öğretmenlerin görüşlerine göre de izci öğrencilerin çevre konusunda diğer öğrencilere göre daha bilinçli ve duyarlı oldukları sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Determination of the games played by pre-service teachers in their childhood
    (2017) Dalaman, Osman
    Çocuk, yaşam için gerekli olan davranışları, bilgi ve becerileri oyun yoluyla öğrenmektedir. İnsan ilişkileri, konuşma, bilgi edinme, kadın-erkek, öğrenci-öğretmen gibi rolleri anlama, alışkanlıklar vb. olguları oyun içinde kavramakta ve benimsemektedir. Oyun, çocuğun doğumundan itibaren öğrenme surecinde birçok duyu organının beraber çalışmasını ve böylece çocuğun dünyayı daha çabuk kavramasını sağlamaktadır. Araştırmacılar oyun oynamayan ve az temasta bulunulan çocukların beyinlerinin yaşıtlarınınkine oranla yüzde 20 ila 30 oranında daha küçük olduğunu, oyuncakların nöron başına yüzde 25 daha fazla beyin sinapsını uyardığını ifade etmektedirler. Çocuğun bedensel, duygusal, toplumsal, zihinsel olarak gelişimine katkıda bulunan oyun, çocuğun dil gelişimi ve kişilik gelişimi üzerinde de etkili olmaktadır. Ayrıca oyun çocukların sindirim, dolaşım ve solunum gibi sistemlerinin düzenli çalışmasını sağlamakta ve el-göz koordinasyonuna, küçük ve büyük kas gelişimlerine yardımcı olmaktadır. Oyun ve onun aracı oyuncak çocuğun hayatının önemli bir kısmını oluşturur; kişilik ve yeteneklerini geliştirmesine fırsat vererek onu erişkin dünyasına hazırlar. Oyun çocuğun hayatında vazgeçilmez bir yere sahiptir ve her çocuğun en temel hakkıdır. Çocuk oynayarak öğrenir, oyunun çocuğun yaşamındaki yeri tartışılmaz bir konudur. Çocuklara oyun kültürünü kazandıracak olan ise okulöncesi öğretmeni ve ilkokul öğretmenidir. Yapılan literatür çalışmasında bu konuda daha önceden yapılan bir çalışmayla karşılaşılmamıştır. Alanında ilk olma özelliği taşıyan bir çalışma olduğu için önem arz ettiği düşünülmektedir. Bu çalışmanın amacı; Müzik Eğitimi, Okul Öncesi Eğitimi, Özel Eğitim, Almanca Öğretmenliği, Sosyal Bilgiler Eğitimi ve Bilgisayar Öğretmenliği Ana Bilim Dalı'nda öğrenim gören öğretmen adaylarının Fen Bilgisi Eğitimi, Matematik Eğitimi, Okulöncesi Eğitimi ve Sosyal Bilgiler Eğitimi öğretmen adaylarının çocukluklarında oynadıkları kültürel oyunları belirlemektir. Bu araştırmada betimsel tarama yöntemi kullanılmıştır. Çalışmanın evrenini, Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi; örneklemini ise 2015-2016 bahar yarıyılında öğrenim gören Müzik Eğitimi, Okul Öncesi Eğitimi, Özel Eğitim, Almanca Öğretmenliği, Sosyal Bilgiler Eğitimi ve Bilgisayar Öğretmenliği Ana Bilim Dalı'nda öğrenim gören öğretmen adayları oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak bu çalışmada, uzman görüşü alınarak araştırmacı tarafından geliştirilen öğretmen adaylarının çocukluklarında oynamış oldukları kültürel oyunların belirlenmesi (ÖAÇOKO) anketi kullanılmıştır. Veri toplama sürecinde öğretmen adaylarının kişisel bilgilerinin belirlenmesine ve çocukluklarında oynamış oldukları kültürel oyunlara yönelik sorulardan oluşan oynadım oynamadım şeklinde sorulardan oluşan anket uygulanılmıştır. Toplanan veriler SPSS 22 programı ve Microsoft Excell programı kullanılarak analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlar tablolar haline dönüştürülüp yorumlanmıştır.
  • Öğe
    1-3 yaş arasında çocuğu bulunan annelerin özyeterlikleri ile mükemmeliyetçilikleri arasındaki ilişkinin incelenmesi
    (2014) Yıldız Çiçekler, Canan; Girgin Büyükbayraktar, Çağla; Konuk Er, Rukiye; Alakoç Pirpir, Devlet
    Çalışmada annelerin mükemmeliyetçilik ve ebeveynlik özyeterlikleri arasındaki ilişki çalışma durumları, yaşları ve eğitim seviyeleri açısından incelenmiştir. Araştırmanın evrenini, 1-3 yaş grubunda çocukları bulunan anneler oluştururken; çalışmanın örneklemini ise, Konya ilinde 1-3 yaş grubunda çocuğu bulunan 139 anne oluşturmaktadır. Çalışmada "Anne-Babalık Becerilerinde Özyeterlik Ölçeği ve Çok Boyutlu Mükemmeliyetçilik Ölçeği" kullanılmıştır. Çalışma, genel tarama modellerinden ilişkisel tarama modelindedir. Annelerin mükemmeliyetçilik ve özyeterlik düzeyleri çalışma durumlarına göre "Bağımsız Gruplar t-testi" ile analiz edilirken, yaşlara ve eğitim düzeylerine göre "Kruskal Wallis Testi" ile analiz edilmiştir. 1-3 yaş arasında çocuğu olan annelerin mükemmeliyetçiliği ile özyeterlik düzeyleri arasındaki ilişki ise "Pearson Korelâsyon Katsayısı Testi" ile incelenmiştir. Annelerin mükemmeliyetçilik ve özyeterlik düzeyleri ile çalışma durumları, yaşları ve eğitim düzeyleri açısından anlamlı farklılıklar elde edilmiştir. Ayrıca annelerin mükemmeliyetçilikleri ile özyeterlik düzeyleri arasında yüksek düzeyde ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur.
  • Öğe
    Sınıf öğretmeni adaylarının denetim odağı durumlarına göre fen öğretimine yönelik yeterlik inançlarının incelenmesi
    (2015) Serin, Mehmet Koray; Bayraktar, Şule
    Bu çalışmanın amacı sınıf öğretmenliği son sınıf öğrencilerinin fen öğretimine yönelik öz yeterlik inanç düzeyleri ile denetim odaklılık durumlarını belirleyerek söz konusu öz yeterlik inançlarının denetim odaklılık durumlarına göre farklılık gösterip göstermediğini incelemektir. Araştırma verileri Necmettin Erbakan Üniversitesinden 109, Kastamonu Üniversitesinden 102 olmak üzere toplam 211 sınıf öğretmenliği son sınıf öğrencisine Fen Öğretiminde Yeterlik İnancı Ölçeği ile Denetim Odağı Ölçeğinin uygulanması neticesinde elde edilmiştir. Verilerin analizinde SPSS 11.5 programı kullanılırken t testi ve aritmetik ortalama tekniklerinden faydalanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre her iki üniversite örnekleminde yer alan öğretmen adaylarının öz yeterlik inançlarının yüksek düzeyde gelişmiş olduğu; öz yeterlik inançlarının sonuç beklentisi inançlarına kıyasla az da olsa daha güçlü olduğu görülmüştür. Denetim odaklılık durumları incelendiğinde ise her iki örneklem grubunun da belirlenen iç-dış denetim odağı puan aralıklarında belirgin bir şekilde yer almadığı görülürken örneklemin çok az da olsa içten denetimli olma eğilimlerinin ön planda olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bununla birlikte öğretmen adaylarının fen öğretimine yönelik yeterlik inançlarının iç denetim odaklı olanlar lehine olumlu yönde anlamlı bir farklılık gösterdiği görülmüştür
  • Öğe
    Maratonda yarışmak ya da gizemli bir yere yolculuk yapmak: Sınıf öğretmeni adaylarının tecrübe ettikleri ve ideallerindeki öğrenme algıları
    (2014) Saban, Ahmet; Koçbeker Eid, Beyhan Nazlı; Aslıhan , Saban
    Bu çalışmada, sınıf öğretmeni adaylarının tecrübe ettikleri öğrenme ve ideallerindeki öğrenme süreçlerine ilişkin olarak sahip oldukları zihinsel algılar metaforlar aracılığıyla incelenmiştir. Fenomenoloji deseninde gerçekleştirilen bu çalışmanın katılımcıları 2011-2012 öğretim yılı güz döneminde Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği programında öğrenim gören ve Öğretim İlke ve Yöntemleri dersini alan 193 ikin- ci sınıf öğretmen adayından oluşmuştur. Araştırmanın verileri iki açık-uçlu ibarenin (Benim için öğrenme... gibiydi, çünkü... ve Bana göre öğrenme... gibidir/gibi olmalıdır, çünkü...) tamamlanmasıyla elde edilmiş ve içerik analizi tekniğiyle çözümlenmiştir. Araştırmanın bulgularına göre, katılımcılar tecrübe ettikleri öğrenmeyi 18, ideallerinde- ki öğrenmeyi de 25 metaforik imge ile kavramsallaştırmışlardır. Tecrübe edilen öğrenmeyi yansıtan üç kategori (ve bazı metaforlar) şunlardır: (1) zorunlu/gönülsüz bir faaliyet olarak öğrenme (maratonda yarışmak), (2) ezberleme/ bilgi biriktirme olarak öğrenme (kamerayla kaydetmek) ve (3) geçici/kısa süreli bir faaliyet olarak öğrenme (makyaj yapmak). İdealdeki öğrenmeyi yansıtan altı kategori (ve bazı metaforlar) ise şunlardır: (1) keşfetme olarak öğrenme (gizemli bir yere yolculuk yapmak), (2) aktif katılım olarak öğrenme (arının bal yapması), (3) anlam oluşturma olarak öğrenme (yapbozun parçalarını birleştirmek), (4) şema oluşturma olarak öğrenme (beyni şarj etmek), (5) sosyal bir süreç olarak öğrenme (arkadaşlarla oyun oynamak) ve (6) kendini gerçekleştirme olarak öğrenme (balık tutmayı öğrenmek). Sonuç olarak katılımcılar, tecrübe ettikleri öğrenmeyi daha olumsuz metaforlarla ve daha yüzeysel öğ- renme özellikleriyle (bilgi artırma, ezberleme) ilişkilendirirken, ideallerindeki öğrenmeyi daha olumlu metaforlarla ve daha derin öğrenme özellikleriyle (anlam oluşturma, kendini gerçekleştirme) ilişkilendirmişlerdir. Sadece bir eğitim fakültesindeki öğretmen adaylarının katılımı ve görüşleriyle gerçekleştirilen bu çalışma verilerinin diğer öğretmen yetiştiren kurumlarda öğrenim gören öğretmen adaylarının görüşleriyle de desteklenmesine gereksinim vardır.
  • Öğe
    İçedönük Bir Çocuğu Anlamak: Bir Anlatı Araştırması
    (2018) Saban, Ahmet; Sarıçelik, Serap
    Bu çalışmada, Serap Öğretmenin (çalışmanın ikinci yazarının) kendi deneyimlerinden yolaçıkarak sınıfındaki içedönük bir öğrencisinin farkına varma ve ona ulaşma gayreti incelenmiştir.Çalışma, nitel araştırma desenlerinden biri olan “anlatı araştırması” deseni kapsamında yürütülmüştür.Anlatı araştırmalarında temel amaç, bireylerin dünyayı deneyimleme biçimlerini kendi ürettiklerihikâyeler aracılığıyla incelemektir. Bu bakış açısıyla gerçekleştirilen bu çalışmada da SerapÖğretmenin aktardığı hikâyeler aracılığıyla sınıfındaki içedönük öğrencisiyle ilgili deneyimleri ve budeneyimlerinden yola çıkarak hem içedönük öğrencisinde neden olduğu değişim hem de mesleğindeyaşadığı dönüşüm incelenmiştir. Çalışmanın verileri, bir dizi yarı-yapılandırılmış görüşmeler yoluylaelde edilmiştir. Her görüşmenin deşifre edilmesinden sonra elde edilen veriler hakkında SerapÖğretmenden e-posta aracılığıyla yazılı olarak geri bildirim alınmış ve yeterince açık veya netolmayan hususlarla ilgili yeni görüşmelerle yeni veriler sorgulanmıştır. Ayrıca, araştırma raporununyazılmasından sonra Serap Öğretmenle işbirliğine gidilerek raporun tamamına ilişkin görüşüalınmıştır. Görüşmelerden elde edilen veriler belli bir kronolojik yapı içinde yeniden organize edilerekve araştırmanın alt-soruları çerçevesinde temalandırılarak beş tema altında sunulmuştur. Bu temalarşunlardır: (1) içedönük öğrencinin farkına varma, (2) içedönük öğrenciyi tanıma, (3) içedönüköğrenciye ulaşma, (4) içedönük öğrencideki değişimi/gelişimi izleme ve (5) mesleki açıdankazanımı/gelişimi değerlendirme. Çalışmanın bulgularına göre, Serap Öğretmen içedönük öğrencisiyleilgili istediği hedeflere ulaşmış olduğunu ve zor çocuk olgusuna ilişkin olarak da mesleki açıdanönemli bir anlayış geliştirdiğini düşünmektedir. Çalışmanın sonuçlarına göre, diğer zor çocuk tiplerineilişkin olarak da gerçekleştirilecek kapsamlı anlatı araştırmalarına ihtiyaç vardır.
  • Öğe
    Okul çağı çocuklarının oyun kavramına ilişkin algılarının ve oyun tercihlerinin değerlendirilmesi
    (2013) Pilten, Pusat; Pilten, Gülhiz
    Bu çalışma, okul çağı çocuklarının oyun kavramına ilişkin algılarının, oyun tercihlerinin ve oyun oynama sebeplerinin bazı değişkenlere göre farklılık gösterip göstermediğinin değerlendirilmesi ve bu verilerin oyunun bir öğretim yöntemi olarak kullanılma sürecine bir kaynak olacak biçimde yorumlanması amacıyla gerçekleştirilmiştir. İç içe geçmiş tek durum deseninde tasarlanan araştırma, 20092010 öğretim yılında, 7-11 yaşları arasında, Konya İlinde bulunan bir ilköğretim okulunun, 1-5. sınıflarında öğrenim gören 20 kız ve 20 erkek (toplam 40) öğrenci ile yürütülmüş bir durum çalışmasıdır. Çalışmada yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçları şu şekilde özetlenebilir: Çocukların, her hangi bir aktivitenin oyun olup olmadığına karar vermede kullandıkları temel ölçüt eğlencedir. Stresli ortamlar, katılımın zorunlu ve yönetimin yetişkinlerde olması, çocukların derslerdeki oyunlara katılımını engellemektedir. Çocuklar genellikle oyunu kendilerine ait bir etkinlik olarak değerlendirmektedirler. Oyun ve oyuncak tercihleri cinsiyete ilişkin kalıp yargılarla ve yaşla birlikte şekillenmektedir.
  • Öğe
    Sınıf öğretmenlerinin yazılı anlatım çalışmalarının süreç temelli yazma modeli odaklı değerlendirilmesi
    (2016) Aşıkcan, Mehmet; Pilten, Gülhiz
    Bu çalışma sınıf öğretmenlerinin sınıflarında gerçekleştirdikleri yazılı anlatımı geliştirme çalışmalarının, literatürde yer alan süreç temelli yazma modelinin temel ilkeleri göz önüne alınarak değerlendirilmesi ve yazılı anlatımın değerlendirilmesinde uygun bir araç olarak nitelendirilen öğrenci kompozisyonlarının puanlamaya yönelik uygulamalarının ve buna ek olarak öğretmenlerin halihazırda kullandıkları Türkçe Dersi Öğretim Programı'nın (1-5. Sınıflar) süreç temelli yazma ilkeleri göz önüne alınarak incelenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu yönüyle çalışmanın yöntemi nitel araştırma desenlerinden durum çalışması olarak belirlenmiş ve çalışma grubunu 2.3.ve 4. sınıflarda öğretmenlik yapan 37 sınıf öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmanın çalışma grubunu oluşturmada amaçlı örnekleme yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örneklemesi kullanılmıştır. Araştırmanın amacı olarak belirtilen durumlara ilişkin verilerin toplanması amacıyla şu uygulamalar gerçekleştirilmiştir; (1) Yazılı anlatım sürecine yönelik verilerin toplanmasında yarı yapılandırılmış görüşme yöntemi kullanılmıştır; (2) Yazılı anlatım çalışmalarına ait öğrenci ürünlerine yönelik öğretmenler tarafından yapılan değerlendirmeler incelenmiştir; (3) 1-4 Türkçe Dersi Öğretim Programı Süreç Temelli Yazma ve Değerlendirme Modeli'nin aşamaları göz önüne alınarak incelenmiştir. Araştırmanın sonuçları şu şekilde özetlenebilir: Çalışma grubunda yer alan öğretmenlerin çok büyük bir çoğunluğunun, süreç temelli yazma modelinden haberdar değildir ve derslerinde yazma çalışmalarına yer vermemektedirler. Ayrıca çalışma grubunda yer alan öğretmenlerin en fazla düz anlatım yoluyla öğrencileri yazmaya güdüleme yöntemini kullandıkları görülmektedir. Bunun yanı sıra, çalışma grubundaki öğretmenlerin büyük çoğunluğu süreç temelli yazma aşamalarından ilki olan hazırlık aşamasını sınıf içi yazma çalışmalarını hiç gerçekleştirmemektedir. Gerçekleştiren öğretmelerin ise gerçekleştirdikleri etkinlikler literatürde belirtilen hazırlık etkinliklerinin sadece bir bölümünü kapsamaktadır. "Konunun araştırılması", "Amaç belirleme çalışmaları" ve " Hedef kitleyi belirleme çalışmaları" öğretmenler tarafından gerçekleştirilmeyen önemli ve etkili çalışmalar olarak nitelendirilebilir. Çalışma grubundaki öğretmenlerin büyük bir çoğunluğunu bir diğer süreç temelli yazma aşaması olan, taslak oluşturma aşamasını, çalışmalarında gerçekleştirmedikleri görülmektedir. Bunu yanı sıra, gözden geçirip yeniden yazma aşamasını ise taslak oluşturma aşamasını yaptıran öğretmenlerin gerçekleştirdikleri ve bu aşamada öğretmenle görüş alışverişinde bulunarak yeniden yazdırdıkları görülmektedir. Çalışma grubundaki öğretmenlerin çoğunluğunun süreç temelli yazmanın düzeltme aşamasında, öğrencilerin hazırlamış oldukları metinleri kendilerine tekrar okutup hatalarını fark etmelerini sağlattıkları, bir bölümünün ise kâğıtları toplayarak metinleri kendileri okuyup imla hatalarını düzelterek öğrencilerine dönüt sağladıkları görülmektedir. Çalışma grubunda yer alan öğretmenlerin tamamı süreç temelli yazmanın yayınlama ve paylaşım aşamasında, öğrencilerin metinlerini sınıfa okutturmakta ve yine büyük bir çoğunluğu bu metinleri sınıf panolarına asarak diğer öğrencilerle paylaşmaktadırlar.
  • Öğe
    Türkiye’de 1985-2015 tarihleri arasında yapılmış müze konulu lisansüstü tezlerin incelenmesi
    (2017) Yılmaz, Nihal Yıldız; Mentiş Taş, Ayşe
    Bu araştırmanın amacını, Türkiye'de 1985-2015 yılları arasında yapılmış müze konulu lisansüstü tezleri çeşitli değişkenlere göre incelemek Araştırmada veriler doküman incelemesi yoluyla elde edilmiştir. YÖK Yayın Dokümantasyon Daire Başkanlığı bünyesinde bulunan 1985-2015 yılları arasında yapılmış, erişilen 791 lisansüstü tez, araştırma evrenini oluşturmaktadır. Evrenin tamamına ulaşmak hedeflenmiş bu nedenle örneklem alınmamıştır. Erişilen tezlerin yıllara, alanlara; eğitim bilimleri alanında yapılan tezlerin konu alanlarına, uygulandığı derslere, hedef kitlelerine, uygulanan yöntemlerine ve verilerin analizine göre dağılımlarını değerlendirmek amacıyla bir içerik formu geliştirilmiştir. Verilerin analizinde içerik analizi yöntemi uygulanmıştır. Elde edilen bulgulara göre 1985-2015 yılları arasında 704 yüksek lisans, 74 doktora, 13 sanatta yeterlik tezi yapılmıştır. Müze ile ilgili yapılan tezler, en çok Arkeoloji alanında olmak üzere toplam 44 farklı alanda yapılmıştır. Eğitim Bilimleri alanında yapılan çalışmalar bu tezlerin sadece % 8,7'sini oluşturmaktadır. Eğitim Bilimlerinde, genellikle ''Eğitim Ortamı Olarak Müzeler'' ve ''Müze Eğitimi'' alanlarında çalışma yapılmıştır. Tezlerin uygulandığı dersler ise en çok sanat ile ilgili dersler ve sosyal bilgiler dersinden oluşmaktadır. Tezlerin hedef kitleleri ise çoğunlukla ortaokul öğrencileri araştırmalarda en çok tarama modeli ile deneysel modellerin kullanıldığı belirlenmiştir. Verilerin analizinde ise betimsel analiz, içerik analizi, ikonografik analiz gibi analiz teknikleri kullanılmıştır. Bu bulgulara dayalı olarak müzelerdeki nesnelerin çeşitliliğinden yola çıkarak her alanda müze ile ilgili çalışmalar yapılabilir. Özellikle eğitim bilimleri alanında yapılan tezlerin sayıca az olduğu düşünülürse eğitimde yapılandırmacı yaklaşıma uygun olarak müze ile eğitimden faydalanmayı geliştirmek amacıyla daha fazla bu alanda lisansüstü çalışma yapılabilir ve bu yolla öğretmenlere rehberlik edilmesi sağlanabilir. Eğitimin her kademesinde ve farklı derslerde çeşitli müzeler ile ilgili lisansüstü tezler yapılabilir.
  • Öğe
    Sınıf Öğretmeni Adaylarının Matematiksel Okuryazarlık Kavramına İlişkin Metaforik Algıları
    (2018) Pilten, Pusat; Divrik, Ramazan; Pilten, Gülhiz; Ebret, Abdullah
    Bu araştırmanın amacı, sınıf öğretmeni adaylarının ‘‘matematikselokuryazarlık’’ kavramına yönelik algılarını metaforlar yoluyla ortayakoymaktır. Olgubilim modelinde gerçekleştirilen bu araştırmanın çalışmagrubunu Türkiye’ de eğitim-öğretim faaliyeti sürdürmekte olan 6 devletüniversitesinin Sınıf Eğitimi Anabilim Dallarında öğrenim görmekte olan1525 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma verileri ‘‘Matematikselokuryazarlık …… gibidir, çünkü……’’ formunun doldurulmasıyla eldeedilmiştir. Verilerin analizinde metafor analiz basamakları ve frekansanalizi kullanılmıştır. Çalışma bulgularına göre sınıf öğretmeni adaylarıtoplam 94 metafor üretmiş ve bu metaforlar 11 kategori altındatoplanmıştır. İfade edilen metaforlar en fazla günlük hayat faaliyeti, biraraç-alet kullanma becerisi, mutfak faaliyeti, zihinsel beceri, işlevsel biraraç gibi kategoriler altında toplanmıştır. Sınıf öğretmeni adaylarıtarafından ortaya konulan metaforlardan en fazla tekrar edilenler; yemekhazırlama, bilgisayar kullanma, alışveriş yapma, araba kullanma, problemçözme, dünya, telefon kullanma, yapboz, orman, gelecek, uzay şeklindesıralanmıştır. En fazla tekrar edilen metaforlar değerlendirildiğinde,bunların pek çoğunun üst düzey düşünme becerilerini (analiz, sentez,değerlendirme vb.) gerektirdiği görülmektedir.
  • Öğe
    Sınıf Öğretmeni Adaylarının "Beden Eğitimi ve Oyun Öğretimi" Dersine Yönelik Tutumlarının Değişik Faktörlerce İncelenmesi
    (2015) Dalaman, Osman
    Bu araştırmanın amacı, sınıf öğretmeni adaylarının "Beden Eğitimi ve Oyun Öğretimi" dersine yönelik tutumlarının; Üniversiteler, sınıfları, cinsiyet, geçmişte spor yapma, düzenli spor yapma ve öğretmenlik mesleğini tercih nedenlerinin etkisini bu değişkenler açısından incelemektir. akademik yılında Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim Dalında öğrenim gören 3. ve 4. Sınıf öğretmen adayları oluşturmuştur. Araştırmanın örneklemini ise, Üniversitelerin ilgili bölümlerinde öğrenim gören, öğrencilerden seçkisiz olmayan amaç örnekleme metodu ile belirlenen toplam 472 öğretmen adayı oluşturmuştur. Bu çalışmada "Beden Eğitimi ve Oyun Öğretimi" Dersine Yönelik Tutum Ölçeği (BEOÖDYTÖ) 36 sorudan oluşan likert tipi anket uygulanılmıştır. Verilerin analizinde; toplanan veriler SPSS 16.0 paket programı ile değerlendirilerek, frekans, ttesti, tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ile analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlar tablolar haline dönüştürülüp yorumlanmıştır. Öğretmen adaylarının beden eğitimi ve oyun öğretimi dersine yönelik tutumlarının geçmişte ve halan düzenli spor yapanlar ile kendi isteği ile öğretmenliği tercih edenlerde daha olumlu olduğu tespit edilmiştir.